Fenerbahçe için köprüden önceki son çıkış!

13 Nisan 2016

Şampiyonluk yarışında Fenerbahçe köprüden önceki son çıkışa doğru ilerliyor. Bu akşam TT Arena’da oynanacak maçtaki olası puan kayıpları Fenerbahçe’yi zirveden en az beş puan geriye itmiş olacak ki altı hafta kalan sezonda Beşiktaş’ın eline çok güçlü bir avansı da verecek.

Hafızalarımızı şöyle temizleyelim ve gerilere gidelim; ta 1995-96 sezonuna kadar…

Sezonun 29. Haftasına girilirken Trabzonspor ile Fenerbahçe aralarında 2 puanlık bir fark vardı. O hafta Trabzonspor sahasındaki maçı kazanırken Fenerbahçe beraberlikle kalıyor ve şampiyonluk yarışında da rakiplerin arasındaki puan farkı dörde çıkıyordu. Beş maç kalmıştı ve bunlardan bir tanesi de Trabzon’da oynanacak maçtı.

Ligin 30. Haftasında beklenmedik bir şey oldu ve Trabzonspor sahasında Vanspor’a 1-0 yenildi; Fenerbahçe de deplasmanda Antalyaspor’u yenince fark bire indi. 32. Hafta Trabzon’daki maçı Fenerbahçe 2-1 kazanınca bu sefer zirveyi iki puanla farkla teslim aldı ve ligi şampiyon tamamladı.

Bu sezonu ondan ayıran iki fark var; ilki önemli, takımların kendi aralarında maçı kalmadı, diğeri daha da önemli Fenerbahçe şampiyonluk yarışındaymış gibi oynamıyor.

Ya Beşiktaş, çok mu iyi?

Fenerbahçe’nin

Yazının Devamı

Fenerbahçe kazanma ve şampiyon olma yeteneğini kaybetti!

10 Nisan 2016

Geçen hafta nerede bırakmıştık?

“Bundan sonra inisiyatif tamamen Beşiktaş'ın eline geçti. Buradan çevrilir mi? Artık zor görünüyor. Sorun sadece Beşiktaş'ın puanlar kaybetmesi de değil, Fenerbahçe bu haliyle puanları kazanacak futbolu bu saatten sonra nasıl oturtacağı ile bağlantılıdır.”

Osmanlıspor karşısındaki Fenerbahçe’nin değil şampiyon olmak, maçı kazanacak hali bile yoktu. Kasımpaşa’nın Beşiktaş’ı yenmesiyle ortaya yepyeni bir opsiyon çıkmış olsa da Fenerbahçe öyle bir durumdaydı ki rakibi ne kadar puan kaybederse kaybetsin eline geçecek fırsatları pek değerlendirecek gibi görünmüyor.

Hani bu 18, 19, 20. Haftalarda olur bir dereceye kadar anlaşılırdır, takımın toparlanabileceğine yönelik bir şeyler söylemek mümkün olur.

Ama Fenerbahçe zaten saydığımız haftalarda iyi top oynuyordu, hatta Avrupa Kupalarında daha da ilerlere gidecek bir gücü olduğunu da gösteriyordu. Ne olduysa Fenerbahçe’nin İstanbul’da çok iyi oynadığı Lokomotiv maçından sonra Pereira takımla oynama ihtiyacı duydu ve işleyen, çalışan sistemi tekrar sezon başındaki fabrika ayarlarına döndürdü.

Fenerbahçe için sonun başlangıcı bu mudur?

Kesinlikle değil! Sebepleri o kulübede oturanlar,

Yazının Devamı

Volkan Demirel'e özür diletme kampanyasındaki çifte standartlar...

6 Nisan 2016

Ülkemizde, yok ama yine de varsayalım, şöyle aklı başında bir araştırma yapılsa ve şu soru sorulsa ne cevap verilirdi?

“Fatih Terim’i Milli Takımın başında görmekten memnun musunuz?”

Kişisel cevabımı veriyorum; hayır!

Nedenleri için özellikle 2009’dan sonra Milliyet Gazetesi’ndeki arşivime bakılırsa neredeyse küçük bir kitap bile çıkabilir.

