BİR SON MU, BİR BAŞLANGIÇ MI?

7 Eylül 2015

Artan göçmen dalgası Avrupa’nın kapılarına dayandı. Mülteciler; AB ve Avrupa’nın Ortadoğu, Afrika ve Afganistan politikalarını gözden geçirmelerine sebep olabilir mi?

Bodrum sahillerinde cansız yatan 3 yaşındaki Suriyeli çocuğun görüntüsü Avrupa’ya yönelik artan göçmen dalgasının en dramatik halkasını oluşturuyor. Son bulan küçük yaşam, aynı zamanda AB ve ABD’nin Ortadoğu, Afrika ve Afganistan’a yönelik politikalarını gözden geçirmek içinde bir başlangıca sebep olabilir mi? Bu sorunun cevabının ‘evet’ olabilmesini tüm dünyada oluşacak kamuoyu baskısı gösterecek.
Son yüzyıldır Batı kendi yaşam kalitesini artırırken, bazı hayatları yaşanmaz hale getirdi. Batı ülkelerinde artan refahtaki enerjinin kaynağı yerin altında enerji zengini ama yer üstünde enerji fakiri olan devletlerden geliyor.
Kısır döngü
Petrolün, doğalgazın olduğu Ortadoğu’da işleyen enerji akış çarkına baktığımızda, adaletsizlik bir kez daha gün yüzüne çıkıyor. Çarkın işlemesinde ise enerjiyi çıkaranların, işleyenlerin ve paraya dönüştürenlerin Batılı grupların olması tesadüfü değil. Bununla beraber enerjinin geçiş güzergâhındaki devletlerde benzer istikrarsızlıkların olmasının da

Yazının Devamı

Dış politikamızı yenilemeliyiz

2 Eylül 2015

Türkiye erken seçime giderken dış politikanın güncelliği de Türkiye’nin gündemine sıcak bir şekilde oturmuş görünüyor. Türkiye’nin önünde dış politika alanında 12 önemli sorun var. Bunların iyi ilişkilerle tekrar yola sokulması Türkiye’nin önünü açacaktır.

1. AB ile yeniden başlangıç: AB ilişkilerimiz son yıllarda dibe vurmuş durumda. AB de bundan oldukça memnun. Türkiye’yi her açıdan uzak tutmaya çalışırken, Türkiye de attığı yanlış adımlarla AB’ye gerekli olanakları veriyor. Öncelikle diyaloğumuzu geliştirmemiz lazım. AB konusunda şov yapma şansımız yok.

2. Kuzey Afrika Ülkeleri: Libya’dan 200 bine yakın insanımız geri dönmüş durumda, iş yapan şirketler mal varlıklarını kaybederek çekildiler. Libya önümüzdeki yıllarda çabuk kazanılacak bir ülke değil fakat ciddi bir büyükelçiyle adımlar atılabilir. Cezayir ve Tunus da ekonomik açıdan yararlanılabilecek ülkeler.

3. Mısır sorunu: Türkiye’nin, Süveyş Kanalı sorunundan tutun Afrika Ülkeleri ve İslam dünyasıyla olan ilişkilerinde çok büyük bir engel. Mısır - Türkiye ilişkileri yumuşatılmalı, Mursi’nin idamı önlemek için her türlü adım atılmalı. Fakat bu Sisi’yi tanımamazlıktan geçmez.

4. İsrail ile ilişkiler düzelmeli: Mavi Marmara

Yazının Devamı

Başbuğ’a mektup

14 Ağustos 2015

Prof. Dr. Cengiz Kuday
16 Haziran 1942’de doğdu. Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 1967’de, Yüksek Lisans eğitimini ise Nöroşirurji alanında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde 1972’de tamamlandı. Doçentliğini İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Cerrahpaşa Nöroşirurji Anabilim Dalı’ndan 1978 yılında, profesörlük unvanını ise yine aynı bölümde 1987 tarihinde aldı. Ulusal ve uluslararası dergilerde pek çok makalesi yayımlanan Kuday, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroşirurji Anabilim Dalı Başkanlığı, İstanbul Üniversitesi Kafa Travmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanlığı, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nörolojik Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri Başkan Yardımcılığı ve İstanbul Üniversitesi Senatosu üyeliği yaptı. Kuday halen Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi bölümünde görev yapıyor.

