Yükseköğretim Sistemimizde Arz-Talep Dengesizliği

6 Ocak 2025

2.Dünya Savaşı sonrasında ülkelerde eğitimin tüm kademelerine erişimin artırılmasına yönelik çabaların arttığını, eğitim sistemlerinde bu bağlamda kapsamlı dönüşümlerin yaşandığını görüyoruz. Özellikle beşeri sermayeye yapılan özel vurgu, orta sınıfların giderek güçlendiği bu dönemde eğitime erişim, istihdam edilebilirliği artırdığı gibi sosyal hareketliliği de hızlandırdı. Ülkeler temel ve ortaöğretimde tüm çağ nüfusunu eğitime eriştirirken yükseköğretimde de erişimi artırmak için büyük çaba sarf ettiler ve etmeye de devam ediyorlar. Özellikle, eğitim seviyesi arttıkça istihdam edilebilirliğin ve ücretlerin artması, dahası işgücü piyasalarında yaşanan daralmalarda yükseköğretim mezunlarının görece daha dayanıklı olması, yükseköğretime yönelik bu talebi sürekli artırdı.

Benzer süreçler gecikmeli olarak ülkemizde de yaşanmaya devam ediyor. Özellikle son 20 yılda bu bağlamda çok önemli mesafeler alındı. Yükseköğretime yönelik talebin

Yazının Devamı

Yapay Zekânın Sanata Dâhil Olmasıyla Ortaya Çıkan Yabancılaşma Sorunu

2 Ocak 2025

‘Yapay Zekânın Sanata Etkisi’ başlıklı önceki yazımızda yapay zekânın sanat alanında içerik üretimine katkısını ele almış ve sanatçıların telif hakları, üretilen içeriklerdeki kısıtlılıklar ve yanlılıklar gibi etkilerini yapılan güncel tartışmalar bağlamında değerlendirmiştim. Yazının sonunda ‘sanatçının deneyim sorunu’ nu tartışmaya açmıştım. Bu bağlamda sanatçının bir insan olarak deneyimlerinin ürünlerine yansıdığını, dolayısıyla ürünlerin sanatçının kişisel hikâyesini yansıttığını vurgulayarak sanatçı ve ürünleri arasındaki öğretici ve geliştirici deneyim temelli güçlü ilişkiye vurguda bulunmuştum. ‘Yapay zekânın bu sürece dâhil olması ile bu ilişki nasıl değişecek?’ sorusunun cevabını aramaya bu yazıda da devam edeceğim.

Her ürün sanatçının karmaşık ve zorlu deneyimlerine karşılık gelmektedir. Bu zorlu deneyimler sanatçıları farklı bir evreye taşımakta, dolayısıyla, ürünler bir sanatçının oluş hikâyesine tanıklık etmektedir. Yapay

Yazının Devamı

Sinema ve Yapay Zekâ

30 Aralık 2024

Yapay zekâ tüm alanları hızla dönüştürmeye devam etmektedir. Özellikle yapay zekâdaki üssel gelişim ve çok amaçlı kullanım özellikleri bu dönüşümün kapsamını artırmaktadır. Yapay zekânın hızla dönüştürdüğü sektörlerin başında sinema sektörü geliyor. Yapay zekâ sadece film yapım aşamasında değil, senaryo yazım ve oyuncu ve mekân seçiminden post-prodüksiyon ve dağıtım ve pazarlamaya kadar sektörün tüm süreçlerinde yaygın bir şekilde kullanılmaya başladı.

Yapay zekâ artık sadece senaryoları yazmak için kullanılmamakta, ayrıca senaryoların iyileştirilmesine de katkı vermektedir. Diğer taraftan ticari başarısını öngörmede de yapımcılara destek vermektedir. Netflix gibi platformların yapay zekâ algoritmaları kullanarak izleme geçmişine dayalı kişiselleştirilmiş öneriler sunduğu uzun zamandır bilinmektedir. Benzer şekilde film ve dizi sektörlerinde pazarlama stratejileri geliştirmede de bu teknolojiler yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.

Yapay zekâ filmlerin

Yazının Devamı

Nüfus Artış Hızındaki Düşüşün Eğitim Sistemine Etkileri

26 Aralık 2024

‘Nüfus Artış Hızımız Alarm Veriyor’ ve ‘Genç Nüfus Fırsat Penceresi Kapanıyor’ başlıklı önceki yazılarımda ülkemiz için önemli bir fırsat penceresi olan genç nüfusun artık giderek fırsat penceresi olmaktan çıktığına, nüfus artış hızımızın 2023 yılında tarihin en düşük seviyesine (binde 1,1) düştüğüne ve dolayısıyla nüfusumuzun giderek yaşlandığına dikkat çekmiştim. Dahası, bir ülkenin mevcut nüfusunu koruması için, kadın başına ortalama 2,1 çocuk doğum oranına (yenileme oranı) ulaşması gerektiğine, ancak 2023 yılında ülkemizde söz konusu oranın 1,51’e düşmesinin nüfusumuzun önlem alınmadığında artık yenilenemeyeceğine dikkat çekmiştim. Durumun olası sonuçlarını tartışarak yeni sosyoekonomik politikalarla önlem alınmaması durumunda yaşlı nüfus oranının giderek artacağı uyarısında bulunmuştum.

