Acemi şansının sırrı

7 Şubat 2021

Mete Veyisoğlu

mete.vey@yandex.com

Öğrencilik yıllarınızda, gece-gündüz hazırlanmanıza karşın kötü not aldığınız sınavlar oldu mu? Veya iş yaşamınızda, yeni bir proje için onlarca senaryo çalışmanıza rağmen hayatın karşınıza öngöremediğiniz bir senaryo çıkardığı? Saatlerce prova yaptığınız kritik bir sunumda, hazırlandığınız onca soru yerine hiç beklemediğiniz ve sizi duraklatan bir soru aldığınız? Bu durumların tesadüf olmadığına inanıyorum. Bir amaca yönelik aşırı hazırlık yapmak, bir noktadan itibaren o amaca ulaşmamıza engel olabiliyor. İstatistik ve veri biliminde önemli yer tutan ‘aşırı öğrenme’ (overfitting) kavramı, bu durumun sebebi için bize bir ipucu sunuyor.

‘Aşırı öğrenme’yi bir örnekle açıklayalım: Bir bankanın firmalara vereceği kredilerin geri ödenme ihtimalini öngörecek bir model yaratmak istiyoruz. İlk aşamada, geçmişte kredi verilen firmaların çeşitli değişkenlerini (ciro, karlılık, firmanın sektörü, firma yaşı, vb) ve bu geçmiş kredilerin geri ödenme sonuçlarını (geri

Yazının Devamı

NE OLDU BİZE BÖYLE?

6 Şubat 2021

Mustafa Kemal Ulusu

Bütün ümit Z kuşağında.

Doğru bir teşhis de, acaba  Z kuşağına ümit bağlamak veya başka deyişle, ümit bağlayacağımız Z kucağı gençleri çoğunlukta mı?

Gelin bu sorunun cevabını irdeleyelim.

Bunun için çok eskilere değil, bizim çocukluk ve gençlik yıllarımıza gidelim, yani 50’li ve 60’lı yıllara.

O yıllar 2. Dünya harbinden çıkmış bir Türkiye vardı, ülkede sıkıntı ve yokluklar had safhadaydı o kadar ki, çoğu gıda malzemeleri karneye bağlanmıştı ve her konuda olduğu gibi eğitimde  de büyük sıkıntı ve yokluklar had safhadaydı. Ama tüm bunlara rağmen Kurtuluş Savaşı gibi ülkenin kurtuluşunu sağlayan büyük bir savaştan çıkan Türkiye’mizde, Ulu Önder Atatürk’ün önderliğinde öyle büyük bir ‘eğitim reformu’ başlamıştı ki, bu reform bilahare rahmetli İsail Hakkı Tonguç ile başlayan Köy Enstitüleri ile doruğa çıkmıştı.

Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir” sözü bu enstitülerle

Yazının Devamı

Pandeminin gösterdiği derinleşen eşitsizlik

5 Şubat 2021

PROF. DR. YAVUZ ODABAŞI

İlk defa sanal ortamda gerçekleşen bu seneki Davos toplantısının en önemli tarafı, dünya ekonomisinin karşılaştığı iki ana eğilimin eşitsizlik ve dijitalleşme olduğunu vurgulaması ve “Büyük Sıfırlama” (Great Reset) ana fikri üzerinde oluşmasıdır. Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü, yüksek gelirli ülkeler ile yoksul ülkelerdeki aşılama eşitsizliğini vurgulayarak, yoksul ülkelere aşı tedarikinde “dünyanın feci bir ahlaki başarısızlığın eşiğinde” olduğu uyarısında bulundu. Bu salgının yönetimindeki başarısızlığın bedeli de dünyanın en yoksul ülkelerinde “insan hayatı ve geçim kaynaklarıyla ödenecek” ifadesi dünyada yankılandı.

