AK Parti adaylarını tanıtacak! Beyanname mesajları ne olacak?
11.04.2023 - 12:06 | Son Güncellenme:
AK Parti'de liste maratonu sona erdi. Sırada seçim beyannamesi açıklanacağı aday tanıtım toplantısı var. Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün 600 ismi kamuoyuna duyuracak.
AK Parti’de seçim beyannamesi Genel Başkan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Ankara Spor Salonu'nda açıklanıyor. Beyannamede, Cumhuriyet'in 100. yılı ve 2023 yılına özel 23 ana başlık yer alacak. Başlıklar arasında depremle mücadele, Türkiye Yüzyılı, ekonomi, kadın, aile, gençlik, adalet ile toplumsal huzur vurgusu yapılacak.
ERDOĞAN, SALON ÖNÜNDEKİ VATANDAŞLARA HİTAP ETTİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da Arena önündeki vatandaşlara seslendi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle; 14 Mayıs’ta sandıkları patlatmaya var mıyız? Kapı kapı dolaşmaya var mıyız? 14 Mayıs’ta Allah’ın izniyle sandıkları patlatacak yeni dönemin de müjdelerini vereceğiz. Ankara Kapalı Spor Salonu’nun içerisi tıklım tıklım dolu. Şimdi de süratle inşallah beyannamemizi açıklamak suretiyle yola devam edelim.
Gerek ana kademe gerek kadın kolları, gerek gençler olarak gümbür gümbür 14 Mayıs’a ilerliyoruz. Rabbim yar ve yardımcınız olsun.
AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç, CNN Türk canlı yayınında Dicle Canova'ya açıklamalarda bulundu;
* (3 döneme takılan Tunç sonrasında görev almayı bekliyor mu?) Takdir Cumhurbaşkanımızın. Biz her türlü göreve her zaman hazır olmamız gerekir. AK Parti'mizde görev sadece milletvekilliği değil. Parti teşkilatlarında diğer alanlarda mutlaka katkı sağlayabilmek gerekir.
Bugün burada büyük bir coşku var. Salonun dışı da tıklım tıklım dolu. Erken saatlerden itibaren salonun içi de dolu. AK Parti 2023 Seçimi Beyannamesi Aday Tanıtımı'nın heyecanını ortak olmak isteyen teşkilat mensuplarımız, vatandaşlarımız akın akın Ankara Spor Salonu'na ulaştılar.
Tabi ki Cumhurbaşkanımız geldiğinde bu heyecan bu coşku daha da yukarı çıkacaktır ve seçim beyannamemiz açıklandığında, adaylarımız kamuoyuyla paylaşıldığında da milletimiz hem seçim beyannamemizde ortaya koyduğumuz hedefleri görmüş olacak hem de aday profilimizi de yakından görmüş olacak. Büyük bir heyecana ortak olmanın bugün gururunu yaşıyoruz.
* (3'te 2'lik değişim risk değil mi?) Meclis grubumuz bizim teşkilatımızın AK Partimizin bir organı. Diğer kademeler var. Bürokraside görev alan arkadaşlarımız var. Mesela Bartın'da Yılmaz Tunç yok ama Yılmaz Tunç seçim sürecinde var. Yine AK Parti için çalışacak. Neden AK Parti'ye oy verilmesi gerektiğini neden Recep Tayyip Erdoğan'a oy verilmesi gerektiğini, hangi kararın yanlış olacağını, hangi kararın doğru olacağını, doğru atmamız gerektiğini kapı kapı köy köy ilçe ilçe belde belde dolaşacak Yılmaz Tunç. Yılmaz Tunç siyasetten çekilmiyor.
* (Bu kadar yeni yüzle sahaya çıkmakla AK Parti ne mesaj veriyor?) Aslında AK Parti'nin yeni bir kararı değil. AK Parti kurulduğunda 2002 yılında parti tüzüğünde koyan bir parti. 3 dönem kurulanı koydu ve bu 3 dönem kuralı 2015 seçimlerinde uygulandı. Sonrasında ikinci kez uygulanıyor. Tabi 2015 seçimlerinde hükümetin kurulamaması 26. dönemin erken seçimle sonuçlanması nedeniyle bu kuralda bir takım esnemeler oldu. Biz de yararlanarak 5 dönem milletvekilliği yaptık.
