Büyük olayların simge fotoğrafları olur... Bana göre 6 Şubat depremlerinin insanlara nasıl acılar yaşattığını anlatan fotoğraf; bir babanın, depremde hayatını kaybeden kızının elini tuttuğu karedir... Depreme, ziyarete gittiği babaannesinin evinde yakalanan 15 yaşındaki Irmak Leyla Hançer’in enkaz altındaki cansız bedeninden görünen tek uzvu olan elini bir an olsun bırakmayan baba Mesut Hançer’in yüzüne yansıyan acısı ve çaresizliği, yıllar geçse de hafızalardan silinmez.
İş insanı Necat Gülseven ve şarkıcı eşi Ebru Yaşar, depremde kendi evi de yıkıldığı için artık yaşamak istediği Ankara’da Mesut Hançer’e ev aldı.
Unutulmaz acılar
Acılı babanın en büyük dünyevi ihtiyaçlarından biri karşılandı, ama bu bile, o babanın acısını biraz olsun hafifletir, ama bitirmez... Çünkü, “Allah düşmanımın başına vermesin” dedirten acılardan biridir evlat acısı...
Merkezi Kahramanmaraş olan 6 Şubat depremlerinin yürek dağlayan görüntülerinden biri de KKTC’den turnuva için geldikleri Adıyaman’da İSİAS
Merkezi Washington’da olan düşünce kuruluşu ve araştırma şirketi Pew Research Center (Pew Araştırma Merkezi), ABD’de cinsiyete dayalı ücret farkını gösteren ilginç bir araştırma yayınladı. Araştırma, aynı işi yapan erkeklerle kadınlar arasındaki ücret farkının 40 yılda azaldığını, ama bir türlü aynı seviyeye gelmediğini ortaya koydu.
Bu ücret farkı sadece erkeklerle kadınlar arasında değil; kadınların ırklarına, yaşlarına, çocuk sahibi olup, olmadıklarına bağlı olarak da değişiyor.
ABD’de erkeklerle kadınlar, beyaz Amerikalılarla siyahiler ve ana dilleri İspanyolca olanlar arasındaki farkı okuyunca, ABD’nin aslında “özgürlükler ülkesi” mi yoksa, “ezenler ve ezilenler ülkesi” mi olduğunu sorgulamamak elde değil...
Pew Araştırma Merkezi’nin tam ve yarım gün çalışan işçiler bazında yaptığı çalışmaya göre 1982 yılında aynı işte çalışan bir erkeğin kazandığı 1 dolara karşın mesai arkadaşı kadının kazancı 65 centti.
20 yılda bu makas biraz kapandı. 2002’de kadının kazancı 80 cente yükseldi.
Son 20 yılda ise
Her muhabir, bir binanın taşıyıcı elemanlarından dikey olanının “kolon”, yatay donatının “kiriş” olduğunu bilmeyebilir... Ancak muhabir, kiracının şikayeti üzerine İstanbul’daki bir binanın sağlam olup, olmadığını haber yapmaya gidiyor ve “Kolonun sadece betonu değil, pasın çürüttüğü demir bile elle böyle ufalanıyor” diyorsa bu olmaz. Çünkü ufaladığı taşıyıcı kolon değil, kiriş...
Basın mensubu, bilgisinin olmadığı konularda ahkâm kesmek yerine, sözü işin uzmanına vermeli; tıpkı CNN Türk muhabiri Merve Tokaz’ın Gaziantep İslahiye’de yaptığı gibi...
Tokaz, depremin yıktığı, ağır hasar verdiği ve hiçbir şey yapmadığı yan yana üç binadan kameraman Mehmet Onur’un çekeceği görüntüler üstüne ahkâm kesmek yerine işi ehline bıraktı.
CNN Türk muhabiri, oraya getirdiği Gaziantep Üniversitesi İnşaat Fakültesi’nden Prof. Dr. Abdulkadir Çevik’e yan yana üç binada depremin etkilerinin niye farklı olduğunu sordu.
Üç farklı sonuç
Çevik, bina
Depremin üstünden bir ay geçti... Depremzedelerin yaralarını sarmak için değil, sosyal medyadaki takipçilerine, “Ne kadar da yardımsever” dedirtme peşindekiler, evlerine çoktan döndü... Depremzedeler çadırlarda yaşarken, onlar konforlu hayatlarının keyfini çıkarmakla meşgul...
Deprem yüzünden 14 Şubat’ta Sevgililer Günü’nü doyasıya kutlayamayanlar için 8 Mart Dünya Kadınlar Günü de buruk geçti...
Toplumda duyarlı insan da çok, depremi unutup, normal hayatlarına devam edenler de...
Depremin vurduğu 11 ilde hayatları allak bullak olan insan sayısı 13.8 milyon...
