HEYBELiADA'NIN 'MAVi'Si

29 Ağustos 2014

Heybeliada’yı ziyaret ederseniz; benim tavsiyem kıyıdaki lokantalardan biri olan Mavi. Mezeler taze, balık kuru değil... Sakızlı sütlacı ise; asla kaçırmayın!

Sonbahar, adaları ziyaret etmek için en iyi mevsim. Vapurlar daha az kalabalık, balık bulmak daha kolay.
Heybeliada’yı ziyaret ederseniz; benim tavsiyem kıyıdaki lokantalardan biri olan Mavi.
Artık genellikle balıkçı ve meyhaneler, mezelerini kendileri hazırlamıyor ya da çok az mezeyi kendileri hazırlıyor. Ne yapıyorlar? Dışarıdan satın alıyorlar. Bunun sonucunda da nerede yediğiniz önemli değil. Değişen yemek kalitesi değil, fiyatlar.
Mavi’de önünüze enginar dolması gelir gelmez, farkı hemen anlıyorsunuz. Hazır satılan mezelerden değil bu; emek istiyor.
Genellikle hanımların başında bulunduğu lokantalar, bu konuda erkeklere nazaran daha titiz.

Yazının Devamı

Su eşittir hayat

24 Ağustos 2014

Sağlık için bol su için, günde 1.5-2 litre tüketin lafı doğru olabilir ama iyi su var, kötü su var. Bazı içme sularında ağır metaller bulunuyor. Doğal su kaynakları tükeniyor. Bu konuya kafa yormalıyız yoksa sonun başlangıcına tanıklık ediyor olabiliriz

Elbette yaşamın temel kaynağı. Cengiz Özdemir’le gıda konusunda sık sık bilgi paylaşımı yaparız. Onun dikkatimi çektiği inanılmaz bir belgesel var: Amazon’dan indirebileceğiniz “Dünyanın Değeri Ne? / What’s the Earth Worth”. Suyun dünyanın en değerli kaynağı olduğunu ispatlıyor. Olayın özü şu. Paranız varsa tüm dünyayı satın alabilirsiniz. Fiyatı mı? Dünyanın su hariç değeri 1.255 katrilyon dolar. Suyun değeri ise 5.6 katrilyon dolar. Su dünyanın toplam değerinin yüzde 81’i gibi.

Su savaşları başlar

Bugün Ortadoğu’da olup bitenlerin ve Büyük Ortadoğu projesinin asıl amacının petrol ve kaynakların kontrolü olduğunu biliyoruz ama su kaynaklarının kontrolü petrolden çok daha önemli.

Yazının Devamı

iSTANBUL’A ÇERKES MUTFAĞI LAZIM!

22 Ağustos 2014

İstanbul’da Çerkes yemeklerini hakkını vererek sunan mekan neredeyse yok gibi... Varolan da kapanmış... En büyük dileğim, bu lezzetli ve geleneksel yemekleri sunan bir lokantanın en kısa zamanda açılması

Sine Boran ve annesinin bir zamanlar güzel Çerkes yemekleri yapan bir lokantası vardı. Kendi yağlarıyla kavruluyorlardı ama maalesef lokanta kapanmış. Rahmanlar’daki bu lokantayı, 2008 yazında ziyaret etmiştim ama henüz o zamanlar televizyon programım için çekimler yapmıyorduk ve çok insan bu lezzetlerin tadına bakamadı...

YENİ MEKANDAKİ MENÜ
Geçen bahar Göksu’daki Kubina’da oldukça güzel Çerkes yemeklerinin tadına baktım. Mekan, ‘Tadı Damağımda’ programımda yayınlandı.

Yazının Devamı

Burgaz’ın dört gülü

17 Ağustos 2014

Kalpazankaya Restaurant, Fincan Cafe, Adakeyf ve İndos... Bu hafta sizlere yolunuz Burgazada’ya düşerse gönül rahatlığıyla gidip yemek yiyebileceğiniz dört mekan tavsiye ediyorum...

Ben yazları lokantada değil, genelde evimde yiyorum. Geçenlerde Çengelköy’de harika manzaralı bir lokantaya gittim. Davetliydim. Mezeler yavan, böcek pösteki gibi, levrek ile lagos kuru ve lezzetsizdi. Yazın yediğim en kötü yemekti.

İşin doğrusu şu ki balığı günlük alıp evde pişirince ortaya çıkan lezzeti yazın hiçbir lokantada bulamıyorum. Dışarıda, evde yapmadığımız lezzetler olsun istiyorum.

Dünyanın en iyi kroketi

Öğlenleri hafif geçiştiriyorum ve Adalar Su Sporları Kulübü’nde (ASSK) yediğim oluyor. Büfe iyi tost yapıyor. Dürüm içinde bol karabiberli köftenin eti fena değil. Özellikle de Mehmet’in sulu beyaz peynirli ve incecik omleti iyi.

Yazının Devamı

KAYBOLAN MANDA VE iNEK SUTU

15 Ağustos 2014

İstanbul’da manda sayısı son yıllarda roket hızıyla düşüyor. Bu durumda ne mutlu manda sütü içip, yoğurdunu ve olağanüstü katıksız kaymağını bulabilene!

