Ercan Güven

Ercan Güven

eguven@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Beşiktaş-Fenerbahçe arasındaki derbi, sadece şampiyonluğun ve lig sıralamasının çözülmesi gereken kör düğümü değil, doksan dakikada üretilecek futbol ve fikstüre yazılacak skor açısından yarın saat 20.45’e kadar sezonun en büyük sırrıdır.
Çünkü öncesizdir... Sıfırdan oynanacaktır.
29 hafta boyunca kayda giren tüm veriler, öğrenilen sistemler, deşifre edilen planlar yok hükmündedir. Kilit futbolcuların eksikliği ile her iki takımın da bilineni üçte bire inmiştir.
Bu kez sahada ne ezberimizdeki Beşiktaş ne de bildiğimiz Fenerbahçe olacaktır.
Elbette her futbol maçı sürprizlere gebedir ve tahmin edilenin tam tersi mücadeleye, skora sahne olabilir... Ancak bu derbinin tarafları bir haftada “tırtıldan kelebeğe” dönüşmek kadar büyük değişime uğramıştır kendi içlerinde.
Öngörülemez bir maç varsa; o da bu olmalıdır.
***
İki takıma da “kimlik bunalımı” yaratan en büyük darbe Beşiktaş’ta Atiba, Fenerbahçe’de Mehmet Topal yokluğudur.
Sakatlığı nedeniyle sahada olmayan veya sakat sakat oynamak mecburiyetinde kalacak Atiba, Beşiktaş’ın sezon başından bu yana oynadığı sistemin olmazsa olmazı ve yerine konulmazıdır.
Lyon maçından beri “tutmayan hamleler” sürecini yaşayan Şenol Güneş, Atiba yerine oyuncu alıp sistemi sürdürse Atibalı Beşiktaş’ın yanına bile yaklaşamayacağını, sistemi değiştirse Fenerbahçe gibi rakip karşısında denemenin büyük risk taşıyacağını çok iyi bilmektedir.
Atiba olmazsa Necip veya Tolgay elinden geleni yapar ama Beşiktaş’ın bilindik paslaşmalarını bu derbide unutmak lazımdır.
Beşiktaş’ı “bilinmez kılan” ikinci eksik Tosiç’tir...
Cezalı savunma yüzünden savunma göbeği Atınç-Marcelo’ya dönecektir ama zaten kırılgan Beşiktaş savunması artık başka bir şey olacaktır.
Sonuçta savunması ve orta sahası farklı bir Beşiktaş çıkacak sahaya. Geriye kalan derbiye yeter mi?
***
Peki Fenerbahçe farklı mı?.. Hayır.
Mehmet Topal gibi bir güvenceden yoksun olan Fenerbahçe’nin oynamadan puan kazandıran “güvenli futbolundan” bahsetmek mümkün değildir derbide.
Üstelik Topal’ın yokluğunda orta sahada ihtiyaç olan Ozan, Şener’siz ve Wiel’siz boş kalmış sağ beke mahkum olmuşken...
Yokluğunda 7 maçın sadece iki tanesi kazanılmış Kjaer’in oynayıp oynamayacağı belli değilken...
Sağ beki idareten Ozan, sol beki topuğundan sakat Hasan Ali, savunmanın önünde Topal’ın yerine monte edilecek Neustadter ve soru işaretli Kjaer ile Fenerbahçe’nin de savunması ve orta sahası temelden değişmiş olacaktır aynı Beşiktaş gibi.
Sezon boyu temkinli oynayan, derbilerde ise bunu abartan Fenerbahçe’nin bu koşullarda kaldığı yerden devam etmesi mümkün müdür?
***
Tuhaf ama; Beşiktaş ve kendisi tam kadro çıksa rakibi karşısında şansı çok az olacak Fenerbahçe, her iki taraftaki bu belirsizlikler sayesinde “avantajlı” konumdadır.
Evet... Toz toprak kalkınca zayıf ile güçlü arasındaki fark azalır!
Ne oynayacağı belli olmayan Beşiktaş ile ne oynayacağı belli olmayan Fenerbahçe’nin, birbirlerinin oyununa “ne ve nasıl” karşılık vereceği hiç belli değilken, ortaya çıkacak yeni durum Fenerbahçe’ye yarar. En azından şansını arttırır.
Çünkü normal şartlarda Fenerbahçe’nin kazanma ihtimali yok denecek kadar az olurdu Süper Lig’in en iyi futbolunu oynayan Beşiktaş karşısında.
Şartlar buysa, derbiyi teknik direktörlerin kazanıp kaybedeceğini söylemek yanlış olmaz. Ama onların da bulması gereken sadece takımın eksiklerini telafi edecek stratejiler değil... Rakibin eksiklerini nasıl telafi edeceğini öngörüp o koşullara göre plan yapmak ki, bilinmez üzerinden hesap hiç de kolay değil.
Şans, kader, kısmet demeye dilim varmıyor “sır” diyorum.
Sezonun sırrı yarın 20.45’te aydınlanır.