Yavuz Kocaömer

Avrupa Olimpiyat Komitesi Genel Kurulu dün İstanbul’da başladı. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi dün akşam Çırağan Sarayı’nda delegelere ve Türkiye’ de spor ile ilgili kişilerle , Spor Federasyonu Başkanlarına bir yemek verdi. Yemekte Avrupa Paralimpik Komitesi Başkanı Enrique Sanchez- Guijo Acevedo' da bulunuyordu. Davet edilmeyen tek kurum Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Yönetim Kurulu idi.
Aynı saatlerde Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Çırağan Sarayı’nın otel bölümünde Amerika birleşik Devletleri, Almanya, Hollanda ve Yunanistan Paralimpik Komite Başkan ve Genel sekreterleri ile 2009 dan itibaren Türkiye’nin öncülüğünde başlayacak Uluslarararası Paralimpik Gençlik Kampları’nın programı üzerinde çalışıyorlardı.
Şimdi bir düşünün, o yemekte yukarıda saydığımız Paralimpik Komitesi Başkanları ile Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Yönetim Kurulu bir masada oturuyor. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı Togay Bayatlı kürsüde ve şöyle diyor : "Bu akşam aramızda Türkiye Milli Paralimpik Komitemiz ve onun davetlileri 4 ülkenin başkanları var. Ve yeni projelere imza atmak için bir aradalar . İşte İstanbul’umuz aday olacağı 2020 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunlarına böyle

1 Kasım‘da Kore Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Hyang-Sook Jang 3 kişilik bir heyetle İstanbul’a geldi. Yapılan görüşmeler sonunda, iki ülke bundan böyle engelliler sporunda birlikte çalışacak. 2009 yılında Seul’de yapılacak olan Kore Paralimpik Oyunları’na Türk sporcular katılacak. Ayrıca Kore, önümüzdeki yıl Türkiye’ye okçuluk ve masa tenisi konusunda antrenör gönderecek. Bunun yanı sıra, Haziran 2009‘da Türkiye’de yapılacak olan Uluslararası Paralimpik Gençlik Kampı’na Koreli gençler katılacak. Ve bu işbirliği artarak devam edecek.
Kore Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Bayan Hyang-Sook Jang, 1988 Seul Paralimpik Oyunları’ ndan sonra, ülkelerinde engellilere bakış açısının değiştiğini, birçok düzenlemenin yapıldığını belirtti. Kendi yaşamı ile ilgili de şunları söyledi: “2 yaşında iken çocuk felçi geçirdim. Tam 20 yıl aynı odadan çıkmadığımı söylediğimde insanlar inanmıyor. O zamanlar güneş ışığının bu kadar güzel olabileceğini hiç düşünmemiştim. Daha sonraki 20 yıl ise Kore’de engelli kadınların haklarını savundum.‘’
Bu arada Kore Milli Paralimpik Komitesi’nin devlet tarafından verilen bütçesinin 40 milyon dolar olduğunu öğrendik. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin bu

Geçtiğimiz haftalarda Avustralya’da yapılan Dünya Golf Şampiyonası sırasında yapılan oylama sonucu, 2012 yılında Dünya Amatör Golf Şampiyonası’nın ülkemizde yapılmasına karar verildi. Futbola odaklanmış spor medyamızda küçük haberler şeklinde duyurulan bu başarının detaylarına bir bakalım. Dünya Golf Şampiyonası her iki yılda bir 1 kıtada yapılıyor. Kuzey ve Güney Amerika ayrı kıtalar kabul edildikleri için, Avrupa’da 12 yılda bir yapılıyor. 2000 yılında İspanya’da Dünya Golf Şampiyonası yapılırken ülkemizde Golf Federasyonu dahi yoktu.

