Ersin Süzer

İstanbul’da eylül ayında yepyeni bir kebapçı açılıyor.
Hem de ne açılmak, Nusr-Et ve Masa’nın sahibi Umut Özkanca ortak bir kebapçı açmak için kolları sıvamış.
Geçtiğimiz haftasonu Moon Beach’te karşılaştığım Umut Özkanca yeni projeleri için; “Çok çalışıyoruz. Tamamiyle yöresel bir kebapçı olmasını hedefliyoruz. Antakya’dan, Antep’den, Adana’dan en iyi ustaları transfer ettik. İstanbul’da sadece kebap değil, yöresel mutfağın en iyilerini en iyi ustaların elinden yenilecek bir restoran açacağız” dedi.
Aslında çok akıllıca bir fikir; ‘Nusr-Et’ et uzmanı, Umut Özkanca’da yöresel yemeklerle harmanlanmış biri. İkisi bir araya gelince İstanbul’un en sosyetik kebapçısı ortaya çıkacak gibi duruyor. Masa ve Borsa gibi restoranların sahibi olan Umut Özkanca ve Nusr-Et, eylül ayında Etiler’deki Volvo’nun yerinde hizmet vermeye başlayacak. İkili tüm alt yapıyı tamamlamış, şimdi harıl harıl mekanlarına isim bulmaya çalışıyorlar.

BODRUM’UN KAHVALTICILARI

Bodrum’daysanız eğer mutlaka kahvaltı servisi yapan bir yere gidersiniz. Sadece kahvaltısı ile meşhur olan mekanlar var. Bunların en meşhuru; Havva Ana ve Asmalı Çardak.
Geçen pazar Asmalı Çardak’a gittik.Yalıkavak’ın üst

Ramazan’dan dolayı Bodrum’da hafta içi etraf sessiz sakin... Böyle olunca da Bodrum’daki boşluktan dem vuruluyor.
Her Ramazan; ‘Bodrum boş’, ‘Çeşme boş’ haberleri gündemden düşmüyor.
Bayram gelince de ‘Bodrum’da resmen yürüyemez olduk’ diyecekler.
Sürekli bir mutsuz olma halindeyiz. Etraf biraz sakin olunca dert, kalabalık olunca dert. Sanırım ne istediğimizi bilmiyoruz! Tatilin keyfini çıkaracağımıza; söylenip duruyoruz.
Her şeye rağmen Türkbükü’nün dedikodusu hiç bitmiyor.
Şu sıralar en çok Ergun Yıldız’ın tam sezon başlarken Maki Otel’den ayrılacağı konuşuluyor. Yahu tam iş başlarken olacak iş mi bu?

MAKARON SAVAŞLARI

Divan Pastanesi’nin makaronunun hastasıyız. Malum makaron ‘tuzlu’ bir tatlı. Çocukluğumuzdaki muz neyse; şimdi de makaron aynısı. Bu yüzden sayıyla alıyoruz. Herkese bir adet...

Çok uzun zamandır bir tatlının bu kadar konuşulduğuna şahit olmamıştım. Profiterol, tiramisu gibi tatlılardan sonra ilk kez bir tatlı bu kadar çok konuşulur oldu. Magnolia, aslında bir nevi puding...
Yapımı çok kolay gibi gözükse de, yediğiniz lezzeti yakalamanız uzun deneyim istiyor. Popüler olmasını sağlayan mekan ise Cookshop’lar. Yalıkavak Palmarina’nın içindeki Cookshop’ta sadece bu tatlı için özel servis görevlileri var.
Çilekli veya oreo’lu Magnolia servis ediyorlar.
Tatlı o kadar çabuk servis ediliyor ki, daha ‘Magnolia’ demeden masanıza geliyor. Ama gelen kızdan başka bir şey istemeyin; oldukça itici bir ses tonuyla “Ben tatlıdan başka bir şey servis etmiyorum” cevabına maruz kalıyorsunuz!
Hem çilekli hem de oreo’lusunun tadına baktım.
Gerçekten popüler olmayı hak edecek bir lezzete sahip. Sadece tatlısı değil, Cookshop’un kendisi de Bodrum’da herkesin dilinde.
Şu sıralar Bodrum’da en çok iş yapan kafeler arasında zirvede diyebilirim. Günün her saati dolup taşıyor.