Nüfus artış hızında düşüş elbette yalnız ülkemizin sorunu değil, çoğu ülkede benzer süreçler yaşanıyor ve bu düşüşün olası

Yazının Devamı

Türkiye Enerjide Yeni Bir Hikâye Yazıyor

23 Aralık 2024

Türkiye son yıllarda başardığı ekonomik kalkınma ve büyüme nedeniyle enerji ihtiyacı en fazla artan ülkelerin başında gelmektedir. Bu nedenle enerji ihtiyacının güvenli bir şekilde sağlanması ve çeşitliliğinin artırılması ve dahası bu arzın giderek artacak şekilde yerli üretimle karşılanması bu büyümenin sürdürülebilir olması için son derece kritiktir. Bu nedenle enerji politikalarının başında arz güvenliği gelmektedir. Diğer taraftan ülkemiz iklim değişikliğini merkeze alarak enerjide dışa bağımlılığın azaltmaya çalışırken aynı zamanda küresel enerji dağıtımında bölgesel güç olmayı da bu politikaların vazgeçilmezi olarak gündeminde tutmaktadır.

Türkiye’nin kurulu gücü son 20 yılda yaklaşık dört katlık bir artış ile 30 bin MW’dan 114 bin MW’a yükselirken özel sektörün payı da %20’lerden %80’lere çıkmıştır. Ancak, ülkemiz sürekli artan enerji talebini karşılamada ağırlıklı olarak dışa bağımlı durumda olduğu için enerji ithalatı için çok büyük

Yazının Devamı

Ne Eğitimde Ne İstihdamda Olan Gençler

19 Aralık 2024

Ülkelerin geleceği, yetiştirdikleri insan kaynağının kalitesi ve bu kaynakların günümüzün hızla değişen koşullarına uyum sağlama yetenekleriyle yakından ilişkilidir. Bu bağlamda, insan sermayesi, ülkelerin küresel ölçekte rekabet gücünü artırmak için en değerli kaynağıdır. İnsan sermayesinin artan önemi, zaman içinde daha nitelikli insan kaynağı yetiştirmek için yapılan yatırımların artmasına neden olmuştur. Artık ülkeler insan kaynaklarının niteliği üzerinden rekabet etmektedir.

Eğitime erişim kadar eğitimden sonra işgücü piyasasına geçişin nasıl gerçekleştiği de son derece önemlidir. Eğitimden işgücü piyasasına hızlı geçişi mümkün kılan ülkelerde genç işsizlik oranları da son derece düşük gerçekleşmektedir. Dolayısıyla, eğitim ile işgücü piyasası arasındaki bağın sıkılaştırılması gerekmektedir. Bu bağlamda ülkeler uzun zamandan beri eğitim ile işgücü piyasaları arasındaki geçişkenliği değerlendirmek için belirli bir yaş aralığındaki gençlerin ne eğitimde

Yazının Devamı

Yapay Zekâ ve Sanat

16 Aralık 2024

Yapay zekâ artık günlük yaşamın bir parçası haline geldi. Özellikle ChatGPT gibi üretken yapay zekâ teknolojilerinin erişilebilir olması şimdiden bir yapay zekâ ekosisteminin oluşmasını sağladı. Artık eğitimden sağlığa, ulaştırmadan altyapıya, finanstan savunma sanayi ve hizmet sektörlerine kadar tüm alanlarda yapay zekâ teknolojileri yaygın bir şekilde kullanilmaya başladı. Sanat da bu alanlardan bir tanesi. Yapay zekânın, sanat dünyasında yeni ifade biçimlerini ortaya çıkarma potansiyelinin çok güçlü olduğu hemen görüldü. Özellikle son zamanlarda yapay zekâ tarafından üretilen sanat ürünlerine yönelik ilginin artması, sanatçılar, galeri ve müzeler ve koleksiyonerleri içeren sanat piyasasını nasıl etkileyeceği ve dönüştüreceği sıcak tartışmalarını da beraberinde getirmiştir.

Yapay zekâ teknolojileri her alanda alışkanlıkları, üretkenlikleri, süreçleri ve yönetim biçimlerini hızla dönüştürürken yol açtığı riskler de artık faydaları

Yazının Devamı

ORTA SINIFLAR ÇÖKÜYOR (MU?)

12 Aralık 2024

20.yüzyılda beşeri sermaye odaklı meritokratik sistem inşası tüm kesimlerin toplumsal kalkınmaya katılabilme imkânını getirmiş, hizmetler kitleselleşmiş ve özellikle orta sınıflarda büyük genişlemeler yaşanmıştır. Bu dönemde eğitimden sağlık hizmetlerine ve ulaşıma kadar tüm hizmetlerin erişimi önceki dönemlere göre çok daha kolaylaşarak yaygınlaşmıştır. Şartların nispeten eşit olduğu bu dönemde orta sınıflar işgücü piyasasında güçlü bir konuma gelerek ekonomik kalkınmadan aldıkları pay ve refahları sürekli artmıştır. Liyakate/beşeri sermayeye dayalı meritokratik sistem kendisinden bekleneni vermiş, toplumlarda ekonomik ve sosyal hareketlilik artmıştır. Bu kapsamda toplumların kalkınmasının ana itici gücü olan orta sınıflar ülkelerin de bel kemiğini oluşturmuştur.

Sonra ne olduysa bu dinamikler değişmeye başlamış ve orta sınıflar kazandıkları mevzilerini kaybetmeye başlamıştır. Tüm ülkelerde ikinci dünya savaşı sonrası genişleyen ve önemli imkânlara sahip olan orta sınıfların son dönemde zayıfladığı, sahip olduğu avantajlarını giderek

Yazının Devamı