21 Ocak Salı akşamı İstanbul Swissotel’de, Gazetemizin 60. Yılın Sporcusu Ödülleri töreni yapıldı. Gidemedik. Ama Lig TV’den canlı yayında izledik.
Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan yaptığı konuşmasının sonunda, “Biraz da spor genel müdürlüğünden, teşkilatımızdan bahsedelim” dedi. Ve yaklaşık şu cümleleri söyledi: “2020 Olimpiyat Oyunları’nı finalde kaybettikten sonra, dönüşte, Sayın Başbakanımız, olimpiyatlara sporcu yetiştirin talimatını verdi. Bu nedenle yeni spor branşları da ilave ederek, 12 adet Türkiye Olimpiyat Hazırlama Merkezi açtık. Ayrıca, çocuklarda ve gençlerde Yetenek Taraması, önümüzdeki zamanın sporcularını tespit bakımından başlıyor. Ve bir de dopingde sıfır tolerans ile mücadeleye devam edeceğiz.”
Bu arada hiç paralimpiklerden bahsetmedi. Çünkü onların sporcu olduğu Mehmet Baykan’ın aklına bile gelmez. Ama konuşması bittikten sonra, “Yılın Spor Adamı” ödülü Milliyet okurlarının oyları ile Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Demirhan Şerefhan’a gitti. Televizyonda izlerken düşündüm. Acaba Paralimpiklerden tek kelime bahsetmeyen bir spor genel müdürü, Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı’nın “Yılın Spor Adamı” seçilmesinden sonra hiç üzülmüş müdür?
İnsanlar arasındaki eşitliğe değer vermeyen, engelliler sporunu hâlâ “sakatın sporu” zanneden bu zihniyetteki insanlarla, Türkiye sporunun genel anlamda gelişmesi çok zor. Ama 17 yıldır verdiğimiz emeklerle geldiğimiz bu noktada, Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı, Türkiye’de 60’ıncı kez yapılan Yılın Spor Adamları anketinde, bir başka ifade ile Türkiye’nin spor Oscarları ödülünü kazanıyorsa, varsın kendini spor yöneticisi zannedenler engelliler sporunu ciddiye almasın.
Engelli sporcular, yalnız bedensel değil, zihinsel, işitme ve görme engelli sporcularımızla tüm zorluklara rağmen, ülkemizin adını uluslararası arenada temsil etmeye ve bayrağımızı dalgalandırmaya devam edecektir.