İlk sezonunda ‘Jersey Boys’, ‘CATS’, ‘Notre Dame de Paris’ gibi dünyanın en popüler müzikallerini Türk seyircisi ile buluşturan Zorlu Performans Sanatları Merkezi (PSM) yeni sezona iddialı giriyor...
Broadway ve West End müzikallerinden dansa, İstanbul müzikal tiyatrolarından pop, klasik, opera ve caza, çok çeşitli performans sanatlarına ev sahipliği yapan Zorlu Center PSM’nin başında, Raymond Swift Cullom var.
22 yıllık mesleki kariyeri boyunca “eğlence” sektörünün Queens Theatre gibi dünya çapında önde gelen kurumlarında çalışmış bir isim. Amerikalı samimiyetiyle söze başlıyor. Mesela, ‘Türkler araba kullanmayı bilmiyor, kullanmayın ne olur!’ diyor. Sohbeti böyle açınca ben de başka gözlemlerini soruyorum...
Türkiye’de zor olacağını düşündüğü şeyler kolay, kolay olacağını düşündüğü şeyler ise zor gerçekleşiyormuş. Örnek mi? Cullom, “Amerika ve İngiltere’de sanat alıcısı olarak gençlere ulaşmak zordur. Buralarda sanat alıcısı 55 yaş üstüdür genelde. Türkiye’de ise gençler, özellikle 36 yaş civarındaki kadınlar sanat alıcısı” diyor.
Acaba yıllarca çalışan yaşlılarımızın üç kuruş emekli maaşına talim etmelerinden olabilir mi! Kendisi ve ekibi bugünlerde bütün enerjisini
Dünyanın en varlıklı kesimi artık Bodrum, Göcek koylarında tatilini geçiriyor. Çelik kralı Lakshmi Mittal’den tutun, Roman Abramoviç’e dünyanın en zenginleri güneşle artık kıyılarımızda buluşuyor. Bu eğilimi gören finans kurumları da servis verdikleri müşterileriyle bu bölgelerde buluşmaya başladı. Geçtiğimiz günlerde Deutsche Bank, bu yıl 12’ncisini düzenlediği Türkiye hisse senetleri konferansında Türkiye’ye yatırım yapan uluslararası fon yöneticileriyle Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerin yöneticilerini Göcek’te buluşturdu. Türkiye’de hisse senedi piyasasının halka açık kısmının değeri yaklaşık 70 milyar dolar.
Bunun kabaca 50 milyar doları yabancı kurumsal yatırımcıların elinde. Deutsche Securities, kendi hesaplarına göre Borsa İstanbul’da yabancı işlem hacmi pazar payı sıralamasında her zaman ilk üçte yer alıyor. Bu nedenle bu 50 milyar dolarlık yatırıma bir aracı olarak katkıları önemli.
Göcek’te buluştular
Deutsche Bank’ın her yıl global iki hisse senetleri konferansı düzenlediğini söyleyen Deutsche Securities Menkul Değerler Genel Müdürü Albert Krespin, yaptığımız sohbette konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “İçinde Türkiye’nin de olduğu konferanslardan
Son yıllarda yeme-içme ve turizm sektörüne yaptığı yatırımlarla dikkatleri çeken Doğuş Holding’in patronu Ferit Şahenk yeni atılımlar peşinde. Şahenk yarattığı ve satın aldığı markalar arasında sinerji yaratıyor. Doğuş Grubu, yaklaşık iki yıl önce İtalya’nın Akdeniz’deki gözde tatil merkezi Capri Adası’nın en lüks ve tarz oteli Capri Palace’ın yüzde 51’ini satın almıştı. Bunun “Butik bir yatırım olarak kalmayacağı” belliydi ama nasıl bir cin fikre dönüşecekti? İşte bu sorunun yanıtını bugün biliyorum: Capri’ye ‘Cennet’ yolu göründü!