Rocky Versace Vietnam’a gönüllü giden Virginialı bir gençtir, savaştan sonra din adamı olmayı planlamaktadır. 1963 yılında bir çarpışma sırasında bacağından yaralanır, Viet Kong gerillaları tarafından yakalandığında eve dönmesine

Yazının Devamı

Terör alt kültürü

11 Ağustos 2015

1959 yılında, Vatan gazetesinde yayımlanan ilk yazım “Geri Fikirlerin Doğuşu” başlığını taşıyordu. TBMM’de iktidar partisi başkanının anayasa, yasalar ve milletvekili yemini ile konuşmasının düşünce düzeyinde gerileme olduğunu, bu durumun toplumsal ayrışmaya neden olabileceğini irdelemiştim.

1959 yılından günümüze kadar bütün kitaplarımda, radyo ve televizyon konuşmalarımda, gazete yazılarımda gençlik sorunlarını, toplumsal çatışma ve şiddet konularını, ruhbilim, toplumsal ruhbilim ve iletişim açısından anlamaya ve anlatmaya çalıştım.

2013 yılında yayınlanan “Şiddet Dili” kitabımda şiddet ve terör ortamında yetişen, yaşayan çocukların, gençlerin, insanların ruhsal, toplumsal sorunları üzerinde durdum. Olası tehlikeleri belirttim.

Bilindiği gibi, birincil, ikincil toplumsal kurumlardan kaynaklanan çatışmalar şiddete, şiddet teröre zemin hazırlar. Terörün toplumsal alt yapısını oluşturur.

Tutum değişmedi

1976 yılında, Milliyet gazetesi, Düşünenlerin Düşüncesi sütununda yayınlanan “Gençlik Çatışmaları Neden Önlenemi yor?” başlıklı yazımda politikacıların, siyasi partilerin çatışmalara, şiddet eylemlerine çözüm aramadığını, bu nedenle çatışmaların şiddetin arttığını vurguladım.

40 yıl önce

Yazının Devamı

IŞİD’e karşı dayanışma

2 Ağustos 2015

Suruç’taki intihar bombacısının IŞİD (veya DAEŞ) bağlantılı olduğunun ortaya çıkmasından itibaren ülke içinde IŞİD’i destekleyenlere yönelik operasyonlar yapıldı. AA’nın 27 Temmuz tarihli haberine göre Ankara, Batman, Mersin ve İstanbul’da IŞİD’e yönelik yapılan operasyonlarda en az 46 kişi gözaltına alındı ve Nöbetçi İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği zanlılardan dördünün tutuklanmasına karar verdi. Diğer yandan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ın Ocak-Şubat 2015 tarihlerindeki açıklamalarına göre Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup IŞİD’e katılanların sayısı 500 ila 1000 arasında. 28 Temmuz akşamı CNNTürk ekranlarında Metropoll başkanı Profesör Özer Sencar’ın yaptığı son ankete göre Türkiye’de IŞİD’e destek verenlerin oranı yüzde 3.5’e yükselmiş. Böylesine yaygın ve artan bir tehdide karşı sadece güvenlik tedbirlerinin alınması pansuman tedavisi gibi olur. IŞİD’e karşı yapılan mücadelenin başarılı olabilmesi için toplumun bütün kesimlerinin desteğini alacak kapsamlı mücadele stratejisine ihtiyaç var.

İslamı kullanıyor

Bu stratejinin başlangıç noktası bütün toplumun IŞİD ve benzeri örgütler hakkında bilinçlenmesi olmalıdır. Ancak bu yolla IŞİD’in

Yazının Devamı

EURO’DAN ÇIKIŞ YOLU GÖZÜKTÜ

25 Temmuz 2015

Prof. Dr. Faruk Şen kimdir?
1948’de Ankara’da doğan Faruk Şen, Almanya’nın WWU Münster Üniversi-tesi’nde işletme ekonomisi okuduktan sonra aynı üniversitede doktora yaptı. Faruk Şen, 1985’te Bonn’da Türkiye Araştırmalar Merkezi’ni kurdu. 1991’de Essen Üniversitesi’nde profesör oldu. 2008’in sonuna kadar Türkiye Araştırmalar Merkezi’ni yöneten Şen 2009’da Türkiye - Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı’nın kurucusu olarak çalışmalarına devam etti. TAVAK Vakfı’nın yönetim kurulu başkanlığını sürdüren Faruk Şen, REMA kuruluşunun da sahibi.

