ABD güçlü değil muhtaç müttefik istiyor

19 Aralık 2020

Yaptırım kararı gösterdi ki ABD teknoloji transferiyle Türkiye’nin kendi gelişmiş askeri kapasitesine ulaşması halinde, bağımlılık ilişkisinin bitmesinden korkuyor. Ve TSK’ya yapılacak sınırlı askeri yardımlarla ‘mutlak muhtaç olma’ pozisyonunun sürmesini istiyor. Çünkü S-400 bahanesiyle ya da kamuflajıyla gündeme gelen yaptırımlar doğrudan Türkiye’nin savunma sanayiinde üretim ve ihracatını olumsuz yönde etkilemeye odaklı. Yani ABD güçlü değil muhtaç müttefik istiyor. Ya da bir başka deyişle, ABD müttefiklikten kendisine iradesiz ve koşulsuz bağlılık anlıyor. Öyle olması için, dün olduğu gibi bugün de pervasızlıkta sınır tanımıyor. Dolayısıyla, genel ekonomiyi hedef almadığı mantığıyla bu yaptırımların hafif senaryo olduğuna ilişkin görüşler doğru değil. Hele de ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırım Yoluyla Mücadele Etme Yasası kapsamındaki bu kararının Türkiye’nin egemenlik haklarına aleni saldırı olduğu dikkate alındığında. Niyesini eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı Em. Korg. İsmail Hakkı Pekin anlatıyor:

&ldquo

Yazının Devamı

MİT’in İstanbul’da ajan avı

17 Aralık 2020

İranlı rejim muhalifi Habib Farajollah Chaab’ı kaçırıp İran istihbarat örgütü SAVAMA’ya teslim eden uyuşturucu baronu Zindaşti’nin adamlarının yakalanması örtülü faaliyetlerdeki kirli ilişkilerin, bağlantıların hiçbir sınır tanımadığını bir kez daha ortaya koydu. Tabii, İstanbul’daki ajan, casus faaliyetleri ve trafiğini de. Çünkü kritik operasyonla İran istihbaratına bağlı İstanbul’daki hücre de çökertilmiş oldu. Dolayısıyla, akla gelen soruların başında yine İstanbul’da ajanların cirit attığı iddiaları var. Daha önceki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi, birçok gizli servis hesaplaşmaları, infazları ya da ta Osmanlı dönemine uzandığı örneklerde olduğu gibi. Buna istihbaratçıların verdiği yanıt da malum:

İstanbul; Kafkasya, Ortadoğu, Avrupa, Balkanlar, hep sorunlu bölgelerin ortasında ve buralara ilgi duyan istihbarat örgütlerinin ikmal merkezi haline geldi. Bu yeni değil, eskiden beri böyle; ta 100-150 sene öncesine kadar uzanıyor. Önemli olan

Yazının Devamı

Kızılay ekmek ve gıda israfına savaş açtı

14 Aralık 2020

Pandemi, küresel bir kriz karşısında dünyamızın ne kadar çaresiz olduğunu bize gösterdi. Şu an biz dâhil tüm dünya ülkelerinin umudu nihayet onay alan aşılarda. Ancak pandemiden daha büyük bir tehdit olan ve her geçen gün artan küresel ısınma ve iklim değişikliği konusunda ise tam bir duyarsızlık konusu… Tabii buna bağlı olası afetler, felaketlere hazırlık, önlem noktasında da... Hem de bu konudaki uyarılara, raporlara rağmen. Örneğin; daha geçen ay IFRC (Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu) tarafından açıklanan “2020 Dünya Afet Raporu” 2020’nin ilk 6 ayında 100’den fazla afet meydana geldiği vurgulanarak Kovid-19 salgını ile mücadele edilirken bu konunun göz ardı edilmemesi ve bu soruna karşı da küresel ortak eylemde bulunulmasına dikkat çekildi. Yoksa gezegenimizi zor yıllar bekliyor denildi. Özellikle de kıtlık, açlık bağlamında. Çünkü dünyada pek çok ülkenin temel sorunlarının başında gıda yetersizliği gelirken Türkiye’nin de dâhil olduğu

Yazının Devamı

‘Aşı zorunlu olmalı çünkü...’

12 Aralık 2020

Koronavirüs ile mücadelede Türkiye aşı için gün sayarken hangisi daha güvenli ya da etkilinin yanı sıra, zorunlu olup olmama tartışmaları da devam ediyor. Evet, Sağlık Bakanı Koca bir soru üzerine “Aşının zorunlu olmasını şimdilik düşünmüyoruz. Daha çok, vatandaşımızı ikna ederek kitlesel aşılamayı yapmalıyız” diye ikinci konuya bir ölçüde açıklık getirdi ama sözlerindeki şimdilik vurgusunu da göz ardı etmemek gerekir. Çünkü Kovid-19’a karşı kesin çözüm olarak öngörülen kitlesel bağışık duvarını sağlamak için seçenekler belli. Toplumun büyük çoğunluğuna virüsün bulaşması, yani hastalanması ya da aşı olmak. Dolayısıyla, yaygın uygulanmasıyla birlikte aşının bulaş riskini engelleyeceği net. Ancak hem aşı seçeneklerindeki kafa karışıklığı hem de zaten hep var olan belli orandaki aşı karşıtlığı nedeniyle sıkıntı yaşanacağı da ortada. Dahası, buna bir de Dünya Sağlık Örgütü’nden gelen şu açıklama da eklendi:

