Omuz ağrılarının tedavisinde geç kalmayın

10 Eylül 2008



Omuz ağrıları da toplumda oldukça sık görülen hastalıklardan biridir. Yüzde 10 civarında.
Omuz ağrılarının en sık nedenlerinden biri omuz kavşağındaki kasların (Rotator Manşon) zorlanmaları sonucu oluşur. Kaslarda yırtıklar olabilir, kasları kemiklere yapıştıran bağlarda (tendonlarda) tendinitler olur.
Omuzlarda kanlanmanın bozulması da ağrı yapar. Hastalar genellikle omzunu tam hareket ettiremediğinden ve ağrısından yakınarak hekime müracat eder. Burada sorun omuzda mı, başka bir hastalığa bağlı oraya yansıyan bir ağrı mı iyi ayırt edilmelidir.

Enfarktüs olabilir mi?

Yazının Devamı

Boyun fıtığından korkmayın

3 Eylül 2008

Bazen boyun fıtığı hastalarına mecbur kalıp kortizon kullandığımız da olabilir. Kortizonun komplikasyonlarını hesap etmeden veremeyiz. Kortizonlu ilaçların alımında mide kanaması ön plandadır. Ayrıca kesinlikle tuzsuz diyet uygulamasına geçilir. Kortizon olsun, diğer antienflamatuar ilaçlar olsun hastalarda tansiyon yükselmelerine sebep olabilmektedir. Onun için de sık sık tansiyon kontrolleri yaptırılmalıdır.
Diyabetli hastalarda kortizon aldıkları zaman hem tansiyon hem de kan şekerinde oluşabilecek değişiklikler takip edilmelidir.
Gördüğünüz gibi boyun fıtığı çok dramatik veya sizi felçle hemen karşı karşıya getirecek bir hastalık değil.
Hemen ameliyat olmanın bir aciliyeti yok. Çünkü boyun fıtığı olan hastaların da ancak yüzde 1’i ameliyat edilir, yüzde 99’u ameliyatsız, doğru yapılacak fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları ile kesinlikle sağlığına kavuşur.
Alınan her ilaç vücut için yabancı maddedir
Bu konulara yıllarını vermiş bir hekiminiz ve arkadaşınız olarak önerim ilaç kullanırken aşırıya kaçmamanız. Şunu

Yazının Devamı

Her boyun ağrısı boyun fıtığı değildir

27 Ağustos 2008

Boynu ağrıyan hastaların, ‘Ben boyun fıtığıyım’ diye kederlenmelerine gerek yok. Örneğin ABD’de boynum ağrıyor diye doktora giden hastaların yüzde 21’inde boyun fıtığı tespit edilirken nedense Türkiye’de ‘Boynum ağrıyor’ diyenlerde boyun fıtığı tespit edilme oranı yüzde 86’ya yükseliyor.
Bilgisayarlı Tomografi (BT) ve Manyetik Rezonans’ın (MR) sağlık alanına girmesiyle bu oranlar epeyce yükseldi.  Amerika’da bel fıtığıyla ilgili bir çalışma yapılmış; belinde hiç sorunu olmayan 2000 kişiye MR çekmişler. Yüzde 37.8’inde bel fıtığı tespit edilmiş. Şikâyetleri olup hekime başvuran hastaları da bu hesaba katarsak, o da yüzde 20. Dolayısıyla toplamda yüzde 50’nin üstüne çıkarız. Böylece bel fıtığı iktidarını ilan etmiş oluruz.
Boyun fıtıkları için de yaklaşık aynı oranların geçerli olduğunu düşünüyorum. Yalnız boyun fıtıkları bel fıtıklarından daha az görülüyor. Ayrıca bel-boyun fıtıkları birdenbire oluşmuyor veya siz hissetmiyorsunuz.
Boyundaki omurlar arasındaki

Yazının Devamı

Bu halkı gıda dilenciliğine alıştırdık, sıra sağlıkta!

20 Ağustos 2008

Bu topraklarda yaşayan insanların erdemleri, hoşgörüleri, tokgözlülükleri vardı. Çok iyi bilirim Anadolu kasabalarında tok olduğu anlaşılsın diye ağzında kürdanla dolaşan insanları.
Köyüne misafir gittiğin zaman evinde neyi var neyi yok önüne koyan, ikram edilenleri yediğin zaman seni keyifle seyreden insanları. Komşusu açken kendisi tok yatmayan, Anadolu’nun fakir fakat gözü tok insanlarını. Evlerinin kapıları açık, birbirine güvenen rahat uyuyan insanlarını. Bir dilim ekmeğini bölüşenlerini...
İşte bu toprakları yüce yapan, değerli kılan; üstünde yaşayanları da tüm insanlıktan farklı kılan bu özellikleriydi. Paylaşma duygusuyla insan evrimini, en önemli değerlerini sergileyen bu insanlara ne oldu? Yoksa onlar Yaşar Kemal’in dediği gibi “O güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler”mi? Bir daha geri dönmeyecekler mi? Acımasız dünya ve ülke ekonomisi içinde birer birer yok mu oldular?
Fakiriyle, zenginiyle barış içinde kimsenin ötekinin malında gözü olmadığı bu coğrafya

Yazının Devamı

Boyun fıtığında tek sorun ağrı değil!