Şahane bir gece hayatı var; kimse kimsenin umrumda değil, tek bir olay bile çıkmıyor. Fiyatlar daha makul. Eğlence ise sabaha kadar... Mikonos, her geçen yıl ününe ün katmaya devam ediyor.
Geçen günlerde hem Lucca, hem de Anjelique, Mikonos’ta parti düzenledi. İki işletmenin de yurt dışında partilere ev sahipliği yapmalarına ilk bakışta “Şahane, artık bizim eğlencemiz de yurt dışında” diyoruz. Fakat Mikonos’taki işletmeler son yıllarda o kadar çok Türk ağırlamaya başladı ki, daha fazlası için cinlik yapıyorlar gibi geliyor. Adaya giden Türkler, öyle hesaplar ödüyor ki, işletmelerin iştahı kabarıyor.
Ne Mikonos’a olduğundan fazla değer verelim, ne de Bodrum ve Çeşme’yi al aşağı etmeye çalışalım. Bir tarafı yücelteceğiz diye kendi tatil beldelerimizi hor görmenin manası yok.
Herkeste bir ‘Mikonos’tan bildirme’ durumu söz konusu. Oraları överken, bizim tatil beldelerimizi sadece lahmacundan ibaret görmeyi de bıraksanız artık. Fena halde içimizi bayıyor.

HER ŞEYİ UCUZ SANMAK YANLIŞ
Geçenlerde ünlü bir isim itiraf etti: “Adalardayken her şey çok ucuz hissine kapılıyor insan ama bir bakıyorsunuz; İstanbul’da fiyatlar neredeyse aynı. Satın aldığımız fiyatı üçle

Cem Yılmaz’ın Bodrum’da şahane bir ev aldığını duymayan kalmadı. Hatta bu evin içini bir sanat galerisine dönüştürdüğü de dillerden düşmüyor. Son yıllarda hiçbir ünlünün evi bu kadar gündeme gelmemişti. Cem Yılmaz’ın ev hazırlıkları son aşamaya geldi.
Bodrum ahalisi, merakla şovmenin evine yerleşmesini ve sahillerde boy göstermesini bekliyor. Fakat duyduğuma göre Yılmaz, aidat için site yönetimine isyan etmiş.
İddialara göre; Yılmaz’ın ev aldığı sitenin aylık aidatları metrekare başına 7 Euro’ymuş. Kaba bir hesapla komedyen, bu ev için aylık 12 bin TL aidat ödüyormuş. Oyuncu, bu aidatı duyunca isyan etmiş. Vallahi böylesi bir aidatla dünyanın neresinde olursa olun, 10 numara 5 yıldız bir evde rahat rahat oturursunuz. Duyduklarım doğru ise, site yönetiminin yerinde olsam bu aidata hemen bir ayar çekerim.

ERKEK ERKEĞE GEZMEYE SON

Geçenlerde Arda Turan ve arkadaşları Türkbükü’ne çıkarma yaptılar. Ünlü futbolcular her zaman kalabalık geziyor. Turan da kalabalık gezmeye tercih edenlerden.
Ne zaman gecelerde bir futbolcu grubu görsem, hep erkek erkeğe eğleniyorlar.Yahu bu futbolcuların hiç normal kız arkadaşları da mı yok? Var da adları yazılır çizilir diye mi görünmek

