Aziz Yıldırım'a minnet borcumuz!..

16 Haziran 2015

Az kaldı... Üç hafta sonra Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe mahkemeye çıkacak, futbolu bölen/pastayı küçülten/seyirciyi soğutan ve nice yiğitlere lafını yediren dava kumpas mıdır, doğru mudur belli olacak.
Paralel, teğet, o da yaptı, bu da yaptı, hepsine nokta...
Lakin, bu ülke öyle bir dönem yaşadı ki; 3 Temmuz süreci Cumhuriyet Tarihi’ndeki hukuk yozlaşmasının belgelerinden bir tanesi olarak toplum vicdanındaki yerini çoktan aldı.
Hem de çok “kritik” bir tanesi...

HALKI UYANDIRAN DAVA

Çünkü futbol üzerindendi... Bu coğrafyada futbolda fikri olmayan kimse yoktu. Fenerbahçe’nin ise -yanında veya karşısında- her vatandaşın yüreğinde bir yeri vardı.
Dolayısıyla toplumsal ve siyasi mühendisliğin halk vicdanı ile adalet duygusunu direkt ırgaladığı/rencide ettiği bir olaydı.

Yazının Devamı

Şenol Hocam felsefe yapma

12 Haziran 2015

Bilemiyorum bunu da hesapladılar mı ama Bilic’in bıraktığı takıma “cuk oturacak” teknik direktörlerin başında geliyordu Şenol Güneş...
Hızlı, ileri, delici oynatan Hırvat hocanın bıraktığı yerden rahatça devam edecektir sayın Güneş. Aynı şeyi Bursaspor’da yapıyordu zaten.
Hem de çok iyi yapıyordu.
Sezona başlarken en önemli parametrelerden biri olan adaptasyon hızlanacak, hatta öyle bir süre “handikaplar” arasında olmayacaktır bile.
Deneme-yanılma ihtimali azalacaktır, futbolcuların yeni döneme geçişi, Şenol Güneş’in Beşiktaş’taki işi kolaylaşacaktır.
Teknik, taktik, yetenek kategorilerinde ise Türkiye ve Dünya garanti belgeli bir hoca olduğu herkesin malumu.
Hiç mi eksisi yoktur Şenol Güneş’in?

Yazının Devamı

'Dört Büyükler'e dört küçük tavsiye!..

9 Haziran 2015

Hep böyle olur... Şampiyonluğun sevinci ile şampiyonluğu kaçıranların hüznü bile doya doya yaşanmadan “değişim çılgınlığı” sarar dört bir yanı. Umut hafızanın üzerine abanır, gelecek geçmişi kovalar.
Bir yandan da yeni sezonun hazırlıkları...
Ve yılda iki ikramiye hasretiyle beklenen transfer adındaki afrodizyak, her şeyi unutturur.
Oysa hiçbir transferin düzeltemeyeceği dertleri vardır büyük kulüplerin. Yönetim bile değişse yine sürecek sorunlar...
Onlar aile yadigarı gibi duvarda asılı durur, zaman ve koşulların gelip onarmasını bekler. Yeter!..
Fırsat bu fırsat ayrıntılarda boğulmadan Dört Büyükler’in makro sorunlarına üstten bakalım ve minik tavsiyeler verelim dedim. Umarım alınmazlar.

FENERBAHÇE’YE...

Sistem kusursuz... Her şeyine kefil olunan, şayet hata yaparsa ona değil Başkan’a ait olduğu açıklanan teknik direktör İsmail Kartal yolcu edildi ve İtalyan sportif direktör Terraneo göreve getirildi.

Yazının Devamı

Nice Yarsuvat'lara!..

7 Haziran 2015

“Aziz Yıldırım yeniden seçildi, demek ki yine şampiyonuz”!..
Nevzat Dindar kardeşimin şahane röportajında sayın Yarsuvat’ın manşete çıkan cümlesini okudunuz.
Açık söyleyelim... Duygun Yarsuvat değil de başka bir Galatasaray başkanı Aziz Yıldırım’a aynı lafı etseydi, bugün kılıçlar çekilmişti.
Geçmiş, gelecek, yatak, yorgan hepsi ortaya serilmişti.
Seçim nedeniyle silah yasağı var tabi; şimdilik “demeç kılıçlarıyla” idare ederdi iki kulüp de.
Ve bu iş karakolda biterdi!

