16.01.2022 - 06:58 | Son Güncellenme:
Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr – Dalgıç Jalil Najafov, geçtiğimiz günlerde Meksika'nın Isla Guadalupe Adası açıklarında yaptığı dalışla birlikte yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Najafov’un dalış esnasında çektiği fotoğrafta bir köpek balığının sırt bölgesinde ciddi bir ısırık izi taşıdığı görülüyor. Fotoğraf sosyal medyada "Megalodon köpek balıkları hâlâ yaşıyor mu?" sorusunun tartışılmasına sebep oldu.
Yeryüzünde yaşamış en büyük etçil canlının Megalodon köpek balıkları olduğu biliniyor. 23 ila 3 milyon önce yaşamış olduğu tahmin edilen bu türün boylarının 10 ila 20 metreye kadar çıktığı düşünülüyor. Yaşadıklarına dair net bir kanıt bulunmasa da, bu devasa deniz canavarlarının hâlâ derinlerde bir yerlerde yaşadığını düşünenler de var.
Belgeselci ve Deniz Ekolojisti Dr. Mert Gökalp, günümüzde soylarının tükendiği biliniyor olsa da hâlâ takibe yakalanmadan yaşamaya devam eden Megalodon köpek balıklarının olabileceğini belirtti. Gökalp, son dönemde büyük boyutlarda köpek balıklarının varlığına rastlandığını ve bu yara izinin onlardan biri tarafından da yapılmış olabileceğini vurguladı.
Su Ürünleri Yüksek Mühendisi ve WWF Türkiye Kıkırdaklı Balıklar Danışmanı Hakan Kabasakal ise Megalodon köpek balıklarının hâlâ hayatta olmasının mümkün olabileceğini belirtti. Kabasakal, “Böyle bir canlının yaşıyor olduğunu kabul edebilmek duygusal olarak çok zor. Hayatta olan büyük beyaz veya mako gibi devasa yırtıcı türlerin varlığını bile kolay hazmedemiyoruz” şeklinde konuştu.
'FARKLI BİR TÜR SALDIRMIŞ OLABİLİR'
Dalgıç Jalil Najafov da karşılaştığı bu durumu araştırırken bazı uzmanlardan yardım aldı. Kâr amacı gütmeyen "Saving the Blue (Maviyi Kurtarmak)" isimli çevreci kuruluşun başındaki isim Dr. Guttridge de Najefov’un yardımına başvurduğu isimlerden birisi. Dr. Guttridge, ısırık yarasının tahmin edilenden daha ciddi bir yapıya sahip olduğunu belirtse de bunun bir Megalodon tarafından yapıldığını düşünmüyor. Dr. Guttridge yaranın sert bir kavga esnasında başka bir köpek balığı tarafından açıldığını tahmin ediyor.
Dr. Mert Gökalp ise yaralı köpek balığının görüntülendiği yerin özelliğine dikkat çekti. Gökalp, "Isla Guadalupe bölgesi köpek balıklarının çiftleşme sahası olarak bilinen yerlerden birisi. Fotoğrafta bulunan köpek balığı yaklaşık 4 metre boyunda, oldukça iri bir balık ama kayda geçen en büyük köpek balığı yaklaşık 8.9 metre boyundaydı. Son dönemde de oldukça büyük köpek balıkları tespit edildi. Yani bu saldırıyı daha büyük bir köpek balığı yapmış olabilir. Bu Megalodon türünün de bir üyesi olabilir. Bu tür, avcılara veya takip sistemlerine takılmadan yaşamını sürdürüyor olabilir. Sonuçta su altı bizim için büyük bir bilinmezlik ve bu dünyanın keşfi konusunda almamız gereken çok yol var" ifadelerini kullandı.
Dr. Mert Gökalp, köpek balıklarının zaman zaman birbirlerine karşı sert davranışlar gösterdiğini belirterek, “Avlanma ve çiftleşme sahalarında bu yaşanabiliyor. Ayrıca köpek balıklarında kanibalizm davranışı da var yani kendi türlerini de av olarak görebiliyorlar" diye konuştu.
Gökalp, yara izinin oluşmasında Orka olarak bilinen katil balinalarında rol sahibi olabileceğini ama yara izine bakıldığında diş izlerinin bir köpek balığına ait olduğunu düşündüğünü de belirtti.
'YAŞADIĞINA DAİR BAZI İŞARETLER VAR'
Dünya üzerinde yaşamış en büyük yırtıcı canlıların başında Megalodon köpek balıkları geliyor. Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Hakan Kabasakal, Megalodon türünün şüpheli varlığının bu sebeple ilgi çekici olduğunu ve bu konuda takıntı seviyesinde araştırmalar yapan kişilerin olduğunu belirtti.
