06.12.2022 - 18:54 | Son Güncellenme:
İHA
Emine Erdoğan, Dünya Gönüllülük Günü kapsamında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen Afrika Evi programında, Afrika ülkelerinin Ankara Büyükelçileri, eşleri ile Afrika Kültür Evi üyeleriyle bir araya geldi.
Burada yaptığı konuşmada yeryüzünün, iyiliğin, barışın ve adaletin merkezi olmasının insanlığın ezelden beri en büyük ideali olduğunu belirten Emine Erdoğan, el ele, gönül gönüle verildiğinde bu idealin gerçeğe dönüşmesinin çok uzak bir ihtimal olmadığını söyledi.
Bugün tarihe hangi ayak izleri bırakılıyorsa geleceğin de öyle şekilleneceğini anlatan Emine Erdoğan, “Çünkü ahlaki değerlerimiz, ailemizde, toplumumuzda ve devlet geleneğimizde gördüklerimizle oluşur. Eylemlerimiz de bu değerlerden doğar. Eğer biz, ete kemiğe bürünmüş iyilik örneklerini çoğaltırsak, hem dünyamız hem de geleceğimiz güzelleşir. Bu anlamda Türkiye'nin Afrika açılımıyla dünya tarihinde yepyeni bir sayfa açtığına inanıyorum” diye konuştu.
Afrika Kıtası'nın insanlık tarihinin en zorlu sınavlarını vermek zorunda kaldığına işaret eden Emine Erdoğan, Türkiye'nin Afrika ülkeleriyle kurduğu dostluğun da bu tarihsel sürece bambaşka bir bakış açısı kazandırdığını anlattı.
Afrika ile kökü asırlar öncesine uzanan kadim bir gönül bağımız var. Dostluk ve kardeşlik çatısı altında kenetlenmiş iki ülkeyiz.
— Emine Erdoğan (@EmineErdogan) December 6, 2022
Afrika ülkelerinin değerli büyükelçileri ile eşlerini ve ülkemizde eğitim alan Afrikalı öğrencileri ağırlamaktan büyük mutluluk duydum. pic.twitter.com/tFCmwQ4brt
“Türkiye, uluslararası alanda da her zaman Afrika'nın sesi oldu”
Türkiye'nin dış politikasının odağında en başta "insan sevgisi" olduğunu vurgulayan Emine Erdoğan, şöyle konuştu:
Karşılıklı kazanma ilkesine dayanan, ihya ve imar etmenin tecrübesini gittiği her yere götüren bir anlayış var. Bu anlamda Türkiye, her zaman müşfik bir güç olagelmiştir. TİKA, AFAD, Kızılay, Maarif gibi birçok kurumumuz, Afrika'nın kalkınması için ortaya somut bir çaba koymuştur. Sağlıktan eğitime kadar birçok alanda hizmet götürmüşlerdir. Siyasi, sosyal ve ekonomik değişimler için kalıcı destek sağlamışlardır. Türkiye, uluslararası alanda da her zaman Afrika'nın sesi olmuş, kıtada barış ve istikrarın sağlanması için gayret etmiştir. Bunun yanında iş insanlarımız, Afrika'ya kalkınmanın anahtarı olacak yatırımlar yapmışlardır. Bugüne kadar 14 binden fazla Afrikalı öğrenci Türkiye burslarından yararlanmış, ülkelerine bilgi ve deneyim taşımıştır. İşte bu aktif, çok boyutlu ve girişimci dış politika yaklaşımımız, ülkelerin menfaati bir yana bırakarak insanlığın ortak mutluluğu için de çalışabileceğini ispat etmiştir.
Emine Erdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın birçok Afrika ülkesi ziyaretinde kendisine refakat ettiğini anımsatarak, “Bu seyahatlerin şahsi dünyamda çok ayrı bir yeri oldu. Çünkü gittiğim her ülkenin mütebessim insanlarına, kültürüne ve doğasına hayran kaldım. Her yerde karşılaştığım, güçlü ve azimli Afrikalı kadınlardan bilhassa çok etkilendim. Bildiğiniz gibi, gençliğim boyunca STK'larda çalışmış ve gönüllülük faaliyetlerini hayatının merkezinde tutmaya gayret etmiş biriyim. Deneyimlerim bana, iyiliğin hayattaki en büyük dönüştürücü güç olduğunu defalarca ispat etti. O nedenle bilhassa Afrikalı kadınlar ve çocuklar için faydalı işler yapmak istedim” ifadelerini kullandı.
2015'te Etiyopya ziyaretinin çok önemli bir başlangıcın vesilesi olduğuna dikkati çeken Emine Erdoğan, “Orada bir STK'ya bağlı tekstil atölyesinde kadınların el emeği ürünlerinin, bir dolar karşılığında alındığını öğrendim. Daha da vahimi, ürünler Avrupa'nın pahalı butiklerinde çok yüksek fiyatlara satılıyordu. Kadınlar ise bu kardan paylarını maalesef alamıyorlardı. Biz de bu adaletsizliğe, adil bir pazar kurarak cevap vermek istedik. Halihazırda kurduğumuz Afrika El Sanatları ve Kültür Evi'nde 24 ülkeden alınan ürünleri satıyor ve gelirini olduğu gibi kadınlara bırakıyoruz. Bu girişim, insani değerler adına önemli bir semboldür. Adeta, Hz. Mevlana'nın 'bir mum diğer mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez' sözünün canlı bir örneğidir” diye konuştu.
