Yiğidi öldürürken bile hakkını vermek yetmez, Sezar’ın hakkını da Sezar’dan asla esirgemeyin lütfen!
Gerçek gündem; Galatasaray’dır.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Fenerbahçelilere tarihi bir konuşma yaptı, söylenmemişi söyledi, yapılmamışı yapacağının sinyalini verdi. Fakat şu anda hakkında konuşulmayı hak eden Sarı-Kırmızı Zafer ile sahip olduğu Dördüncü yıldızdır. Galatasaray her futbol sözünün öznesidir.
Bu gölgelenemez bir gerçektir. Dolayısıyla futbolda her şey Galatasaray ve şampiyonluğuyla ilgilidir.
Aksi demagojidir!
Fenerbahçe dördüncü yıldızı kendi elleriyle ezeli rakibine teslim etmiş, Sayın Başkan Yıldırım kaçan şampiyonlukla ilgili, “suçlu benim” diyor...
“Vay canına, yıldırım düştü futbola”!..
Hayır... Pusula Galatasaray’ı gösteriyor!
“Suçlu” yok ki ortada...
“Başaran” var.
Daha iyi olan var... O da Galatasaray.
Bir “flaş” daha... Sayın Yıldırım, şike davası sonuçlanınca bırakacağını açıklıyor ya...
“Ne alaka” demeyin; direkt Galatasaray’la ilgili!
Bilir misiniz ki, ülke tarihlerinde bile bazı evrimler/devrimler o ülkenin en büyük “hasmı” sayesinde hayata geçer?..
Mesela Yunanistan’ı Cunta’dan kurtaran Türkiye idi!.. Kıbrıs Barış Harekatı sonrası komşuya demokrasi gelmişti.
Hayır... “Aziz Yıldırım baskıcıdır, Fenerbahçe’nin zincirlerini kırması lazımdır” demiyorum. Belki de zamanı gelmiş de geçmişti!
Bakın, Sayın Başkan betondan da anladığı için o jargonu kullanayım:
En modern yapılarda bile zamanla “malzeme yorgunluğu” ortaya çıkar. Mesela Boğaz Köprüsü’nü var eden çelikler/betonlar asla ilk günkü özelliklerini tam olarak korumamaktadır bugün. Tehlikesi yok, lakin eskisi kadar güçlü değil.
Aziz Bey’de de malzeme yorgunluğu olmalıdır doğal olarak. Dile kolay; 17 yıl. İktidar yıpranması deyin, rekabet tırmalaması deyin, hem kendi yoruldu, hem Fenerbahçe.
Aziz Yıldırım bırakıp da taze bir güç camiaya taze bir hedef çizerse, Galatasaray sayesinde!
Sayın Yıldırım’ın basın toplantısını yeniden kurgulamasına, fikrini değiştirmesine neden olan “biraz da tehdit kokan” muhalif basın ilanına gelince...
Aziz Yıldırım yerden göğe kadar haklıdır “kendi rızanla bırak git” lafına takılmaya... Aksi halde ne olacak yani?
İşin gerçeği, o ilanı hazırlayanlar aklı kıt değilse hepsi birinci sınıf Aziz Yıldırım taraftarıdır!
Sokaktaki 13 yaşında Fenerbahçeli çocuğa sorsanız bilir Aziz Yıldırım’ın tehdide pabuç bırakmayacağını. Hatta tam tersi etkisi olacağını. Zindanlı/kelepçeli olanından korkmamış adam, müebbet ihtimalinden çekinmemiş; boş tehdit neymiş?
“Peki bunun Galatasaray’la ne ilgisi var” diyeceksiniz!
Şöyle...
Sayın Yıldırım’ın kefil olduğu hoca işe yaramamış, şampiyonluk kaçmış, dördüncü yıldızı en büyük rakip takmış... Manzara odur ki, Aziz Bey fena halde çıkmaz sokakta. Söyleyecek bir şey kalmamış. “Hadi bana eyvallah”a gelmiş sıra.
O da ne!..
Bir ilan çıkıyor basın toplantısı sabahı. Aziz Bey’i mağdur ediyor. “Git” diyecekleri bile caydırıyor. Sayın Yıldırım’a “inat” fırsatı yaratıyor.
Rahmetli Mahir Kaynak analiziyle söyleyin bakalım; “en çok kime yarar”?
Onun Fenerbahçe Başkanı olduğu süreçte Avrupa da dahil kupa zengini olan, üçüncü ve dördüncü yıldıza ilk ulaşan Galatasaray’a değil mi?
Şaka bir yana, Fenerbahçe’ye büyük emeği geçmiş Sayın Yıldırım’ın şu sıkıntılı dönemde önemli açıklamalar yapması doğaldır ama ülkenin asıl gündemi Galatasaray’dır.