13 Ağustos 2008

Yıl 1983, Almanya’da Tutlingen’deyim, bir iş seyahati dolayısıyla. Tutlingen bilindiği gibi Almanya’da tıbbi cihazların üretildiği fabrikaların olduğu bir merkez. İş görüşmelerinde sorunlar yaşanıyor. Yorgun bir günün sonunda otele gittim. Mevsim kış. Odanın camı açık uyuyakalmışım. Ertesi gün uyanıyorum. Sol kolumda şiddetli, dayanılmaz bir ağrı. Kolum ve elim kıpırdamıyor. Panik içindeyim...
Orada yaşayan bir doktor arkadaşı aradım. Kendisi anestezi ihtisası yapan bir Türk. Dr. Abdurrahman Uras. Hemen geldi. İş görüşmesi yaptığımız firmanın sahibi Troy da geldi. Beni hemen bir doktora götürdüler.
Doktor olayı çok basit değerlendirip, dışardan koluma sürülecek pomatlar verdi. İşin ciddiyetinin ve çektiğim acının farkında değil.
Troy ve Dr. Abdurrahman’dan rica ettim, beni bir nöroloğa götürdüler. Nörolog da üstünkörü muayene etti. Daha önceki doktora da doktor olduğumu söylememiştim, ama dayanamadım, nöroloğa “Ben doktorum, fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanıyım, refleks çekicini

Yazının Devamı

Boyun fıtığında ameliyat olmadan tedavi başarısı

6 Ağustos 2008

Genellikle kollarda oluşan ağrılarda ilk nedenlerden biri boyundan kollara giden sinirlere, boyun omurları arasındaki disklerdeki dejenerasyon sonucu oluşan basılardır.
 Basılar nasıl oluşur?
Boyun omurları arasındaki diskleri yani yastıkçıkları tanımak lazım... Diskler genç yaşlarda jelatin veya jöle kıvamındadır. Yani yüzde 78’i sıvıdır. Ortasında bir çekirdek etrafında güçlü bir bağ dokusu vardır. Yaşadığı mikro travmalar ve büyük travmalar sonucu, bütün vücut da genel yaşlanma sürecinde olduğu için disklerde de yaşlanmaya bağlı sıvı oranında önemli ölçüde azalma ve bozulmalar başlar.
 Bozulan diskler kollara giden sinirlere (elektrik kablosu gibi düşünün) küçük veya büyük basılar yapmaya başlar. Bu basılar sonucu sinirlerdeki iletide bazen kısa süreli, bazen uzun süreli kesiklikler oluşur. Kollardaki kasları çalıştıran bu sinirlerin görevlerini tam yapmaması sonucu o kaslarda zayıflama meydana gelir. Hasta bunu kolunun inceldiği, gücünü kaybettiği veya kolunun parmaklarının

Yazının Devamı

‘Başın dik olacak’ demek bile bir boyun ağrısı nedeni

30 Temmuz 2008

Boyun ağrılarının belirlendiği tarih oldukça eksi. Milattan önce 4600 yıllarına gidiyor. Mısır’daki papirüslerde yapılan incelemelerde bu kayıtlara rastlanıyor.
Günümüzde boyun ağrıları bel ağrılarından sonra ikinci sırada... Düşünün ki boyun insan vücudunun en hareketli, en hassas yerlerinden biri. Üç kilogram ve biraz daha üstündeki ağırlığı olan başı taşıyor. Vücuda göre ince bir yapı, taşıdığı baş insan için çok önemli...
Boynu kalınları kastetmiyorum. Onlardaki yapı özel. Her yönde hareket etme özelliğine sahip. Bir de boynum kıldan ince diyenler var, onları da anlamak lazım.
Günümüzde başı öne eğik insan grubu daha çok tercih edilir.
Kadınlarda erkeklere göre boyun tutulması daha fazladır. Bu da boyun kaslarının kadınlarda daha güçsüz oluşu dışında, kadınların dış dünyaya daha ilgili ve gözlemci oluşlarından kaynaklanır.
Boyunda, boynu, omurları, o bölgedeki damarları, sinirleri, bağ dokusunu çok iyi destekleyen kaslar ve bağlar mevcut. Kumanda merkezi olan beyindeki

Yazının Devamı

Başımız neden ağrıyor?

23 Temmuz 2008

Baş ağrısı tarihi, insanoğlu tarihi kadar eski. Günümüz tıbbında baş ağrısının karakteri, süresi, başlangıç zamanı ve şekli birçok hastalığın habercisi...
Ağrı organizmaya ve dokuların zedelenmesine karşı ortaya çıkan bir duyum biçimi, organizma için erken uyarı sistemi. Ağrı ile birlikte organizmada birtakım değişiklikler olmaktadır.
Baş ağrıları, ani başlayan (akut) veya belli bir zaman süresi içinde oluşan şekilleri (kronik) ile kabaca ikiye ayrılabilir.
Genellikle başın üst kısmında hissedilmekle birlikte bazen yüze ve boyuna da yayılabilir. Ayrıca şöyle de sınıflandırabilir. Beyine bağlı oluşan baş ağrıları bir de beyin dışındaki sebeplere bağlı olan baş ağrıları vardır.
Baş ağrıları genelde dört mekanizma ile meydana gelir. Beyin veya beyin dışındaki damarlarla ilgili sorunlarda yüzdeki ve boyundaki kas spazmları sonucu oluşan baş ağrıları, kafa içinde ya da yüzde oluşan ödemlere bağlı baş ağrıları ve psikolojik baş ağrıları diye de sınıflandırılabilir.
Uluslararası Baş Ağrıları Derneği, Baş Ağrılarını Sınıflama Komitesi baş ağrılarını on üç grupta

Yazının Devamı