Türkiye’de işlerini yapanlar en başta ikiye ayrılıyor;

Birinci gruba hiçbir vasıfları olmamasına rağmen pazarlamasını iyi becerdiği için güzel satış yapanları ekliyoruz.

İkinci gruba da çok iyi niteliklere sahip olmasına karşın yeterince kişi tanımadığından hak ettiğine ulaşamayanlar giriyor.

Futbolu yakından takip eden ve bu konuda ortalama bilgisi olanlar çok iyi biliyor ki Fatih Terim futbolu bilmiyor. Zaten “Milli Takıma ne oynatıyor” olduğu konusunda bir fikir birliği de yok.

Yazının Devamı

Maçı Rıza Çalımbay'ın adamlığı üzerinden okumak!

5 Nisan 2016

Türkiye’de futbolun ruhu 3 Temmuz 2011 günü öldü. Bugün adamlık muhabbeti yapanların neredeyse tamamı işte o tarihte futbolun ne kadar kirli, kirletilmiş olduğunu hiçbir şüpheye yer bırakmaksızın inançla savunuyorlardı. Bir Allah’ın kulu çıkıp da “olmaz öyle” şey demiyordu.

Dünkü Kasımpaşa-Beşiktaş maçının sonrasında Rıza Çalımbay üzerinden yürütülen “adamlık” sohbeti Türkiye’nin çifte standardıdır.

Çünkü Türkiye 3 Temmuz sürecini Sivasspor-Fenerbahçe maçıyla gördü, okudu, değerlendirdi.

Dünyanın en vicdansız kumpasçıları içinde bilet olan naylon torbaları ulu orta para alışverişinin yapıldığı delil olarak bu toplumun önüne yemlediler.

Daha sonra mahkeme heyetinin önüne söz konusu paraların gerçeği bire bir gösterildiği halde kimse o fiziki gerçeği görmek istemedi.

3 Temmuz kumpasının içinde aktif görev almış işbirlikçileri bugün medyada o gün Sivasspor takımının teknik direktörü Rıza Çalımbay üzerinden bize adamlık dersi veriyorlar.

Aklınız nereye kaçmıştı da 3 Temmuz’un sıcak akşamlarında önce Nevizade’de demlenip, gecenin ilerleyen saatlerinde televizyonda boy gösterip insanların zihinlerini zehirliyordunuz?

O tarihte Rıza Çalımbay adam değil miydi?

Yazının Devamı

Fenerbahçe'de çok önemli teknik adam sorunları var!

4 Nisan 2016

Sezonlarda bazı kırılımlar vardır ki buralardan geri dönüşler sağlamak, toparlamak kolay değildir. Bu nedenle de ne yapıp edip puan kayıplarına fırsat vermeden özellikle sahandasın maçları kaybetmemen gerekir.

Kaç hafta kaldı?

Fenerbahçe için bir erteleme maçını dışarıda tutarsanız sezonun tamamlanmasına yedi maç var...

Aradaki puan farkı?

Beşiktaş bugün kazanırsa; altı...

Fenerbahçe, Beşiktaş ile maç yapacak mı?

Hayır!

Böyle bir yerde Fenerbahçe Osmanlıspor’u yenemedi.

Yazının Devamı

Çok yazık oldu!

18 Mart 2016

Fenerbahçe bu turu geçebilir miydi? Hiç şüphe duymuyorum, çünkü takımımızın Braga’dan çok daha kaliteli ve güçlü olduğunu biliyorum.

Ancak siz ne kadar iyi olursanız olun bazı etkiler vardır bunun önüne geçemezsiniz.

Manchester United çok iyi oynadığı bir maçta Cüneyt Çakır’ın Nani’ye çıkardığı haksız bir kırmızı kart sonrasında Real Madrid beklemediği şekilde turu geçmişti. Haksız bir kırmızı karttı çünkü aynı Cüneyt Çakır benzer pozisyonların birinde sarı diğerinde kart bile gösteremedi, kendisini tekzip etmeyi başardı.

Dün gecenin hakemi böyle bir tip miydi?

