Kurallara uymaz ve tedbirlerimizi almazsak ne olur?

2 Nisan 2020

Ülkemizi tehdit eden koronavirüsden en etkin koruma yolunun tekrar tekrar “ev de kalın”, “birbirinizle temas etmeyin”, “maske takın”, “ellerinizi yıkayın” tavsiyeleri bu hastalıktan en kolay, en hızlı, en kesin ve en ucuz korunmanın yolu olduğu içindir.

Ancak bu uyarıların yapıldığından bu yana geçen zaman içerisinde ciddi bir disiplin anlayışımız olmadığını gördük. Sağlık Bakanımız bizzat “İstanbul’u tutamıyoruz” demektedir. İtalyanlar, başlangıçta salgını hafife almanın cezasını ağır bir şekilde ödemelerini görmekten de ders almıyoruz. Oysa uzman personel, sağlık alt yapısı, yoğun bakım üniteleri sayı açısından şanslı ülkelerden birkaç tanesiyiz.

Ama var olan şansımızı toplumsal ciddiyetsizliğimizle yok ettiğimizi de fark etmemiz gerekmektedir. Hem de acilen.

Yetişkin hasta tedavisinin en hayati kısmını oluşturan solunum cihazında sayısıyla dünya birincisiyiz. İtalya, Fransa ve İspanya’da ölümlerin büyük bir kısmı cihaz yetersizliğinden olmuştur. Yetişkin cihaz sayısı bizde 100.000 kişide 30 iken, bu 3

Yazının Devamı

Küresel-ulusal gerilimi!

1 Nisan 2020

Wuhan kentinde ortaya çıkan, dünyaya yayılarak arz- talep şokları yaratan bir salgına dönüşen Korona virüsü sonrası birçok şeyin temelden değişeceği bir dünya hakkında farklı görüşler ve yorumlar birbirini izliyor. Batı’da birçok ülkede salgının henüz yaşanmadığı zamanlarda, fazla ciddiye almayan, hafife alan, umursamaz, vurdumduymaz bir özgüven tavrı, kendini “müdahalede geç kalma” olarak gösterdi. Salgın algısı; zavallı Asya ülkelerinde olacağı, uzak bir köşede başladığı, yerel-bölgesel kalacağı, buralara kadar yayılmayacağı üzerinde yoğunlaştı. Halbuki, sınır tanımayan virüs, yayılmayı; zengin-yoksul, genç-yaşlı, ırk, din ve ekonomik sınıf farkı gözetmeden gelişmiş, gelişmemiş, büyük küçük tüm ülkelerde ayrım yapmadan sürdürüyor.



Çözülme başlıyor

21. yüzyılın zaten çetrefilli rekabet ortamında dünya ekonomisi; teknolojik ticaret savaşları, Brexit, mülteci sorunları, iklim değişimiyle mücadele ederken, koronavirüsün yayılması

Yazının Devamı

‘Banka yönetim kurulları, yeniden yapılandırma ve öne çıkan hususlar’ (3)

28 Mart 2020

M. Nihat Ömeroğlu -  Yargıtay Onursal Üyesi Ziraat Bankası Yönetim Kurulu Üyesi4. BANKA ZİMMETİ İÇTİHAT ÖRNEKLERİ

Banka zimmetinde; Ban. K.’nun 1’inci maddesinde “korunan değer finansal piyasalardaki güven ve istikrarın sağlanması, kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışması, tasarruf hak ve sahiplerinin menfaatlerinin korunmasıdır” şeklinde açıklanmıştır.

1992 yılına kadar bankacılık suçlarında zimmet suçu düzenlenmemiş, koşulları oluşmasına göre güveni kötüye kullanma (emniyeti suiistimal) veya dolandırıcılık suçları olarak değerlendiriliyordu. 1992’den sonra özel ve kamu bankaları ayırımına gidilerek 399 s. KHK. ile kamu banka mensupları unsurları oluştuğunda zimmet suçunun faili olabiliyorlardı. 4389 sayılı kanunun 23.06.1999 tarihinde yürürlüğe girmesiyle özel ve kamu bankası ayırımı kalkmıştır. Y. K. ve diğer banka çalışanları unsurların oluşması halinde zimmet suçunun faili olabileceklerdir.

Bankacılık zimmeti ile ilgili Yüksek Mahkeme kararları da kısaltılarak aşağıda verilmiştir.

Yazının Devamı

‘Banka yönetim kurulları, yeniden yapılandırma ve öne çıkan hususlar’ (2)

27 Mart 2020

3. YENİDEN YAPILANDIRMA VE GETİRDİĞİ ÖNEMLİ HÜKÜMLER

Kural olarak ekonomik suça ekonomik ceza kuralının yeterli olmadığının önemli istisnası bankacılık sistemidir.

Zimmet suçları Türk Ceza Kanunu(TCK) m.247 ve Ban. K. m.160’da düzenlenmiştir. Her iki kanunda paralel düzenlemeler olmakla birlikte Ban. K. daha ağır yaptırımlar getirmiştir.