Yaşama gelen kaos

Pandemi, dünyanın sağlık sisteminin alt üst ederken ekonomik ve sosyal yaşamları da olumsuz etkiliyor. Ülkeler ve toplumun farklı katmanları arasındaki aşılanma konusundaki eşitsizlik tartışmaları yoğunluk kazandı günümüzde. Koronavirüse karşı aşı temini, kitlesel aşılama dünyayı ciddi bir sınavla daha karşı karşıya bırakıyor.

Yazının Devamı

Zor günlerin üstesinden gelebiliriz

3 Şubat 2021

Kovid-19 salgınına adil ve hakkaniyetli bir yanıt verilmesini sağlamak için kalıplaşmış düşüncelerden ayrılmalı ve geçmişimizden ders çıkarmalıyız.

JOSHUA SETIPA / BM En Az Gelişmiş Ülkeler Teknoloji Bankası Yönetim Müdürü

Kovid-19 salgını, zorlu ve yıkıcı ilerleyişine devam ederken, ben de birçoğumuz gibi, sağlık çalışanlarının ve kırılgan yaşlılarımızın hayatlarını kurtarabilecek o aşıyı yaptırdıkları sevinçli anlarına tanık olduğumuz bugünlerde, son zamanlarda nadiren hissettiğim huzur duygusunu yaşadım.  Bu güven verici tabloların umut verici bir yanı var  salgın, henüz hafiflemeye başlamamış olsa da artık sonunu hayal edebileceğimiz günlerdeyiz. 

Yine de iyimserliğimi aşağıya çeken başka üzücü gerçekler var: Maseru’dan Cape Town’a ve Kampala’ya kadar hastanelerde tıbbi oksijen tükeniyor, hastane yataklarının tümü dolduğu için hastalar otoparklarda tedavi ediliyor. Dahası Dünya Sağlık Örgütü’nün açıkladığı rakamlar da üzücü: Bugüne kadar

Yazının Devamı

19. yüzyıldan GameStop’a

31 Ocak 2021

Mete Veyisoğlu

Ocak ayında ABD piyasalarında yaşananlar herkesi şaşırttı. Modası geçmiş bir iş modeline sahip olan ve gelecek vaat etmeyen bir şirket, fiziksel dükkanlarda bilgisayar oyunu satan GameStop firması, birdenbire olağanüstü değer kazandı. Neyse ki uzmanlar, bu inanılması zor olayı gayet anlaşılır bir şekilde açıklayabildi.

Kurumsal yatırım şirketleri, gelecek vaat eden hisseleri satın alıp bu hisselerin değer kazanmalarından kar edebilir. Ancak para iştahları o kadar yüksek ki, değer kaybetmesini bekledikleri hisselerden bile kar etmenin bir yolunu bulmuşlardır: Açığa satış (short position) denen bu yöntemde, yatırım şirketi değer kaybetmesini beklediği hisseyi 5 dolara kiralar ve diyelim güncel fiyatı olan 100 dolara piyasaya satar.

Kâr yerine zarar

Hisseyi kiraladığı kuruma geri verme zamanı geldiğinde, hisse beklediği gibi değer kaybedip örneğin 80 dolara düştüyse, hisseyi piyasadan 80 dolara alır, kiraladığı kuruma iade eder, ve böylece 15 dolarlık bir kârla operasyonu tamamlar.

GameStop olayı, sıradan insanların bu yöntemin zayıf karnını bulmasından ibaret. Koronavirüs salgını

Yazının Devamı

Devlet millet el ele (2)

29 Ocak 2021

MUSTAFA KEMAL ULUSU

Geçen hafta sizlere devletin imkânları müsait olmadığı takdirde, “devlet millet el ele” sloganıyla neler yapılabileceğini, bir nebze benim yaptılarımla misal vererek anlatmıştım, gerçekten bu sistem ülkedeki devlet,hatta özel sektördeki yöneticiler için çok önemli ve de faydalı bir sistemdir.