Şimdi o esnemeyi gerektirecek bir malzeme yok. Çünkü Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin parlamento deneyimini gerçekleştirdik. 5 yıllık kesintisiz bir süre... Parlamenter sistemde bunları görmek mümkün değildi. 1,5 yılda bir değişen hükümetler, 3 yılda bir erken seçimler... Hep öyle olurdu. Ama Cumhurbaşkanlığı Sistemi'nde parlamento ilk kez 6. yasama yılına kadar uzadı ve milletimizin bizden beklediği yasama sürecini kesintisiz o kararları, kanunları çıkarmanın fırsatını o istikrar sayesinde bulduk.
Bu değişim ve dönüşümü yönetebilen bir AK Parti var ortada, lider var Recep Tayyip Erdoğan. 3 dönem kuralından dolayı dışarıda kalan arkadaşlarımız bundan rahatsız değil. Bunlardan biri benim. Rahatsız değiliz. Çünkü bu ülke için bu millet için sadece parlamentoda çalışmak değil, evet parlamentoda çalışmak onurlu bir görev devam etmek isteriz ama başka görevler de var. Bu değişim dönüşümü sağlamak gerekir.
Mesela AK Parti'nin listelerine baktığımız zaman ne görüyoruz? Teşkilatlara ağırlık verildiğini görüyoruz. Emek sarf eden, kadın kollarında, gençlik kollarında, ana kademelerde yıllarca çalışan arkadaşlarımız var. Onlar gönüllü çalışanlar. Herhangi bir maaşla çalışmıyorlar.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Seçim İşleri Başkanı Ali İhsan Yavuz ise CNN Türk canlı yayınında şunları söyledi;
* (Bu yenilenme ile seçmene ne mesaj veriyorsunuz?) Risk almış olmadık. Toplum değilim bekliyor. Biz AK Parti olarak değişimin en iyi şekilde yönetmiş, o beklentiyi karşılamış bir partiyiz. 'Bu sefer 3 dönem kuralını uyguladınız' dediniz, bu yetmez. İstisnasız 3 dönem kuralını uyguladık, doğru. Ama yetmiyor. Bu kuralı uygulamakla birlikte bu kuralı genişlettik. Genişleterek uyguladık.
Mesela bizim tüzüğümüz 3 dönem kuralını öngörüyor. MKYK'ya topu atıyor. Doğru kararı onun vermesini istiyor. Ama araya bir kesinti girdiğinde artık onu 3 dönemden saymıyordu. Yani kesintisiz bir şekilde 3 dönemi tamamlaması gerekiyor.
Bu sefer ara verilmiş olsa bile uyguladık. En az 3 kez araya mesafe konmuş olmasını şarta bağladık ve böyle uyguladık. Yoksa genişletmeseydik 42 kişiye uygulayacaktık. Genişleterek 65 oldu. Peki değişen ne oldu? Risk arz etmiyor mu? Hayır, arz etmiyor. Bu 65 arkadaşımız bu partinin en önemli ağır topları.
Bunlar bir yere gitmiyor. Ucunu tutacak şekilde, katkı sağlayacak şekilde bir yerlerde olacaklar. Evet, benim milletvekilliğim bitiyor. Ama ben partinin Genel Başkan Yardımcısı olarak görevime devam ediyorum. Statüleri ve makamları bir araç olarak görüyoruz, amaç görmüyoruz. Bu organizasyonu bir dava hareketi olarak görüyoruz. O zaman statülerimiz olmasa da makamlarımız olmasa da biz katkı sağlamaya devam edeceğiz.
* (Millet İttifakı listesine ne diyor) CHP'nin ne kadar karmakarışık hale geldiğini düşündüm açıkçası. Hatta CHP'ye yakın unsurları var; 'Neredeyse AK Parti'liler dolmuş listeye'. Bizden ayrılan, bizim yer vermediğimiz, bizim yer vermediğimiz için bizden uzaklaşan herkes neredeyse oralarda yer bulmuş. Neden biliyor musunuz... Hala kendi kendilerine var olamayacaklarını düşünüyorlar. Ve hala AK Parti'nin unsurlarının neden hala AK Parti bu kadar büyük başarılar elde etti... 'O AK Parti'den geçmiş olsa bile bize katacağı bir şey vardır' diye düşünüyorlar. Çok acınacak bir durum. Halbuki bu insanlar bizim listelerde büyük oranda yer bulamadığı için gittiler. Bir çoğu da geldi geçti. Bu partiler için yarın hüsrandır, bugünden söylüyorum.
