“Globalleşen dünyanın yeniden hiyerogliflere dönüşünün arifesinde son bir suni teneffüs bizimkisi. Emoji devri yaklaşıyor. Kelimeler ise hikâyeleriyle, geçmişleriyle, melodileriyle, anlamlarıyla ve zenginlikleriyle fazla ağır geliyorlar gündelik yaşantılarımıza. Bir emoji kâfi geliyor aşkı anlatmaya ve başka bir emoji yetiyor bir aşkın bitip başka bir aşkın başladığını haber vermeye.
Yalnızlaşmanın ‘kendi ayakları üzerinde durmak’ olarak kutsallaştırıldığı, kimsenin kimseye ihtiyaç duymadığı, aşkın gündelik bir hobiye dönüştüğü bir dünyada hasrete yer ve zaman kalmıyor. Hasret çekmeyen için vuslat nasıl bir anlam ifade etsin ki?”
Böyle anlamlı bir önsözle başlıyor, son zamanlarda en sevdiğim kitap Lûgat 365, Bazı Kelimeler Çok Güzel.
Lûgat 365 nedir?
Lûgat 365’i Instagram, Twitter ya da Facebook’tan takip edenler bilir, 2015 yılı boyunca her gün bir kelime paylaştılar, anlamı, kökeni ve kullanımıyla.
Hissikablelvuku, hasbelkader, muteber, teveccüh gibi kelimeleri yeniden hayatımıza soktular.
Bir yılın sonunda Banu ve Onur Ertuğrul’un itinayla seçtiği kelimeler defter, poster, taş ve bez çantalar gibi birçok objeyi süsledi.
Hatta Paşabahçe için özel bir bardak koleksiyonu bile oldu.
Lûgat 365 sonunda kendi yerini de buldu, Galata’da küçük bir dükkân açtı.
Bravo Can Yayınları!
Ama asıl müjde Can Yayınları’ndan çıkan Bazı Kelimeler Çok Güzel
kitabı oldu.
Elinizden düşüremiyorsunuz, okudukça böyle bir kelime de vardı diyorsunuz.
Malum, sosyal ağlar yüzünden artık hepimizde konsantrasyon kaybı var.
Uzun yazıları okuyacak, uzun konuşmaları dinleyecek halimiz ve sabrımız yok artık. Bazen 140 karakterle, bazen bir emojiyle kendimizi ifade eder hale geldik.
Hayat çok hızlı akıp gidiyor ve
timeline çok hızlı değişiyor.
Eskiden bir kitaba başlayınca bitirmeden kalkmazdık.
Şimdi ise aynı sayfayı 5 kere üst üste okuduğumuz oluyor.
Acı ama yine de okuduğumuzu anlayamadığımız da oluyor.
İşte Bazı Kelimeler Çok Güzel kitabı bu konsantrasyon kaybına da iyi geliyor, okuma heyecanını da tazeliyor.
Can Yayınları
yeni yılda sadece bu kitapla değil, bir de
Can Almanak
2015 Sansürsüz Kültür Sanat Yıllığı ile şahane bir iş yaptı.
Ufkumuzu açtıkları için emeği geçenlere teşekkürü borç biliriz.