O Capri ki, Leonardo di Caprio’dan Gwyneth Paltrow’a, Harrison Ford’dan Julia Roberts’a, Christiano Ronaldo’dan Tom Hanks, Bradley Cooper, Gerard Butler’a kadar dünya jet setinin bir numaralı tercihlerinden... Misafirlerine başta Andy Warhol’un meşhur çorba konservesi, Mao tablosu gibi değerli eserlerle adeta bir sanat şöleni yaşatan konseptiyle Capri Palace, Anish Kapoor gibi sanatçıların da tatil için tercih ettiği mekanların başında geliyor. Böyle bir markanın Türkiye’de birebir örtüştüğü yer de Bodrum tabii ki... Ferit Şahenk, Capri Hotel için zaman zaman kendisinin de tatil yaptığı Cennet Koyu’nu seçmiş duyduğum kadarıyla. Doğuş, bölgedeki
‘Herkes İçin İnternet’ projesi BM tarafından dünyadaki en iyi 20 örnekten biri seçilen TTNET, internete erişimi olmayan 10 milyon insana ucuz tabletle ulaşacak
NEW YORK
Türkiye’de 10 milyon insan hala internet kullanmıyor. Bu insanların yaklaşık yarısı ekonomik nedenlerle nete erişemiyor. ‘Herkes İçin İnternet’ projesiyle Türkiye’deki dijital uçurumu kapatmaya yönelik çabaları nedeniyle Birleşmiş Milletler’in (BM) sosyal fayda yaratan dünyadaki en iyi 20 örnek proje arasında gösterdiği TTNET, internetin girmediği evlere ucuz tabletle girecek.
BM Business Call to Action (BCtA) organizasyonun katılmak için New York’a davet edilen TTNET’in Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mert Başar, özel sohbetimizde bu yöndeki çalışmalarının detaylarını da anlattı:
Hedef D gelir grubu
Dünyada 50 milyar dolara ulaşan sosyal etki fonları, Türkiye’deki şirketlere toplam 1 milyar dolar yatırıma hazır. Yalnız birkaç şartları var: Bu şirketler çevreyle dost olmalı, eşitsizlikle, yoksullukla savaşmalı, çalışanlarına güvenli iş ortamı yaratmalı ve de yatırımcısına para kazandırmalı
Birbiri ardına meydana gelen ölümlü iş kazaları, hızla kirlenen çevre, her geçen gün büyüyen gelir uçurumu, derinleşen sosyal eşitsizlikler... Sizce de sistem mavi ekran vermeye başlamadı mı! Ama merak etmeyin, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde tehlikenin boyutları henüz tam fark edilemese de dünyada paraya yön verenler harekete geçmiş durumda. Bir anlamda, “Başka bir kapitalizm mümkün!” diyorlar.
Bugünlerde dünya yeni bir yatırım trendini konuşuyor: Sosyal etki fonları... JP Morgan, Goldman Sachs, The Rockefeller Foundation, W.K Kelleogg Foundation başta olmak üzere büyük kurumlar bu fonlardan oluşturdu bünyesinde. Sosyal etki fonları (Impact Investment) nedir derseniz iş yaparken etrafına yarar sağlayan, mesela karbon salımını azaltan, kadın-erkek eşitliğine önem veren, yoksulluğu azaltan, çevreye saygılı şirketlere yatırım yapıyorlar. Dünyada şu anda bu çerçevede yatırım
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 69. Genel Kurul çalışmaları için pazar günü New York’a gidiyor. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olarak ilk kez katılacağı oturumlarda, çarşamba günü genel kurula hitap edecek. Erdoğan’ın New York ziyareti Amerika’nın önde gelen etkin iş dünyası temsilcileriyle buluşmaya da sahne olacak.
Cumhurbaşkanı önümüzdeki pazartesi günü New York’ta Amerika’nın önde gelen iş çevreleriyle özel bir yemekte bir araya gelecek. Erdoğan, Amerika’daki Türk diasporasının en önemli ismi rahmetli Ahmet Ertegün’ün eşi Mica Ertegün’ün ev sahipliğini yapacağı, Amerika’nın milyar dolarlık fon yöneticileri başta olmak üzere etkin çevrelerin hazır bulunacağı dar kapsamlı yemeğe katılacak.