“Aşılar harika araçlar ve

Yazının Devamı

“İtirafçı FETÖ’cülere üniforma yok”

10 Aralık 2020

Fetullahçı Terör Örgütü’yle yapılan mücadelede önemli mesafeler kat edildi. Silahlı Kuvvetler’den ihraç edilen FETÖ’cü sayısı 20 bini geçti, haklarında idari ve adli işlemleri süren binlerce de asker var. Operasyonların arkası kesilmiyor ve gözaltına alınanların sayısı da sürekli artıyor. Bu bağlamda, önceki gün ankesörlü/kontörlü sabit hat soruşturmaları kapsamında birçok ilde gerçekleştirilen son operasyonlarda da aralarında albay, yarbay, binbaşı, yüzbaşı, üsteğmen, teğmen, astsubay ve uzman çavuşların da bulunduğu 295 muvazzaf asker daha gözaltına alındı. Bu arada etkin pişmanlıktan faydalanarak FETÖ hakkında önemli bilgiler veren, yani itirafçı olan binlerce de FETÖ’cü var. Örneğin, çok sayıdaki ankesörlü, sabit hat operasyonları kapsamında bugüne dek gözaltına alınan 20 binden fazla FETÖ’cünün yüzde 45’nin itirafçı olduğu söyleniyor. Bunlar da gösteriyor ki örgütün çözülmeyi

Yazının Devamı

Suriyeli çocuklara örgüt ve çocuk gelin tehdidi

7 Aralık 2020

Suriye krizinin neredeyse 10. yılındayız. Bir başka deyişle 10 yıldır milyonlarca Suriyeli mülteci ile beraber yaşıyoruz, yüzbinlerce çocuk da Türkiye’de doğdu. Buradaki Suriyeli nüfusun da devamlı Türkiye doğumlu bebekleri oluyor. Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre; Türkiye’deki geçici koruma altındaki kayıtlı Suriyeli sayısı 25 Kasım 2020 tarihi itibarıyla 3 milyon 638 bin 288...Bunların 1 milyon 701 bin 176’sını da (yüzde 46,7) 0-18 yaş arası çocuklar oluşturuyor. Dolayısıyla Türkiye sınır ötesi harekâtlarda oluşturduğu güvenli bölgelerle Suriyeli mültecilerin ülkelerine dönmeleri için sahada mücadele verirken bir yandan da bir milyon 700 bin Suriyeli çocuğun eğitimine odaklanmış durumda… Hem bunun o çocukların en temel hakkı olmasına gösterilen hassasiyet gereği hem de eğitim almadıklarında terör ya da suç örgütlerinin eline düşme gibi potansiyel bir tehdit oluşturmaları nedeniyle. Bu bağlamda da Türkiye geliştirdiği projeler ve

Yazının Devamı

CHP’de de tepki çok ama ses veren yok

5 Aralık 2020

Geçtiğimiz ay Kılıçdaroğlu’nun “Saraydan para alıp parti kurmak isteyenler” var çıkışıyla günlerce konuşulan, tartışılan ama “Kim?” sorusunun yanıtı hâlâ olmayan! CHP şimdi de taciz skandalı ve Mersin milletvekili Ali Mahir Başarır’ınDevletin ordusu Katar’a satıldı” sözleri nedeniyle yine gündem yarattı. Hem de öyle böyle değil, özellikle de taciz skandalındaki iddialar ve gelişmeler. Çünkü İstanbul ilçe teşkilatlarının bazılarında art arda yaşanan birden fazla olay söz konusu. Daha da vahimi, tacize uğrayanların değil, taciz edenlerin korunduğu gibisinden iddialar var. Dolayısıyla, olayı açığa çıkaran, deşifre eden ile hedefteki İstanbul il yönetimi arasında karşılıklı eleştiriler, suçlamalar havada uçuşuyor. Genel Merkez ise her zamanki gibi daha çok izleme pozisyonunda. Yani CHP yine ülkeden çok kendi iç sorunlarına odaklanmış durumda ya da bir başka deyişle, tabanına, sokaktaki insana “umut”tan söz eden ana muhalefet partisi gerçekte enerjisini buna

Yazının Devamı

ABD’den DAEŞ’e, elma dersem çık, armut dersem çıkma

3 Aralık 2020

Suriye’deki varlık gerekçesini DAEŞ’i (IŞİD) yok etmek olarak açıklayan ABD, buna yönelik mücadelesini tam anlamıyla çocuk oyunu saklambaç’a çevirdi. Bir bakıyorsun DAEŞ bitti, bitiyor havası veriyor ama sonrasında en büyük tehdit diye yeniden celalleniyor. Örneğin, Mart 2019’da Trump DAEŞ’in tamamen yenilgiye uğratıldığını açıklamıştı, Ekim 2019’da terör örgütünün lideri Bağdadi öldürüldüğünde de bu tezler pekiştirilmişti. TSK’nın Ekim-Kasım 2019’da Barış Pınarı Harekâtı kapsamında terör örgütü YPG/PKK’ya dönük temizliği devam ederken ise ABD’den “Türkiye’nin Suriye’nin kuzeydoğusundaki adımları IŞİD’le mücadeleye ciddi ölçüde zarar veriyor” gibisinden akıl dışı açıklamalar, hatta yaptırımlar gelmişti. Hem de Türkiye’nin sadece Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında binlerce DAEŞ’li teröristi temizlediği gerçeği ortadayken. Aynı ABD’nin Savunma Bakanlığı (Pentagon) şimdi

Yazının Devamı