* * *

On sene, yirmi sene önce emekli olmuş bir başkan değil ki Duygun Yarsuvat... Bakmayın kutlamasını bile göremediğine; Galatasaray’ı son şampiyonluğa taşıyan insan.

Yazının Devamı

F.Bahçe’de mıntıka temizliği

2 Haziran 2015

Strateji tanıdık!.. “Askeri boş bırakma, aklına hınzırlık gelmesin” örneği, şampiyonluğu/dördüncü yıldızı/hocasını/ yabancıları/yüklü bir parayı ve “başkanın yarısını” kaybetmiş Fenerbahçe taraftarının önüne en büyük, en ulvi, en muazzam hedefi koydu Aziz Yıldırım yönetimi:
“Şike suçlamasından aklanmak!...
Hediyesi; Ali Koç gibi bir başkan. Strateji tanıdık ama askerdeki ot yolmak, izmarit ve yaprak toplamak gibi yaratıcılıktan uzak “mıntıka temizliği” değil; aksine nakış gibi işlenmiş, birbirine zincirlenmiş sorumluluklar ve ödüllerle bezenmiş bir plan.
“Gelin birlik olalım” diyor.
Herhangi bir kulübü darmadağın edecek sezonun ardından en muhalifi bile çimentoluyor, aklanıp paklanıp şahane bir gelecek vaat ediyor.
Var mı itiraz edecek olan?
Asla... “Ama” bile diyenin Fenerbahçeliliğinden şüphe edilir maazallah!

Yazının Devamı

UEFA Kupası'na benzemesin

29 Mayıs 2015

Şampiyon olmak ne kadar yoğun bir “emek” gerektirirse, o şampiyonluğu doğru yönetip yaygın mutluluğa ve ekonomik değere çevirmek de en az o kadar efora/özene ihtiyaç duyar.
Biri eksikse öteki pek işe yaramaz yani.
Bunu en iyi Galatasaray bilir!
Sayın Ali Dürüst’ün yıllar önceki “UEFA kupası kazandık, iki yakamız bir araya gelmedi” itirafı her şeyin özetidir.
“Dur bakalım, nereden çıktı” demeyin sakın...
İşaretler öyle.
Bence Galatasaray ters ayak üzerinde yakaladı şampiyonluğu.

Yazının Devamı

Aziz Yıldırım ve Galatasaray...

28 Mayıs 2015

Yiğidi öldürürken bile hakkını vermek yetmez, Sezar’ın hakkını da Sezar’dan asla esirgemeyin lütfen!
Gerçek gündem; Galatasaray’dır.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Fenerbahçelilere tarihi bir konuşma yaptı, söylenmemişi söyledi, yapılmamışı yapacağının sinyalini verdi. Fakat şu anda hakkında konuşulmayı hak eden Sarı-Kırmızı Zafer ile sahip olduğu Dördüncü yıldızdır. Galatasaray her futbol sözünün öznesidir.
Bu gölgelenemez bir gerçektir. Dolayısıyla futbolda her şey Galatasaray ve şampiyonluğuyla ilgilidir.
Aksi demagojidir!

Fenerbahçe dördüncü yıldızı kendi elleriyle ezeli rakibine teslim etmiş, Sayın Başkan Yıldırım kaçan şampiyonlukla ilgili, “suçlu benim” diyor...
“Vay canına, yıldırım düştü futbola”!..

Yazının Devamı

Lig biter hesaplaşma başlar!

26 Mayıs 2015

Bundan sonrası formalite... Fenerbahçe, Başakşehir Stadı’nda kendi elleriyle taktı dördüncü yıldızı Galatasaray’a!..
Lakin haftaya lig bitip kutlamalar başlamayacak sadece.
Gündem dördüncü yıldıza takılıp kalmayacak. Köprüye bayrak asmak, sokakları donatmak, kutlama konvoyları falan, hep ikinci planda olacaktır.
Çünkü yaralıdır yarışmacılardan bir tanesi!
Çünkü yarışın son düzlüğünde “vahametine uygun” hiçbir şey yapılmayan “Viyadük Saldırısı” yaşanmıştır.
Yani futbolda olabilecek melanetlerin en kötüsü!
Bir takıma yapılabilecek en berbat saldırı.

Yazının Devamı