* (Muharrem İnce adaylığı AK Parti lehine mi?) Neyin bizim lehimize olup olmayacağına bakmıyoruz. Ne kadar doğru liste yapıyoruz, süreci nasıl iyi yönettiğimize bakıyoruz. Mühendislik hesapları tutmaz. Recep Tayyip Erdoğan'a inanıyoruz. CHP'nin içindekiler bile Kılıçdaroğlu'nu benimsemiş değil. Yeni unsurlarla desteklesek mi? Millet bunu yutmaz. FETÖ'nün bir an önce gelsin de biz de devam edelim dediği bir aday var.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ise CNN Türk canlı yayınında şu ifadeleri kullandı;
* (3 dönem kuralı nedeniyle listede olmaması) Bu partiye çok faydalı olduğu için ülkeye faydalı olduğu için gönlüm çok rahat. Kalbim çok rahat. 12 yıl İzmir milletvekilliği yaptım. Hakkını verdiğimi düşünüyorum. Vermeye çalıştığımı düşünüyorum. Vermek için ciddi mücadele ettim. Dolayısıyla bu partimizin bir kuralı var. Zamanında parti kuranlar koydular ve ciddi de bir heyecan doğurdu o zaman. Çünkü 2001'de parti kurulduğunda yıllardır siyasetin içinde olanlar vardı. İnsanlar onların ya bir ara vermesini ya da siyasete veda etmesini bekliyorlardı.
* (Beyannamede en güvendiği başlık) Aslında adalet, demokrasi belki biraz da hukukçu olmamız hasebiyle orada gerçekten çok iyi çalışma yaptık. Ekonomi konusunda Lütfi bey, Cevdet bey, Mehmet beyle (Şimşek) de istişare ettiler. Onlar da istişare ederek bu süreci yürüttüler. İnşallah da o bölümle ilgili de çok iyi bir çalışma oldu. Dış politika hem partimizin Dış İlişkiler Başkan Efkan bey hem de Bakanlık ile birlikte iyi bir çalışma orada yürüttük. Aynı zamanda Numan bey ekonomi ve dış politika alanında da ciddi katkısı oldu. Mustafa Şen ekibin içindeydi. Ciddi katkıları oldu. Ahmet Büyükgümüş Yalova milletvekilimiz. Kendisi Galatasaray mezunu genç bir kardeşimiz ama çok kendisini yetiştirmiş bir kardeşimiz. Onun da beyannamede ciddi katkıları oldu.
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin de CNN Türk canlı yayınına katıldı. Dicle Canova'ya sosyal medyada atılan bir twiti gönderen Zengin şunu söyledi;
Neyi kast ettiğimizin anlaşılmasını istiyorum. Oradan soru çıkarmayı ben size bırakıyorum. Bu tehdit değil de nedir? Kendini Allah zanneden insanlara söylüyorum. Ben elhamdülillah müslümanım. Şu an abdestliyim, oruçluyum. Cennete kimin gideceğini sadece ve sadece Allah'ın karar vereceğine iman eden bir insanım. İşte tehdit derken bunları kast ediyorum. Bunlar AK Parti'li filan değiller. Ben AK Parti Grup Başkanvekiliyim. Ne olup olmayacağımıza bu insanlar karar vermeyecekler. Ahirete dair kararı Allah'ın vereceği gibi burada ne olup bittiğine de milletimiz karar verecek. Ben AK Parti'nin inşasından beri varım. Başka hiçbir partide de çalışmadım. AK Parti var olduğu müddetçe başka partide de olmayacağım.
Ben bütün tezlerimizi herkesin yanında her yerde yalanlarla dolanlarla değil. Maddelerle ne yazıyorsa o. Tezlerimizi de savunmaya hazırım. O yüzden bu çok güzel bir cevaptır anlayanlar için. Anlamayanlar da kendi saçmalıklarını oralarda yazmaya devam edebilirler. Sorun da yok bizim için. Bir müslümana yakışır bu bir ramazan günü. Ben Allah'a havale ediyorum. Cehennemin kimi alacağını ancak Allah bilir.