Bu konuda Afrika ülkelerinin büyükelçilerinden destek beklediklerini dile getiren Emine Erdoğan, daha fazla kadına ulaşmak ve onları ekonomik olarak güçlendirmek için iş birliği yapmaktan büyük mutluluk duyacağını ifade etti.
"Afrika Evi dediğimiz girişimimiz bir derneğe dönüştü"
Bugüne kadar, literatüre, "Afrika Atasözleri" ve "Afrika Yemekleri" kitaplarını kazandırdıklarını da belirten Emine Erdoğan, bu iki kitabın, ülkeler arasındaki kültürel yakınlaşmanın ürünleri olduğunu belirtti.
Kendisinin de derin izler bırakan anılarından oluşan bir hatıratı kaleme aldığını anımsatan Emine Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu kitap, Afrika'ya duyduğum büyük sevginin ve verdiğim önemin bir ifadesidir. Bu çerçevede sizlerle güzel bir haberi de paylaşmak istiyorum. Çok kısa bir süre önce, kısaca Afrika Evi dediğimiz girişimimiz bir derneğe dönüştü. İnanıyorum ki, 'Afrika El Sanatları ve Kültür Evi Derneği' çatısı altında, insanlığa hizmet edecek nice proje hayata geçecek. Bir mum, binlerce mumu tutuşturmaya devam edecek. Buradan tüm insanlığa umut verecek bir ışık yükselecek."
Emine Erdoğan, derneğin tüm üyelerinin iş hayatlarında önemli tecrübeleri olan, dünyaya medeniyetin derin perspektifinden bakan profesyonellerden oluştuğunu ve hepsinin gerçek birer gönül elçileri olduğunu vurgulardı.
"Gönüllülük, kardeşin kardeşe ikramıdır"
Emine Erdoğan, gönüllülüğün, kardeşin kardeşe ikramı olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
"Merhametsizlikten can çekişen dünyanın ilacıdır. Savaşlar, yoksulluk, hak ihlalleri, adaletsizlik, tabiatın tahribatı gibi, insanlığın nice meselesi, merhamet eksikliğinin sonuçlarıdır. Bizler, ne zaman gönüllülük ilkesini yürürlüğe soksak, insanlığı yeniden, özüne davet ediyoruz. İnsanlığın sızılarını dindiriyor, hasret kaldığı can suyunu veriyoruz. Bazen, şahsi gönüllülük faaliyetlerimizle, tek bir insanın bile nasıl büyük bir güce dönüşebildiğini ortaya koyuyoruz. Bazen de, bir devletin, insani yardım başlığı altında, koca bir milletin yüce gönlüne tercüman olduğunu görüyoruz. Türkiye, tüm insanlığa kucak açan tarihsel reflekslerini hiç zayıflatmadığı için, bugün hala dünyanın en cömert ülkesidir. Öz kardeşimiz saydığımız Afrika ülkeleriyle birlikte yürüyecek daha uzun bir yolumuz var. İnanıyorum ki birlikte attığımız her adım, tüm dünyaya ilham oluyor."
Programda Cibuti'nin Ankara Büyükelçisi Aden Hüseyin Abdillahi'de bir konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından konuklara Türk ve Afrika mutfağından yemekler ikram edildi.
Müzik grubu üyesi öğrencilere eşlik etti
Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesinde öğrenim gören Afrikalı öğrencilerin kurduğu "Highlife Müzik Grubu" da ülkelerine özgü eserlerin yer aldığı mini bir konser verdi. Konserin ardından müzik grubunu sahneye çıkarak tebrik eden Emine Erdoğan, müzisyenlerle ritim tuttu.
Afrika müziklerini çok beğendiğini belirten Emine Erdoğan, Afrikalıların hem sanatta hem de müzikte Allah vergisi bir kabiliyetleri olduğunu belirtti.
Emine Erdoğan, seslendirilen şarkılardan birinin kendisini gençlik yıllarına götürdüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Afrika müziklerini sevip sevmediğine ilişkin bir soru üzerine Emine Erdoğan, "Dinlemeyi sever ama o Türk Sanat Müziği hayranı, ben dünya müziği" diye konuştu.
Emine Erdoğan, Afrika Evi sergisini gezdi
Emine Erdoğan, Afrika Kültür Evi'nce düzenlenen Afrika'dan getirilen ürünlerin yer aldığı sergiyi gezdi.
Sergi girişinde kumda pişirilmiş Türk ve Afrika kahveleri ikram edilen Emine Erdoğan, Afrika kahvesinin özelliklerine ilişkin bilgi aldı.
Daha sonra sergiye geçen Emine Erdoğan, Afrika Kültür Evi Başkanı Zeliha Sağlam ile sergide yer alan Afrika'ya özgü ürünleri inceledi.
Emine Erdoğan, stantlarda görevli Afrikalı öğrencilerle de sohbet ederek özçekim yaptı.
“24 Afrika ülkesinden ürün”
Burada gazetecilere açıklama yapan Emine Erdoğan, Etiyopya ziyaretinde kadınların yaptıkları el işi ürünlerin Avrupa'da çok yüksek fiyatlara satıldığını duyduktan sonra First Lady ile istişare ettiklerini anlatarak, "Dedik ki biz Türkiye'de böyle Afrika Evi açalım, el sanatlarıyla uğraşan kadınlarımızın ürünlerini alalım, Türkiye'de satalım ve onlara gitsin paraları. Çok iyi niyetle başlatılmış bir kampanya bu. Şu anda 24 ülke buna iştirak ediyor. Bütün Afrika ülkeleri inşallah yavaş yavaş katılacaklar buna. Böyle bir karşılıklı yardımlaşma diyebiliriz" ifadelerini kullandı.