Medya

3 Mart 2013

“Tayyip Erdoğan hangi sorumluluğu hissediyorsa, medyanın da başlıklarla, köşe yazılarıyla aynı sorumluluğu hissetmesi lazım.”
Başbakan, Viyana dönüşü uçakta gazetecilere söylediği bu cümleyi, dün doğrudan Milliyet’in “İmralı zabıtları” manşetini hedef alan sözleriyle bir adım öteye götürdü:
“Çözüm sürecine katkıda bulunmak istiyorsanız bu manşeti atamazsınız. Böyle gazetecilik yapacaksan, batsın senin gazeteciliğin” dedi.
* * *
Başbakan medyanın “sorumlu” davranması gereği konusunda haklı...
Sorun, medyanın kime karşı “sorumlu” olduğunda...
Uygar dünyada medya, “iktidara” karşı değil, okuruna, mesleğe, hakikate, tarihe karşı sorumludur.

Yazının Devamı

Saflar yeniden belirlenirken...

2 Mart 2013

Bazı dönemler, insan yazdığı gazeteyle gurur duyuyor.
Bu dönem, onlardan...
Milliyet bir süredir, gündem belirliyor; biz de bunun keyfini sürüyoruz.
Arkadaşımız Namık Durukan “İmralı zabıtları” ile çok önemli bir habere imza attı. İçeriğinin süreci nasıl etkileyeceği tartışılır; ama tartışılmayacak şey, bunun dünyanın her yerinde, “psikolojik harekat çabası” değil, şeffaflığa hizmet eden gazetecilik başarısı sayılacağıdır.
Haberi eleştiren meslektaşlarımız arasında “Elime gelse de yayımlamazdım” diyen varsa, gazetecilik algısını yeniden sorgulamalıdır.
* * *
Haber aslında, “Türkiye’de iki kişi arasında konuşulan, sır değildir” tezinin sağlaması oldu.

Yazının Devamı

28 Şubat, AK Parti’nin doğum tarihidir

28 Şubat 2013

1927’nin 8 Mart günü...
“Enternasyonal Kadınlar Günü”nde, Özbekistan’ın en büyük meydanında “Hücum” kampanyası vardı.
O gün, Komünist Partisi’nin çağrısıyla toplanan Özbek kadınlar, peçelerini çıkarıp attı.
“Tesettüre hayır” kampanyası böyle başladı.
* * *
Kampanyayı Birikim Dergisi’nde (Ocak 2010), Dilek Zaptçıoğlu’nun makalesinden öğrenmiştim.
Sovyet yönetimi, “geri kalmış” Orta Asya’yı, tepeden inme yöntemle modernleştirmeyi planlıyordu.

Yazının Devamı

Barış sürecini sermaye mi tetikledi?

26 Şubat 2013


Son yıllarda yaşadığımız siyasal dönüşümün perde arkasında, küresel sermayenin ticaret iştahının rolünü araştıran bir inceleme ne kadar ilginç olurdu.
* * *
Alman Başbakanı Merkel’i Maraş’ta Patriotları incelerken görünce aklıma geldi:
2002 başında da Rus Genelkurmay Başkanı Türkiye’ye gelmişti. Onu ağırlayan Türk mevkidaşı Org. Kıvrıkoğlu, Rusya’dan S-300 füzeleri almak istiyordu.
Washington’un hoşuna gitmeyen bir niyetti bu...
Kıvrıkoğlu zaten “Amerika’yı ziyarete gitmeyen tek Türk Genelkurmay Başkanı” olarak ünlenmişti.

Yazının Devamı

Burası Türkiye, hep sürprizlere gebe

24 Şubat 2013

Okurlar nerede görse soruyor: “Barış sürecinden umutlu musun” diye...
Hep temkinli cevap veriyorum:
“Umarım başarılı olur. Ama unutmayalım: Burası Türkiye... Her zaman sürprizlere gebe...”
* * *
16 Şubat 1999 günü Öcalan Türkiye’ye getirildiğinde herkes PKK çöktü sanıyordu.
Ecevit, o gün yaptığı tarihi açıklamada, “Devletimizle baş edilemeyeceğini herkes anlamalıdır” diyordu.
Öcalan’ın 11 metrekare bir hücreden, hem de dünyayla bağı kopukken, örgütü 12 yıl boyunca yönetebileceğini ve sonunda “baş edilemez” denilen devletle görüşmelere başlayabileceğini pek kimse tahmin edemiyordu.

Yazının Devamı

Google gözlüğü ve Berfo Ana

23 Şubat 2013

Geçenlerde Güven Sak, bir “Google eğilimleri” araştırmasından söz etti Radikal’de...
Hemen girip baktım.
5 milyondan çok internet kullanıcısı olan 45 ülkede, Google arama motorunda “ileriye mi, geriye mi” bakıldığını araştırmışlar.
Diyelim 2012’de Google’a başvuranlar, 2011 ve öncesini mi, 2013 ve sonrasını mı araştırmış?
Sonuç anlamlı:
En çok geleceği kurcalayanlar, Almanlar...
İkinci İsviçreliler...

Yazının Devamı

Topal Osman da ülkeyi korumak istiyordu

21 Şubat 2013

Karadenizli yiğittir, civanmerttir, asabidir. Toprağını, bayrağını, silahını sever. Hırçındır Karadeniz gibi, bazen taşar öfkesi; sel olup meydanları basar. Feraset yolundan şaşar. İşte böyle zamanlarda sadece kendini değil, memleketi de yaralar.
* * *
Onlara Topal Osman’ı hatırlatmak isterim. O da Giresunlu bir cengaverdi.
İşgalciler Ankara’ya yaklaştığında Mustafa Kemal Paşa’ya kalkan olan oydu. Siyahlara bürünmüş Lazlardan kurduğu muhafız birliği, Çankaya’yı ve Meclis’i de koruyordu.
Gazi Paşa ona, canını emanet edecek kadar güveniyordu. Ama zaferden sonra Meclis, Lozan’ı ve yeni rejimi tartışmaya başlayınca Gazi’ye muhalefet eden bir grup çıktı ortaya... Topal Osman, yeni duruma ayak uyduramadı. Durumdan vazife çıkarttı; hukuk yolundan saptı.
“Aman sakın”lara kulak asmadı, kürsü dokunulmazlığı, ifade özgürlüğü tanımadı. Tam 90 yıl önce bu zamanlar, Meclis’te Mustafa Kemal Paşa ile tartışan Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey’i evinde boğup Çankaya’da bir çukura gömdüğü öne sürüldü.
Onca yıl “kahraman” diye sırtı sıvazlanan, istiklal madalyalı Topal Osman, bir anda “katil” diye aranır oldu.

Yazının Devamı

Derdimiz Darwinistler mi?

19 Şubat 2013


Bilim Bakanı ne iş yapar? Kamu adına, bilimsel gelişmeye fon yaratır değil mi?
Türkiye’nin Bilim Bakanı, Akşam’da “Darwinistler”i eleştirmiş:
“Darwin’i inanç haline dönüştürmeyin. Bilimle inanç arasında fark var” demiş:
“Bir şeyin bilimsel olması için ondan şüphe edilmesi lazım. Oysa inanç, şüphe kaldırmaz.”
* * *
Doğru, ama Türkiye’nin sorunu o değil ki...

Yazının Devamı