Türk sporunun yükselen yıldızı voleybol

12 Eylül 2021

Bağıra çağıra, coşkuyla, heyecanla, bazen de telaşla oynuyorlar. Hata yaptıklarında, blokta başarısız kaldıklarında, servis kaçırdıklarında ya da çıkaramadıkları her toptan sonra artık muhteşem bir dayanışma örneği sergiliyorlar…
Birbirlerine el uzatıp, sırt ve omuz sıvazlayıp “Takma kafana iyisini yaparsın” diyorlar… Seyredenlere verdikleri mesaj da çok sağlam:
“-Korkmayın, keyfinize bakın, KAZANIRIZ, inanın!”
Türk Voleybolu son 30 yıl içinde iç rekabetin yükselmesi ve yoğunlaşmasıyla, uluslararası rekabetin farklı organizasyonlarda “file”yi gündeme getirmesiyle ivmelendi, hız ve yükseklik kazandı.
Bu başarılarda birbirini izleyen federasyonların, belirlenmiş stratejik planlara uyarak ”devamlılık” örneği sergilemesi de çok önemli rol oynadı.
Voleybolumuzun yeşeren dalları, çiçekleri ve meyveleri de kadınlarımızdı.
Erkek takımlarımızın ve oyuncularımızın yıllar boyu verdiği mücadele, kadınlarımızın da katılmasıyla kalite ve değer kazandı.

Yazının Devamı

Yabancı hoca getirilmeli

11 Eylül 2021

Şenol Güneş’in istifa kararı sadece dramatik bir sonuç olarak algılanmamalı, Türk antrenörünün geldiği çıkmaz sokağı göstermek biçiminde değerlendirilmelidir. Artık uzunca bir süre yeni bir kuşak değişimine kadar milli takım teknik direktörlüğü yabancı birine teslim edilmelidir.
Samimiyetsizliği, doğru olmayan yalvararak göreve getirildiği yönünde söylemleri ve kendisinin işvereni olan Türkiye Futbol Federasyonu’na kol kanat germe komikliğiyle Şenol Güneş hem kariyerine gölge düşürmüş hem de çok keskin bir hayal kırıklığı yaratmıştır.
Saygıyı hak etmesi için artık çok az şeye sahiptir. Hiç kimseyle iş birliği yapmayan, ekip çalışmasına inanmayan, bilime sırtını dönen, otoritesi uğruna araştırmadan, yenilikten vazgeçen bir hoca belki eleme grubunu geçebilir ama bunlar tarihe iz bırakmaya yetmez. Umarım kendiyle başbaşa ve samimi bir ortamda kaldığı zaman her şeyi kabul edecektir. 

Yazının Devamı

Yolun sonu: Utanç

8 Eylül 2021

Ordulu şair Dursun Ali Akınet’in şiirini seslendiren Musa Eroğlu’nun bestesini biz de tekrarlayalım:
“Yolun sonu görünüyor!”
Hiç uzatmadan, lafı eğip bükmeden hakikati görmenin en kısa yolu budur.
Amsterdam’da gördük ki rotadan çıkmışız, yolumuzu kaybetmişiz. Bir yerlere gidiyormuş gibi yapıyoruz ama yolun sonu görünüyor.
Yol bitiyor. Heyecanlı, bol skorlu maçlar artık unutuluyor, yeni örnekler gelmiyor. Milli Takım dağılıyor, çözülüyor, kayboluyor.
Daha birinci dakika dolmadan golü yersen, kaza diyebiliriz. Olabilir. Sonrasında bir reaksiyon, tepki ya da isyan görmeliyiz, değil mi? Hayır sahaya çıkar çıkmaz silinen bir ekip bu… Pas yapamıyor, ikilileri kaybediyor.
Şenol Hoca’nın tercihleri, oyuncu seçimi, taktiği belirlemesi filan toptan geçersiz sayılıyor.

Yazının Devamı

Kaza oldu, yazık olmasın

2 Eylül 2021

Avrupa’da şoka uğradık, tamam… Peki Dünya’da ne yapacağız? Kırık-dökük ve dağınık Haziran maceramızı mı sürdüreceğiz, yoksa lider olarak bıraktığımız grupta yine liderlik mi yapacağız? Dünya’ya dönüşün kritik sorusu bu.
Hemen yanıtlayalım: Haziran’da yaşadığımız o kötü macerayı unutmak ve unutturma gayreti vardı Milli Takım’da. Futbolcular daha diri, daha istekli ve daha etkiliydiler. En önemlisi de Leicester’deki kiralık dönemini pek de iyi geçiremeyen Cengiz Ünder Marsilya’da eski kişiliğine dönmüş, hücuma adeta enerji katmaya başlamıştı.
İngiltere’nin pandemi konusundaki sert kısıtlama ve engellemelerine takılan Çağlar, Ozan Kabak, Ozan Tufan ve Halil Dervişoğlu’nun bu maçta forma giyememesi, özellikle savunmada zorlanmamıza neden oldu. Şenol Güneş’in kaleci Uğurcan Çakır’ı yedeğe çekip Altay Bayındır’a görev vermesini de yadırgadık. Sanıyorum Trabzonspor’un Konferans Ligi’nde Roma karşısında farklı bir yenilgi alması, Uğurcan’ın dinlendirilmesine yol