Yemek dar kapsamlı
Washington eski büyükelçimiz Münir Ertegün’ün oğlu Ahmet Ertegün Atlantic Records ile yıllar içinde Amerika’da çok önemli bir konuma geldi. The Rolling Stones, Led Zeppelin, Eric Clapton, Aretha Franklin, Ray Charles gibi isimleri müzik dünyasına kazandırırken bir yandan da hayatı boyunca Türkiye’yi tanıtmak için gönüllü bir kültür elçisi gibi çalıştı. Türkiye’ye yatırım getirmek için çabalayan Ertegün tanıdığı önemli isimleri
Yıllardır varlıklı turistlerin tercih ettiği bir ülke olmayı hayal eder dururuz. Son dönemde özellikle Bodrum, bu hayalin gerçeğe dönüşmeye başladığı bir belde olarak dikkat çekmeye başladı. Ancak dikkatli olunmaz da hatalar yapılırsa hayalimiz Bodrum sahillerinden suya düşüp Ege’nin maviliklerine karışabilir! 13.5 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin 50 kişisi arasında yer alan, İngiliz futbol kulübü Chealse’nin sahibi Rus işadamı Roman Abramoviç, Bodrum’u mesken tuttu.
İşadamının yatı Ecplipse, ağustos ayında Cennet Koyu’nda sık sık görüldü. Abramoviç geçen hafta Mandarin Orientel Hotel’in içindeki Uzakdoğu restoranı Kurochan’da İngiliz ve Rus işadamı dostlarını ağırladı, birlikte Spa keyfi yaptılar.
Dolar milyarderi işadamı meğer en az keyif ve lüks kadar sağlığına da düşkünmüş! Abramoviç tatile gittiği yerlerde dostlarıyla birlikte bisiklet turu yapıyor. En az 40 - 50 kilometre bisiklet kullanıyor. Yaz tatilinde geldiği Bodrum’da da bisiklet kullanmak istiyor. Adamları helikopterle bölgeyi tarıyorlar.
Ya Kos’a kaçarsa!
Bodrum’da doğanın içinde, uzun saatler boyunca bisiklet kullanılacakları yer bulunamıyor. Bunun üzerine Marmaris’e bakılıyor.
Bozburun
TAV Havalimanları, İcra Kurulu Başkanı Sani Şener’in hamlesiyle son zamanlarda rastladığımız en ilginç satın almaya imza attı. İşletme süresi 2021 yılında dolacak olan ve üçüncü havalimanının açılmasıyla devreden çıkacak TAV, rakibi İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nın yüzde 40 hissesi için Limak Grubu ile anlaştı.
Sabiha Gökçen’in, TAV’a rakip olmasının ötesinde Limak Grubu’nun da ortakları arasında olduğu üçüncü havalimanın tamamlanmasıyla TAV’ın İstanbul’daki operasyonu kapanacaktı.
Peki süreç nasıl gelişti? TAV’ın İcra Kurulu Başkanı ve ortağı Sani Şener, TAV’ın İstanbul’daki ayağının devam etmesi için strateji geliştirdi. Nihat Özdemir’in üçüncü havalimanına konsantre olmak istediğini bildiğinden bir ay önce TAV yönetim kuruluna teklif götürdü. Yönetim kurulundan ‘olur’u alan Şener bu kez Nihat Özdemir’in kapısını çaldı.
Özdemir’in de konuya sıcak bakması üzerine böyle büyük ve stratejik bir satın alma anlaşması bir ay gibi kısa bir süreçte sonuçlandı.
Konuyla ilgili konuştuğum Sani Şener artık Malezyalıları beklediklerini, sürecin kendileri açısından tamamlandığını söyledi. Sabiha Gökçen Havalimanı’nda Nihat Özdemir, Malaysia Airports ile ortak. Aralarındaki