İlk Defa
Uluslararası Golf Federasyonu, ilk defa bu kadar genç bir federasyona, Dünya Şampiyonası organizasyonunu verdi. Peki rakiplerimiz kimlerdi ? İtalya ve Avusturya! İtalya’nın 200, Avusturya’nın yaklaşık 100 golf sahası var. Bizim ise tüm golf sahalarımızın toplamı 16. Buna rağmen ilk turda 96 delegeden 72’si Türkiye’ye oy vererek ikinci tura gerek kalmadan tercihini yaptı.
Bu başarının ardında Golf Federasyonu’nun, Ahmet Ağaoğlu’nun başkanlığında son 1,5 yıldır yaptığı lobi çalışmaları var. Hüseyin Alp, Alper Alp, İsmet Aktekin, Kadir Aydın, Nasut Akosman’dan kurulu komite bir lobi şirketi ile anlaşarak ve gecesini gündüzüne katarak

Türkiye Milli Paralimpik Komitesi, ( TMPK ) Pekin Paralimpik Oyunları sırasında, iki akşam yemeğinde, iki ayrı grup ülkelerin Başkan ve Genel Sekreterleriyle bir araya geldi.
Birinci grupta Kenya ve Namibya (Maalesef Türkmenistan ve Azerbeycan yetkilileri söz vermelerine rağmen katılmadılar) yer aldı. Yemekte Kenya Spor Bakanı Yardımcısıyla engelli atletlerimizin 2012 Paralimpik Oyunları’na hazırlanmak üzere Kenya‘da kamp yapmaları, buna karşılık Kenyalı genç engelli sporcuların 2009 yılında ülkemizde uluslararası bir kampta bizlerle beraber olmaları kararlaştırıldı.
Diğer yemekte Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Hollanda, Yunanistan ve Avusturya yetkilileri ile bir araya gelindi ve alınan kararlar gereği ikili ilişkilerin geliştirilmesi ve ülkemizin yeni yapmaya başladığı engelli sporları branşları konusunda destek almak üzere anlaşıldı. Ayrıca 2009‘dan itibaren başlayarak her yıl bir ülkede, genç engelli sporcuların katılacağı Uluslararası Paralimpik kamplarının yapılması konusunda anlaşma sağlandı.
Kore Milli Paralimpik Komitesi Başkan ve Genel Sekreteri ile yapılan toplantıda ise; iki ülkenin birlikte çalışması ve her ülkenin kuvvetli olduğu sporlarda diğerine

11 Ekim günü oynadığımız ve 2 - 1 galibiyetimiz ile sonuçlanan Bosna - Hersek Milli maçının ertesi günü Erman Toroğlu Hürriyet’teki köşesinde maçın yorumunu yapıyor. Yazının sonu şöyle bitiyor : “Yine birkaç GERİZEKALI çıktı tribünde ateş yaktı ve sahaya yabancı madde attı. Bunların Türklüğünden şüphe etmek gerekir veya provokatör demek lazım. Aslında yanında oturan seyircilerin BUNLARIN AĞZINI BURNUNU KIRMASI LAZIM. Çünkü biz bu işi yapamazsak UEFA bizim ağzımızı, burnumuzu kırıyor yamultuyor. Sonra federasyon başkanlarımız gidip el etek öpüyorlar, (ne olur af edin bizi diye) yalvarıyorlar bu dangalaklar yüzünden.”
Erman Toroğlu’nun gençleri kavgaya, şiddete teşvik eden tarzına artık bir son vermek gerekir. Bizi en çok şaşırtan, böyle bir yazının Hürriyet Gazetesinin Sorumlu Yazı İşleri Müdürlüğünden, editörlerinden nasıl geçip de milyonlarca insana böyle sunulabildiği.
Yarın öbür gün yine bir Milli maçta, yine bir kaç kendini bilmez sahaya yabancı madde atarsa, onun etrafında bulunan gençlerimiz, bunların, Erman Toroğlu’nun tahriki ile ağzını, burnunu kırmaya kalkarsa, bu arada birkaç gencimiz hayatını kaybederse, bunun sorumluluğunu kim taşıyacak? Erman Toroğlu’mu?

