Beyin tümörleri ve insanların buna karşı reaksiyonları

19 Ocak 2020



Prof. Dr. Cengiz Kuday

Tanrı her insana bir aygıt vermiş (beyin), fakat yazılım vermemiş. Bunu kişinin kültür ve bilim aracılığıyla kendisinin geliştirmesini istemiş. O yüzden, yazılımın çeşit ve kalitesine göre her insanın beyni farklı tepki verir. Dünyada kaç insan yaşıyorsa o kadar farklı beyin vardır. Hastalıklara karşı da reaksiyonları kişiden kişiye değişir (kültür ve inanç farklılıkları).

Kafa travmalarında aynı şiddette bir darbeyle kişilerde farklı klinik tablolar ortaya çıkabilir. Bu, son çalışmalarda gösterildiği gibi beyinlerin protein yapısının farklılıklarından kaynaklanmaktadır.

Yazının Devamı

‘Bazen budama bıçağıyla vura vura bir yol açmak gerekebilir’ (2)

14 Ocak 2020

Başkanlık sisteminin 2,5 yılı geride bırakıldığından hareketle; yapılması gerekenler, sistem içindeki uyum sorunlarının, aksamaların, eksikliklerin, işlemeyen mekanizmaların ve bürokratik yönetim kademelerindeki yöneticilerden kaynaklı problemlerin öncelikli tespit edilmesi gerekir.
Ancak bürokrasi ve bürokratla ilgili işleyiş ve liyakat konusunda bir “ölçü metre” bulunmuyor. O zaman bu konuda bakılması gereken bazı somut veriler bulunmaktadır. Bu verilerde başta TBMM Dilekçe Komisyonu ve diğer komisyonlar, CİMER, bakanlıklar/ kurum-kuruluşlar teftiş kurulları, iç denetim, genel kamuoyu yoklamaları, anketler, OMBUDSMANLIK Kurumu vb. kurumlara gelen şikayetler, yazılı ve görsel medya, siyasi kulisler, dost sohbetleri vb. alınan izlenimlerle büyük oranda ortaya konulabilir. Nitekim bu çalışmamızda sahada olması nedeniyle yüksek bürokrat olan değerli akademisyen dostlarımızın sistemde tespit etmiş olduğu eksikliklerden de yararlanılmıştır.
Diğer yandan devletin bir anlamda işlerliğini sağlayan bürokrasiyi haklı haksız eleştirmek sorunları çözmez. İnsan denen

Yazının Devamı

‘Bazen budama bıçağıyla vura vura bir yol açmak gerekebilir’

13 Ocak 2020

1KISA BİR TARİHÇE

Bürokrasi: “Devlet daireleri, devlet işlerinin görüldüğü ofisler anlamındaki “büreau”, hakimiyet ve “iktidar” anlamındaki “cratie” kelimelerinin birleşmeleriyle oluşan bir terim olup en genel tanımı ile devlet dairelerinin hakimiyetini ve iktidarını ifade etmektedir.” (1)

Bürokrasi tarihimiz 150 yıl, hatta daha fazla bir geçmişe götürülebilir.1839 Tanzimat Fermanıyla başlayan idaredeki yeni yapılaşma, değişik düzenlemelerle Cumhuriyet döneminde de devam etmiştir. Osmanlı İmparatorluğundan bu yana Kara Avrupası ve Fransa idari sistemi benimsenmiştir. İdari yapılanmada bazı anglo-sakson ülke uygulamaları görülse de yapılanmadaki temel fonksiyon korunmuştur.

2SİSTEMİN GETİRDİKLERİ

Eski sistemde bakan, müsteşar, müsteşar yrd, genel müdür vb. dikey yapılanma esas alınmış olup, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde bu yapılanma özünde köklü değişikliğe uğramıştır. Müsteşarlıklar ve yardımcılıkları ile bazı genel müdürlükler kaldırılmış, bakanın yanında, bakan

Yazının Devamı

BİLGİ EDİNMEK VE OKUMAK

23 Aralık 2019

İnsan, Dünya yaşamına başladığında; herhangi bir bilgi ve davranışa sahip olmaksızın reset edilmiş bir motor, bir cihaz gibidir. Yaşam çizgisinde kendisine yön tayin edicilerin yardımıyla çocukluk, kısmen gençlik döneminde bilgiler ve davranışlar kazanarak donanımlı hale gelir. Kazanımların yönlenlendiricileri; başta anne, baba ve çocuklardan oluşan AİLE, EĞİTİM VE ÖĞRETİM KURUMLARI ve içerisinde bulundukları SOSYAL ÇEVREDİR. İnsanın çocukluk ve gençlik dönemlerinin zamanlama olarak ne anlama geldiğini, bu dönemlerin yönlendiricileri olan ailenin, eğitim ve öğretim kurumlarının ve içerisinde bulunulan sosyal çevrenin konum ve işlevlerinin neler olduğu, muhtelif tarihlerde bu sayfalarda kaleme aldığım yazılarımda açıklandığı için ayrıntıya girmeden kısaca kavramlar belirtilmekle yetinilmiştir.

