Çağdaş Ertuna

David Bowie sadece bir rock star değildi, gerçek bir ikondu aynı zamanda.

Sadece müziğiyle, tarzıyla değil, sahne dekorlarını bile kendi çizecek ve 1973’ten beri her şeyini arşivleyecek kadar çalışkan / titiz, 1983’te Yeni Zelanda’da verdiği konsere 80 bin kişilik izleyici çekerek Guiness Rekorlar Kitabı’na girecek kadar ve 1999’da Hours ile ilk tamamı indirilebilen albümü yapacak kadar öncü olmasıyla da.

Boşuna Londra’nın önemli müzesi Victoria & Albert, ‘David Bowie Is’ retrospektifi yapmadı.

Sergi daha açılmadan 50 bin bilet satıldı

Şimdiye kadar gezdiğim en etkileyici sergilerden biriydi, 50 yıllık popüler kültürün özetiydi.

Biletleri aylar öncesinden tükenmiş, yine de müzenin kapısında kuyruklar oluşmasına neden olmuştu.

David Bowie, bu sergiyle yeni bir rekor daha kırdı.

V&A, tarihinde ilk kez bir serginin ön satışında tam 50 bin adet bilet sattı.

Mim Kemal Öke Caddesi’nde eski La Brise’in yerine açılan Central, Arda Türkmen etkisiyle, Nişantaşı ahalisinin alışkanlıklarını değiştirmeye hazırlanıyor

İstanbul, mekanları da çok hızlı tüketiyor, aynı insanları olduğu gibi. Bazen aylarca bir mekanın açılışını konuşuyoruz, aylardır dört gözle bekliyor gibi açılır açılmaz hücum ediyoruz. Sonrasında ise mekan daha ilk ayını tamamlayamadan sıkıldığımız bile oluyor. Şehrin dinamiği, farklı ülkelerin eğlence hayatına yön verenleri bile şaşırtıyor. Oysa biz artık alıştık.

Herkes yenilik peşinde

Aylardır bu açılış bekleniyor. Mim Kemal Öke Caddesi’nde, La Brise’in eski yerinde Önder Öztarhan, Kaan Boyner ve Arda Türkmen’in ortak bir yer açacağı söylentisi çıktığından beri... Bu üçlüye sonradan GQ dergisinin yayın yönetmeni Okan Can Yantır da katıldı. Hiç süphesiz bu dört ismin arasında yeme-içme sektörüne en hakim olan Arda Türkmen. Onu “Arda’nın Mutfağı” programıyla da tanıyanlar var, “Issız Adam” filminin mekanı olarak ünlenen Leblon’la da, bir süre önce sattığı catering şirketi Roka Catering’le de, Karaköy’deki Forneria ve daha sonrasında Haze otelin terasına kurulan popüler meyhane Mükellef’le de...

Türkmen Mükellef’in kışın

New York Times, 2016’nın öne çıkan tatil destinasyonlarını seçti.

“Dünya çok büyük, sizin için küçülttük, antik tapınaklardan kristal sulara mutlaka görmeniz gereken yerleri derledik” spotuyla. Listede ilk sırada Mexico City, ikinci sırada Bordeaux, üçüncüde ise Malta var. Peki ama bu 52 maddelik listeye Türkiye’den girmeyi başaran neresi oldu?

14. sırayla Çeşme. Eskiden İzmirlilerin sayfiyesiydi Çeşme. Bir de rüzgârı sayesinde sörfçüler biliyordu değerini. Eskiden İstanbullular bir Altınyunus Oteli’ni bilirdi, şimdi Alaçatı’daki taş evlerde beş odalı minik otellere kadar bilmediğimiz yok.

İstanbullu işletmeciler sayesinde keşfettik

Malum, Babylon Alaçatı’nın açılışıyla İstanbullular da Çeşme’yi keşfetti.

Babylon, Alaçatı’dan Aya Yorgi’ye taşındı ama İstanbullular Alaçatı’dan vazgeçmedi.

Emre Ergani’den Metin Fadıllıoğlu’na İstanbul’un tanınmış işletmecileri de Çeşme’de mekân açtı.

Geçen yazın en parlayanı ise Lal Dedeoğlu’nun Çeşme’de FlyInn Beach’te açtığı Bej oldu. Güler Sabancı’dan Erol Tabanca’ya iş dünyasından birçok isim de Çeşme’ye otel yatırımı yaptı.

Ocak sakin başladı. Aralıktaki harekete alışan bünyeler ne yapacağını şaşırdı.

Bugün 2016’da hayatımızı güzelleştirecek yenilikleri sıralıyoruz.

-Yeni yerler, yeni heyecanlar:1 Ocak itibarıyla Nişantaşı’nın yeni bir buluşma noktası oldu: Central. Mim Kemal Öke Caddesi’nde La Brise’in eski yerine açılan mekânın ortakları Önder Öztarhan, Kaan Boyner, Okancan Yantır ve Arda Türkmen. Peki ama mekân nasıl olmuş? Detaylar Milliyet Pazar’da.

Nişantaşı’nda son zamanlarda Abdi İpekçi-Mim Kemal bölgesinde yeni mekân hiç açılmıyordu. Malum, 2015 Topağacı’nın yılı olmuştu.

Topağacı yakınlarında 2015 sonundan kalan en iyi keşifler ise tek bir alanda uzmanlaşan Bröd ve Pirinç. Bröd, ekşi maya ekmekleriyle ve harika kokusuyla sokaktan geçerken bile tavlıyor.

