Bazen boyun fıtığı hastalarına mecbur kalıp kortizon kullandığımız da olabilir. Kortizonun komplikasyonlarını hesap etmeden veremeyiz. Kortizonlu ilaçların alımında mide kanaması ön plandadır. Ayrıca kesinlikle tuzsuz diyet uygulamasına geçilir. Kortizon olsun, diğer antienflamatuar ilaçlar olsun hastalarda tansiyon yükselmelerine sebep olabilmektedir. Onun için de sık sık tansiyon kontrolleri yaptırılmalıdır.
Diyabetli hastalarda kortizon aldıkları zaman hem tansiyon hem de kan şekerinde oluşabilecek değişiklikler takip edilmelidir.
Gördüğünüz gibi boyun fıtığı çok dramatik veya sizi felçle hemen karşı karşıya getirecek bir hastalık değil.
Hemen ameliyat olmanın bir aciliyeti yok. Çünkü boyun fıtığı olan hastaların da ancak yüzde 1’i ameliyat edilir, yüzde 99’u ameliyatsız, doğru yapılacak fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları ile kesinlikle sağlığına kavuşur.
Alınan her ilaç vücut için yabancı maddedir
Bu konulara yıllarını vermiş bir hekiminiz ve arkadaşınız olarak önerim ilaç kullanırken aşırıya kaçmamanız. Şunu çok iyi bilin; alınan her ilaç vücut için yabancı bir maddedir, bağışıklık sisteminizi ve tüm organlarınızı negatif etkileme ihtimali çok yüksektir.
Ayrıca boyun fıtığında B1-B6-B12 vitamin kombinasyonunu kullanmak da çok yararlıdır. Çünkü zedelenmiş sinirlerdeki tamiratta önemli etkileri vardır.
Kolda ve eldeki uyuşmalar
Boyun fıtığı hastaları tutulan sinirin gittiği koldaki ve eldeki uyuşmadan şikâyet ederler. Bu uyuşmaların düzelmesi belirli bir zaman alır. Bundan dolayı da endişelenmesinler. Dikkat edilmesi gereken, bu uyuşmaların olduğu dönemlerde güç kayıplarının oluşmamasıdır. Güç kayıpları, rehabilitasyon programları bu konuda eğitimli, bilinçli fizyoterapistlerin, zayıflayan kaslara ve parmaklara yönelik yaptıkları uygulamalarla giderilir.
Hastalarda en önemli bulgulardan biri de baş parmakla diğer parmakları birbirine dokundurup elde edilir. Araştırılan konu, tutmada sorun olup olmadığıdır. Eğer tutmada sorun varsa bunun da güçlendirerek yerine konması lazım. Şayet bir el bunu yapamıyorsa o elin fonksiyonundaki kayıp yüzde 50 olarak kabul edilir.
Ayrıca bu parmakların tutabilme becerisini kaybetmemesi için bir kibrit çöpünden ve bir lastikten de yararlanılabilir. Yere dökülen küçük parçacıkları hastanın toplayıp toplayamadığına da bakılır. Ayrıca elin kas gücünün sağlanması için de bir stres topu veya hamurla sıkıp gevşeterek çalışması önerilir.
Boyun fıtığı sonrası gücünü kaybetmiş kol veya el, ciddi rehabilitasyon programlarından sonra hem gücüne hem de becerisine kavuşur.
Tabi ki uygulanan bu programların ağrıyı artırmaması, kolda ve elde oluşacak yorgunluğun da hesap edilerek verilmesi gerekmektedir.
Boynunuzu sakın kıtlatmayın!
Bazen berberlerde yapılır, bazen de kişi kendi kendine boynunu kıtlatır. Bu kesinlikle yapılmaması gereken, boyuna ve sinirlere çok büyük zararlar verebilecek bir uygulamadır.
Hangi hastalara cerrahi girişim uygulanır?
Daha önce de değindiğim gibi bu, boyun fıtıklarının yüzde 1’lik bölümü için geçerlidir. Hastalara tüm yukarıda anlattığımız tedaviler uygulandıktan sonra düzelme olmuşsa sorun yok. Fakat tüm bu uygulamalardan sonra hastada güç kayıpları artıyorsa, ağrılar kontrol altına alınamıyorsa, hasta kolda oluşan spastisite artıyorsa bu vaka cerrahi girişime gönderilebilir. (Kolunu dirsekten itibaren kendine çekerken isteminin dışında kol bir dişliye takılıyor gibi oluyorsa ve giderek daha sıklıkla oluşmaya başlamışsa buna spastisite diyoruz).
Bu spastisitenin tespitinde hekim tarafından yapılan refleks muayeneleri de vardır.
Ayrıca kas gücü kayıpları kas kuvvetlendirici egzersizlerine rağmen artıyorsa, eldeki beceriler ve güç azalıyorsa burada da cerrahi düşünülebilir.
Saat tersine gidiyorsa çözüm cerrahidir
Boyun küçük bir alan olduğu için cerrahi girişimin çok yeterli beyin cerrahları tarafından yapılması ön koşulu vardır. Bu cerrahi girişimlerden sonra da sorunlar tekrarlayabilir bunu da göz ardı etmeyin.
Cerrahinin yapılması demek her şeyin bitmesi anlamına gelmez. Cerrahi sonrası hastalarda yine fizik tedavi ve rehabilitasyon programları devreye girer. Bu dönemde kayba uğramış kasların tekrar eski gücüne ve fonksiyonuna kavuşması, el becerilerinin tekrar yerine gelmesi için bu süre de çok iyi değerlendirilmelidir.
Tedavi sonrası nelere dikkat edilmeli?
Boyun fıtığı hastaları tedavileri bittikten sonra rehabilitasyon ve egzersiz programlarını çok dikkate almalıdırlar. Çünkü güçlenen boyun kasları, onların boynunu koruyan korseler haline gelirler. Güreşçiler ve futbolcularda olduğu gibi...
Ağır kaldırmamaya dikkat etmelidirler. Özellikle hanımlara saçlarını kurutmadan rüzgâra ve soğuğa çıkmamalarını önermeden geçemeyeceğim.
Boyun fıtıkları için en iyi sporlardan biri de yüzmedir. Bazen spor salonlarında yapılan bilinçsiz hareketler ve çalışmalar boyun fıtıklarının tekrar ortaya çıkmasına neden olabilmektedir.
Boyun fıtığından korkmayın, tedavi edilebilir.
Tabii hasta da hekim de ne yapacağını bilirse...
Bu fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları bilinçli bir ekip işidir. Burada fizik tedavi rehabilitasyon uzmanının dışında fizyoterapistlerin de büyük payı vardır. Ayrıca ekip içinde tüm çalışanların da...