Yazının Devamı

Nihat Başkan’a çağrı

1 Eylül 2021

Nihat Özdemir, Türk futbolunu iyi niyet ve özveriyle yönetmeye çalışıyor. Herkese, her kulübe eşit mesafeden ilgi ve saygı gösteriyor. Ne yazık ki bunları yeterli görmeyen, her defasında daha fazlasını, daha iyisini isteyen, daha az sorumluluk yüklenen bir futbol kültürümüz var.
Gündelik çıkarları uğruna gelecekten vazgeçen, etikle tekniği birbirine karıştıran, olaylara hep kendi açısından, kendi aynasından bakan futbol ailesi, maalesef, ne kendi sorunlarını çözüyor, ne de ortak sorunların çözümü için gerekli bir proje üretebiliyor.
Hemen hemen bütün antrenörler 8+6 kuralından şikayetçi. Beşiktaş Karagümrük maçında Salih’in kırmızı kart görmesiyle dördüncü hakem Onur Özütoprak’ın devreye girmesi ortamı iyice karmaşık hale getiriyor. Sergen Yalçın’ın anlatımına göre hakem, oyuncu değişikliği sırasında parmaklarıyla üç işareti yapıp “Ancak Türk oyuncu alabilirsiniz. Sahada üç Türk olacak” diyor.

Yazının Devamı

Altay’ın derdi, Ferdi!

30 Ağustos 2021

Altay-Fenerbahçe maçını merak ve heyecanla bekledik. Yıllar sonra Süper Lig’e dönüp efsane kaptanı Mustafa Denizli’nin elinde yepyeni bir rüzgar estiren Altay, Perşembe’nin zafer yorgunu Fenerbahçe karşısında ev sahibi olmanın avantajıyla etkili oynayabilir, maçı farklı bir heyecana ve güzelliğe taşıyabilirdi. Pereira’nın Fenerbahçe’si de herhalde boş durmaz, yüksek morali ve yükselen kalitesiyle meydanı boş bırakmadan kendi efendiliğini dayatabilirdi.
İlk yarıda maalesef beklediklerimizi göremedik. Oyun, gel-gitlerle, nafile koşularla garip bir oyalamacaya dönüştü. Sıkıcı bir hal almaya başladı. İlk yarıda iki takımdan da tek isabetli şut göremediğimizi söylersem, hak verirsiniz.
Neyse ki takımlar ikinci yarıda, en azından tribündeki ve ekran karşısındaki taraftarlarına saygı adına, işlerini daha ciddiye alarak, daha hareketli ve hızlı oynamaya başladılar. Fenerbahçe üst üste iki korner kazandı. Altay’ın Polonyalı kalecisi Lis de iki kurtarışıyla alkışlandı. Bu arada Gustavo da kafa vuruşuyla ilk isabetli şutunu atmış oldu.
Bell

Yazının Devamı

İki rolün tek aktörü

29 Ağustos 2021

Sezon nasıl ilerler, Beşiktaş’ın oyunu nasıl gelişir, bilemem. Ama dün gördüğümü bugün söylerim: Limitler içinde bunalıp sıkışan her kulüp gibi Beşiktaş da zor bir transfer dönemi geçirdi. Ahmet Nur Çebi yönetimi zaman zaman sessiz ve hareketsiz kaldı ama, sabretmesini bildi. İşte o sabır nöbetlerinden kimleri bulduğunu, dün gördük: Alex Teixeira ve Michy Batshuayi…
Bu ikili Beşiktaş’ın sağlam ve akıcı oyunu içinde hem akışı hızlandıracak, hem de skor tabelasını kurcalayacak adamlar olarak çok alkışlanır. Teixeira, 20 metreden attığı golle hem cesaretini, hem de tekniğini gösterdi. Batshuayi ise çok farklı bir santrfor tipi sergiledi: Ayağına top beklemiyor. Oyunun hazırlık ve kurgu sürecine de katkıda bulunuyor. Atletik bir yapısı var. Çok koşuyor. Vuruş kalitesi de yüksek. Karagümrük ceza alanı içinde kafa vurdu, karambolda fırsat kovaladı. Bir topu direkten dışarı gitti, birini Viviano kesti. Hiç rahat durmadı. Beşiktaş’ın oyunu sürekli rakip yarı sahada oynayan baskılı karakterine eşlik

Yazının Devamı

Son söz hukukun olsun, sonra da herkes sussun!

25 Ağustos 2021

Fenerbahçe Spor Kulübü, 3 Temmuz sürecinin en büyük mağduru… Sarı-lacivertli kulüp, olayın üzerinden 10 yıl geçtikten sonra yargıya başvurup, Şampiyonlar Ligi’nde oynatılmadıkları için uğradıkları gelir kayıplarını karşılamak üzere TFF aleyhine 250 milyon liralık tazminat davası açtı.
Dava açma hazırlıkları yapılırken, hukukçuların zaman aşımı konusunda kuşkulu olduklarını duydum. Bazıları, zaman aşımının söz konusu olmadığına inanırken, farklı görüşleri dile getirenler, bu olasılığın gözden uzak tutulmaması gerektiğini ileri sürmüşler.
Fenerbahçe Spor Kulübü, TFF tarafından Şampiyonlar Ligi’ne gönderilmemekle giriş ödülü, gruplarda olası puan karşılığında elde edecekleri gelirler, maç günü gelirleri, yayın haklarından kazanılacak payın hesaplanmasıyla büyük kayba uğradığını iddia ediyor. Dava Ankara Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde görülecek. Bu davada dramatik bir durum da söz konusu. Dönemin Fenerbahçe Başkan yardımcıları olarak TFF genel kurulunda Abdullah

Yazının Devamı