Futbol adildir!..

18 Mayıs 2017

O kadar da uzun boylu değil!.. Sen sezon boyu pısırıkları oynayacaksın, hücumda bir “B” planı bile kuramayacaksın, rakibin tırnaklarıyla kazıyacak, yoktan var edecek... Sonra da kupanın birini ben alayım diyeceksin.
Penaltılarla falan... Bırakmaz kimse emeğini, alın terini sana.
Şans bile çalışandan yana.
Kimse penaltıları hesaplayıp “şu girseydi, bunu tutsaydı” falan demesin; karşınızdaki Fenerbahçe’nin dibe vurmuş halidir.
Bir başka deyimle “futbolun adaletidir”.

Maça her iki takım da hareketli başladı... Başakşehir için normaldi ama sezonun “edilgen-kırılgan” Fenerbahçesi için alışılmadıktı! Sezon boyu bekleyen ve Lensle hızlı çıkmaktan başka planı olmayan Fenerbahçe’nin, beraberlik bile yeten kupa maçında önde basması, hızlı oynaması hayli geç kalmış bir yenilikti.
Ya da Başakşehir’den gol yiyeceğini ve mutlaka atması gerektiğini idrak etme ifadesi...

Yazının Devamı

Kimse kalmadı Fenerbahçe'de!..

14 Mayıs 2017

Gizlisi saklısı yoktu ki Fenerbahçe’nin!.. “Muhteris” bile olamayan “futbol kifayetsiziydi” sezon boyunca...
Parola; sıradan bir Anadolu takımı gibi “mümkünse” ikinci kupa ve ilk dörde girip Avrupa’yı eteğinden tutarsa “Allah bereket versin”...
Yönetim, sezon defterini çoktan kapatmış, gelecek için sözler vermeye başlamıştı zaten.
Teknik direktör yeni imzayı atmış bavulunu hazırlamıştı... “Bitse de gitsek” modunda şafak saymaktaydı.
Taraftarın ise hepsinden “sıtkı sıyrılmıştı”.
Merak edilen tek şey, son dört haftada futbolcuların profesyonelliğe ve milyonlar kazandıkları Fenerbahçe’ye hakkını verip vermeyeceğiydi; o kadar.
Ne gezer!..

Yazının Devamı

‘Orada kimse var mı’!..

12 Mayıs 2017

Öyle işkembeden sallamak kolay!..
Futbol zaferi kutlamalarında (!) bir günahsız balkonda iki kaşının arasından vurulunca “keşke kazanmasaydık” demekle çenesi ağrımaz insanın...
İki taraf birbirine girip sokaktaki garip kanlar içinde kalınca “oynamayalım bu futbolu” diye esip gürlemekle dil aşınmaz...
Harabeye çevrilen statlara, hurdaya çıkarılan belediye otobüslerine güneş gözlüğü arkasından taziye pozuyla bakarak “olmaz olsun böyle taraftarlık” nutukları çekmekten zarar gelmez.
Sıradan ve faydalı laflardır bunlar!.. “Olmuşun-ölmüşün” üzerinden “insani öncelik” sergilemek hem kolay hem de acayip reytingi var!
Peki, Galatasaray kulübü başkanı Dursun Özbek açık açık “ölüm tehditi aldım” diyor, bu vahim ötesi istihbaratı niye herkes yedek sigara gibi kulak arkası yapıyor?
Hala Sneijder mi gider, Bruma mı satılır, Lucescu’dan ne haber!..

Yazının Devamı

Olmadı Aziz Bey!..

9 Mayıs 2017

Hem de hiç olmadı bir spor mabedinde rakip kulübün başkanını tokatlamak sayın Aziz Yıldırım... Yakışmadı.
O kadar vahim bir durum ki; bu telin cümlesi bile arızalı!..
“Ne yani; tokatlanan başkan değil de bir başkası olsa mazur görme ihtimalin mi vardı” diye sorabilir canı isteyen.
“Şeref tribününde değil, tribün altına çekip yapsa idare edecek misin” derler adama.
Öyle bir iş yaptınız ki, insan olayı anlatmaktan, sebebini yazmaktan geri duruyor ucundan da olsa “onaylamak” durumunda kalmamak için.
Aslında kızgın olmak için yeterli sayılacak gerekçeleriniz yaptığınız işle nasıl yok hükmünde sayılacak hale geldiyse, sizi seven, hak vermek için kendini zorlayan herkesin de elini kolunu bağladınız.

