SEVİLEN 5 YAZ MEYVESİ

14 Temmuz 2019

Sıcaklıklar artıkça, ne yazık ki terleme de kaçınılmaz oluyor! Terle birlikte sıvı yanında elektrolit kayıpları da yaşanıyor. Eğer kaybedilen sıvı ve elektrolitler yerine konmazsa; gün içinde halsizlik, yorgunluk ve baş ağrısı gibi sorunlar yaşanabiliyor.
Bu noktada meyve ve sebzeler içerdiği su, vitamin ve minerallerle bu sıcak havada kurtarıcımız niteliğinde... Aslında sadece bu mevsimde değil; yılın her dönemi tüketimi önemli. Meyve ve sebzeler yeterli miktarda tüketildiğinde, kanser, kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon ve sindirim sistemi hastalıkları başta olmak üzere, birçok kronik hastalık riskinin azalmasına ve yaşlanmanın gecikmesine yardımcı oluyor. Amerikan Klinik Beslenme Dergisi’nde (American Journal of Clinical Nutrition) yayımlanan bir çalışmaya göre; meyve ve sebzeler, antioksidan içerikleriyle bağışıklık sistemini destekleyerek, vücuttaki inflamasyonu azaltmaya yardımcı oluyor. Bu yüzden bugün size yaz sofralarının vazgeçilmez meyvelerinden olan kiraz, şeftali, kayısı, karpuz ve kavunu anlatmak istedim.

Şeftali
Lif, potasyum ve kolin içeriğiyle şeftali, kalp sağlığını destekler. Aynı zamanda içeriğinde bulunan C vitaminiyle cilt sağlığı için önemli olan

Yazının Devamı

FONKSİYONEL BESİN NEDİR?

10 Temmuz 2019

Bazı besinler doğal olarak birtakım bileşenler içerir ve fiziksel veya zihinsel sağlığı iyileştirme potansiyeline sahiptirler. Hastalık riskini de azaltırlar. Bilimsel etkileri kanıtlanan bu gıdalar, fonksiyonel olarak tanımlanır. Bağışıklık sistemini güçlendirmesinin yanında kalp-damar hastalıkları, diyabet, alzheimer gibi hastalıklara yakalanma riskini azaltıcı etkileri de vardır. Aynı zamanda vücutta oluşan oksidatif stresi azalttığı için çeşitli kanserlere karşı koruyucudur.
Nasıl anlarız?
Fonksiyonel besinler; ilaç, kapsül, besin takviyesi gibi formlarda değildir. Günlük beslenmemizin bir parçası olan meyve ve sebzeleri, tahılları, içecekleri, zenginleştirilmiş ve geliştirilmiş gıdaları kapsar. Bunların yanında takviye edici gıdalar ve fonksiyonel gıda kavramlarının sıkça karıştırıldığının farkındayım. İkisi arasındaki temel farka gelecek olursak, fonksiyonel besinler normal beslenmenin bir parçası olarak tükettiğimiz gıdalar iken, takviye edici gıdalar klasik yiyecek formunun dışında kapsül, toz ve içecek formundadır. Bu yüzden fonksiyonel sağlığı destekleyici etki gösterirler fakat ilaç yerine kullanılmazlar.
Genel olarak meyve ve sebzeler, soya, kepekli tahıllar ve

Yazının Devamı

DİYETTEYKEN İÇ SESİNİZ NE DİYOR?

7 Temmuz 2019

Diyet yaparken ya da yediklerinize dikkat ettiğinizde sürekli konuşan bir iç sese mi sahipsiniz? Birçok birey hemen hemen her gün bunu kendine yapıyor. Çünkü birçok kişi diyet yapmayı maalesef hâlâ yasaklı besinlerin olduğu bir listeyi uygulamak olarak düşünüyor. Oysaki her zaman vurguluyorum, diyet yapmak öyle bir şey değil. Sağlıklı beslenme düzeninde dört besin grubuna et, yumurta, kurubaklagil grubu, süt ve süt ürünleri grubu, sebze ve meyvelerle tahıllar gibi her besin grubuna yer var. Sadece ana kilit noktası, porsiyon kontrolünü sağlamakta...
Diyette en çok yasak olarak görülen şeylerden biri de şeker. Oysaki sağlıklı beslenme ve iyi yaşam söz konusu olduğunda o bile yasak değil. Dünya Sağlık Örgütü günlük enerjinin yüzde 10’nu kadar şeker tüketimine izin veriyor. Bütün bu besin gruplarının içinde olduğu bir beslenme düzeniyle sağlıklı ve dengeli bir beslenme düzeni mümkün. Peki neden hâlâ kendinize yasaklar koyuyorsunuz?