Pirinç ise, menünün tamamı pirinç üzerine kurulu bir mekân. Lapadan hamsili pilava, domatesli pilavdan safranlı pilava sonsuz seçenek var burada. Tabii pilav üstü nohuttan köfteye hatta ahtapottan ton balığına akla geldik gelmedik seçenekler de var. Sadece Nişantaşı’nda değil, Maslak’ta da şubesine rastlamak mümkün.

“Globalleşen dünyanın yeniden hiyerogliflere dönüşünün arifesinde son bir suni teneffüs bizimkisi. Emoji devri yaklaşıyor. Kelimeler ise hikâyeleriyle, geçmişleriyle, melodileriyle, anlamlarıyla ve zenginlikleriyle fazla ağır geliyorlar gündelik yaşantılarımıza. Bir emoji kâfi geliyor aşkı anlatmaya ve başka bir emoji yetiyor bir aşkın bitip başka bir aşkın başladığını haber vermeye.

Yalnızlaşmanın ‘kendi ayakları üzerinde durmak’ olarak kutsallaştırıldığı, kimsenin kimseye ihtiyaç duymadığı, aşkın gündelik bir hobiye dönüştüğü bir dünyada hasrete yer ve zaman kalmıyor. Hasret çekmeyen için vuslat nasıl bir anlam ifade etsin ki?”

Böyle anlamlı bir önsözle başlıyor, son zamanlarda en sevdiğim kitap Lûgat 365, Bazı Kelimeler Çok Güzel.

Lûgat 365 nedir?

Lûgat 365’i Instagram, Twitter ya da Facebook’tan takip edenler bilir, 2015 yılı boyunca her gün bir kelime paylaştılar, anlamı, kökeni ve kullanımıyla.

Hissikablelvuku, hasbelkader, muteber, teveccüh gibi kelimeleri yeniden hayatımıza soktular.

Bir yılın sonunda Banu ve Onur Ertuğrul’un itinayla seçtiği kelimeler defter, poster, taş ve bez çantalar gibi birçok objeyi süsledi.

Hatta Paşabahçe için özel bir bardak koleksiyonu bile oldu.

Son zamanlarda sık sık duyduğumuz Otuz6beden, İrem Tonguç’un 22 yaşında kurduğu, kişiye özel bir diyet yemek servisi. Çok yakında Caddebostan’da yeni bir sağlıklı beslenme mekanıyla karşımıza çıkacak

Yılın ilk hafta sonuna yeni yılın en popüler dileklerinden biriyle başlıyoruz: Kilo vermek ya da kilo verme ihtiyacı yoksa da sağlıklı beslenmek. Bu konuda kendi iradesiyle başarılı olanlar var, diyetisyenlerin kontrolünü yeterli bulanlar var, bir de benim gibi kalorisi vs. hesaplanmış her şey önüne hazır gelsin isteyenler var. Neyse ki bu durumda hayatı kolaylaştıran servisler var.

Her şey Instagram’da gördüğüm şahane yemek fotoğraflarıyla başladı. Otuz6beden hashtag’i kaçırılacak gibi değildi. Hem güzel görünen, tadının da lezzetli olduğunu umduğum bir şeyler yiyebilecek hem de zayıflayabilecek olma fikri hoşuma gitti tabii. Ama harekete geçmem uzun sürdü.

Tatlı yiyerek zayıflanır mı?

Tavsiyelerine her zaman güvendiğim sevgili Saffet Emre Tonguç’a artık ne kadar çok söylendiysem, sonunda bana bir telefon numarası verdi. “Yeğenim İrem Tonguç, iki yıl önce daha 22 yaşındayken kurdu Otuz6beden’i. Her seyahatte fazla kaçırdığımda onun eve gelen paketleriyle beslenip hemen

Yılbaşı gecesi birkaç saat için de olsa gece hayatı durdu.

Sadece gece hayatı da değil, sosyal hayat da durdu.

Program yapılamadı, buluşacaklar buluşamadı, flörtler yarım kaldı, kimse kimseye tek bir kelime edemedi.

Herkeste bir panik başladı. “Eyvah, şimdi ne yapacağız, nasıl haberleşeceğiz?” diye.

Neyse ki kısa süre sonra anlaşıldı, yılın mesajlaşma trafiğinin en yüksek olduğu gece WhatsApp sadece Türkiye’de değil, dünyada da çökmüştü.

Çünkü teknik bir arıza söz konusuydu, Facebook’a 19 milyar dolara satılan uygulamada.

19 milyar dolarla çıtayı yükseltti

Silikon Vadisi’nde büyük rakamlar duymaya ne kadar alışsak da bu farklıydı, 5 yılda 19 milyar dolarlık bir şirket haline gelmek orada bile inanılır gibi değildi.

Günün anlam ve önemi belli. Günlerdir 2015 değerlendirmeleri yapıyor, 2016 için dileklerde bulunuyoruz.

Yılın son gecesinde programım yok diye üzülmeyin, evde olmanın tadını çıkarın.

Şahane programım var ama kar durumuna göre iptal etmek zorunda kalabilirim diye de hiç üzülmeyin.

Yılbaşı gecesinin zorunlu eğlencesinden bıkanlar artık 1 Ocak partilerini tercih ediyor.

Evet, 1 Ocak’ta geceden kalma olabilirsiniz, sabaha kadar dışarıda eğlenmiş ya da evde televizyon karşısında yayılmış da olabilirsiniz.

Ama fark etmez, tatil ve eğlence yarın da hatta hafta sonu da devam ediyor.

Eskiden yılın ilk günü geceden kalanlara kendine gelmek için önerilerle geçiştirilirdi.

Evde bol bol dinlenin, monopoli, tabu gibi minimum efor gerektiren oyunlar