Pekin Paralimpik Oyunları’ndan önce Alman Milli Paralimpik Komitesi 72 sayfalık bir broşür çıkardı. Broşürün birinci sayfasında Alman Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Karl Herman Haack, sporculara başarı dilekleriyle ilgili tam sayfa bir mesajı. İkinci sayfada ise Alman Cumhurbaşkanı Horst Köhler’in mesajı.
Şimdi bir de benim Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı olarak benzeri çıkardığımız bir broşürde aynı uygulamayı yaptığımı düşünün. Herhalde kendi başarı dileklerimi birinci sayfaya koyup, ikinci sayfaya da Sayın Cumhurbaşkanımızın iyi dilekleri içeren mesajını koysam neler olurdu ! Cumhurbaşkanımıza hakaret ettiğimiz gerekçesiyle medyada kim bilir ne eleştirilere muhatap olurduk ?
Cumhurbaşkanımızın önüne geçmeye çalıştığımızı bile söyleyenler çıkardı. Bizdeki saygı kriterleri, maalesef birtakım kalıpların içine sıkıştırılmış durumda. Görünüşte saygılı olmak yetiyor bizlere, ama saygı gösterdiğimiz insanlarımızın arkasından da, çoğu kez, söylemediğimizi bırakmıyoruz.
Aradaki önemli fark!
Tarih , 6 Eylül 2008 Pekin Olimpiyat Stadında açılış töreni. Kafilemiz stada giriyor. Bayrak taşıyan atıcımız Korhan Yamaç’ın hemen arkasında Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Demirhan Şerefhan, onun arkasındaki sırada Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Mesut Dedeoğlu, Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nevin Ergun ve yanında Federasyon Genel Sekreteri Mehmet Turhan. Arkalardaki sıralarda da engelli sporcularımız.
Bir süre sonra Almanlar 250 kişilik kafileleri ile stada giriyorlar. En önde tekerlekli sandalyeli sporcular, daha sonra diğer sporcular ve Alman Tekerlekli Sandalye Spor Federasyonu Başkanı Ulf Mehrens, 250 kişilik gurubun içinde en arka sırada. Diğer Batı ülkelerinin çoğunluğu da geçit törenine Alman kafilesine benzer şekilde geliyor.
İşte Batı ile aramızdaki farklardan önemli bir örnek daha. Oralarda işin esas sahibi ve ehline değer veriliyor, bizde de unvana. Bu böyle devam ettiği sürece ülkemizde bırakın sporu hiçbir konuda Avrupa Birliği’nin kıyısından bile geçemeyeceğimizi unutmayalım.
Not : Tüm okurlarımızın mübarek Ramazan Bayramı’nın huzur içinde geçmesini dilerim.