Bir zamanlar Galatasaray’a yeni yıldız takmak için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan Aziz Yıldırım Fenerbahçesi, bu kez Beşiktaş’ın kritik hale gelmiş şampiyonluk sürecinde aynı bonkörlüğü göstermedi!
“Al bir puanı, idare et”!
Aslında Fenerbahçe’nin ikramı 3 puandı ama santrası yapılmayan karambol golüyle bire indi... Resmen şans işi.
Ne desin Beşiktaş?
“Allah bereket versin”.
Peki Fenerbahçe mi?..
Onu da düşündü sayın Aziz Yıldırım.
Ne olur ne olmaz diye derbiye saatler kala kadın basketbolunda rakip takımın başkanını tokatlayarak “Fenerbahçe’nin” gündemini hazır etti.
“Salı günü devamını izleyin” diyerek altını kalın kalın çizdi.
Pes yani...
Allah herkesi Aziz Yıldırım’ın “gelecek” gündem değişikliğinden sakınsın.
Evet... Her iki takımda da kilit noktalarda kritik eksikler vardı ve sahada ne olacağı belli değildi... Beşiktaş’ın ensesindeki Başakşehir gerginliği de cabası...
Nitekim derbide olmayacak oldu, acayip bir beraberlikle bitti maç.
Ama Fenerbahçe’nin maça başlama şekli komikti!..
Sezon başından beri geride bekleyip kazandığı toplarla gol atabilen, bunu da çok az becerebilen Fenerbahçe yüzüp de kuyruğuna geldiği ligin en iyi futbol oynayan takımına karşı yepyeni bir taktikle çıktı sahaya...
Önde basan, orta sahada alan ve adam markajı yapan bir taktik...
Tabi, on dakika sürdü.
Geriye Oğuzhan ve Tolgay’ı Alper ve Josef ile kontrol etmeye çalışan lakin bu arada bekleri yalnız bırakan Fenerbahçe kaldı. Ve topa sahip olan, devamlılığını sürdüren Beşiktaş.
Özellikle İsmail’in tek başına Quaresma’yı durdurmaya çalışması dramatikti ve Beşiktaş’ın ilk yarıdaki golü de öyle geldi. Tolgay çaprazdan Quaresma’ya uzatınca Aboubakar’ın golü kaçınılmazdı.
Çünkü savunma için kılını kıpırdatmayan, hâlâ ilk on dakikadaki oyun formatını uygulamaya çalışan Fenerbahçeli futbolcular da vardı sahada... Örneğin Lens, Van Persie.
İlk yarıdan kalan sert oyun, hatalı paslar ve verilmeyen sarı kartlardı.
Maçın ikinci yarısına Ozan ve Salih’e sarılarak başladı Advocaat... Quaresma’ya ezilmiş İsmail tamam da Neustadter niye çıktı belli değil. Orta sahayı Josef Alper Salih ile üçleyip ne elde etti Hollandalı hoca?.. Daha baskılı bir Beşiktaş.
Ve Fenerbahçe’nin içler acısı son hamlesi... Van Persie dışarı, Emenike içeri. Kendini kurtaramayan Emenike, Fenerbahçe’yi kurtaracak! Kaleciyle karşı karşıya bile atamadı 80’de Emenike.
Karşı taraftaki hamlelere bakın; golü atan Aboubakar çıktı, Cenk girdi. Tolgay ile Necip değişti. Öndeki takımı sağlamlaştıran adımlar.
Futboldaki şans unsuru hepsini sildi geçti; o da başka...
Fenerbahçe için güzel bir cümle kurmak gerekirse, 9 kişi kaldığı derbide beraberliği yakaladı diyebiliriz...
Ama nasıl? Oynayarak mı? Hayır.
Önce Beşiktaş’ta da Atiba gibi büyük bir boşluk, Tosic gibi büyük bir gedik vardı ve Beşiktaş eski halinden uzaktı.
Sonra Fenerbahçe’nin şansı.
Fenerbahçe’nin dokuz kişilik macerası ise Skrtel’in atıldığı 88’den Josef’in atıldığı 93’den sonrasıydı... Attığı gol santrası bile yapılmayan son dakika karambolü o kadar.
Buna da pes.
Kısacası beraberliğe rağmen söyleyecek iyi bir şey yok Fenerbahçe için.
Artık sarı lacivert gündem Aziz Yıldırım tarafından “eşek sudan gelinceye kadar dövülen rakip başkan” ve devamı!