Çıkardığı kartlarla, verdiği veremediği çelişkili kararlarla maçın önüne geçmekle kalmadı turu eline takımımızın futbolcularına göstermesi için FIFA’nın tutuşturduğu kartlarla Fenerbahçe’den alıp Braga’ya teslim etti.

Kuşkusuz sadece hakemi konuşmak, hataların üzerini örtmek olur.

Fenerbahçe bize bu maça hiç de iyi hazırlanmadığını gösterdi.

Kayserispor maçı sonrasında çok detaylı bir Pereira eleştirisi yazmıştım; Portekizli Hoca kendisinin kurduğu ve çok da iyi işleyen sistemi kelimenin tam anlamıyla elleriyle bozdu.

Yazının Devamı

Pereira'nın oyuncu seçimleri Fenerbahçe'nin futbolunu etkiledi.

14 Mart 2016

Pereira ilginç bir şekilde haftalardır tıkır tıkır işleyen düzenini değiştirecek bir kadro seçimi ile sahaya çıktı. İki futbolcu tercihi bir takımın sistemini ya da düzenini ne kadar değiştirebilir? Bunun üzerinde günlerce konuşabiliriz; tek bir futbolcu bile çoğu zaman bir takımın futbolunda farklılıklar yaratabiliyor.

Örneğin Fenerbahçe Van Persie ile başka, Fernandao ile bambaşka bir futbol oynanıyor ki dünkü maçın ilk yarısıyla ikincisi arasındaki fark bize bunu net olarak gösterdi.

Ancak Fenerbahçe’nin oyun düzenini forvetindeki tercihler değil, orta sahası belirledi.

Hatırlarsanız sezonun hemen başında Nani ve Diego’nun ikisinin birden sahada olduğu karşılaşmalarda Fenerbahçe’nin bir oyun düzeni vardı. Neydi bu? Topa sahip görünüyor, orta alanda baskılı bir oyun oynanıyor ancak rakip kaleye bir türlü ulaşılamıyordu.

Pereira bunu biraz da zorunluluklardan, Diego’nun sakatlanmasıyla, değiştirmiş bugünlere gelinmişti.

Orta alanda Souza, Topal ve Ozan üçlüsü üzerlerine yapışan “kazma” sıfatının anlamını değiştirerek takımlarının Avrupa’daki adımlarını güçlendirirken; 4-3-3 dizilişinin ilerideki üçlüsünün sağı ve solunda denenen Volkan ve Alper Fenerbahçe’nin hücum

Yazının Devamı

Fenerbahçe'nin "kazmaları" Avrupa'da turları getiriyor.

11 Mart 2016

İyi bir teknik ekip Fenerbahçe’nin Lokomotiv ve Beşiktaş maçlarını izlediğinde kanatları ne kadar etkili kullanıyor olduğunu tespit eder, ona göre kadro kurup, taktik geliştirirdi.

Öyle de oldu. Braga tahmin edileceği gibi dersine çok çalışmıştı.

Fenerbahçe'nin en etkili oyuncuları olan sağ ve sol kanat savunmacıları, Caner ve Şener; tahminim, onların yerine Hasan Ali ve Gökhan da oynuyor olsaydı sonuç değişmeyecekti, Portekiz temsilcisinin kanatlara aldığı önlem nedeniyle oldukça etkisiz bir görüntüye büründüler.

Kuşkusuz sadece bu da değil, Volkan ve Alper’in de koşu yolları kapatılmıştı.

Bütün bir yarı boyunca Fenerbahçe bu kilidi aşmak bir yana neredeyse tuzağa düşüp, hızlı hücumlarla kalesinde gol bile görecek zorluklar yaşadı.

Fenerbahçe ne zaman oyunu hızlandırmaya çalışsa başta kalecisi olmak üzere Bragalı oyuncular karşılaşmanın tüm boşluklarına sığındılar.

Josue gibi ligimizi çok iyi tanıyan ve bana göre fazlasıyla futbolun çirkin yüzünü temsil eden bir futbolcuya sahip olmaları da Portekiz takımı için avantajdı. Josue’yi geçen sezon Kadıköy’de oynanan Bursaspor maçında köşe direğine yakın yerde hakemin gözü önünde Mehmet Topal’a yaptığı ağır faule

Yazının Devamı