Mehmet Tez

Mehmet Tez

mehmet.tez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

“Posthumous albüm” adı verilen, bir sanatçının ölümünden sonra yayınlanan albümlere dair ahlaki açı her zaman tartışılır. Geçenlerde Amerikalı rapçi MacMiller’ın ölümünün ardından yayınlanan ikinci albümü “Balloonerism” bu tartışmayı alevlendirdi. Ardından Tina Turner’ın yeni şarkısı “Hot For You” geldi. 1984 tarihli “Private Dancer” albümünde yer alması planlanan şarkı muhtemelen çok daha iyi şarkılar arasında kendine yer bulamamış, yıllarca bir köşede kalmış. Yeni keşfedilen Tina Turner şarkısı olarak müjdelenen şarkı 1984 tarihli albümün 40’ıncı yıl özel edisyonunda yer alacakmış. Yani 2023’te hayatını kaybeden Tina Turner üzerine çalışmalar yapılmış ve böyle bir proje üretilmiş. Şarkı güzel mi? Elbette Tina Turner’ın harika ses ve yorumuyla kayıtsız kalmak elde değil. Ancak en iyi şarkısı mı? Kayıp bir klasik mi? Değil. Turner standartlarında sıradan sayılacak bir şarkı. Onu değerli yapan ölümünden sonra yayınlanıyor olması. Ölen sanatçıların şirketleri için birer ticari unsur olmaya devam etmesi elbette yeni bir şey değil. Biz Jim Morrisson olmadan turneye çıkan The Doors, Freddie Mercury olmadan turneye çıkan Queen görmüşüz, bunlar nedir ki? 

Haberin Devamı

Öldükten sonra albüm yayınlamak

Ticari kaygılar 

Hayata veda eden bir sanatçının, artık kontrol edemeyeceği bir süreçte, onun adına yapılan bu işleri kimi hayranlar sevip beğense de kimileri bu işe karşı çıkmıştır. Bu işin en yaygın biçimi, elde kalan kayıtları toplayıp tarihe bir not düşmek amacıyla yayınlamak. Bunu anlayabiliyorum. Ama iş bununla kalmıyor. Sanatçının artık kıyıda köşede kalmış ne kadar işi varsa ortaya dökülüyor, zamanında yayınlamak istemediği kendine sakladığı işleri büyük müjdelerle yayınlanıyor. Ve son aşamada artık tamamen ticari kaygılarla elde ne varsa pazarlanıyor. 

Şimdi yapay zekâ sayesinde, bu durum bir adım daha ileri gidiyor. Büyük grup ve sanatçıların bütün haklarını (fiziksel görüntü ve ses de dahil) yarışırcasına ele geçiren şirketler gelecekte bu alanda devrim yapmaya hazırlanıyor. 2023 ve 2024’te milyar dolarlık katalog anlaşmalı yapıldığını gördük. Firmalar geçmişe dönük, klasikleşmiş, satış garantisi olan malzemelerden yeni içerikler üretme amacındalar. 

Haberin Devamı

Ölen sanatçılar yapay zekâ sayesinde hâlâ yaşıyor gibi yeni şarkılar üretip seslendirecekler. Şu an hayatta olanlar bir gün veda ettiklerinde bu anlaşmaların maddeleri devreye girecek. Bir süre sonra neyin gerçek neyin yapay zekâ olduğunu karıştıracak, hatta bu meseleyi önemsemeyecek hâle geleceğiz. Şirketler için katalogların yapay zekâ desteğiyle altın madenine dönüştüğü kesin. Bakalım geleceğin dinleyicileri bu durumu ne ölçüde benimseyecek. 

Ne dinlesek?

Tekir’in “Yarabesk” adlı albümü R&Besk tadında 15 şarkılık bir yeni nesil arabesk albümü. Arabesk seviyorum ama farkında değilim diyenleri böyle alalım. 

Aphex Twin’in 2024 tarihli albümü “Music From The Merch Desk 2016-2023” geçenlerde karşıma çıktı ve içine dalınca çıkamadım. Mutlaka dinleyin. 

Tamino ve Mitski iş birliğiyle bu hafta yeni müzik listelerinde boy gösteren “Sanctuary” pek hoş bir şarkı olmuş. Folk revival hareketi Dylan filmiyle çoktan başlamıştı, tam gaz devam ediyor diye anlıyorum. Belçikalı – Mısırlı genç müzisyen Tamino’yu takip etmekte fayda var. 

Haberin Devamı

Al Green ve Morgan Freeman’ın birlikte “Let’s Stay Together”ı söylediklerini düşünün. Hatta düşünmeyin hemen izleyin. TikTok’ta var. 

Bu hafta çıkan şarkılar arasında eski bir dost, Empire of The Sun’ın Fleetwood Mac gitaristi Lindsey Buckingham’la yaptığını yeni şarkı “Somebody’s Son” dikkat çekti. 2024 yazında çıkan yeni albümün deluxe versiyonunda yer alıyor bu şarkı. 

R&B sevenlere iki öneri. Jelisa, Amsterdamlı yeni nesil soul vokallerden. Spotify hesabında şöyle bir dolanın. İkinci öneri Jackson, Mississippi doğumlu Jhelisa. Jhelisa, ‘90’ların büyük hit şarkılarından “Friendly Pressure”ın vokali hani belki benim yaşımdakiler hatırlar. Jhelisa, 2024 tarihli “Purpose Love” adlı bir single çıkardı. Yakın tarihli işleri de hâlâ çok cool. 

Jeff Buckley belgeseli

Bu hafta Sundance’te gösterilen “It’s Never Over” adlı Jeff Buckley belgeselinin bir hikâyesi var. Brad Pitt, Buckley, Mississippi nehrinde boğulduktan sonra 2000 yılında sanatçının annesine gidip bir biyografi filmi yapmak ve Buckley’i oynamak için izin istiyor. Hatta Jennifer Aniston ile düğününe bile çağırmış, onur konuğu yapmış. Ama anne Mary Guibert önce olur dese de sonradan yan çiziyor. Bu belgesel o projenin yıllar içinde değişe değişe bugüne gelen hâli.

Mış Muş

Courtney Love, Echo and The Bunnyman gitaristi Will Sergeant ile birlikte yeni bir albüm üzerine çalıştığını açıklamış. 2004 tarihli “America’s Sweetheart”tan bu yana ilk albümü olacak bu eğer işler planlandığı gibi gidip bu yıl içinde yayınlanırsa. 

U2, yeni albüm üzerinde çalışan bir diğer grup. Brian Eno da işin içindeymiş. Bono hariç ekip stüdyoda çalışmalara başlamış. 

Bu yıl 4-8 Mart tarihlerinde Paris’te yapılacak Les Inrocks festivali (The Voidz headliner) bayağı güzel olacakmış. Yeni müzikler keşfetmek isteyenler gitmeliymiş. Kuşlar söyledi.