Anne ve babanın okul çağına kadar olan yaş döneminde çocuğa verdikleri bilgiler ile kazandırdıkları davranış yönlendirmeleri son derece önemli olup, bu değerler geleceklerinin temellenmesinin esasını teşkil ederler. Eğitim ve öğretim

Yazının Devamı

Ahıska Türklüğü tarihi bir dönemeçte

15 Aralık 2019

Türkiye’nin yer aldığı jeopolitik düzlem, Suriye ve Irak gibi doğrudan etkileşim alanlarını içerdiği kadar tarihi bir sorumluluğu da beraberinde getirmektedir.  Bu sorumluluğun öne çıkardığı gerçek, Türk Dünyası gerçeğidir. Yedi Türk Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu başta olmak üzere dünyanın farklı ülkelerinde yaşayan Türkçe konuşan topluluklar bu alanın doğal ve daimi parçalarıdır. Örneğin 2010 yılında faaliyete geçen Türk Konseyi adlı kuruluş Özbekistan ve Macaristan’ın üyeliği ile çok farklı ve dinamik bir çehreye bürünmüştür. Türkiye’nin Türk Dünyası yönelimi bu sürecin taşıyıcı kolonlarındandır. Bir de Türk Dünyasında hassasiyetle takip edilerek sahip çıkılması gereken sorun alanları vardır. Bu çerçevede Suriye ve Irak’taki Türkmenlerin, Kırım’daki, Doğu Türkistan’daki, Karabağ’daki Türkçe konuşan toplulukların yüzünü döndüğü yegane devlet Türkiye’dir. Sebep ve

Yazının Devamı

Haydar Aliyev’in uzak görüşlülüğü

12 Aralık 2019

Devlet ve siyaset adamları, ebediyete intikal ettikten sonra çoğunlukla resmi törenler dışında pek hatırlanmazlar.

Bazıları ise zamana inat her gün hatırlanır, aranır, kendisinden söz ettirir.

Haydar Aliyev arananlardan, hatırlananlardan ve kendisinden söz ettirenlerdendir. Vefatının 16.  yılında, ortaya konan bir yeni eser, onun anılmasına adeta yeni bir vesile oluşturdu.

Kasım ayının son gününde, İpsala’da TANAP ile TAP birleşti. Bir başka deyişle enerjinin yeni ipek yolunda önemli bir adım atıldı. Azerbaycan gazı Türkiye üzerinden Yunanistan’a, oradan da Arnavutluk, İtalya yolu ile Avrupa’ya ulaşmanın kapısını araladı.

Türkiye ile Azerbaycan’ın el ele geleceğe uzandığı TANAP enerjisi nedir?

TANAP Botaş demektir. Socar demektir. BP demektir.

Daha geniş bir anlatımla TANAP, Hazar Denizi’nin dalgalarının Akdeniz’e, Atlas Okyanusu’na ulaşmasıdır. Bölge ve Avrupa barışına, enerji arz güvenliğine, istikrara giden yeni bir yol haritasıdır. Belki de yakın bir gelecekte doğal gaz üreticisi diğer bölge ülkelerinin yararlanabileceği bir boru hattıdır. Zira TANAP ile d&

Yazının Devamı

PISA sonuçlarında belirgin iyileşme

4 Aralık 2019

Eğitimde uluslararası izleme araştırmaları ülkelerin durumlarını görmeleri ve diğer ülkelerinki ile karşılaştırabilmelerine imkân tanımaktadır. Bu kapsamda PISA ve TIMSS gibi uluslararası araştırmalara katılan ülke sayısı giderek artmakta, ülkeler araştırma sonuçlarını eğitimde yapacakları iyileştirmelerde ve politika oluşturmada bir enstrüman olarak kullanmaktadır. Diğer taraftan, bu araştırmalar sonunda yapılan sıralamalar sıcak tartışmaları da beraberinde getirmektedir. Araştırmanın kendisi ve sıralamalara yüklenen anlam akademik dünyada sıklıkla tartışılmakta ve bu araştırmalara bağlamının ötesinde bir anlam yüklendiği ifade edilmektedir. Bir diğer deyişle, bu araştırmalar eğitimle ilgili araştırılan alanlarda bir şey söylemektedir, ancak ülkelerdeki eğitim sistemleriyle ilgili her şeyi söylememektedir ve dikkatli yorumlanmalıdır.Eğitimde uluslararası izleme araştırmaları ülkelerin durumlarını görmeleri ve diğer ülkelerinki ile karşılaştırabilmelerine imkân tanımaktadır. Bu kapsamda PISA ve TIMSS gibi uluslararası araştırmalara katılan ülke sayısı giderek artmakta,

Yazının Devamı

NATO-Kore-Türkiye-Fransa

3 Aralık 2019

Türkiye, İngiltere ve Fransa ile olan anlaşmalarına rağmen İkinci Dünya Savaşı’nda tarafsız kalmıştır. Fakat savaştan sonra bu tarafsızlık yüzünden dünya siyasetinde yalnız kalması, kendi varlığı üzerine Sovyetler Birliği’nin tehditleri ve ekonomik kalkınma için dış yardıma ihtiyaç duyması gibi nedenlerden dolayı batıklara yönelmek gereği duymuştur. O sırada Avrupa ülkeleri kendi ekonomik ve siyasal güçlüklerinden dolayı Türkiye’ye yardım edecek durumda değildiler.

Boğazlara egemenlik

O zamanın en kuvvetli ülkesi olan Amerika Birleşik Devletleri de dikkatini Orta ve Batı Avrupa’ya topladığı için Türkiye ile yakından ilgilenememişti. Ancak Truman doktrini ve Marshall planı ile Türkiye’ye yardım etmiş, fakat bu yardımlar Türkiye’nin ihtiyaçlarını daha doğrusu ihtiyacı olan güvenliği yeteri kadar karşılayamamıştı. 10 Şubat 1945 tarihli toplantıda Sovyetler Birliği, Montrö Sözleşmesi’nin yeniden düzenlenmesini teklif etmişti. San Francisco toplantısından evvel ABD ve İngiltere yalnız İngiltere ve Sovyetler Birliği

Yazının Devamı