Hafter saflarında FETÖ izleri

20 Ocak 2020

Libya’daki çatışmaların sonlandı-rılmasına dönük girişimlerde özellikle sahada gücü olan Türkiye ve Rusya’nın payı büyük. Ancak Berlin’deki zirvede bir kez daha gördük ki Libya’da her şey pamuk ipliğine bağlı. Çünkü eğer bir yerde iç savaş ve bu iç savaşın dışında kalan fakat bundan imkân sağlayan birçok devlet dışı aktör, silahlı grup, aşiret yapıları gibi mekanizmalar ortaya çıkmışsa tek bir toplantı ya da atılan imzalarla istikrar gelmesini beklemek zor. Hele de Berlin’e çağrılmadığı için çılgına dönen Yunanistan ile daha çok çatışma yanlısı Fransa, Mısır, BAE gibi ülkelerin varlığı ve Hafter’e aleni destekleri dikkate alındığında. Dolayısıyla da tarafların kendi politik pozisyonlarını farklı bir yere taşımak amacıyla silaha başvurma olasılığı her zaman var. Ki bu açıdan ülkelerin gizli servisleri ile FETÖ dâhil tüm terör örgütlerinin “derin” faaliyetleri ve manipülasyonları da söz konusu. Nitekim dün konuştuğum

Yazının Devamı

ABD ve İran’ın kontrollü savaş oyunu

18 Ocak 2020

İran ile ABD arasındaki sıcak temas devam ediyor. Karşılıklı çok kritik açıklamalar ve hamleler peş peşe geliyor. Bu konudaki son gelişmeler İran’ın, 2015’te imzalanan nükleer anlaşmanın öncesindeki oranların da üzerinde uranyum zenginleştirdiklerini açıklaması, ABD’nin de ‘Kasım Süleymani’ misillemesinden günler sonra 11 askerinin yaralandığını itiraf etmesiyle dünkü cuma namazında İran’ın dini lideri Hamaney’in verdiği çok sert mesajlar oldu. Tabii bu arada Ukrayna uçağının düşürülmesiyle başlayan İran’daki rejim karşıtı eylemler de Süleymani suikastı protestoları da aralıklarla devam ediyor. ABD cephesinde de Süleymani’nin öldürülmesindeki zamanlama nedeniyle Trump’a yönelik tepkiler var. Dolayısıyla da Tahran-Washington hattında tansiyon sürekli inip çıkıyor. Irak’taki ABD üslerine gönderilen füzeler ve olası tehditler de bunu hepten tetikliyor. Tam “Eyvah, 3. Dünya savaşı mı!” diye yürekler Selanik olduğunda da iki taraftan gelen yatıştırıcı

Yazının Devamı

Hafter’in uçakları F-16’ların hedefinde

16 Ocak 2020

Dünya Libya’daki ateşkesin kalıcı hale gelmesini beklerken, Hafter Moskova’da masadan kalktı. Aslında buna sorundan öte sorunu çıkaran ülkelerin beklentileri ya da çıkarları öne çıktı demek daha doğru. Çünkü Hafter’in bu gibi kararları tek başına almadığı, alamayacağı ve kendisine silah, finans desteği veren Fransa, Mısır, BAE gibi ülkelerin de niyetleri malum. Nitekim masadan kalktıktan sonra Hafter cephesinden gelen açıklama “savaşa devam” şeklinde. Ancak bu bağlamda sahaya yansıyan bir görüntü yok. Dahası, “Süreç devam ediyor, Hafter 2 gün süre aldı” diyen Rusya’dan da tatmin edici bir ses çıkmadı. Yani 19’undaki Berlin toplantısına yapılan çağrı ve barış umudu söylemleri dışında Libya’daki ateşkes belirsizliği sürüyor. Dolayısıyla, da Hafter’in atacağı adım hem Libya’nın hem de kendisinin geleceği açısından son derece kritik. Özellikle de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ülkenin meşru yönetimine ve Libya’daki kardeşlerimize saldırılarını

Yazının Devamı

Putin aradı Hafter hizaya geldi

13 Ocak 2020

Türkiye ile Rusya’nın Libya’daki ortak ateşkes çağrısının yürürlüğe girmesine saatler kala darbeci milis lideri Hafter’den gelen ret açıklaması üzerine olası gelişmelere değindiğimiz 11 Ocak Cumartesi günkü yazımızda şöyle demiştik:

Ateşkes çağrısının zamanlaması açısından kum saati dolmak üzere. Uygulanıp, uygulanmama konusu ise Hafter’in açıklamaları nedeniyle olumsuz havada. Ancak, olası müdahalelerle her an bunun değişme durumu da söz konusu. Putin bir telefon eder Hafter ile konuşurlar ikna eder veya bizim bilmediğimiz anlamda baskı, tehdit uygular kabul edin diyebilir mesela...

Nitekim öyle de oldu. “Askeri operasyonlara devam edeceğiz” diye dayı”lanan Hafter’in tavrı, gücü ekranlarda tartışılırken Türkiye yoğun diplomasi trafiğini sürdürdü, mutabakatta belirtilen ateşkes zamanlamasına dakikalar kala da Erdoğan-Putin telefon görüşmesi gerçekleşti. Sonrasında da Putin aradı, Hafter hizaya geldi ya da girdi... Ve Libya’da aylar sonra silahlar sustu...