İZ TV’de yayınlanan Manda Yetiştiricileri Birliği’nin belgeselini izlediniz mi? İzlemediyseniz; YouTube’da var. Türkiye’de 1980 yılında, bir milyon kadar olan manda sayısı yüz bine kadar geriledi. Aynı dönemde Avrupa’da manda sayısı yüzde 60 arttı. İstanbul’da manda sayısı son yıllarda roket hızıyla düşüyor. Kala kala günümüzde İstanbul Manda Birliği’ne kayıtlı 10340 manda ve 230 üretici kaldı.
İstanbul’da yaşayıp hayatlarında manda görmeyen çok vatandaş vardır. Gençlerin çoğu mandanın şeklini bile bilmez. Saf manda yoğurdunun tadını bilen de çok azdır herhalde.

TADINI BİLE UNUTMUŞUM...

Bir hafta sonu manda yetiştiren köylere gidin. Manda sütü için; süt, köy yumurtası, manda yoğurdu ve kaymağı satın alın. Bahse girerim ki; piyasa sütüne alışık olan küçük çocuğunuz saf manda sütünü beğenmeyecektir ama siz mest olacaksınız.

Ben de unutmuştum saf manda yoğurdunun tadını. Taa ki geçen kış Cengiz Özdemir Bey bana saf manda sütünden kendi yaptığı yoğurdu hediye edene kadar. Lezzet bir tarafa, yağlılık oranı koyun

Yazının Devamı

Adalar’da hayat güzel

10 Ağustos 2014

İstanbul civarındaki köyler havaalanı, köprü derken şehrin gettolarına dönüşüyor ve bir yaşam biçimi, bir kültür de ortadan kalkıyor. Ama Ada’da hayat hâlâ güzel...

Benim için en zevkli haftalık yazılarımdan birini 3 Ağustos Pazar günü kaleme alıyorum. Son iki aylık Burgazada anılarımı ve duygularımı size nasıl aktarabilirim? İyi, güzel ve neşeli
bir yazı olsun istiyorum ama aklıma başka şeyler takılıyor. Cuma sabahı İstanbul’a
TV programı çekimi için gittiğimde Kabataş’taki manzara... Kaos ve facia.
Fren mi bakımsızlıktan çalışmamış? Herhalde kronik uykusuz şoförlerimizden biri fren yerine gaz pedalına mı basmış?

Yazının Devamı

AYRILMAZ İKİLİ: iYi YEMEK iYi ŞARAP

8 Ağustos 2014

Hadımköy’deki Kilisli Restaurant, daha merkezi bir yerde olsa da, daha sık gelebilsem. Çünkü benim için iyi yemek ile iyi şarap, Adem ile Havva gibi... Biri olmazsa diğeri eksik kalıyor

‘İstanbul 100 Lokanta’ adlı kitabıma 12 adet ‘kebap ve dürümcü’ aldım. Benim için en değerli kalemlerden, dürüst, cesur ve donanımlı Hıncal Uluç Bey sayesinde keşfettiğim Kilisli, bunlardan biri.
Hadımköy’deki lokantaya bayram günü gittiğimiz için, Bostancı’dan sadece 45 dakika sürdü. Yemeğin sonunda da keşke burası daha merkezi bir yerde olsa da, daha sık gelebilsem diye düşündüm. Çünkü benim için iyi yemek ile iyi şarap, Adem ile Havva gibi... Biri olmazsa diğeri eksik kalıyor.
Bu yüzden kebap kalitesi Kilisli’den aşağı olmayan içkisiz lokantalara çekim dışı gitmek, benim için ilginç değil.
Türk şaraplarının pek çoğu ile de olmuyor. Tüm dünyada yapılan şarapların yüzde 99’u benim marangoz şarabı dediğim nitelikte ve gerçek teruar şarabı değiller.

MEZELER ÇOK İYİ

Yazının Devamı

O menemeni unutmam imkansız

3 Ağustos 2014

Birbirinden güzel peynirler... Dört çeşit zeytin... Saf tereyağı... Güneşte olgunlaşmış meyvelerden yapılan reçeller... Sebzeli tepsi böreği ve lezzetli bir menemen... Hepsi Aysel Buluç’un Büyükada’daki butik oteli Aya Nicola’da

Menemen sulu ve lezzetli idi. Yedikten sonra uzun süre tadı damağınızda kalıyor.

Sıcak ve rutubetli yaz günlerinde ben pek ciddi kahvaltı etmiyorum. Sabahları dayımdan öğrendiğim bir bulamacı kahvaltı niyetine kaşıklıyoruz. Hafif ve sağlıklı olduğunu düşünüyorum.
Dayım sabah yüksek kalorili bir kahvaltıyı reddediyor ama benim
iradem o kadar güçlü değil. Büyükada’da Aysel Hanım’inki gibi bir kahvaltıyı bulsam her gün tıka basa yerim ama Allah’tan bulamıyorum.
Aysel Buluç Büyükada’da, Aya Nicola butik otelde sunuyor bu kahvaltıyı. Kahvaltı için otelde kalma şartı yok. Otelde kalırsanız oda fiyatına dahil kahvaltı. Aksi takdirde 45 lira. Malzeme kalitesini dikkate alırsanız makul. Öğle yemeğine de gerek yok bu kahvaltıdan sonra. Adada önce bu kahvaltıyla güne başlayıp sonra deniz, akşamüzeri ise meyhane sefası yapmak güzel olur. Sorun İstanbul’a dönüş. Son vapur 22.40’ta. Adalar arası ulaşım da şehir vapuruna bağlı. Neden 24.00 gibi bir saate

Yazının Devamı