Yavuz Kocaömer

1 Temmuz 2005 tarihinde, TBMM Genel Kurulu’nun kabul ettiği, o zamanki adı ile Özürlüler Kanunu’nun 33. Maddesi aşağıdaki şekildedir.
Adı geçen maddede, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün görevleri konusunda, 21.5.1986 tarihli ve 3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri hakkında Kanunun 2. maddesine aşağıdaki ilave yapılmıştır.
“Özürlü bireylerin spor yapabilmelerini sağlama ve yaygınlaştırmak üzere; spor tesislerinin özürlülerin kullanımına da uygun olmasını sağlamak, spor eğitim programları ve destekleyici teknolojiler geliştirmek, gerekli malzemeyi sağlamak, konu ile ilgili bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları ile yayınlar yapmak, spor adamaları yetiştirmek, özürlü bireylerin spor yapabilmesi konusunda ilgili diğer kuruluşlarla işbirliği yapmak.”
Özellikle bedensel engelliler sporunda, gerekli malzemenin sağlanması büyük rakamlara ulaşmaktadır. 2006 yılında, Sayın Mehmet Ali Şahin’in başkanlığında oluşturulan bir komite, gönüllü bağışçı kurumların sağladığı 2,5 milyon TL’lik bir fon ile (bu fonun 500 bin TL’si Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı (TESYEV) tarafından verilmiştir) gerekli spor malzemelerinin, o tarihlerde

Ülkemizde henüz Paralimpik Hazırlama Merkezleri yok. Olimpik Hazırlama Merkezleri var mı? O da tartışılır.
Geçtiğimiz yıl Nisan ayında, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan ile Almanya’da 3 ayrı Paralimpik Hazırlama Merkezleri’ni gezdik. Yanında bulunan Genel Müdür Yardımcısı Ömer Altunsoy devamlı notlar aldı. Sonra Niğde’de böyle bir merkezin yapılacağı haberini gazetelerde okuduk. Daha sonra ondan vazgeçildiği, Aksaray’da böyle bir hazırlama merkezinin kurulmasının düşünüldüğü yazıldı.
Ne olursa olsun, Spor Genel Müdürlüğü ilgili yetkililerinin bilmedikleri bir şey var. Paralimpik Hazırlama Merkezi tek bir yerde olamaz. Paralimpik oyunlarında 20 ayrı branşta, 3 ayrı engel grubu yarışmaktadır. Bunlardan, özellikle bedensel engellilerin, özel ekipmanlara, özel salonlara ve spor tesislerine ihtiyacı vardır. Eğer “Biz de yaptık” demek için bir Paralimpik Hazırlama Merkezi kuracaksanız, o zaman sorun yok. Ancak ciddi bir şekilde gelecek nesillere de fayda sağlayacak, Türkiye’nin engelliler sporu konusunda daha da gelişmesini istiyorsak, önce ülkemizde engelliler sporları ile ilgili uzmanların yetiştirilmesi gerekir. Buna paralel olarak da, dünyadaki örneklerine bakılarak birkaç

21 Ocak Salı akşamı İstanbul Swissotel’de, Gazetemizin 60. Yılın Sporcusu Ödülleri töreni yapıldı. Gidemedik. Ama Lig TV’den canlı yayında izledik.
Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan yaptığı konuşmasının sonunda, “Biraz da spor genel müdürlüğünden, teşkilatımızdan bahsedelim” dedi. Ve yaklaşık şu cümleleri söyledi: “2020 Olimpiyat Oyunları’nı finalde kaybettikten sonra, dönüşte, Sayın Başbakanımız, olimpiyatlara sporcu yetiştirin talimatını verdi. Bu nedenle yeni spor branşları da ilave ederek, 12 adet Türkiye Olimpiyat Hazırlama Merkezi açtık. Ayrıca, çocuklarda ve gençlerde Yetenek Taraması, önümüzdeki zamanın sporcularını tespit bakımından başlıyor. Ve bir de dopingde sıfır tolerans ile mücadeleye devam edeceğiz.”
Bu arada hiç paralimpiklerden bahsetmedi. Çünkü onların sporcu olduğu Mehmet Baykan’ın aklına bile gelmez. Ama konuşması bittikten sonra, “Yılın Spor Adamı” ödülü Milliyet okurlarının oyları ile Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Demirhan Şerefhan’a gitti. Televizyonda izlerken düşündüm. Acaba Paralimpiklerden tek kelime bahsetmeyen bir spor genel müdürü, Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı’nın “Yılın

Almanya’da ilk engelliler spor kulübü 1888 yılında, yani bundan 126 sene önce Berlin’de Albert Gutzmann tarafından işitme engelliler için kurulmuş.
1914-1915 yıllarında Birinci Dünya Savaşı’nın sonuçları olarak, ilk gazilerle ile ilgili spor gurupları kurulmuş.
1928 yılında görme engelli sporcular ilk defa Almanya’da atletizm konusunda yarışmaya başlamışlar.
1933 yılında nasyonel sosyalistler tarafından, bedensel ve zihinsel engelliler için spor çalışmalarına başlanmış, daha sonra İkinci Dünya Savaşı ile ilgili engelli gazilere aynı olanaklar sunulmuştur.
1951 yılında eyaletlerde engelliler spor federasyonları kurulmuş. 1954 yılından itibaren Almanya, 1948 yılında İngiltere’de başlayan felçliler için Stoke Mandeville yarışmalarına katılmaya başlamışlar. 1991 yılında ise Özel Olimpiyatlar Almanya Derneği kurulmuş.
2006 yılında Almanya’da yapılan Dünya Futbol Şampiyonası’nın yanı sıra, özel sporcular içinde Dünya Şampiyonası organize edilmiş.
2011 yılında da omurilik felçlisi atıcı Manuela Schmermund ilk defa Federal Alman Ligleri’nde engelli olmayan sporcularla birlikte yarışmış.