Ban. K. m. 160/1’da Zimmet (mal edinme); Görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya kanunen koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu para veya para yerine geçen evrak veya senetleri veya diğer malları kendisinin veya başkasının zimmetine geçiren banka yönetim kurulu başkanı ve üyeleri ile diğer mensupları, altı yıldan on iki yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacakları gibi bankaların uğradığı zararı tazmine mahkûm edilirler. Maddenin 2’nci bendinde ise “eylem hileli davranışlarla işlenmişse on iki yıldan az olmamak üzere hapis” ve yirmi bin güne kadar adli para cezası verilir. Ayrıca meydana gelen zararın ödenmemesi halinde mahkemece re’sen

Yazının Devamı

‘Banka yönetim kurulları, yeniden yapılandırma ve öne çıkan hususlar’ (1)

26 Mart 2020

1.BANKALAR VE İŞLEVLERİ

Banka kısaca; sermaye ve kredi üzerine her türlü işlemleri yapan ve düzenleyen, özel ve kamu tüzel kişilerinin, kurum ve kuruluşların, kişilerin bu alandaki ihtiyaçlarını karşılayan çok önemli güven ve itibar kuruluşlarıdır. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun (Ban.K) gerekçesinde bankaların güven ve itibar müesseseleri olduğu ifade edildikten sonra “Sözünde durma, basiretli davranma, itibar sahibi olma bu güvenin tezahürleridir” ifadesine yer verilmiştir.

Bankaların fon toplama ve fon satma işine aracılık faaliyetleri yanında günümüzde değişik işlevleri de yerine getirdiği görülmektedir.

Türkiye’de bankalar ve bankacılık sistemi uluslararası kriterlere uygun sağlam temeller üzerinde olup, şeffaf, hesap verebilir en itibarlı müesseselerden sektörlerden biridir.

2. ANONİM ŞİRKETLERDE ZORUNLU ORGANLAR

Ban. K.’da özel hükümler dışında Bankalar anonim şirket (A.Ş.) statüsünde oluşturulmuş olup şirket genel kurul ve yönetim kurulunca (Y.K.) yönetilmektedirler. Kamu ve

Yazının Devamı

Büyük şehirlerde koronavirüs tedavisi

22 Mart 2020

Corona virüsü yayılımını önleme ve tedavisinde büyük başarı gösteren Çin’in, bu mücadelede attığı ilk adım 10 gün gibi kısa bir sürede 1000 yataklı İHTİSAS HASTANELERİ kurmak olmuştur. Bundan ilham alarak, sayı ve kalite açısından çok kapsamlı tıbbi tedavi altyapısına sahip olan ülkemizde  biz de benzer oluşumu kısa sürede var olan tesislerimizi kullanarak yapabiliriz.Teşhis ve tedavi amaçlı olmak üzere önümüzdeki günlerde hastanelere başvuracak vatandaş sayısı artacaktır.Mevcut durumda hastanelerimizin büyük çoğunluğunda bu başvuruları karşılayacak yeterli sayıda yatak, tıbbı cihaz, malzeme ve uzman personel mevcuttur. Bunlara ek olarak yakın zamanda açılması planlanan iki yeni Şehir Hastanesi’ni ekleyebiliriz.  Ancak şüpheli ve hasta sayısının çoğalmasıyla teşhis ve tedavide yetersizlik başlayabileceği gibi, virüsün diğer hastaneler içerisine yayılıp bulaşma riski ciddi olarak ortaya çıkacaktır.

İhtisas hastanesi

Dolayısıyla, hızla artabilecek vaka sayılarına karşı hazırlıklı olmak ve de

Yazının Devamı

Macron’un dil ve din yasakları üzerine

23 Şubat 2020

Bülent Akarcalı

(Sağlık ve Turizm Eski Bakanı. İstanbul Saint-Joseph Fransız lisesi mezunu. Uzun yıllar Türk-Fransız ilişkilerinde rol almış bir siyaset adamıdır.)




Yazının Devamı

Yunanistan’daki ‘Müslüman azınlık’ ve Ege adaları sorunu

22 Şubat 2020

Lozan Barış Antlaşması’nın ‘Azınlıkların Korunması’ başlığı altında yer alan 37-45. maddelerinde her iki ülkedeki azınlıklar, etnik kimlikleriyle değil, Müslümanlık kriterine göre dinî kimlikleriyle tanımlanmıştır. Antlaşma, etnik çağrışım yapacak herhangi bir ifade kullanmaksızın Türkiye’deki azınlıkları Fransızca özgün metninde ‘minorités non-musulmanes’, Yunanistan’daki azınlığı ise ‘minorité musulmane’ olarak adlandırmıştır. Bu terimler, 23 Ağustos 1339 (1923) tarih ve 340 sayılı Kanun’la Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce kabul ve tasdik edilen Lozan Barış Antlaşması’nın resmî Türkçe çevirisinde ‘gayri müslim akalliyetler’ (Müslüman olmayan azınlıklar) ve ‘Müslüman akalliyet’ (Müslüman azınlık) olarak geçmektedir.

‘Lozan terminolojisi’
Antlaşma’nın 38-44. maddelerinde Türkiye’nin ülkesindeki Müslüman olmayan azınlıkların korunmasına ilişkin taahhüt ve yükümlülükleri

Yazının Devamı