Her yıl Britanya’da yayınlanan yeni ve alternatif işleri takip ettiğim bir adres Mercury Ödülleri. Henüz adını pek kimse duymadan bu ödülleri kazanıp sonra çok ünlü olan birçok müzisyen ve grup var. Pulp’tan Arctic Monkeys’e saymaya kalksam Ada’da kim var kim yok buraya dökmem gerekir.
Bu yıla kadar ödüller, rock tarihinde özel bir yeri olan Hammersmith Apollo’da, şimdiki adıyla Eventim Apollo’da yapılıyordu. Herkes gibi benim de Hammersmith Apollo demeye devam ettiğim mekân, Queen’den Depech Mode’a rock tarihindeki grupların konser verdiği ve canlı kayıtlar aldığı efsanevi bir mekân. Mercury Ödülleri’nin burada yapılması anlamlıydı. Ancak bu sene ödüllerin sponsoru olan taksi uygulaması Freenow ile anlaşılamayınca salon alınamadı ve ödüller bir başka ikonik mekâna, Abbey Road stüdyolarına alındı. İyi güzel de bu ufacık mekâna kimse sığamayacağından salona sadece adaylar dolduruldu ve önceden kaydedilen performansların videoları gösterildi. Sanatçılar Abbey Road’da, performanslar rastgele alınmış canlı kayıtların olduğu videolarda, seyirciler de evde ekran başında. Yabancılaşma nedir, 21’inci YY nedir, teknoloji tanrıları bizim nasıl yaşamamızı istiyor işte size şahane bir örnek. Sponsorsuzluk sen nelere kadirsin. Ödülü kazanan English Teacher doğru dürüst sevinemedi bile. Seyirci olmadan bu işlerin ne tadı var ne tuzu. Gelelim sadede. 12 yeni ve eski (mesela Beth Gibbons) müzisyen ve grup adaylar arasındaydı. Kendimce not aldığım dört isim şöyle.
English Teacher
Yokuş aşağı koşarken bir anda durup ters yöne gitmeler, ritimlerden ritimlere, riff’lerden riff’lere atlamalar, her an sizi şaşırtan çok bölümlü şarkılar, 2020’de Leeds’te kurulan English Teacher’ın şarkılarının ortak özelliği. Bu ‘twist’i bol grubun progresif, dinamik müziği dinleyici olarak kaçınılmaz olarak başka grupları ve dönemleri hatırlamamıza da yol açıyor. 2025 Mercury Ödülü’nü alan albümün bizi çıkardığı sonik ve ritmik yolculuktan ben ziyadesiyle memnun kaldım. Güzel bir keşif olarak kara kaplı defterime kaydettim 2024 Mercury Ödülü sahibini.
Cat Burns
24 yaşındaki Londralı soul vokali “Go” ile TikTok’ta viral olduktan sonra dikkat çekmişti. Büyüme sancıları, yalnızlık, güvensizlik gibi temalara odaklanan ilk albümü “early twenties”, Mercury adayları arasında yer alınca TikTok ötesine de geçip müzik entelijansiyasının kadrajına girmiş oldu. Gitar, piyano destekli sakin ve gösterişten uzak bir müziği var Cat Burns’ün. “Healing” adlı şarkıda kendisine indie folk starı India. Arie eşlik ediyor.
Corto.alto
Glasgow çıkışlı enstrümancı, besteci ve prodüktör Liam Shortall’in ilk albüm çalışması geçen ekimde gelmişti. Muhtelif festivalleri ve caz sahnelerini dolaşmasının ve ekibiyle birlikte cazın geleceğini işaret eden yeni kuşak yetenekler arasında kabul edilmesinin ardından Mercury adaylığı sahneyi yakından takip edenler için sürpriz olmadı. Mercury ödülünü geçen yıl yine bir caz ekibi Ezra Collective’in alması caz albümlerinin önünü açtığı gibi corto.alto’yu da gündeme getirmişti. Kaliteli enstrümancılık, hip hop- elektronik ve caz sentezinden hoşlananlar ilgilenmeli.
Nia Archives
Londra’nın kulüplerinde etkisi ‘90’lardan bu yana hiç azalmayan, jungle’ın yeni nesil bombalarından Nia Archives (Nia Hunt) idolü olduğunu söylediği Goldie’nin izinden giderek jungle ve drum’n bass geleneğini kendi kuşağının pop anlayışıyla yeniden üretiyor. Garaj sound’unu ve genel anlamda ‘90’ların dans trendlerini sevenlerin bu kontrollü ritim kaosunu da seveceğini düşünüyorum. Dikkat çekici bir ilk albüm ve yeni sanatçı.
Ne dinlesek?
■ “Geldik Sonuna Kadar”, Pinhani’nin bu hafta yayınlanan yeni şarkısının adı. Güçlü bir gitar solosuyla hayat bulan hüzünlü bir balad.
■ The Weeknd haftanın en büyük pop şarkısını yayınladı. “Dancing in The Flames” kendisinden beklenen türde ‘80’lerin sesleriyle dolu bir hard diskten çıkmış.
■ Nilüfer Yanya’nın yeni albümü “Method Actor” yayında. Öncekinden daha fazla elektronik sesler duyduğumuz albümü dinlemeye “Made Out of Memories” ile başlayabilirsiniz.
■ Frans Ferdinand, 2000’lerin indie rock partileri hiç bitmemiş gibi takılmaya devam etmiş bu hafta. Şarkının adı “Audacious”.
■ Dark Wave efsanemiz She Past Away’in “İnziva” adlı yeni şarkısı haftanın en iyisi. Dinlemeden geçmeyin derim.
■ David Gilmour’un yeni albümü “Luck and Strange”de sakin ve etkili şarkılarla karşımızda. Bir de huyunu suyunu çok iyi bildiğimiz gitarıyla elbette. İki şarkıda kızı Romany Gilmour vokaliyle eşlik etmiş. Pink Floyd gitaristi gönlünce müzik yapıp yolunda yürümeye devam ediyor.
■ Londra – İstanbul hattında faaliyet gösteren Kit Sebastian saykodelik Türk ezgileri ve elektronik altyapılarla yoluna devam etmiş. Şarkının adı “Bul Bul Bul”.