Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Antalya Diplomasi Forumu’ndaki konuşmasının Suriye başlığında söyledikleri dikkatinizi çekti mi?
Azerbaycan’da Türkiye-İsrail görüşmesi yapılmışken Erdoğan durduk yere vites yükseltmedi.
Başta Jerusalem Post gazetesi olmak üzere İsrail medyasına bilgi veren kaynaklar, son 10 gündür Türkiye’nin soğukkanlı tepkilerini tamamen yanlış okuduklarını gösteren çok sayıda isimsiz açıklama yaptılar.
Her açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Fidan’ın kullandığı sakin dili, İsrail’in diplomatik etkisine bağladılar.
Bunun bir yanılsama olduğunun ilk işareti Oval Ofis’te verilmişti, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Antalya’da çok sayıda katılımcının olduğu diplomatik bir toplantıda mesajı son derece net hale getirdi: “Soğukkanlılığımızı, sabrımızı, meseleleri diyalog yoluyla çözme tavrımızı kimse yanlış anlamamalı, yanlış yorumlamamalı. Sükûnetimiz birilerini çok hatalı heveslere sürüklememelidir.”
Dün sabah Jerusalem Post’a baktım, bilmiş kaynaklar sessizliğe bürünmüşlerdi…
Özgür Özel ne yapsın?
Özgür Özel, Silivri’ye İmamoğlu’nu ziyarete gidiyor, “Aralarında sorun olmasa bu kadar sık görüşmezler” yorumu yapılıyor.
Özgür Özel ziyarete gitmese bu kez “Aralarında sorun büyük artık görüşmüyorlar bile” yorumları yapılacak.
Niyet okuyuculuğundan, her olayın mutlaka gizli bir arka planı olduğunu düşünmekten çok çekmiş bir ülkeyiz biz ama vazgeçmiyoruz da...
Ekrem İmamoğlu, çıktığı her duruşmayı belli ki Cumhurbaşkanlığı kampanyasının bir ayağı olarak kullanacak.
Duruşmada söylediği “Bana bakan Atatürk’ü görür” sözü de duruşma öncesinde gazetecilerle sohbet ederken birden çok düğmeye aynı anda basma alışkanlığının sürdüğünü gösteren “Kelime kelime Nutuk okuyorum. Muhammed Esed’in Kur’an-ı Kerim mealini okuyorum. Nâzım Hikmet’in bütün şiirlerini okuyorum” cümlelerine bakınca şu an Özel-İmamoğlu cephesinde bir krizden söz etmek doğru olmaz.
Buna karşın DEM’in İmamoğlu’nu hiç ziyaret etmemiş olması, Özgür Özel’in, “Ekrem Bey aday olamazsa” cümlesinde tanımladığı İmamoğlu gelinceye kadar ki emanetçi aday profilinin Mansur Yavaş’a hiç uymaması gibi başlıklarsa nedense hiç konuşulmuyor.
Belli ki uzunca bir süre daha Özgür Özel neyi, niçin yaptığını, kimi yorumculardan öğrenmek durumunda kalacak…
Hapis cezasından çıkan umut...
Yunanistan ile 6 ay öncesine göre daha inişli çıkışlı bir ilişkimiz var ama 6 ay sonrasının daha iyi olması umudumuz devam ediyor.
Deniz Astsubay Okulu öğrencilerinin Atina’daki geçit töreninde “Kıbrıs Yunandır” diye başlayıp Türkiye’ye küfrettikleri slogan cezasız kalmadı.
Olaya karışanların bir kısmı 20 gün hapis bir kısmı da daha hafif cezalar aldı.
Yunanistan aşırı sağı ve kimi iktidar milletvekillerinin yaşanandan mutlu olduğu ve cezaya karşı çıktıkları bir noktada bu karar önemlidir.
Miçotakis Hükümeti, Türkiye’den çok Yunanistan’a zarar veren bu disiplinsizliği cezasız bırakmayarak kendisi için de doğrusunu yaptı.
Önümüzdeki takvimde, Başbakan Miçotakis’in Ankara ziyareti var.
Erdoğan-Miçotakis görüşmesi son haftaların hasar tespit raporunu çıkarmak ve onarmak açısından önemli olacak.
Türkiye, İsrail’in Yunanistan’a savunma sistemleri satarken, Ankara-Atina ilişkilerini dinamitlemeye çalıştığının farkında.
İsrail’in hedefi Yunanistan’ın güvenliği değil Ankara-Atina geriliminin AB krizi haline gelmesi ve Brüksel-Ankara ilişkilerinin gerilmesi.
Yunanistan’daki Türkiye endişesi, ABD’ye sayısız askeri üs kullanımı, Fransa’ya milyarlarca Euroluk silah satışı olarak döndü şimdi de Netanyahu bu izi takip ediyor, hem para kazanıp hem de siyasi çıkar elde etmeye çalışıyor.
Atina, Türkiye’nin Yunanistan’ın topraklarında gözü olmadığını anladığında bundan en büyük faydayı yine Yunanistan halkı sağlayacak, emeklilerine daha iyi maaş verecek, asgari ücreti Batı Avrupa’nın en düşük asgari ücreti olmaktan çıkacak.
Yapay zekâ maliyeti...
Yeni oyuncağımız yapay zekâya dair çok şey konuştuk ama gezegene maliyetini nedense konuşmuyoruz.
Bir ChatGPT sorgulaması 2.9 watt saat elektrik tüketirken, normal arama motoru kullanımı 0,3 watt saat elektrik tüketimine neden oluyor.
Londra Queen Mary Üniversitesi’nin son araştırmasına göre ChatGPT’yi çalıştırmak için kullanılan veri merkezleri bir yılda 117 ülkenin tükettiğinden daha fazla elektrik tüketiyor.
Yapay zekâ sistemlerini soğutmak için kullanılan temiz suyun 2027 yılında 4.2-6.6 milyar metreküpe ulaşması bekleniyor.
1 MW’lık bir veri merkezini soğutmak için senede 25,5 milyon litre su harcıyoruz bu 300 bin kişinin senelik su tüketimine eşdeğer.
Unutmayalım ki ChatGPT’ye sorulan her 20-30 soru, yarım litrelik suya mal oluyor.
Yapay zekâ çevreye etkisini hiç konuşmadığımız bir gerçeklik, bu oyuncak hali, görsel üretme iştahımız, aslında dünyadaki süremizi kısaltıyor.