Benim asıl merak ettiğim çevreniz, yakınlarınız...

Yazının Devamı

Eşek sudan geldiğinde!..

8 Mayıs 2017

Bir zamanlar Galatasaray’a yeni yıldız takmak için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan Aziz Yıldırım Fenerbahçesi, bu kez Beşiktaş’ın kritik hale gelmiş şampiyonluk sürecinde aynı bonkörlüğü göstermedi!
“Al bir puanı, idare et”!
Aslında Fenerbahçe’nin ikramı 3 puandı ama santrası yapılmayan karambol golüyle bire indi... Resmen şans işi.
Ne desin Beşiktaş?
“Allah bereket versin”.
Peki Fenerbahçe mi?..
Onu da düşündü sayın Aziz Yıldırım.

Yazının Devamı

Fenerbahçe’nin avantajı

6 Mayıs 2017

Beşiktaş-Fenerbahçe arasındaki derbi, sadece şampiyonluğun ve lig sıralamasının çözülmesi gereken kör düğümü değil, doksan dakikada üretilecek futbol ve fikstüre yazılacak skor açısından yarın saat 20.45’e kadar sezonun en büyük sırrıdır.
Çünkü öncesizdir... Sıfırdan oynanacaktır.
29 hafta boyunca kayda giren tüm veriler, öğrenilen sistemler, deşifre edilen planlar yok hükmündedir. Kilit futbolcuların eksikliği ile her iki takımın da bilineni üçte bire inmiştir.
Bu kez sahada ne ezberimizdeki Beşiktaş ne de bildiğimiz Fenerbahçe olacaktır.
Elbette her futbol maçı sürprizlere gebedir ve tahmin edilenin tam tersi mücadeleye, skora sahne olabilir... Ancak bu derbinin tarafları bir haftada “tırtıldan kelebeğe” dönüşmek kadar büyük değişime uğramıştır kendi içlerinde.
Öngörülemez bir maç varsa; o da bu olmalıdır.
***

Yazının Devamı

Fenerbahçe'nin tribün şifresi

2 Mayıs 2017

Şampiyonluk ve Kupa mücadelesi güzel de... Bu sezona damga vuran “futbol olayı” Fenerbahçe seyirci davranışıdır aslında...
Daha doğrusu “davranmayışı”!.. Tık yok seyircide.
“Protesto” mu, “bireysel tercihlerin örtüşmesi” mi, “Aziz Yıldırım’ı mı istemiyorlar”, “takımı-hocayı mı protesto ediyorlar”, “bilet mi pahalı” tam olarak belli değil.

Futbolu protesto eden seyircinin basketbolu tıka basa doldurması akılları iyice karıştırıyor.
Ekonomik durum Fenerbahçelilerin harcamalarını kıstı desek, basketbol maçları futbol kadar pahalı. Siyaset bakmaz ki, basketbola futbola.
Başkan’a tepki desek, basketbolun başkanı da o...
Oynanan futbolu beğenmiyorlarsa, ona da son noktayı Advocaat koydu.

Yazının Devamı

Yarısı boş Fenerbahçe!

1 Mayıs 2017

Fenerbahçe “yarısı boş” bir bardak sanki!.. Nereden bakarsan bak, yarım...
Ve tabi “yarısı dolu”!
Bakan göze, hisseden yüreğe, düşünen akla göre değişir algı şekli. Ama etkisi, hacmi, kalibresi düşük işte.
Sadece tarif etmek güç birbirimize.
Biri der ki, kazanacağı maçta bile ıkına sıkına, rakip eksildikten sonra, ancak uzatmalarda galip gelebilen ayarı, kimyası, yapılanması bozuk bir ekip...
Öteki; hedefi ıskaladığı, sezon bitmeden hocası yola çıktığı, üstelik seyircisi terk ettiği halde istediğini alan ve bunu son yedi maçta altı kere yapan “mayası sağlam” bir takım.
Hangisine “hayır” diyebilirsiniz ki?

Yazının Devamı