Doğacak bebekler
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yayınladığı bildirideki verilere göre, bu nüfusun 4.1 milyonu üreme çağındaki kadınlar. Bu kadınlardan 226 bini hamile.
Bir ay içinde doğum yapması beklenen kadın sayısı ise
Bir jeneratör, iki büyük çadır, beş ara ve bağlantı kablosu, dokuz şişme yatak, beş uyku tulumu, beş seyahat çantası, yedi bere, iki çift bot, iki yağmurluk kaban, beş yağmurluk üstü, bir yağmurluk altı, dört küçük çadır, 15 kilo köpek maması, üç elektrikli ısıtıcı, üç elektrikli su ısıtıcısı...
Bunlar ne biliyor musunuz?
Depremzedelerin can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla geçici görevle Gaziantep İslahiye’ye gönderilen 4. Sınıf Emniyet Müdürü Y. I.’nın Tekirdağ’daki evinde ele geçirilen yardım malzemelerinin listesi...
Y.I., hırsızlıktan gözaltına alındı, ama adli kontrol şartıyla serbest bırakılınca, savcı bu karara itiraz etti.
İnanılır gibi değil!
İşin hukuki boyutu bir yana, asıl üstünde düşünülmesi gereken şey “hırsız”ın 4. Sınıf Emniyet Müdürü olması...
O yüzden sıradan bir hırsızlık vakası değil bu olay.
Depremzedelerin can ve mal güvenliğinden sorumlu bir emniyet müdürünün; devletine, mensubu olduğu emniyet teşkilatına ve mesl
50 bine yakın insanımızın ölümüne sebep olan depremleri “asrın felaketi”ne dönüştürenler sadece müteahhitler ve yapı sorumluları mı?
Hayır...
Suçlular zincirinin önemli iki halkası onlar, peki diğerleri kimler?
Depreme karşı dirençli olmadığı bilinen binaları yenilemeyenler...
Kentsel dönüşümü engelleyenler...
Bina yaparken zemin etüdünü dikkate almayanlar...
İnşaat sırasında malzemeden çalanlar...
Projelerde mühendislik hatası yapanlar...
Sosyal medyada “Jandarma personeli Hatay’da Türk bayrağını indirdi” iddiasıyla sosyal medyada dolaşıma sokulan bu videoyu paylaşanlardan biri Yenilik Partisi Genel Başkanı ve Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz oldu. Yılmaz, 26 Şubat’ta bu videoyu, “Hatay’da bayrak inmez! Senin Allah’ına kurban kardeşim!” notuyla paylaştı.
Bunun böyle olmadığı medya tarafından ortaya çıkarılmasına rağmen Öztürk Yılmaz gibi bu paylaşımı yapanların hiçbiri özür dilemedi.
Oysa konuşmalardan ve iş makinelerinin yıkmaya başladığı tek katlı evlerden kaçak yapı yıkımı olduğu belli bir videoyu, “Hatay’da Jandarma bayrak indirdi” diye sosyal medyada dolaşıma sokanların amacı belli:
Devletin iki önemli kolluk kuvvetinden biri olan Jandarma’yı, gerektiğinde uğruna şehit olması gereken Türk bayrağını indiren güç olarak lanse ederek itibarsızlaştırmak ve insanları devlete karşı kışkırtmanın peşinde hepsi.
Maalesef ki sosyal medyada birçok insan da gerçek sandığı bu videoyu paylaşarak destek veriyorlar bu kötü niyetlilere.
Provokatörler
Merkezi Kahramanmaraş olan 6 Şubat’taki 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depremle 20 Şubat’ta Hatay’daki 6,4’lük depremin yaptığı yıkım ve sebep olduğu acıları anlamak için ilgili bakanların ve yetkililerin açıkladıkları sayılara bakmak yeterli… 21 bin bina enkazındaki arama kurtarma çalışmalarının tamamlandığı deprem bölgesinde, 27 Şubat 2023’e kadar neler olduğuna dair güncel verileri derledim. İşte 6 Şubat’tan bu yana geçen 22 günde sayılarla deprem:
6 Şubat’tan bu yana 11 şehrimizde üç büyük deprem ve 10 bin 282 artçı meydana geldi.
44 bin 374 insanımızı aramızdan alan depremlerden 115 bin kişi yaralı kurtuldu.
Depremden önce Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis, Malatya ve Elazığ’da toplam 13.8 milyon insan yaşıyordu.
Depremlerin ardından 528 bin 146 kişi başka şehirlere tahliye edildi, bölgeyi terk edenlerin sayısı ise 2 milyonu aştı.
Depremden etkilenen illerden 166 bin 238 öğrenci diğer illerdeki okullara nakledildi.
Bölgedeki 1143 konteyner kentin