Atatürk, çocuk, sevgi ve cesaret!

26 Nisan 2022

Eski 23 Nisan’ları özlüyor musunuz? Ben öyle çokça eskilere takılan, falanca günleri özlüyorum diyen bir kadın değilimdir. Eskiye dair takıntılarım, hatıralarım, özlemlerim vardır ama gözüm, aklım, kalbim genelde şimdi de çokça da gelecektedir. Buna rağmen eski 23 Nisan günlerini özlüyorum, hem de çok. Hem yaşanılanları hem kutlanış şeklini hem Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara hatta tüm dünya çocuklarına armağan ettiği şekli ile bizlere emanet ettiği o değeri ve felsefesini yaşatabilmeyi özlüyorum…

Başta çocuklarımızın olmak üzere içindeki çocuğu yaşatmayı bilen herkesin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı da peşinen kutlayarak satırlarıma devam edeyim. Çocuklara armağan edilmiş bu bayramda niye içindeki çocuğu yaşatmayı bilen herkesin de bayramını kutladığımı anlatacak olursam.

Atatürk, yaşamı boyunca tüm sevdiklerine hangi yaşta olursa olsun “ÇOCUK” diye seslenirmiş. O’nun hayatında çocuk SEVGİ

Yazının Devamı

Kendini neden sevmelisin?

18 Nisan 2022

Birkaç gün sonra doğum günüm, tatlı tatlı yaş almaya devam ediyorum. Öyle kutlamalar yapacak bir kadın olamadım ama yeni yaşımı sürekli kendime dair duygusal bilanço çıkararak karşılamak benim için bir gelenek haline geldi artık. İyisiyle kötüsüyle o yaşımı nasıl geçirdim, hangi dersleri, öğretileri aldım, kendime ve başkalarına neler kattım, neleri ne uğruna feda ettim, ne kadar yol aldım ve başıma gelen olaylar ve insanlar aslında bana ne demeye, neyi göstermeye çalışıyorlar, tüm bunları çıkarıyorum. Bir nevi kalbim ve beynim arasında yaşanan iç hesaplaşma/konuşma diyebiliriz buna.

Böylesine özel bir şeyi sizlerle paylaşmamın da iki nedeni var. Birincisi, hayatımda kalpten kalbe bağ kurmadığım kimseyi barındırmamaya niyet etmiş biri olarak, hayatımın yansımalarını kaleme aldığım köşe yazılarımı okuyan sizlerle de böylesi anlamlı bir bağ kurmayı hedefliyorum. Mış gibi yapmalar, kendi başka göstermeler, sahte hayatların muhteşem sahneleri bana göre değil. Fazlasıyla gerçek ve içi dışı bir olmamın gereksiz zorluklarını yaşasam

Yazının Devamı

‘Adımlar ve yürekler birlikte atsın’

13 Nisan 2022

17 Nisan’da, 10 ve 42 kilometre olarak iki ayrı kategoride yapılacak olan Maraton İzmir için nefesler tutuldu. Gönüllü kazanmak ve bağış toplamak için organizasyona kendi koşucularıyla katılacaklarını belirten SAĞKAL Başkanı Op. Dr. Cüneyt Tuğrul, herkese koşma çağrısında bulundu

Uluslararası Maratonİzmir yarışı için geri sayım devam ediyor. 17 Nisan 2022’de, 10 ve 42 kilometre olarak iki ayrı kategoride koşulacak maraton için nefesler tutuldu. Bu sportif etkinlik aynı zamanda önemli bir toplumsal olay. Her biri kendi misyonu doğrultusunda çalışan pek çok sivil toplum kuruluşu, farkındalık yaratmak, gönüllü kazanmak veya bağış toplamak için Maraton İzmir’e kendi koşucularıyla katılıyor. Bu sivil toplum kuruluşlarından biri de İzmir’de kurulmuş olan Sağlıkta Kalite Derneği, kısa adıyla SAĞKAL. Dernek özellikle meme kanseri ile mücadele ve farkındalık alanında son yıllarda göze çarpan ve alkış alan işler yapıyor. Derneğin kurucu başkanı Op. Dr. Cüneyt Tuğrul, deneyimli ve saygın bir genel cerrah ve aynı zamanda örnek alınan bir sivil

Yazının Devamı

Umut Atölyesi

11 Nisan 2022

Hayat yolculuğumuzda hepimizin umudunu kaybettiği, çıkmaz sokaklara girdiği ve çıkış yolu bulmakta zorlandığı zamanlar olmuştur. Böyle anlarda bazen başucumuzda bulunan bir kitap, bir müzik veya sosyal medyada karşılaştığımız bir paylaşım, koşulsuz seviliyor olduğumuzu hissetmek, bize uzanan bir el, umut verebilir ya da cesaretlendirebilir. Ne kadar güçlü olursak olalım ve küçük büyük ne yaşıyor olursak olalım, hepimizin umuda ve birinin umudu olmaya ihtiyacımız var. Ama bazılarımızın özellikle kanser gibi sağlık sorunları ile yaşam mücadelesi verirken çok daha fazlasına ihtiyaç duydukları bir gerçek.
Kendimizi iyi hissetmek için bile bir başkasının iyi hissetmesine vesile olmaya ihtiyacımız var. Ve biliyor musunuz, aslında iyilik bir bumerang etkisi gösteriyor ve başkalarına dokunarak size geri dönüyor. Küçük de olsa iyilik yapmak, beynin mutluluk, sosyal bağlar ve güven kısmını uyaran endorfin hormonunun salgılanmasına sebep oluyor. Enerjiyi yükseltiyor, iyimser olmayı ve iyi hissetmeyi sağlıyor. Mutluluk seviyesini arttırıyor, kan

Yazının Devamı

Kafesten çıkmaya cesaretin var mı?