Şöyle çevrenize bir bakın sosyal, spor, eğitim vb hususlarda o kadar çok eksiğimiz var ki, çoğu içimizi acıtıyor ve görüncede ilk sözümüz şu oluyor; “Yahu kardeşim devlet bunları görmüyor mu? Bu insanlara veya bu tabiata veya bu pisliğe, düzensizliğe yazık değil mi?”

Tamam devlet babamız, ama her şeyi  de devletten beklememiz de doğru mu?

Bizim çocukluk ve gençlik yıllarımızda özel sektör bu kadar güçlü değildi, zengin iş adamları parmakla gösterilecek kadar, büyük holdinglerse yok denecek kadar azdı, ama şimdi öyle mi?

Bir betonlaşma ki...

Ülkemizde çok zengin iş adamları ve çok büyük holdingler hatırı sayılır derecede

Yazının Devamı

ABD ile nasıl ya da Paul Spyros Sarbanes kimdir?

28 Ocak 2021

BÜLENT AKARCALI

Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Biden için, Spyros Biden seçildi demişti. Neden acaba Biden’a ait olmayan bir Yunan adı eklemişti?

Paul Spyros Sarbanes 1933’de Maryland’de göçmen bir Yunanlı anne babanın çocuğu olarak doğdu. Zeki, çalışkan ve azimliydi. Başkaları bir tanesine dahi girmekte zorluk çekerken, o eğitimini Princeton, Oxford, Harvard gibi üniversitelerde tamamladı.

1967 de Maryland de yerel meclis üyesi oldu. 1971-77 arası ABD Temsilciler Meclisi’ne, 1977-2007 Senato’ya seçildi. Son seçimini % 70 oyla kazanmıştı. Aralık 2020 de vefat etti.  Ortodoks kilisesine ve Yunanistan’a çok bağlı, kamuoyunda ve Senatoda üstün saygı gören bir kişiydi.

1974 Türkiye’ye uygulanan silah ambargosunun baş mimarı, 30 yıl boyunca Yunan Başbakanlarının resmi danışmanı, Washington-Atina Lefkoşe arasında ki en etkin bağdı.

Biden dostunun anısına şu mesajı yayınladı: “Paul Sarbanes ve ben 30 yıl Dış İlişkiler Komitesi’nde birlikte çalıştık. Ondan daha keskin, daha kararlı ya da daha katı ilkelere sahip kimse

Yazının Devamı

Hayvan Hakları Yasası neler getiriyor?

27 Ocak 2021

Av. Zafer İşeri

Halihazırda yasalarımız sahipli hayvanı bir “mal” olarak kabul ediyor. Bir başkasının kasıtlı olarak sahipli bir hayvana zarar vermesi durumunda ancak şikayetçi edilirse “mala zarar verme” suçu kapsamında dava açılmakta. İlgili suça verilen ceza miktarı 800,00-TL para cezası. Ve bu hüküm de açıklanmıyor, ancak 5 yıl içerisinde yeni bir kasıtlı suç işlenmesi durumunda hüküm açıklanarak yargılamaya devam edilebiliyor. Bu hayvanın sahipli olduğu iyi ihtimal,

Hayvanın bir sahibi yok ise bu durumda şikâyet etme hakkı bulunan kimse de olmadığından yargılama ve ceza söz konusu olmuyor.

İdari para cezası

Ancak ihbar edilmesi durumunda Kabahatler Kanunu’na göre cüzi bir idari para cezası kamu borcu olarak tahakkuk ettiriliyor. Yaptırımların bu derece yetersiz olduğu yasal düzen devam ederken hayvanlara tecavüz edildiği, öldürüldüğü, dövüştürüldüğü, korumasız ortama terk edildiği kamuoyunun gündeminde.

Hayvana şiddet, şiddet sarmalının ilk adımını oluşturuyor. Hayvanlara yönelik

Yazının Devamı