Yapay zekâ, ultra işlenmiş gıdalarla beslenen bireylerin 30 yıl içinde nasıl görünebileceğini ortaya çıkardı. Buna göre, sağlıksız beslenme alışkanlıkları hız kesmeden devam ederse gelecekte bizi bir sorunlar yumağı bekliyor.
Önümüzdeki yıllarda bağırsak hastalıkları, obezite oranları, bazı kronik hastalıklardaki artışın öngörüldüğü bir gerçek. Peki, işlenmiş gıda tüketiminizin buradaki etkisini gözlemlemeye ne dersiniz? Paketli, hazır gıdalar, fastfood, şekerli içecekler, unlu mamuller... İşlenmiş gıdalar ve sağlığınız üzerine oluşturduğu riskler üzerine yapılan bilimsel çalışmalar giderek artıyor, konuyla ilgili her geçen gün yeni terimler ve sınıflandırmalar da ortaya çıkarken ultra işlenmiş gıdalar sağlığı tehdit etmeye devam ediyor. Bir diğer yandan yapay zekâ ve sağlık alanındaki gelişmeler de tüm hızıyla sürüyor.
Geçen hafta katıldığım dünyanın önemli inovasyon ve ilham buluşmalarından biri olan DLD Konferansı’nda da ana başlıklardan biri yapay zekâydı. Öyle ki yapay zekâ sağlıkta kuralları yeniden yazıyor. Mesela Hindistan ve Tayland’da 600 binden fazla kişide göz hastalıklarının erken teşhisi için yapay zekâ destekli sistemler kullanmış. Hızlı ve doğru teşhisle görme kaybına varabilecek riskler önlenmiş. 10 yıl içinde bu teknolojilerin 6 milyon insana ulaşacağı öngörülüyor. Aynı zamanda yapay zekâ tıbbi verilerin analizinde kullanılıyor ve etkili sonuçlar alınıyor. Bilimsel çalışmalarda yapay zekâ, hipotez geliştirme, veri analizi ve keşif süreçlerinde yardımcı bilim insanı gibi çalışıyor. Son günlerde yayımlanan yeni bir raporda ise yapay zekâ farkındalık yaratmak için bir araç olarak kullanılmış. Gousto’nun raporunda, yapay zekâ kullanılarak, aşırı işlenmiş gıdalarla beslenen bireylerin 30 yıl içinde nasıl görünebileceği belirtilmiş. Rapora göre, sağlıksız beslenme alışkanlıkları hız kesmeden devam ederse gelecekte bizi birçok problem bekliyor.
Son yıllarda ultra işlenmiş gıdalar modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası hâline geldi. Bu gıdalar genellikle yüksek düzeyde şeker, yağ ve tuz içeriyor, oysa vitamin ve lif içeriği yok denilecek kadar az. İşlenmiş etler (salam, sosis, sucuk gibi), hazır pizza ve hamur işleri gibi birçok gıdayı bu gruba örnek verebilirim. Gelin sağlığınız üzerinde oluşturduğu riskleri gözden geçirelim.
METABOLİK HASTALIKLAR İÇİN RİSK
Ultra işlenmiş gıdalar genellikle yüksek kalorili, yüksek şeker içerikli ürünler olduğundan aşırı tüketimi, obeziteyi teşvik edebiliyor ve insülin direnci, diyabet, hipertansiyon gibi metabolik hastalıkların artışı için de risk oluşturabiliyor. Doymuş yağ, trans yağ içerikli bazı ultra işlenmiş gıdalar kardiyovasküler hastalık riskini artırabiliyor. İşlenmiş gıdalar, genellikle katkı maddeleri, koruyucular ve renklendiriciler içerdiğinden bu maddeler bağışıklık sistemini etkileyebiliyor ve vücudun hastalıklara karşı direncini azaltabiliyor.
RUH SAĞLIĞI ÜZERİNDE ETKİLİ
Yüksek şekerli ve tuzlu işlenmiş gıdalar depresyon, anksiyete ve diğer ruh sağlığı sorunlarını tetikleyebiliyor. Ayrıca, ultra işlenmiş gıdalarda yer alan kimyasal maddeler, nörolojik sağlık sorunlarına da yol açabiliyor. Günümüzde sıklığı giderek artan demans ve Alzheimer’a da burada bir parantez açmakta fayda var. Sao Paulo Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, bu gıdaları tüketmenin beynin yürütme işlevini, yani bilgiyi işleme ve karar verme becerisini kontrol eden bölümleri de dâhil olmak üzere genel bilişsel gerilemeye katkıda bulunabileceğini belirtiyor. Araştırma, en fazla miktarda aşırı işlenmiş gıda tüketen bireylerin, bu besinleri tüketmeyenlere göre yüzde 28 daha hızlı genel bilişsel gerileme oranına sahip olduğunu vurguluyor. Geçtiğimiz yıllarda Neurology dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre ise her yüzde 10’luk artışta Alzheimer riski yüzde 14; genel olarak bunama riski ise yüzde 25 artıyor.
NE YAPMALI?
Sofralarınızda sebze, meyve, tam tahıllar ve protein kaynaklarına daha fazla yer açabilir, Akdeniz tipi beslenmeye özen gösterebilirsiniz. İyi bir gıda okuryazarı olarak bugün yapacağınız küçük ama etkili değişikliklerle uzun vadede sağlığınız için olumlu bir adım atabilirsiniz.
KANSER
Son 30 yılda 50 yaş altındaki kişilerde kolorektal kanser görülme sıklığı yüzde 50 oranında arttığından ve önümüzdeki yıllarda genç nüfusta artış beklendiğinden daha önce bahsetmiştim. Bunun sebeplerinden biri ise maalesef doğal gıdadan uzaklaşıp, yapay-işlenmiş gıdalara yönelmemiz. Pek çok araştırma, ultra işlenmiş gıdaların kanser riskini artırabileceğini gösteriyor. Clinical Nutrition’da yayımlanan bir araştırma, ultra işlenmiş gıda tüketimi ile prostat hariç değerlendirilen tüm kanserler arasında anlamlı pozitif bir ilişki olduğunu belirtiyor. Beslenme planında bu gıdaların tüketiminde yüzde 10’luk bir artış, genel kanser ve meme kanseri riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiş. Kolorektal kanser ve pankreas kanseri riskinin artması konusunda da bu gıdaların tüketimi vurgulanıyor.
Bağırsak sağlığı
Günümüzde birçok hastalığın bağırsaklardan başladığını biliyoruz. Yüksek işlenmiş gıdalar, bağırsak sağlığını ve mikrobiyatayı olumsuz etkiliyor. Aynı zamanda lif oranı düşük olduğu için sindirimde kabızlık gibi problemlere yol açabiliyor. 20 ülkeden toplam 4 milyon 35 bin 694 bireyin değerlendirildiği geniş çaplı bir araştırmaya göre, ultra işlenmiş gıda alımındaki her yüzde 10’luk artış yetişkinlerde bir inflamatuar bağırsak hastalığı olan Chrohn riskinde yüzde 19’luk bir artışa sebep oluyor. British Medical Journal tarafından yayımlanan bir diğer araştırma ise günde beş veya daha fazla porsiyonda ultra işlenmiş gıda tüketenlerin günde 1 porsiyondan daha az tüketenlere oranla inflamatuar bağırsak hastalığı geçirme riskinin yüzde 82 daha yüksek olduğunu belirtiyor.