Sosyolog Burcu Eyüboğlu, telefon açıp, “Okuduğum iki kitap tam sana göre...
Okursan, yazacak bayağı konu bulursun” dedi. Buluştuğumuzda verdiği kitaplar Sibel Öz’ün ‘Oyuncu-Yeşilçam Yıldız Sisteminde Bir Anti Yıldız: Adile Naşit’ ile Hakan Güngör’ün ‘Biz Güzel Bir Aileyiz’di...
Hakan Güngör’ün ‘Yeşilçam Aile Filmlerinden Hiç Bilmediğiniz Sırlar, Anılar, Ayrıntılar’ı yazdığı ‘Biz Güzel Bir Aileyiz’i hafta sonu okudum.
2019’da çıkan kitap, aslında filmleri üzerinden ünlü yapımcı, yönetmen ve senarist Ertem Eğilmez’i anlatan bir yayın...
Güngör’ün kitabı sayesinde bilgilerimi tazeledim ve Eğilmez hakkında birçok yeni şey öğrendim.
Sinema 18’inci işi
Ertem Eğilmez’in 18’inci işiymiş sinema... Bakkallıktan matbaacılığa, langırt işinden eğlence mekanı işletmeciliğine girdiği 17 işin çoğunu batıran Eğilmez, 97 filmin yapımcısı, beş filmin senaristi, 44 filmin de yönetmeni... Eğilmez’in imza attığı yapımlar arasında &lsq
Düne kadar deprem konusunda en güvendiğim bilim insanı Prof. Dr. Naci Görür, TV100’de Candaş Tolga Işık’la yaptıkları ‘Sesimi Duyan Var Mı?’da, “Ataşehir’in zemini iyi değil” dedi. İBB’den sekiz uzman ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’nden dört akademisyenin hazırladığı ‘Ataşehir Olası Deprem Kayıp Tahminleri Raporu’nu okumuş bir Ataşehirli olarak şaşırdım. Naci Görür, 423 bin 127 kişinin yaşadığı, yüzölçümü 25 kilometrekare olan Ataşehir’in 17 mahallesinde zemin etüdü yapsa bile böyle bir genelleme yapması ne bilimsel olur, ne de yasaya uygun...
Neden mi?
Sıralayayım...
Ataşehir’de oturduğum sitenin yanı başında TMSF’nin üç blokluk inşaatı var.
Sitenin diğer iki blok zemininden haberim yok, ama yanı başımdaki 50 katlı binanın hafriyatı yapılırken zemininin nasıl olduğunu gördüm.
Temeldeki kayaları kırmak için çalışan iş makinelerinin gürültüsü yüzünden bir ay evi terk edip, Kartepe’ye gittik.
50 katlı gökdelenin zeminini baz
Her yıl olduğu gibi bu Ramazan’da da Prof. Dr. Nihat Hatipoğlu, iftar ve sahur programlarında gençlerin kendisine yönelttiği sorularla gündemde...
Hatipoğlu, kendisine yöneltilen ilginç sorulara sadece bir ilahiyatçı olarak din penceresinden bakıp yanıt vermiyor, bazen baba şefkatiyle konuşuyor.
Genç bir kız sahur programında şöyle bir soru yöneltti Hatipoğlu’na:
“Sevip de sevilmemenin günahı nedir? Umut verip de yarı yolda bırakmanın günahı nedir?”
Nihat Hatipoğlu’nun bu soruya verdiği yanıta bakar mısınız?
“Kötü niyetle başlamışsa, umut verdiyse günahtır. Ama iyi niyetlidir, bakar karakterde farklılıklar vardır, ‘Senin yolun sana, benimki bana’ diyorsa problem yok. İstismar etmek niyetliyse günahtır. Öylelerinden uzak dur. Gerçi, ‘Karpuz değil hocam, içini göremiyorum’ diyeceksin. Ama bence bir görüşmede bile, birkaç soruda insanların karakterini anlamakta zorlanmazsınız.”
Sadece bizde değil
Taşıyıcı annelik, Avrupa’nın birçok ülkesi gibi Türkiye’de de yasak… Buna rağmen çocuk sahibi olmak için yığınla para harcayıp kendi ülkelerindeki kanunların etrafından dolanıp, taşıyıcı anneler sayesinde çocuk sahibi olanların sayısı azımsanmayacak kadar yüksek. İki ay önce ‘taşıyıcı annelik’ konusu bizde de gündem oldu. Selin Ciğerci ile Gökhan Çıra’nın evli oldukları dönemde anne ve baba olmak için başlattıkları operasyon, Ocak 2023’te meyvesini verdi. Kızıyla poz veren Gökhan Çıra ‘baba’, Selin Ciğerci de ‘anne’ olduğunu duyurdu. Ciğerci, yasal yollardan evlat edindiklerini söyleyince, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı devreye girip, şu açıklamayı yaptı:
“Selin Ciğerci ve eski eşi Gökhan Çıra tarafından bakanlığımıza herhangi bir başvuru yapılmamıştır. Cumhuriyet Başsavcılığı’nca adli soruşturma başlatılmıştır.”
