Son yılların gözde marinası Palmarina’da tam 24 saat geçirdim. İşte Yalıkavak’ın adını gündeme taşıyan marinada olup bitenler...
Sabahın erken saatlerinde marinanın içindeki Palmalife Otel’e yerleştim. Otelde 14 odanın hepsi suit olarak tasarlanmış.
Yüksek tavanlı kocaman terasından denize girebiliyorsunuz. Eğer oteldeyseniz B Long’un plajından da yararlanıyorsunuz. Yemek için yine buradan servis alıyorsunuz.
Oteldeyseniz, marinanın içindeki o kalabalıktan bir anda sıyrılıp, huzur içinde bir tatil geçirmeniz mümkün. Bodrum’da tatil yapmayı düşünen çocuklu aileler için biçilmiş kaftan...
CIPRIANI BENDEN TAM NOT ALDI
Dünyaca ünlü İtalyan restoranı Cipriani’ye öğle vakti gitmemiştim. Daha doğrusu marinadakinin öğlen servisi verdiğinden bile bihaberdim.
Yemeğe kendine özgü sosuyla servis edilen carpaccio ile başladık. Ana yemek olarak kum midyeli spaghetti yedim.
Ana yemeğim bittiğinde ise, damağındaki lezzetin kaybolmamasını istedim. Uzun süredir bu kadar keyifli bir yemek yememiştim. Restorandakiler tatlı için ısrar etmese, inanın damağımın tadını bozmak istemezdim. Fakat gerçek vanilya ile hazırlanan dondurmayı görünce dayanamadım.
Meğer Cipriani’de dondurma da, yemek gibi istenilince hazırlanıyormuş. 15 dakikada hazırlanan vanilyalı dondurmayı yedikten sonra, mekan benden tam not aldı.
İLK NOBU DENEYİMİ BENİ ŞAŞIRTTI
Malum bu yazın en büyük sürprizi Bodrum’a Nobu’nun gelmesi oldu. Açıldığından bu yana bir türlü yemeğe gidememiştim. Akşam yemeğine geldiğimde bizi karşılayan hostes masaya tam geçecekten; ‘Irasshaimase’ diye haykırdı.
Restorandaki tüm görevliler de aynı şekilde cevap verince, “Kesin bir halt yedik, şimdi restorandan kovulacağız” dedim. Benden sonra gelenler de aynı muameleye tabi tutulunca ‘Irasshaimase’in ‘Hoşgeldiniz’ demek olduğunu öğrendim.
Meğer Nobu’da gelenekmiş, biri gelince toplu halde ‘Hoşgeldiniz’ deniliyormuş. Nobu da tam bir gurme restoranı, porsiyonlar öyle kafe modeli gelmiyor. Akya ve somon sashimi’ler özel soslarla birleşince, tadı gerçekten çok özel olmuş.
BLACK COD MİSO SERVİS EDİLİYOR
Nobu’nun en özel yemeği Morina balığından hazırlan Black Cod Miso; üzeri karamelize olmuş olarak servis ediliyor. Tadını çok iddialı buldum; herkes sevmeyebilir.
Fırınlanmış ribeye ise tam et severler için. Özellikle de üçlü olarak servis edilen soslarıyla birlikte, lezzet şölenine dönüşüyor.
Nobu’da tüm yemekler bittikten sonra suşi servis ediliyor. Bizde ise tam tersidir, Uzakdoğu mutfağına gidilirse önden suşi yenir.
Suşi yemeye halim kalmadığı için yemedim ama mutlaka tropikal meyve sepeti içindeki cheesecake ve tiramisu’dan deneyin.
Nobu şimdilik Bodrum’da, kışın ise mutlaka İstanbul’a gelmeli.
AGENCY’DE KÜRŞAT BAŞAR GECESİ
Marina’nın her köşesinde farklı bir enerji var. Yemek sonrası marinanın içinde hizmet vermeye başlayan ve İstanbul’dan tanıdığımız Agency’nin barına uğradık... Mekanda haftanın belirli günlerinde canlı müzik performansı var. O gece de Kürşat Başar sahnedeydi. Resmen kulaklarımızın pasını sildi. Yaz boyu, Pazartesi akşamları Agency barındayım artık.
Marinadakİ 24 saat
Palmalife Otel benden tam not aldı. Yalnız B Long’da insanın gözü bir yetkili işletmeci arıyor.
Azeri restoranı Quzu’nun yemekleri mutlaka denenmeli. Quzu tam denizin üzerinde.
Bodrum’un en havalı gece kulübü hafta içi kapalı. Ne olursa olsun Billionaire haftanın her günü açık kalmalı.
Marina Yatch Kulüp, yatçıların imdadına yetişecek gibi duruyor.
Marinanın en çok iş yapan yeri Cook Shop ve Balıkçı Sait...
Marina’daki nargilecide nargile 200 TL. Çok yüksek fiyatlı; bir nargileye o kadar fiyat biçilmemeli.
Çalışanlar, alan çok büyük olunca dinlenmek için kuytu köşeleri seçiyor. Kötü bir görüntü oluşturuyor.
Kicthenette’in terasında kulüp müziği yapıyorlar. Gereksiz bir hareket, çünkü hemen altında otel odaları var.
Marina, Bodrum da resmen lüksü temsil ediyor. İşte bu lüks de insanları buraya çekiyor.
Lüksün içinde bile insanlar, kendi bütçelerine göre bir yer bulabiliyor tabii. Bu da Azeri işadamı Mübariz Mansimov’un ticari zekasını gözler önüne seriyor.