‘Besin polisi’ nedir?
‘Besin polisi’ dediğimiz şey, diyet yapan bireylerin beyninde sürekli olarak kendisiyle konuştuğu güçlü bir ses. Aslında negatif odaklı bir ses. “Akşam 19.00’dan sonra
yemek yeme!”, “O pastayı yememeliydin!”, “Pizza yedim diyetim

Yazının Devamı

OSTEOPOROZU ÖNLEMEK İÇİN 5 ÖNERİ

3 Temmuz 2019

Gözenekli kemik hastalığını hiç duydunuz mu? Böyle söyleyince uzak gelen ancak halk dilinde ‘kemik erimesi’ olarak bilinen osteoporozdan bahsediyorum. Osteoporoz, kemiklerde zayıflamanın ve kırık riskinin artığı önemli bir sağlık sorunudur. Kemiklerden kalsiyum kaybının artması sonucunda, kemikler kolaylıkla kırılabilir hale gelir.
Özellikle 50 yaş üzeri kadın ve erkekler, hayatlarının bir döneminde osteoporoz kaynaklı kırık riski taşıyabiliyor. Osteoporoz, tüm iskelet sistemini etkilemekle beraber, kırıklar genellikle bilek, omurga ve kalça kemiğinde oluşuyor. Önlemek içinse yaşam tarzınızı değiştirmeniz gerekiyor.
2017 yılında osteoporozun önlenmesi ve tedavisi için İngiltere’de yayınlanan klinik rehberde, kemik sağlığını iyileştirmeye yönelik yaşam tarzı önerileri şu şekilde:
1-Fiziksel aktivitenizi artırın
Kemiklerinizi güçlendirmenin ve osteoporozu önlemenin en iyi yollarından biri, düzenli egzersiz yapmaktır. Çünkü egzersiz, kemik kütlesini ve gücünü koruyarak, kemik hücrelerinin ölümünü önler. Haftada 3-4 kez, açık havada güneş ışınlarına maruz kalarak yapacağınız 30-45 dakikalık fiziksel aktivite, hem D vitamini seviyelerinizin artmasına hem de kemik kırığı riskinin

Yazının Devamı

YAZ AYLARI İÇİN 5 ÖNEMLİ ÖNERİ

30 Haziran 2019

Yaz aylarında deniz, kum, güneş, tatiller ve artan sosyallikle, beslenme düzeni biraz değişebiliyor. Tatil öncesi kıştan kalan birkaç kilonuzu vermek veya verdiğiniz kiloları korumak istiyorsanız, yaz aylarında beslenmeye önem vermek gerekir. İşte yaz ayları için beş önemli beslenme önerisi...

1. Kırmızı meyveleri ihmal etmeyin
Yaz gelince, sebzeler ve meyveler renklenip, çeşitleniyor. Özellikle yaz meyveleri yüksek su oranına sahip, bu da kaybettiğimiz sıvıyı yerine koymamıza yardımcı oluyor. Gözdeleri de kırmızı ve mor renktekiler... Çilek, yaban mersini, böğürtlen ve ahududu gibi meyveler, kalp ve beyin sağlığı için önemli. Bu meyveler, quarcetinin de içinde olduğu birçok antioksidan bakımından da zengin. Çalışmalar, kırmızı renkteki meyvelerin tüketiminin artırılmasının kalp hastalığı risk faktörlerini azaltabildiğini gösteriyor, ayrıca antioksidan içerikleri sayesinde kansere karşı da koruyucu olabilecekleri biliniyor.