Akşamüzeri ortaya çıkıyorlar, sabaha kadar Bodrum’daki mekanları köşe bucak geziyorlar. Bu işi bıkmadan usanmadan tam 25 yıldır yapıyorlar. Caziya Sarı’nın altı oğlu var. Biri dışında hepsi aynı işle uğraşıyor.
Midyeler, Çeşme ve Gökçeada’dan özenle toplanıyor. Caziya Sarı’nın mutfağına geliyor. Kum midyesi olduğu için hepsi tek tek temizleniyor. Daha sonra ise yarım açıldıktan sonra ön pişirmeye alınıyor. Sonra içine özel pilavı ilave edilip, tekrar pişiriliyor ve boylarına göre üçe ayrılıyor.
Anne Caziya Sarı’nın hazırladığı midyeler, oğulları tarafından bir güzel tepsiye diziliyor. Sonra ver elini Bodrum sokakları.
Akşamüzeri önce beach’lere uğrayan Sarı Kardeşler, geceleri de kulüp önlerindeki yerlerini alıyor. Tepsinin başına üşüşen gece gezginleri doymak bilmiyor.
Bodrum’daysanız mutlaka bir yerde denk gelirsiniz. Hiç burun kıvırmayın, bu sokak lezzetinin bir tadına bakın. Bu arada Sarı Kardeşler’in dükkanları yok. 25 yıldır seyyar olarak satış yapıyorlar.

TEKNEDE TATİL YAPMAK...

Tatildeyseniz, hele ki teknelerin bolca olduğu bir yerdeyseniz, “Orada tatil yapmak nasıl oluyor” diye düşünmeden edemezsiniz. İmrenerek bakarken; “O kadar sallanırken mideleri

Bodrum öyle bir hale geldi ki, dünya markalarının yatırım planlarına dahil olmaya başladı.
Geçtiğimiz günlerde Bodrum Bitez tarafında ultra lüks bir projenin startı verilmiş.
Duyduğuma göre en büyüğü 540 metrekare olan evler, 15 milyon dolardan satılacakmış. Ayrıca bu evlerin olduğu proje kapsamında, bir de otel inşa ediliyor. Bu otel de, dünyada sadece iki yerde olan Louis Vuitton Otel... Eğer bu proje hayata geçerse Bodrum bambaşka boyut kazanacak.

UÇAK BİLETLERİ EL YAKIYOR
Geçen hafta Bodrum uçuşlarında öyle bir fiyatlandırma vardı ki, ahali bırakın Bodrum’a gelmeyi, bu fiyatları görünce evden çıkmak istemez. İstanbul’dan Bodrum’a geliş 450 TL’yi buldu.
Eğer yaz sezonunda iç pazar turizmi canlandırmak istiyorsak, uçak fiyatlarını bir dengeye oturmak gerekir. Özellikle İstanbul uçuşları, hafta sonu geldiği zaman bildiğiniz borsa gibi oluyor, fiyatlar tavan yapıyor.

Geçen yaz fiyatıyla gündemi epey meşgul eden lahmacunu bu yaz kimseler konuşmuyor. Bu yaz varsa yoksa mantı! ‘Bu kadar sıcakta mantı mı yenir?’ demeyin, Türkbükü’nde pazar günleri ‘Mantı Günü’ bile düzenleniyor ama yapılan ‘Saray Mantısı.’ Yani yapımı daha zahmetli olan...
Türkbükü’nde Maça Kızı ve Ship A Hoy, mantı gününü yapan yerlerden. Pazar günü öğle saatlerinde ahali Ship A Hoy’da toplanıyor. Gece kimi ararsınız öğle vakti mekan Ship A Hoy’da hazır kıta mantı bekliyor. Saatler 13.30’u gösterdiğinde servis başlıyor.
Hemen söyleyeyim, bir tabaktan başka yemek şansınız yok. Topu topu beş tepsi yapılıyor, yarım saat içinde ahali silip süpürüyor. Bazıları ikinci tabağı kapmak için mantıyı bir çırpıda yese de ikinci tabak servis edilmiyor. Maça kızı ise aynı mantıyı akşamüzeri de sunuyor.

BODRUM’UN MANTICILARI
Casita ve Bodrum Mantı yarımadanın mantı üzerine kurulu iki mekanı. Casita’nın sadece mantısı değil, hatırı sayılır bir menüsü de var. Türkbükü’nde aynı zamanda beach olarakta hizmet veriyor. Bir de sadece bilenlerin gittiği Yeşim Hanım var. Havaalanına gelmeden, bir benzin istasyonunun yanında olan Yeşim Hanım, özellikle Bodrum’un yerlilerinin en gözde