Attila Gökçe

Attila Gökçe

agokce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Nihat Özdemir, Türk futbolunu iyi niyet ve özveriyle yönetmeye çalışıyor. Herkese, her kulübe eşit mesafeden ilgi ve saygı gösteriyor. Ne yazık ki bunları yeterli görmeyen, her defasında daha fazlasını, daha iyisini isteyen, daha az sorumluluk yüklenen bir futbol kültürümüz var.
Gündelik çıkarları uğruna gelecekten vazgeçen, etikle tekniği birbirine karıştıran, olaylara hep kendi açısından, kendi aynasından bakan futbol ailesi, maalesef, ne kendi sorunlarını çözüyor, ne de ortak sorunların çözümü için gerekli bir proje üretebiliyor.
Hemen hemen bütün antrenörler 8+6 kuralından şikayetçi. Beşiktaş Karagümrük maçında Salih’in kırmızı kart görmesiyle dördüncü hakem Onur Özütoprak’ın devreye girmesi ortamı iyice karmaşık hale getiriyor. Sergen Yalçın’ın anlatımına göre hakem, oyuncu değişikliği sırasında parmaklarıyla üç işareti yapıp “Ancak Türk oyuncu alabilirsiniz. Sahada üç Türk olacak” diyor. Maç atmosferi içinde teknik yönetim şaşırıyor ve “ne olur ne olmaz” Teixeira’yı çıkarıp Necip Uysal’ı sahaya sürüyorlar. Yönetmelikte böyle bir şey yok. Yerliler de yabancılar da kırmızı kartla oyun dışı kalabilirler. Sahada 8’in üstünde yabancı olmamak kaydıyla her türlü değişikliği de yapabilirsiniz. Yabancıda sekizden fazlası, yerlide üçten azı olmayacak. Bu işi düzenlemek ya da kontrol etmek hakemin işi değil. Peki hakem ne demiş? Araştırdım. Ne kendi ifadesi, ne de bana aktarılanlar anlaşılamıyor.
Dahası… Bu 8+6 kararını hangi tarihte hangi federasyon aldı. Kararı öneren teknik kurullarda kimler vardı? Bu insanlara ulaşamıyorum. Aradıklarımın telefonları da 7x24 konuşmaya kapalı!
8+6’nın Türk futbolunun hayrına olduğuna inanıyorum. Ancak müsabaka talimatındaki koşullar ve düzenlemeler sıkıntı yaratıyor. Bu işin hayatın akışına uygun biçimde yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Örneğin Mesut Özil’in yerli/yabancı uygunluğu kağıt üstündeki gibi mi olacak, yoksa yeniden mi gözden geçirilecek. Bunların açıklığa kavuşturulması gerekiyor.
Bir de hukuk boyutu… Oğulcan Çağlayan 6 ay cezalı… Rizespor kulübü ile Galatasaray karşı karşıya pozisyon alıyorlar. Galatasaray Tahkim Kurulu üyelerine karşı mahkemeye başvurmuş, davacı. Rizespor kulübü de alacak iddiasında. Oyuncunun bedeli (1 milyon 200 bin Euro) için Tahkim Kurulu’nun acil ödeme kararı da hem adaletsiz, hem de “acul” bir karar.
Türkiye Futbol Federasyonu, yıllardır antrenörlere karşı oldukça mesafeli… Onların görüş, öneri ve eleştirilerine kulak vermiyor. Oysa bizim oyun menümüzün şefleri onlar.
Uzatmıyorum… Nihat Başkan’a bir çağrım var:
Milli maç arasından mı yararlanırsınız, daha uzun bir vadeyi mi seçersiniz, lütfen geç kalmadan kulüp antrenörlerini davet ederek kısa bir çalıştay düzenleyiniz. Önerilerini dinleyiniz. İnanın, çıkışta daha az sorununuz olacak.
Hukuksal bir hamle yapınız.. İyi niyetle bir uzlaşma çağrısında bulununuz. Kulüpleri ve başkanları barıştırınız. Oğulcan Çağlayan’ı da bırakınız, oynasın!
İnanıyorum, siz bunu yaparsınız.

Haberin Devamı

Nihat Başkan’a çağrı

Haberin Devamı

61 gülle gelen mutluluk
Melike ve Burak Amerika’da yaşıyorlar. Evlenmeye karar veriyorlar ama, kız tarafı çok nazlı… Trabzonspor hastası dostum Osman Babucci biraz inatçı. Karadeniz dışına çıkmak istemiyor. Burak Koyutürk çareyi buluyor… Önce Trabzonspor tarihini okuyor, sonra unutulmaz kadrolar, oyuncular filan… Bir de 61 kırmızı gülle düzenlenmiş çiçek sepeti… Türkan-Osman Babucci, Melike ve Burak.. Bendeniz, yanımdaki Mecit Yeşil de farklı bir başarı öyküsü yazmak için evlenmeye karar veriyor. Kutluyoruz efendim.

Haberin Devamı

Olimpiyattan siyasete
İstanbul BB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Emirgan’da İBBSK’nın olimpik sporcularını kutladı, madalya alan ve müsabakalara katılanlara teşekkür ederek ödüller verdi. Tokyo 2020’nin en büyük başarısını kadın sporcuların yaşattığını anlattı. 2036 Olimpiyat Oyunları adaylık önerisini tekrarladı. Bu arada TMOK ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle de adaylık için ortak karar alınacağına inandığını belirtti. İmamoğlu “daha özgür spor yönetimi” konusuna girince dayanamadım: “Aman başkan siyaset sahiline yaklaştınız” dedim, hep birlikte güldük. Sporcu kardeşlerle buluşmak oldukça keyifliydi.

Nihat Başkan’a çağrı