Yani Türkiye hem sahada

Yazının Devamı

Hafter ateşkes çağrısına uymazsa!

11 Ocak 2020

Türkiye hem sahada hem diplomaside peş peşe yaptığı stratejik hamlelerle, Suriye’de olduğu gibi, Doğu Akdeniz’de ve Libya’da da “Ben olmadan hiçbir denklem kurulmaz” mesajını verdi. Özellikle de Türkiye’yi ve KKTC’yi Doğu Akdeniz’den dışlamak, yasal haklarını gasp etmek niyetiyle “çete” gibi hareket eden tüm ülkelere. Bunun en son örneği de Libya’da 9 yıldır devam eden iç çatışmaya dönük Rusya ile birlikte yaptığı ateşkes çağrısı. Çünkü Türkiye bu hamlesiyle Suriye’de olduğu gibi ateşkes kararı verebilecek veya ateşkes çağrısını imzalayacak kadar ana aktör olduğunu ortaya koydu. Varlığını, önemini hissettirdi. Ve Hafter güçlerinin Trablus’a kadar gelmesini önleme adına kritik bir adım attı. Ancak Hafter bu ateşkes çağrısına uymayacağını ve operasyonlara devam edeceğini deklare etti. Dolayısıyla da ABD ve İran krizinin gölgesinde gerçekleşen Erdoğan-Putin görüşmesinden çıkan Libya’da ateşkes çağrısında belirtilen zamanlamaya (12

Yazının Devamı

ABD, İran’ı tuzağa mı çekti?

9 Ocak 2020

Günlerdir konuşulan misilleme senaryolarında İran düğmeye bastı ve Irak’taki ABD üslerini balistik füzelerle vurdu. Trump da İran’a karşı yaptırım kararı aldı. Dolayısıyla Ortadoğu’da tansiyon düştü ama yüksek ateş durumu devam ediyor. Hem olayların gelişme süreci hem de bundan sonrası ne olur açısından. Çünkü karşılıklı adımlar atıldı; hesap şimdilik kapandı mı yoksa bu saldırı zamana yayılacak bir serinin kıvılcımı mı noktası flu. Hele de İran Devrim Muhafızları’nın ABD üslerini hedef alan füzelerin ilk adım olduğu, saldırıların devam edeceğine dönük açıklamaları ve ABD’den bunlara gelecek olası tepkileri dikkate alındığında. Bu bağlamda da hâlâ süren tartışmaların odağında ABD’nin Kasım Süleymani’nin öldürülmesi gibi riskli bir saldırıyı neden yaptığı, niçin şimdi yaptığı sorusu var. Evet, ABD, “Elçilik baskını tetikledi ve Süleymani’nin ABD’ye yönelik saldırı hazırlığında olduğuna ilişkin kritik istihbari bilgiler mevcut” dedi ama o noktada da kafa karıştıran

Yazının Devamı

Libya’daki ‘aleni’ ve ‘derin’ riskler

6 Ocak 2020

TSK’nın “caydırıcı güç” olarak görev yapacağı Libya’da süren iç savaşın görünen ve görünmeyen iki boyutu var. Görüneni BM tarafından tanınan Trablus merkezli Ulusal Mutabakat Hükümeti ile General Hafter kontrolünde bulunan Tobruk merkezli Libya Ulusal Ordusu arasındaki güç mücadelesi ki TSK’nın bu görevdeki öncelikli hedefi de vereceği eğitim, danışmanlık ve lojistik destekle denge sağlamak, barışın yolunu açmak. Bunu sağlamada da her iki tarafın destekçileri kabile ve aşiretlerin etkisi büyük. Dolayısıyla iç savaşın şu anda pek görünmeyen boyutu da bu çünkü onlar arasında da ciddi çekişme, çatışma, kırgınlıklar söz konusu. O nedenle Libya’daki gerek etnik, gerekse dinsel yapılarla olan ilişkiler de gerçekleştirilecek harekât açısından son derece önemli ve kritik. Hele de bu karışıklıktan nemalanmak isteyen ülkelerin gizli servislerinin manipülasyonları dikkate alındığında... Çünkü Türkiye’yi sıcak savaşın

Yazının Devamı

ABD vurdu, İran intikam peşinde

4 Ocak 2020

ABD’nin Bağdat Büyükelçiliği’ne dönük saldırılar nedeniyle yeni yıl mesajlarında İran’ı hedef alan ve “Çok büyük bedel ödeyecekler. Bu bir uyarı değil, tehdittir” diyen Trump’ın talimatıyla İran’ın efsanesi General Kasım Süleymani öldürüldü. Hemen sonrasında ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’dan gelen açıklamalarda da “Bu saldırı İran’ın gelecekteki saldırılarını caydırma amacıyla düzenlendi. ABD, dünyadaki vatandaşlarımızı ve menfaatlerimizi korumak için gerekli tüm adımları atacaktır” vurgusuyla olası gelişmeler karşısında daha da agresifleşme mesajı verildi. Yani ateşi hiç düşmeyen, bu olayla da hepten yükselen Ortadoğu yeni olaylara gebe. Çünkü bir yanda da “intikam” diyen İran var, hatta Şii cihadı ya da kalkışması gibi öngörüler de söz konusu. Dahası, ABD’de bazı senatörlerden Trump’a dönük “Ülkeyi savaşa sürüklüyor” gibisinden tepkiler de oldu. Yaşanan bu gelişmeleri ve olası

Yazının Devamı