O soruşturma hangi aşamada bilmiyorum, ama İtalyanlar taşıyıcı anneliğin evrensel suç sayılması için harekete geçti.
İtalya’da özellikle
İskenderun’da ishal salgını başladığı haberleri üzerine Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın yaptığı sekiz maddelik açıklama, seçime giden Türkiye’de algı için neler yapıldığının kanıtı.
Koca, haberin kaynağı sözde ‘İskenderun Sahra Hastanesi Başhekimi’ doktorun yaptıklarını böyle sıraladı:
1- İskenderun Arsuz’daki sağlık müdahale alanında ‘Başhekim’ olduğunu söyleyen Dr. Hasan Sami Özvarinli, son 24 saat içinde 500 hastaya bakıldığını ve bunların en az yarısının ishal ve kusma şikayetiyle müracaat ettiğini beyan etmektedir.
2- Dr. Hasan Sami Özvarinli, açıklaması yayınlanmadan bir gün önce, 17.03.2023’te alanı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne devrederek, terk etmiştir. Devir evrakını ‘İyi Parti Genel Başkanı Danışmanı’ olarak imzalamış ve bu açıklamaları yaparak olay yerinden uzaklaşmıştır.
Sevk edilen yok
3- Yaptığımız incelemelerde bir Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanı, ülkemizde geçerli bir unvanı bulunmayan, ortopedist olduğu iddia edilen bir kişi ile Rusya’da tıp fakültesi
Demet Özdemir, Oğuzhan Koç’la evliliğinde sorun çıktı ve evi terk etti haberine, sosyal medya hesabından “Yetsin artık!” diyerek, tepki gösterdi:
“İnsanları zan altında bırakmak bu kadar kolay mı? Şiddet içeren dilinize, yaptığınız ayıba, vicdansızlığınıza yazıklar olsun.
Zor günlerden geçerken, gündemimiz yaşanan acıları unutmamak ve yarınlar için dayanışma olması gerekirken, ben ve benim gibi sektördeki evli kadın oyuncu arkadaşlarımızın özel hayatına iddia adı altında yapılan sözlü taciz sebebiyle bu açıklamayı yapmak zorunda kalıyorum. Çamur at izi kalsın anlayışına ve bunun yarattığı şiddete geçit vermeyeceğim ve bizi zan altında bırakanlardan hesap soracağım. Bundan sonra adımın geçtiği her türlü iftira sahibi ile mücadelemi hukuk yoluyla vereceğim, bilin isterim. Yetsin artık!”
Demet Özdemir’le Oğuzhan Koç, 28 Ağustos 2022’de nikâh masasına oturdu. Oyuncu, henüz yedi aylık evli olduğu için özel hayata dair bu tür haberlere alışık değil.
Ne yalanla işim olur ne de yalancılarla; o
Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın ‘Letter to Trump’ (Trump’a Mektuplar) adlı kitabı önümüzdeki ay yayınlanacak.
Kitap, Kraliçe II. Elizabeth, Prenses Diana, Oprah Winfrey, eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-Un’un da dahil olduğu çok sayıda önemli isimlerle, eski ABD Başkanı Trump arasındaki yazışmaları içeriyor.
Donald Trump’ın, kitabının tanıtımında söylediği söze bakar mısınız?
“Hepsini tanıyordum ve hepsi k...mı öptü. Şu anda ise sadece yarısı k...mı öpüyor.”
Donald Trump’ın kitapta yer verdiği 150 mektup, başkanlığa aday olmadan önce ve sonraki dönemine ait...
Trump’ın başkan olduktan sonra kendisine gönderilen mektupları kitap yapması, haberleşmenin gizliliğini ihlale girmese de mektup sahipleri için kullandığı üslup çok çirkin...
Madonna ‘Popun Kraliçesi’ olarak yıllarca zirvede kalmasını nelere borçlu?
Sesine, şarkılarına, çalışkanlığı, yenilikçi yanı ve radikal duruşuna...
Kadı kızında kusur olur da Madonna’da olmaz mı?
Madonna’nın yanlışlarından biri de Akrep burcu insanlarına karşı olan ön yargısı...
Grammy ödüllü, DJ ve müzik prodüktörü David Guetta, iki yıl önce katıldığı bir YouTube programında, Madonna’nın daveti üzerine yapacakları iş birliğinin Akrep burcu olması nedeniyle suya düştüğünü şöyle anlatmıştı:
“2009’da Madonna’nın ‘Revolver’ şarkısının remiksini yaptım ve bununla Grammy kazandım. Ödülün ardından Madonna beni aradı, remikse bayıldığını söyleyerek, gelecek albümünü benim yapmamı istedi, randevulaştık.
Öğle yemeğine gittik. Her şeyden konuştuk, müzikten, nasıl bir albüm yapmak istediğinden... Çok hoştu. Sadece o ve ben vardık. Çok sakin ve cool’du. Yemeğimizi yedik, sonra olanlar oldu.