İki saptama

27 Eylül 2008

Pekin Paralimpik Oyunları’ndan önce Alman Milli Paralimpik Komitesi 72 sayfalık bir broşür çıkardı. Broşürün birinci sayfasında Alman Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Karl Herman Haack, sporculara başarı dilekleriyle ilgili tam sayfa bir mesajı. İkinci sayfada ise Alman Cumhurbaşkanı Horst Köhler’in mesajı.
Şimdi bir de benim Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı olarak benzeri çıkardığımız bir broşürde aynı uygulamayı yaptığımı düşünün. Herhalde kendi başarı dileklerimi birinci sayfaya koyup, ikinci sayfaya da Sayın Cumhurbaşkanımızın iyi dilekleri içeren mesajını koysam neler olurdu ! Cumhurbaşkanımıza hakaret ettiğimiz gerekçesiyle medyada kim bilir ne eleştirilere muhatap olurduk ?
Cumhurbaşkanımızın önüne geçmeye çalıştığımızı bile söyleyenler çıkardı. Bizdeki saygı kriterleri, maalesef birtakım kalıpların içine sıkıştırılmış durumda. Görünüşte saygılı olmak yetiyor bizlere, ama saygı gösterdiğimiz insanlarımızın arkasından da, çoğu kez, söylemediğimizi bırakmıyoruz.

Aradaki önemli fark!
Tarih , 6

Yazının Devamı

Pekin Büyükelçisi

20 Eylül 2008

Pekin’de Paralimpik Oyunlarındayız. 8 Eylül günü öğlene doğru telefonum çalıyor. Büyükelçilikten Mert Bey isminde bir görevli,”Büyükelçimiz adına sizi arıyorum. Akşam Büyükelçimizin daveti var, bekliyoruz” diyor. Çok geç kaldıklarını, İtalyan Büyükelçiliği’nin davetine gitmek zorunda olduğumu, ayrıca telefonla yapılan davetlerin, davet sahibi tarafından yapılması gerektiği kuralını hatırlatıyorum.
Bir akşam evvel, Sayın Murat Başesgioğlu ile beraberken, kendilerine “Yarın akşam için size davet geldi mi ?” sorusuna “Hayır” cevabını verince, belli ki Sayın Bakanımız Büyükelçiliğe bir hatırlatma yapmış.
Bir- iki saat sonra cep telefonum tekrar çalıyor, bu kez karşımda Pekin Büyükelçimiz Oktay Özüye. “Yavuz Bey, alınganlık göstermişsiniz. Sizi akşam bekliyorum” diyor. Kendisine, yazılı davet dışında telefonla yapılan davetin, davet sahibi tarafından yapılması gerektiğini, bunun bir kural olduğunu, bir hariciyeci olarak kendisinin bilmek durumunda

Yazının Devamı

Almanya ve engelliler sporu

13 Eylül 2008

Geçtiğimiz günlerde Alman Engelliler Spor Federasyonu ve aynı zamanda Alman Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Karl Herman Haack’ın bir söyleşisini okudum. ‘’İnsanlar‘’ isimli dergiye verilen bu bilgiler içinden bazı çarpıcılarını sizlerle paylaşmak isterim : “Alman Engelliler Spor Federasyonu, İçişleri Bakanlığı’nın desteğiyle (Almanya’da spor İçişleri Bakanlığı’na bağlıdır ) gerekli bütçeleri alarak, 48 ferdi atlet seçtik. Bunlar Paralimpik Oyunları’na katılmayı garantilemiş ve garantileyecek sporcular idi. Çalıştıkları iş yerlerine her ay 1.500- Euro tazminat ödenerek 21 ay süreyle Pekin Paralimpik Oyunlarına hazırlandılar.”
Bu devlet desteğinin yanında iki büyük de sponsor var. Biri Allianz, diğeri Telekom Almanya. Aynı söyleşide Başkan Haack 2004 Atina Paralimpik’lerinde I’ nci ve II’nci Alman televizyonlarının toplam 10 saat yayın yaptığını, oysa Pekin Paralimpik Oyunlarından 88 saat canlı yayın yapılacağını belirtiyor.
Yine 2004 Atina Paralimpiklerinde, Almanlar madalya sıralamasında

Yazının Devamı

Paralimpik Oyunları Başlıyor

6 Eylül 2008

Bugün Pekin’de 13’üncü Paralimpik Oyunları başlıyor. 2001 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin aldığı bir kararla olimpiyat yapılan kentte, bitimi tarihinden itibaren en geç 3 hafta içinde bir Paralimpik Oyunları yapılması mecburiyeti engelliler sporuna büyük ivme kazandırdı.
Bu yılki Paralimpik Oyunlarına ülkemizden 16 engelli sporcumuz Atıcılık, Okçuluk, Halter, Masa Tenisi, Tekerlekli Sandalye Tenisi, Atletizm, Judo branşlarında katılıyor. Tarihimizdeki ilk madalyamızı 2004 Atina Paralimpiklerinde altın ve bronz olarak ülkemize getiren atıcımız Korhan Yamaç yine en büyük madalya umudumuz. Ancak onun dışında madalya alabilecek düzeyde sporcularımız da mevcut.
2000 Sydney’de yapılan Paralimpik Oyunlarına 1, 2004’de Atina’ da yapılan Paralimpik Oyunlarına barajı geçen 4 sporcumuzun katıldığını düşünürsek, son dört yılda engelliler sporundaki gelişme kendini ortaya koyuyor.