Görev

2008 Pekin Paralimpik Oyunları’nda altın madalyalı okçumuz Gizem Girişmen’in ülkemize getirdiği başarı, yalnız engelli sporcularımıza örnek olmakla kalmayıp, ismimizin Dünya’da duyulmasına da büyük katkıda bulunmuştur.
Gizem’in 11 yaşında geçirdiği trafik kazasından sonra omurilik felçlisi olması ile, babasının vefatından sonra, özellikle annesinin verdiği desteğe bugün ülkemiz adına şükranlarımızı sunmamız gerekir.
Gizem’in bu başarısında muhakkak ki en büyük pay onu hayata bağlayan, her konuda destek olan ailesidir. Ancak sportif açıdan kendisini bugünlere hazırlayan antrenörlerini de unutmamak gerekir.
Ülkemizde maalesef engelli ve engelsiz sporunda o sporcuları yetiştiren, o büyük başarıların arkasındaki, gece gündüz demeden çalışan antrenörler çoğu kez unutulur. Bunun en belirgin örneği de Ödül Yönetmeliği’nde antrenörlere verilen miktarlarda gözükmektedir.
Gizem’in 148 ülkeden 4 bin 150 sporcunun katıldığı Pekin Paralimpik Oyunları’nda altın madalyaya ulaşmasında emeği geçen Necat Üstün ve İzzet Avcı’nın hiç değilse manen haklarını yemememiz lazım. Hem Gizem’in, hem de bizlerin bu iki hocaya şükran borçlu olduğumuzu belirtmeden geçemiyoruz.

Ellerinden öperiz
1986

Uluslararası Paralimpik Komitesi 2005 yılında Engelliler Kürek Yarışmalarını Paralimpik Oyunları kapsamına aldı. Şuanda Dünya’da 24 ülkede engelli kürek yarışmaları yapılıyor. Engelliler küreği 4 sınıfta yapılıyor : 4 Tek dümencili, iki çifte, tek çifte erkekler ve tek çifte bayanlar.
4 tek ve 2 çiftede yarı yarıya bayanların ve erkeklerin aynı teknede bulunma mecburiyeti var. İlave olarak, 4 tek de istenirse entegrasyonu teşvik bakımından bir görme engelli de yer alabiliyor. Yarış mesafesi 1000 metre.
4 tekde , kurallara göre kürekçiler kopmuş kol ve bacaklarını kullanabiliyorlar. 2 çiftede ise, kürek çekecek olanlar sadece kol veya yarım kollarını kullanarak kürek çekmek zorundalar. Bacakları sadece makaralı oturakları ileri geri hareket ettirebilecek kadar kuvvete sahip olmak zorundalar.
Tek çifte bayanlar ve erkeklerde bacaklarını hiç kontrol edemeyen veya çok az kontrol edebilen kürekçiler yarışabiliyor. Yani sadece kollarıyla kürek çekmek zorundalar.

Ülkemizde durum
Ülkemizde gelişen engelliler

Sevgili Alpaslan’la 4 sene önce, Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Şubesi’nin kurulmasıyla tanıştık. Gerek basketbol maçlarında, gerekse maçlar dışında birçok kez beraber olduk. Pırlanta gibi bir kalbi vardı. Bazen “Bana bak Alpaslan, alırım elinden UltrAslanlar’ın Genel Koordinatörlüğünü görürsün” diye takılırdım . O da “Aman ağabey zaten çok yoruldum, nerde o günler” diye gülerdi.
Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı’nın her türlü organizasyonunda destek olurdu. Gerektiğinde yazılar yazar, uyarılarda bulunur, genç kardeşlerimizi Galatasaray’ın Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımını yalnız bırakmamaları için teşvik ederdi.
Geçen yıl Ekim ayında telefon etti. “Rahmetli Metin Oktay anısına bir orman düşünüyoruz. Ne dersin ?”dediğinde tereddütsüz “Evet” dedim. Ve Taner Aşkın ağabeyimizi de alarak, bir grup UltrAslan’la Kemerburgaz civarındaki ormanın ilk fidanlarını birlikte diktik.

Nur içinde yatsın
Sadece bu mu ? UltrAslanlar’ın