2. Lifli beslenin
Yaz aylarında tatillerle seyahatler artıyor ve dönem dönem bağırsak dengesi bozulabiliyor. Eğer herhangi başka bir sağlık sorunu yoksa, yeterli su içmek, egzersiz yapmak ve lifli beslenmek, sindirim sistemiyle ilgili sorunlarınızı çözmeye

Yazının Devamı

Son Kullanma Tarihi ve Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi farkı

26 Haziran 2019

Markete gittiğinizde aldığınız ürünlerin etiketinde en çok hangi bilgileri okuyorsunuz?
Siz söylemeden, ben tahmin edeyim... Genellikle ürünün kalori, şeker ve yağ içeriğiyle son tüketim tarihine bakılıyor.
Peki ya tavsiye edilen tüketim tarihi konusunda bilginiz var mı? Gıda Güvenliği Derneği’nin yaptığı araştırmanın
şaşırtıcı istatistikleri bulunuyor. Son Kullanma Tarihi ile Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi arasındaki fark, tam olarak bilinmiyor. Bu yüzden de tüketicilerin yüzde 72’si, gıda henüz yenilebilecek durumdayken
maalesef çöpe atıyor.
Bu durum, gıda israfının her geçen gün bir çığ gibi büyümesinin nedenlerinden biri aslında. Hatta her 10 kişiden yalnızca üçü, Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi’nin anlamını doğru biliyor. Peki bunlar arasındaki fark ne, gıdayı tüketmeden önce hangi tarihi ciddiye alalım bunları bir de benden duyun istedim...
Son Kullanma Tarihi (SKT) nedir?

Yazının Devamı

GEBELİK DÖNEMİNDE BALIK TÜKETİMİ ÖNEMİ

23 Haziran 2019

Son yıllarda değişen çevresel etkiler ve yaşam tarzı değişiklikleriyle ilişkili olarak alerjik hastalıklarda ciddi bir artış gözlemleniyor. Öyle ki, Türkiye
Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği, alerjik rahatsızlıkların toplumun yüzde 25-40’ını etkilediğinin ve 0-4 yaş arası yaklaşık 6 milyon 459 bin çocuğun 350 bininde besin alerjisi olduğunun altını çiziyor. Rakamlar çok şaşırtıcı değil mi? Aslında bakıldığında sadece Türkiye’de değil; tüm dünyada, alerjik hastalıklar önemli bir sağlık sorunudur.
Peki annenin gebelik dönemindeki beslenme düzeninin bebeklerinde görülebilecek alerjik hastalıkları da çok yakından ilgilendirdiğini biliyor musunuz?

Alerji nedir?
Alerji, vücudun özel bir maddeye karşı gösterdiği aşırı tepkidir. Alerjik reaksiyona yol açan antijense, alerjik madde (alerjen) olarak adlandırılır. Alerji birçok maddeye karşı olabilir. Bunlardan birkaçı; çiçek ve ağaç poleni, evcil hayvanların deri veya tüyleri, çeşitli gıdalar, (süt, yumurta, soya, deniz ürünleri, meyve ve kuruyemişler gibi) ev-toz akarları, mantar-küf sporları, arı sokmaları, bazı ilaçlar, lastikle kauçuk tarzı maddelerdir.

Omega 3 desteği
Gebelik döneminde annenin beslenme düzeni de

Yazının Devamı

YAZIN SERİNLETEN 5 İÇECEK

19 Haziran 2019

Yaz aylarında yaşadığımız en büyük sıkıntı, susuzluk kaynaklı oluyor. Hava sıcaklıklarının artmasıyla, suya duyulan ihtiyaç, kış aylarına kıyasla daha da artıyor. Çünkü vücudumuz normalden çok daha fazla sıvı ve elektrolit kaybediyor. Bu kayıplar, belirli bir noktaya ulaşırsa, hayati boyutta tehlike taşıyacak duruma gelebilir. Sıvı tüketiminin yeterli ve dengeli bir biçimde olması, yaz aylarını daha rahat atlatmanıza yardımcı olacaktır.

Günde en az iki litre, yazın daha da fazla su içmeniz gerektiğini defalarca okuduğunuzu ve duyduğunuzu tahmin edebiliyorum. Bazı kişilerin bu miktarda suyu kolayca tüketebildiğini ama, birçok kişinin de ya su içmeyi sevmemesi ya da bu konuda istikrarlı olmaması nedeniyle, çok az su tükettiğini de biliyorum. Bazen serinlemek için dışarıda tükettiğiniz içeceklerin şeker içeriği yüksek olabiliyor. Eliniz direkt kremalı kahvelere ve bol şekerli limonataya gidiyor. Tartıda gördüğünüz rakam sizi şaşırtıyorsa, bu noktada “Şekersiz, düşük kalorili ve serinletici bir şeyler olsa da tüketsek” diyenleriniz varsa, meyveyle tatlandırılmış soğuk bitki çayları, balla tatlandırdığınız limonata, maden suyu, ayran, kefir iyi bir alternatiftir. Suyu ister sevin,

Yazının Devamı