Yamaç’ı unutmayın
Bu gelişmede bedensel engelliler ve görme engelliler spor federasyonlarının ciddi çalışmalarının yanı sıra onlara her

Yazının Devamı

Vurun Atalay’a

30 Ağustos 2008

Pekin Olimpiyatları’nın başlamasıyla birlikte, halterdeki başarısızlıklarımızdan sonra medyamız Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay’a yüklenmeye başladı. Ortaya çıkan Bostancıbaşılar asalım, keselim, azledelim edebiyatına başladı. Bir sporcunun en az 10 senede yetiştiğini unutanlar, son 4 yıllık icraatı ile Atalay ve ekibinden herhalde mucize beklemiş olsalar gerek. Bu tip yazarlar, bir sporcunun kaç yılda, nasıl yetiştiğini bilmeyen kişilerdir.
Olimpiyatlardaki başarısızlıkta muhakkak ki, Atalay ve ekibinin de yaptıkları yanlışlıkların sebep olduğu noktalar mevcuttur. Ancak Türkiye’de sporun başarılı olmamasının nedeni sadece Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü değildir. Unutmamak gerekir ki, bugünkü Dünya’da, bir ayıp kabul edilebilecek spor federasyonlarının devlete bağlı olması, bu yönetim tarafından ortadan kaldırılmıştır. Bazı federasyon başkanlarının olumsuz, bilgisiz, günü gün etme yönündeki çalışmalarının da muhakkak etkisi vardır.
Ama esas neden, yıllardır süre gelen spor politikalarıdır. Bunda da son 20 yılda

Yazının Devamı

Sayın Başesgioğlu’na sorular

23 Ağustos 2008

Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu aşağıdaki sorulara cevap verirse, biz de sizlerle paylaşacağız.
1) Kısa süre önce "2012 Londra Olimpiyatları için 1000 elit sporcu tespit edip bunların tüm masrafları devlet tarafından karşılanarak hazırlanacaklar" demiştiniz. 2012 Londra Paralimpikleri için benzeri bir uygulamayı engelli sporcular için yapacak mısınız?
2) 2001 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin aldığı karar gereği, bir kentte paralimpik oyunlar yapılmazsa, olimpiyat yapılamayacağını biliyor musunuz?
3) Tüm Batı ülkelerinin spor bakanlarının, devlet başkanlarının, örneğin; Pekin’den bahsederken "Pekin Olimpiyat ve Paralimpikleri" dediklerini hiç duydunuz mu?
4) Yine kısa bir süre önce ‘"Engelli sporunda büyük mesafe kaydettik" dediniz. O mesafeyi nasıl kaydettik? Bu konuda bilginiz var mı?
5) Engelli kulüplerinin malzeme ihtiyaçlarının temini 2005 yılında çıkan Özürlüler Yasası’nın 33’üncü maddesi gereği, Gençlik ve Spor Genel

Yazının Devamı

Başesgioğlu ve 1000 sporcu

16 Ağustos 2008

9 Temmuz 2008 Çarşamba günü Resmi Gazete’de yayınlanan “Başarılı sporculara aylık bağlanması ile devlet sporcusu unvanı verilmesi” hakkındaki kanunun Geçici 1. maddesi şöyle diyor:
“Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından 2012 olimpiyat oyunlarına hazırlanmak amacıyla olimpik ve paralimpik spor dallarında en az yıldızlar seviyesinde olmak kaydıyla seçilecek 1000 sporcu yetiştirilir. Yetiştirilecek sporcuların iaşe, ibate ve yol giderleri Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü tarafından karşılanır. Ayrıca bu sporculara 16 yaşını doldurmamış işçiler için tespit edilen asgari ücretin net tutarını geçmemek üzere her türlü vergi ve kesintiden muaf aylık harçlık verilir”.
22 Temmuz 2008 günü Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu Ankara’da olimpiyat takımımız ile ilgili görüşlerini belirtirken şöyle diyor: “2012 Londra Olimpiyatları’na 1000 sporcunun her türlü masrafını üstlenerek, yetiştirilmeleri için yasa çıkarttık. Başarılı

Yazının Devamı

Milyonlarca dolara bedel

9 Ağustos 2008

CNN International’da temmuz boyunca Türkiye’deki golf sahaları ve Türkiye’nin golfteki gelişmesi 10’ar dakikalık programlar halinde defalarca yayınlandı. Daha sonraki günlerde CNN Türk’te Golf Federasyonu Başkanı Ahmet Ağaoğlu ile yapılan bir söyleşide böyle bir reklamın 77 milyon dolar değerinde olduğu belirtildi. Kanaatimize göre böyle bir reklamın bedeli olamaz. Belki 77 milyon doları verirsiniz, haftalarca, aylarca reklamınızı yaptırırsınız, ama reklam olmaktan öteye geçmez. Dolayısıyla CNN International’da yayınlanan programın bize göre Türkiye’nin tanıtımı açısından parayla ölçülemeyecek kadar büyük önemi vardır.
Golf Federasyonu Başkanı Ahmet Ağaoğlu oldukça dertli.  “Bu ülkede golf bazı insanlara dokunuyor. Ağrı, Doğu Beyazıt, Erzurum, Erzincan, Ardahan, Urfa’dan golfcüler çıkardıkça ‘golf zengin sporu’ sözünden döndüler, bu kez de çevre sorunları bahanesiyle karşımıza çıktılar. Bizim iki ana amacımız vardır. Birincisi; ülkemizi

Yazının Devamı