Burası bir kadın memleketi. Salonu görüyorsunuz. Yarısından fazlası kadınlar. AK Parti'yi kadınlar inşa etti. Beğensinler, beğenmesinler. Benim gibi insanlar AK Parti'yi inşa etti. O yüzden hele bugün AK Parti'nin en önemli seçim döneminde böylesine bölücü, toplumu kadın erken diye bölen zihniyetin yeri yok. Bu millet Kurtuluş savaşı da dahil olmak üzere bütün mücadelesini kadın erkek omuz omuza vermiştir.
Mesajda ne yazıyordu; Listenin neresinde olurlarsa olsunlar Kabe'nin örtüsüne sarılı olsalar bile cehennem soğuyuncaya kadar cehennem soğuyuncaya kadar...
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen de yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
* (AK Parti gençlere ne vaat edecek?) Gençleri iki grup halinde alırsanız ilk defa oy kullanacak olan ve geçen seçimde oy kullanmış olan diye iki büyük grup onlar. Oldukça büyük. 12-13 milyona yaklaşan nüfus o. Toplam seçmen kısmının büyük bir kısmını oluşturuyorlar. Çok şükür genç bir nüfusumuz var, gençler başımızın tacı. Onlar elbette ki doğrudan seçimi belirliyorlar. Bu iki grup ne tarfa daha çok o verirse o taraf seçimi kazanıyor.
* (Gençlerin Muharrem İnce ve Kemal Kılıçdaroğlu'na yöneldiği iddiaları) Bunlar hiçbir şekilde bilimsel araştırmalarda gözükmüyor. Bilimsel araştırmalarda gözüken şu; Gençler birinci dereceden AK Parti'ye oy veriyor. Daha sonraki dilimlerde diğerlerine oy veriyor. Bu bir hakikat. Bütün araştırmalar bunu gösteriyor. Nitekim seçim sonuçlarından hareketle seçim sonrasında yapılan sandık araştırmalarında da bu gözüküyor zaten. O yüzden bu hayallere prim vermemek lazım. Gençlerin AK Parti'ye verdikleri oy oranı AK Parti'yi takip eden iki partinin toplam oy oranından fazla. Net söylüyorum.
Gençlere Cumhurbaşkanımız az sonra öyle bir şey söleyecek ki, gerçekten gençler ülke çapında şapka fırlatacaklar.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Dış Politikadan Sorumlu isim Efkan Âlâ da CNN Türk yayınında dikkat çeken yorumlarda bulundu. Âlâ'nın açıklamaları şöyle;
* (Mücahit Arınç, Osman Gökçek, Tuğrul Türkeş'in adaylıkları) Tecrübe ve bilginin aktarıldığı ailelerde ve toplumlarda teorik bilginin aktarılabildiği rejimler aslında demokratik rejimler. İnsanların ailelerinden aldıkları birikimleri aktarabiliyorlarsa toplumlara o da kabul görüyorsa onun da yeri var. Bazı sülaleler var ABD'de Kennedy'ler Bush'lar orada da bir bakıyorsunuz böyle ailelerden bazı figürlar siyasette zaman zaman yer alıyorlar.
Ama onlar tabi ki toplum tarafından değerlendiriliyor. Kendi birikimleri var mı? Acaba kendi donanımları yeterli mi? Onunu için demokrasilerde milletin önüne giderler ve millet bir değerlendirir. Onların tanınmaları ailelerin tarafından daha kolay oluyor.
Türkiye'nin AK Parti kurulduğundan beri hedefleri belli. Türkiye'yi hedeflerine taşımak için gece gündüz çalışan bir parti. Çok hedeflerimiz var. Yeni anayasayla taçlandırmak. Türkiye'yi dünyanın en iyi 10 ekonomisi arasına sokmak. İhracatımızı 500 milyar dolan yapmak. Hak ve özgürlükler konusunda standardı yüksek bir demokrasiye sahip olmak. Alt başlıkları tartışılabilir ama temel hedef olarak reformist, yenilenmesi gereken bir anlayışı temsil ediyor. O bakımdan da biz toplumun her kesiminden insanın içinde bulunduğu bir partiydik ve bugün de öyleyiz.
Baktığınız zaman milliyetç, muhafazakar, sosyal demorkat, liberal ve toplumun birçok kesiminden Türkiye'nin bu hedefleriyle buluşmak isteyen kadrolar AK Parti'de her zaman var oldu.