Kabasakal, Megalodon türünün olası varlığına ilişkin ihtimalleri artıracak bazı olayların yaşandığını söyledi. Hakan Kabasakal, "Avustralya açıklarında Neptün Adası civarında turistik amaçla yapılan bir kafes dalışında, diğer büyük beyaz köpek balıklarından çok daha büyük ve farklı yapıda köpek balığı görüldü. Görüntü sonradan analiz edildiğinde üzerinde bir oynama olmadığı ortaya çıktı. Yine farklı bir olay da İngilizlerin geçmişte Pasifik bölgesinde yaptıkları su altı araştırmalarında Megalodon dişleri bulmasıydı. Bu dişler Megalodon türünün 10 bin yıl önceye kadar yaşamış olduğu sonucunu ortaya koydu. Oysa bu canlının son örneğinin milyonlarca yıl önce yaşadığı düşünülüyordu" dedi.
Megalodon köpek balıklarının varlığını hâlâ sürdürdüğünün kanıtlanamadığını vurgulayan Kabasakal, “Diğer bir olasılık ise bizim bulduklarımızdan daha büyük beyaz köpek balıklarının olması. Böyle de bir ihtimal var" detayını paylaştı.
Dr. Mert Gökalp ise Avustralya açıklarında turizm amaçlı yapılan av faaliyetlerinden örnek verdi. Gökalp, “Bu bölgelerde bazı balıkların yem olarak kullanılması suretiyle yapılan av faaliyetleri var. Kimi zaman 3.5 metrelik bir Boğa köpek balığı veya Pamuk köpek balığı ya da farklı türde balıklar burada yem yapılıyor. Bunlar yapılırken bazen bir bakıyorsunuz balığın yarısı gitmiş, sadece kafa bölümü kalmış. Bu şekilde fotoğraflar var. Yani 3.5 metrelik bir balıktan bahsediyoruz, bunu ne yemiş olabilir? Bunun elbette bir Megalodon olma ihtimali de var ya da daha büyük bir köpek balığı da olabilir. Bulduğumuz en büyük köpek balığı yaklaşık 9 metre uzunluğundaydı. Bu boyutta bir köpek balığı bulunduysa daha büyüğü neden olmasın?" şeklinde konuştu.
'GEÇİM KAPISI HALİNE GETİRENLER VAR'
Mert Gökalp, Megalodon türünün devasa boyutlarda olduğunu belirterek "ABD'de Florida başta olmak üzere bazı yerlerde Megalodon dişlerini arayan insanlar var. Bunu geçim kapısı haline getiren insanlar var. Bugün yaşayan büyük beyaz köpek balığı ile Megalodon köpek balığının dişleri arasında çok büyük boyut farkı var. Büyük beyaz köpek balığının dişleri bebek dişi gibi kalıyor. Megalodon yaşadığı dönemin şartları dolayısıyla devasa boyutlara ulaşmış bir canlıydı" açıklamasında bulundu.
'TÜRKİYE KIYILARINA DA GELEBİLİR!'
Megalodon köpek balıklarının günümüzde hayatta olduğunu düşünenler, son zamanlarda bu türün bazı su altı kameralarına yakalandığını düşünüyor. Megalodon köpek balıklarının görünür hâle gelmesinin nedenini de iklim değişikliğiyle ilişkilendiriyorlar.
Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Hakan Kabasakal, “Bu canlının hayatta olduğunu varsayalım. Eğer bu doğruysa zaten besin zinciri bu canlının ciddi sayılara ulaşmasına izin vermez. Yani en fazla birkaç tane olabilir. Elimizdeki veriler incelendiğinde net şekilde 'Ne evet bu canlı hala hayatta diyebiliriz ne de hayır bu canlı artık yaşamıyor' diyebiliriz" yorumunu yaptı.
İLK KEZ HATAY'DA TESPİT EDİLDİ
Kabasakal, Akdeniz’de büyük köpek balıkları yakalandığının altını çizdi ve “En son Hatay Samandağ bölgesinde Balina köpek balığı tespit ettik. Bu tür 18 metre boya kadar ulaşabilir yani şu an için dünyanın en büyük köpek balığı. Yırtıcı bir tür değil ama Akdeniz’de ilk kez tespit edildi. Bizim sularımızda büyük beyaz köpek balıkları da var. 1980’li yıllara kadar Marmara Denizi'ne kadar giriyordu bu hayvan, en son 1984 yılında Kapıdağ Yarımadası açıklarında gözlendi. Büyük beyaz köpek balıkları orkinosları takip ederek buralara kadar geliyordu. Hatta 1900’lü yıllarda Boğaz hattında 7 ila 8 metre arasında büyük beyaz köpek balıklarının yakalandığından bahsediliyor. Yani Megaladon türünün hâlâ yaşadığını düşünelim. Eğer avının peşine takılırsa neden bizim sularımıza gelmesin?" diyerek iklim değişimi sonucu canlı davranışlarında yaşanan değişimin Türkiye kıyılarında da hissedileceğine değindi.
“Dünyayı sadece kendimize ait zannediyoruz. Oysa dünya üzerinde devam eden yaşam sayesinde biz de hayatlarımızı sürdürüyoruz" diyen Kabasakal sözlerini şöyle noktaladı: "İnsanlık Ay'a ayak bastı peki orada bir yaşam oluşturabildi mi? Hayır. Çünkü orada bir ekosistem yoktu. Dünyayı sadece bize aitmiş gibi düşünmekten vazgeçmemiz gerekiyor."