28 Mart 2022

Geçtiğimiz gün hayatımın mihenk taşlarından birinin kaybedişimin ölüm yıldönümü idi. Kendisini sektöründe duayen, binlerce kişiye geçim kaynağı yaratmış, hayırsever bir iş adamı olmasının ötesinde tanıma şansına erişmiştim. Malum benim işim aile şirketleri ve aile anayasaları yazmayı da içeriyor. Ailenin koca çınarı bu dünyadan göçüp gitmesine az kalmışken geride kalanlara aile değerlerini devam ettirecekleri yazılı bir yol haritası bırakıp gitmek istemişti. O mu bana danışmanlık yaptı, ben mi ona yaptım orası tamamen flu ama şunu çok iyi biliyorum ki ben ölümü ciddiye almamayı ve yaşadıklarımı sorgulamayı ondan öğrendim. Ve hayat ne getirirse getirsin ya da ne götürürse götürsün cesur olmayı! Bir yol bulmayı, olmuyorsa bir yol açmayı ve kimsenin yoluna engel olmamayı! Bunları pek beceremediğim zamanlarda da açıp o günlere dair tuttuğum notları okuyorum.

Dün gibi hatırlıyorum, bir gün içimde kocaman bir sıkışıklık var ve yine yeni bir şeyler yapmak istiyorum, neresinden baksam olmuyor, fikir

Yazının Devamı

Zeytin ağacı

14 Mart 2022

Yönetmelik değişikliği ile zeytinliklerde maden ocağı açılmasına izin verilmesi üzerine geçtiğimiz hafta doğanın kadim mucizesi zeytin ağacını ve bilgeliğini, tarihte bilinen ilk zeytin koruma kanunu: solon kanunlarından bahsedeceğimi yazmıştım. Hiç ağaç kesilir miydi, hele ki zeytin ağacı?! Peki, ülkenin elektrik ihtiyacının karşılanamadığı bir durumda hayat felce uğrayıp kilitlenmeden nasıl devam edilebilecekti?

Öncelikle bilgelik tanrıçası Athena’nın tercih ettiği, Poseidon’un bile üstünlüğünü kabul ettiği, Nuh Tufanı’nda güvercinin ağzındaki dalı ile Eski Ahit’te refahı sembolize eden, Adem ile Havva Efsanesi’nde geçen, Sezar’ın başına taç yaptığı, uzun süre olimpiyatlarda şampiyonlara zeytinden taç takıldığı, hatta Hz. İsa’nın çarmıha gerildiği haçın da yapıldığı ve Kur’an-ı Kerim’de de sıkça bahsi geçen bir ağaç olan zeytin ağacından bahsetmek istiyorum.
Yunan mitolojisine göre; Zeus insanlığa en değerli hediyeyi veren tanrı veya tanrıçaya kentin hükümdarı

Yazının Devamı

Bergen

7 Mart 2022

Yarın Dünya Kadınlar Günü olmasa ve Bergen filmi olmasa sadece doğanın kadim mucizesi zeytin ağacını ve bilgeliğini yazar, tarihte bilinen ilk zeytin koruma kanunu: solon kanunlarından bahsederdim muhtemelen. Yerim kısıtlı olduğu için zeytin ağaçlarını üzülerek haftaya bırakıyorum.

Bergen filminden başlayayım. Filmi gösterime girdiği ilk gün, Dora dergisinin davetlisi olarak kadın cinayetlerine ve kadına yönelik her türlü şiddete dur demek adına farkındalık yaratmak için gerçekleştirdikleri özel gösterimde seyretme şansı buldum. Bizlere de 8 Mart arifesi Dünya Kadınlar Günü’müzü böylesi bir farkındalık etkinliği ile kutlamak; kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti hedef alan ilk Avrupa sözleşmesi olma niteliğini taşıyan, ama avuçlarımızın arasından kayıp giden/bizden alınan İstanbul Sözleşmesi’ni yeniden gündeme getirmek, kadın cinayetine kurban giden Bergen gibi önemli bir sanatçımızı da anmak yakışırdı. Filmin yapımcılarına, senaristlerine, yönetmenlerine, oyuncularına,

Yazının Devamı

Çocuklar ve savaş

28 Şubat 2022

Ukraynalı çocukları görünce ilk aklıma gelen şey Birleşmiş Milletler’in çocuk hakları sözleşmesinin kökeni Çocukları Koruma Derneği /Fonu’nun kurucusu Eglantyne Jebb’un, “Haklı veya haksız, facia ya da muzaffer tüm savaşlar çocuklara karşı yapılır.” sözü oldu. Ne kadar haklı! 21. yüzyıl da hala toplu-tüfekli savaşların oluyor olması insanı gerçekten hayrete düşürüyor. İnsanların aptallığını küçümsememek gerek, bunun en büyük göstergesi de hala bu devirde yapılan savaşlar ama yine de aklım almıyor işte. Özellikle son yüzyılda yaşanan sıcak savaşlar, aslında savaşın kazananı olmadığını, öncelikle çocukların sonra insanlığın kaybettiğini gösterse de hala savaşın soğuk yüzü ile yüzleşmek insanı sarsıyor.

Ne demişti Gandi, “Eğer bu dünyada gerçek barışı öğreteceksek ve eğer savaşa karşı gerçek bir savaş vereceksek, işe önce çocuklarla başlamamız gerekmektedir.” Çocuklar bu dünyanın geleceği olduğuna göre ve her birimizin

Yazının Devamı