Yunanistan’daki olaylara bir bakalım... Ülkenin şartları ağırlaştı, iflası önlemek ve euro’da kalmak için Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras Avrupa Birliği’nin getirdiği bütün ağır şartları kabul etmek zorunda kaldı.
Fakat burada çok dikkatli olalım... Yunanistan’ın bugüne kadar kabul edip de, sonra uygulamadan kaldırdığı birçok şart var. Yunanistan, kemer sıkma politikasında ilk önce KDV oranlarının artırımı, yeni vergi düzenlemesi, istihdam piyasasında özellikle kamu kuruluşlarında insan gücünün azaltılmasından tutun da, emeklilere bol keseden verdiği emekli maaşlarına kadar herşeyde Avrupa Birliği’nin şartlarını kabul etti.
Bi

Yazının Devamı

Çözüm anahtarı: İletişim

22 Temmuz 2015

Cumhuriyetçi, demokratik, laik, sosyal devlet yapısı, bireysel hak ve özgürlükleri; toplumsal ilke ve kuralları hukuk sistemiyle düzenler.

Hukuk, anayasa ve yasaları içerir. Devletin kurum ve kuruluşları tarafından oluşturulan, bireyleri, yaptırıma zorlayan, suç ve ceza sınırları çizilmiş, yazılı ilkelerin, kuralların oluşturduğu bir sistemdir.

Bu sistem toplumu oluşturan bireylerin kendi aralarında; kendileriyle devlet ve toplum arasında ilişkileri düzenler. Hukuk sisteminin anahtar sözcükleri, birey, toplum ve ilişkidir.

Birey, duygusu, düşüncesi, aklı olan toplumsal varlıktır. Bu varlığın kendine özgü nitelikleri, özellikleri vardır.

Ancak, bireyin gelişmesi ve yaşamını sürdürmesi için başkalarına, topluma gereksinim duyar. Başka bir deyişle, başkalarıyla, toplumla ilişki kurmak zorundadır.

İlişki, dil aracılığı ile iletişim yaparak sağlanır. Dil, insanların duygularını, düşüncelerini anlatmak için kullandıkları, hareket, söz, yazı aracılığı ile aktardığı işaretler, simgeler sistemidir. Dilin temelini kavramlar oluşturur. Kavramların, özü ilk örneği, duygusal yükü, bedeli, anlamı ve değeri vardır.

İletişimin amacı , insanlar arasında ilişki ve etkileşimi sağlamaktır. Etkili

Yazının Devamı

KOLESTEROL AKLANDI MI?-2

19 Temmuz 2015

“Cleveland Clinic” Kardiyovasküler Hastalıklar Bölüm Başkanı Dr. Steven Nissen, düşük yağlı diyetin koroner damar hastalığını tersine çevireceği görüşüne karşı. Ona göre, kaçınılması gereken yağ çeşidi hidrojenize bitkisel yağlar. Dr Nissen’e göre kalp damar hastalıklarını azaltan tek diyet Akdeniz diyeti. Bilindiği üzere Akdeniz diyeti, fazla miktarda sebze, meyve, kabuklu kuru yemişler, baklagiller ve kepekli tahıllar; fazla miktarda zeytinyağı, fakat az miktarda doymuş yağ; haftada en az iki kez balık; az-orta miktarda sütlü ürünler; az miktarda kırmızı et, kümes hayvanları eti ve yumurta (haftada dört tane); yemek sırasında az miktarda (bir kadeh) alkol (özellikle şarap) tüketimi ile karakterize.

Dr. Nissen’in kalp damar hastalıklarını önlemek için Akdeniz diyetini önermesi doymuş yağlı gıdaların (kırmızı et, tereyağı gibi) kısıtlanması gerektiğine işaret ediyor.

Sağlıklı gıdalar

Chicago, Rush Üniversitesi Tıp Fakültesi diyetisyenleri tarafından geliştirilen MIND diyeti Akdeniz diyetinin bir versiyonu. Bu diyet 10’u beyin için sağlıklı gıda olmak üzere 15 ürün içeriyor. Beyin için sağlıklı gıdalar, (1)yeşil yapraklı sebzeler, (2) diğer sebzeler, (3) kabuklu kuru yemişler, (4)

Yazının Devamı