Avrupa’da şoka uğradık, tamam… Peki Dünya’da ne yapacağız? Kırık-dökük ve dağınık Haziran maceramızı mı sürdüreceğiz, yoksa lider olarak bıraktığımız grupta yine liderlik mi yapacağız? Dünya’ya dönüşün kritik sorusu bu.
Hemen yanıtlayalım: Haziran’da yaşadığımız o kötü macerayı unutmak ve unutturma gayreti vardı Milli Takım’da. Futbolcular daha diri, daha istekli ve daha etkiliydiler. En önemlisi de Leicester’deki kiralık dönemini pek de iyi geçiremeyen Cengiz Ünder Marsilya’da eski kişiliğine dönmüş, hücuma adeta enerji katmaya başlamıştı.
İngiltere’nin pandemi konusundaki sert kısıtlama ve engellemelerine takılan Çağlar, Ozan Kabak, Ozan Tufan ve Halil Dervişoğlu’nun bu maçta forma giyememesi, özellikle savunmada zorlanmamıza neden oldu. Şenol Güneş’in kaleci Uğurcan Çakır’ı yedeğe çekip Altay Bayındır’a görev vermesini de yadırgadık. Sanıyorum Trabzonspor’un Konferans Ligi’nde Roma karşısında farklı bir yenilgi alması, Uğurcan’ın dinlendirilmesine yol açtı. Bu karar ne kadar isabetli oldu, bilmiyorum.
Karadağ maçın başından itibaren baskılı ve sert bir oyunla karşılamaya başladı bizim çocukları… Sahanın her yerinde oyuna ortak olmak istiyorlardı. İşte tam da zamanında (Dk.9) Cengiz Ünder sağdan topla birlikte çıktı, ortaya yöneldi ve ceza alanına girmeden soluyla muhteşem bir şut çıkardı. Savunmadan seken topa kaleci Mijatoviç müdahale edemedi. Golle rahatladı çocuklar. Üst üste pozisyonlara girmeye başladılar. Burak Yılmaz üç şutla yokladı, gol atamadı. 30’da yine Cengiz Ünder yine sağdan yüklendi ve rakip kale ağzında ortalık karıştı. Orada ustaca dokunan Yusuf, farkı ikiye çıkardı.
İki golün devamını getirmek gerekiyordu. Fırsat da vardı, kullanamadık. Oyunun akışı karışmaya başladı. Orta alanda Kenan-Okay arasındaki derin boşluktan Kosoviç’in attığı uzun topla buluşan Marusiç (Dk.40) skoru 2-1’e getirdi.
Sonrası kabustu. Karadağ bastırdıkça daha sert ve faullü oynayan Milli Takım, rakibe duran top fırsatları vermeye başladı. 90+6’da Radunocviç’in serbest vuruşu, hepimizi korktuğumuza uğrattı.
Bu maçta Cengiz’in 81’de çıkışını anlayamadık. Şenol Güneş’in biraz da panikle yaptığı oyuncu değişiklikleri de hem ritim bozdu, hem de telaş yarattı.
Bu maç, Avrupa şokunu atlatamadığımızı gösterdi. Milli Takım, iyi niyet ve iştahla iyi bir başlangıç yaptı ama kırılganlığından kurtulamadı. Elimizdeki maçı koruyamadık. Maçı kazansak, gruptaki avantajımız daha da artacaktı.
Kaza oldu… Dikkat edelim de sonrası yazık olmasın!