Gençlik ve Spor eski Bakanı Suat Kılıç görevinden alındıktan sonra, bazı okuyucularımın yanı sıra, özellikle, arkadaşlarımdan ve engelli spor camiasından çok sayıda telefon aldım. Neden Suat Kılıç’ın engelliler sporuna verdiği zararı yazmıyorsun? Yalnız sana değil, birçok insana hakaret etti, federasyon seçimlerinde spora siyaseti soktu v.s. Bunları dile getirsene. Cevabım hep aynı oldu: “Biz mahallede büyüdük. Bizim kurallarımızda düşene vurulmaz. Zaten düşmüştür. “Bu bakımdan, Allah Suat Kılıç’ın yolunu açık etsin. Huzurlu, çocuklarıyla, ailesiyle hayırlı bir yaşam nasip etsin. Ve inşallah bir daha da Türk sporunun başında görmeyiz.
Mehmet Ali Şahin ile başlayan Türk sporundaki yükselme, Murat Başeskioğlu ve Faruk Özak döneminde büyük atılımlar olmasa da, devam etmiş, daha sonra da bir düşüşe geçmiştir. Bunlar bizim sözlerimiz değil. Medyada çoğu kez yazıldı. Şimdi bundan sonra yapılması gereken, engelliler sporu konusundan kaybedilen yılları yeniden kazanmaktır. Bunun için de yeni Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç’a büyük iş düşmektedir.
İnsanları hırpalamak, hakaret etmek, aşağılamakla hiçbir yere varılmayacağı artık bilinmelidir. İlk yapılması gereken de

Bir süre öncesine kadar rejisör Niko Von Glasow’un sporla hiçbir ilgisi yoktu. Hatta Paralimpiklerle de hiç ilgilenmiyordu. Kısa kolları ile dünyaya gelen Niko, geçtiğimiz yıl 17 Ekim’de Almanya’da vizyona giren “Olimpiyatlardan sonraki yolum” isimli bir film çevirdi.
Tüm dünyayı dolaşarak 5 paralimpik sporcunun hazırlıklarını inceledi. Amerika’da Iowa’da, kolsuz okçu Matt Stutzman’ı yakından tanıdı. Berlin’de tek bacaklı yüzücü Christiane Reppe’nin çalışmalarına tanıklık etti.
Ruanda’da, Oturma Voleybolu Milli Takımı ile geçirdiği günlerde, bu sporcuların yaptıkları sporun, ülkelerinde barışa hizmet etmek yolunda önemli bir nokta olduğunu gördü.
Bir kolu dirsekten olmayan ve bir bacağı eksik olan Aida Dahlen ile Norveç’te masa tenisi oynama talihsizliğine uğradı. Dahlen’in attığı topları karşılayamadığını gördü.
Yunanistan’da felçli boccia oyuncusu (kendisi dünyadaki bu konudaki en önemli sporculardan biridir) Greg Polychronidis ile olimpiyat stadında boccia oynadı.
Niko Von Glasow, bu sporcularla üzüntülü ve sevinçli günleri birlikte yaşadı. Ve sonunda gördü ki, spor yalnız bir yarışma değil, aynı zamanda insanları mutlu eden önemli bir faktör. Keşke ülkemizde de bu

2014 yılı, özellikle bedensel engelliler, görme engelliler ve özel sporcular bakımından çok önemli. Zira 2016’da yapılacak olan Rio Paralimpik Oyunları’na katılabilme yolunda, önümüzdeki yıl muhtelif Avrupa ve Dünya Şampiyonaları yapılacak.
Birkaç örnek vermek gerekirse;
* 5-11 Nisan 2014 arası Dubai’de Dünya Halter Şampiyonası
* 18-23 Ağustos 2014 arası Swansea’de Avrupa Atletizm Şampiyonası
* 3-15 Temmuz 2014 arası Güney Kore’de Dünya Tekerlekli Basketbol Şampiyonası,ve daha birçok Uluslararası turnuva, Avrupa ve Dünya Şampiyonaları.
Sporcularımızın bu şampiyonalarda elde edecekleri dereceler, onları 2016 Rio Paralimpik Oyunları’na katılma konusunda biraz daha ileri taşıyacak. Bunun için de Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın desteği çok önemli. Bu destek verilemediği takdirde, 2012 Londra Paralimpik Oyunları’na katıldığımız sporcu sayısı olan 67’yi bile tutturmak zor olacak.
Özellikle Bedensel Engelliler Spor Federasyonu, sponsor bulma konusunda önemli çalışmalar yapıyor ve Garanti Bankası büyük ölçüde destek oluyor. Ancak 11-12 paralimpik branşta faaliyet gösteren Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’nun bütçesi ve bulunan sponsorlar, Dünya çapında dereceler elde

Bir süre önce Acun Medya Grubu’ndan Furkan Dede’nin İstanbul’da Eminönü ile Beşiktaş arasında rastladığı insanlara “Paralimpik nedir?” sorusu üzerine, aldığı cevapların bir kısmı;
* Kredi kartı gibi bir şey herhalde.
* Parayı bir yerde çoğalttığında link yapıyorsun.
* Para işi üzerine herhalde.
* Tost gibi böyle yahut döner gibi, falan filan işte.
* Mayonezli, ketçaplı bir şey herhalde.
* Para ile ilgili bir şey.