Meğer dolmaya da zehir bulaşmış. Hem de öyle böyle değil! AB Gıda Alarm Sistemi’ne geçtiğimiz günlerde art arda düşen 3 uyarı, Türkiye’den Almanya’ya gelen yaprak dolmalarında 10 farklı tür, tarım zehrinin saptandığını gösteriyor. Neredeyse dolmanın içindeki malzeme kadar, tarım kimyasalı çıkmış. Üstelik tarım zehirlerinin birçoğunda kalıntı miktarları, tolere edilebilir limitin 20-30 katı. Hele bir tanesi var ki, limiti yaklaşık 100 kat aşan oranda tespit edilmiş.
Böcek öldürücü olarak kullanılan o kimyasalın adı methoxyfenozide. Düşük toksisiteye sahip bir etken madde olarak çalışmalara yansısa da yarılanma ömrünün uzun olması nedeniyle oldukça kalıcı bir kimyasal olarak anılıyor. Dolmadaki diğer zehirlerin birçoğu da sistemik etkili. Yani aynı antibiyotik gibi kullanıldığı organizmanın bütün hücrelerine sirayet ediyor. Ne yıkamakla ne de kabuk soymakla çıkmayan türden.
Etkileşim tehlikesi
Bir diğer endişe verici yön de 10 ayrı pestisitin aynı anda tek bir gıdada yer alması. Bu duruma bilimsel literatürde “kokteyl etki” deniliyor. Mevcut düzenlemelere göre, gıdamızdaki pestisitlerin etken maddeleri tek tek güvenlik risk değerlendirmesine tabi tutuluyor. Ama hem Türkiye hem de dünyada yapılan birçok araştırma, gıdalarda aynı anda birden çok pestisitle karşı karşıya kaldığımıza işaret ediyor. Öte yandan pestisit kokteyllerinin, birbirleriyle etkileşime geçmesi halinde çok daha zararlı olabileceğini gösteren kanıtlar da artıyor. İnsan hücre ve dokuları üzerinde yürütülen bazı araştırmalar, pestisitlerin bileşik etkilerinin, kanserli hücre oluşumuna yol açabileceğini, metabolizma, büyüme, gelişme ve üreme gibi çeşitli fonksiyonları düzenleyen hormonları üreten endokrin sistemi bozabileceğini vurguluyor.
Salamura yaprakta da yüksek
AB Gıda Alarm Sistemi’ne yaprak dolması için verilen uyarıdan 4 gün önce yansıyan bir başka bildirimde ise yine Türkiye’den Almanya’ya gönderilen salamura yaprağında 10 farklı çeşit pestisit kalıntısına rastlanması, kokteyl etkinin biz tüketiciler için her daim ciddi bir tehdit olduğunu ortaya koyuyor. Bu uyarıda da mantar öldürücü dimethomorphe maddesi, izin verilen limiti 600 kat aşan oranda saptanmış. Listede yer alan bir diğer mantar önleyicinin saptanan miktarı ise limitin 200 kat fazlası. Bu orandaki 2 kimyasalın diğer 8 pestisit etken maddesiyle birlikte tüketildiği düşünüldüğünde, kokteyl etkinin metabolizmada yaratacağı hasarın göz ardı edilemeyecek boyutta olacağı aşikâr.
Üzüm liste başı
Aslında hem salamura yaprak hem de üzüm, pestisit tehlikesi açısından olağan şüpheli gıda ürünlerinin hep başında yer alıyordu. O açıdan AB’nin deklare ettiği analiz sonuçları benim açımdan pek de şaşırtıcı olmadı. Daha önce de bu köşede sık sık vurguladığım üzere, bağcılıkta hem çok sık hem de çok yaygın bir şekilde pestisit kullanımı söz konusu. Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nin yıllar önce yaptığı bir çalışma, farklı tür tarım zehrinin en çok saptandığı meyvenin üzüm olduğunu göstermişti. O araştırmada üzümde tam 35 farklı pestisit kalıntısına rastlandığını yazmıştım. Son analizler, bağlarda pestisit kullanımına yönelik eğitim ve denetimlerin artırılması gerektiğini net bir şekilde ortaya koyuyor.