Ani ölümlerin büyük çoğunluğundan sorumlu olan kalp krizine ve diğer hastalıklara geçen hafta değinmiştim. Bu hafta, kalpte görünür bir yapısal sorun olmasa da kalbin elektrik sistemindeki ciddi bozuklukların ölümcül çarpıntılara yol açabileceğinden söz edeceğim...
Kalbi mekanik bir pompa olarak düşünebiliriz. Her atışında, içine dolmuş kanı vücudun dört bir yanına yollar. Bu pompanın çalışabilmesi için, otomobildeki silindirleri harakete geçiren buji kaynaklı kıvılcıma benzer bir uyarıya ihtiyacı vardır.
Ana görevi kasılıp gevşemek olan kalp hücreleri, düzenli aralıklarla gelen elektrik akımı tarafından harakete geçirilir. Bu akımın düzeni ya da ritmi, eski deyimle ahengi bozulursa aritmi var demektir. Ritim bozukluğunun çeşidine göre sorunun ciddiyeti de değişir.
Ritim bozukluğu
Kalbin sağ üst odasında bulunan bazı özel hücreler, otomobil aküsü gibi çalışırlar. Organın tüm hücrelerini uyaran elektrik akımı buradan kaynaklanır. Aküden çıkan kıvılcım, kalbin üst odalarına yayılıp uyardıktan sonra iki kat arasındaki dağıtım merkezine gelir. Elektrik buradan özel hücrelerden oluşan kablolar aracılığıyla kalbin alt katındaki, pompa görevi gören odalara yayılır. Kasların
Kalp krizi, hücrelerin oksijensiz kalıp ölmesi demektir. Tıbbi adı Enfarktüs olan bu durum çoğu zaman damar sertliği zemininde oluşur. Gençlerde, özellikle genç kadınlarda kalp krizi başka nedenlere bağlı olabilir
Geçen hafta gazetelerde genç bir kadının kalp krizi nedeniyle hayatını kaybettiği haberi vardı. Bu trajik olayda söz edilen ‘kalp krizi’ tıpta belli bir hastalığın ifadesidir. Buna karşılık, halk arasında ve basında, bir birinden farklı olan birçok ani kalp sorununa da kalp krizi dendiğine sıkça rastlıyoruz.
Kalp krizi ne demek?
Kalbi besleyen damarlardan biri tıkanınca, damarın beslediği bölgeye kan gitmediğinde oksijensiz kalan hücreler ölür. Böylece oluşan kalp krizini, bir buğday tarlası örneğiyle açıklayabilirim. Tarlaya su getiren borulardan biri tıkanırsa susuz kalan fidanlar önce sararıp solar, sonra kururlar. Bundan sonra su gelse de canlanmazlar. Tarlada da, kalp krizinde olduğu gibi bir alan tahrip olmuştur.
Kalp krizlerinin büyük çoğunluğu, yıllar içinde gelişen damar sertliği sonucunda ortaya çıkar. Genelikle orta ve ileri yaşda görülmesinin nedeni budur. Gençlerde de, ender de olsa damar sertliğine bağlı kalp krizi oluşabilir. Lâkin, çok yüksek
Her gün bağışıklığı güçlendiren, yaşlanmayı önleyen, kasları kuvvetlendiren, cinsel gücü artıran, aynı zamanda damar sertliğinden karaciğer hastalığına, astımdan mide yanmasına ve daha binbir derde deva olan bitkisel ürünlerin reklamlarını görüyoruz. Milyarlarca dolarlık destek ürünleri endüstrisi, ilaçların aksine sıkı bir denetime tabi değil, reklamı yapılan etkinliğin bilimsel kanıtlarla desteklenmesi gerekmiyor. Büyük çoğunluğunun ise yaradığını gösteren kanıtlar yok. Kanıt bir yana on binlercesi bilimsel olarak hiç incelenmemiş. Birçoğunun işe yaramadığını düşündüren bilimsel veriler var. Bazılarının zararlı olabileceği biliniyor.
Binlerce bitkisel ürünün nerede, hangi koşullarda üretildiği bilinmiyor. Bilinse bile üretim koşullarını, özellikle yurtdışındaki imalathanelerin temizliğini ve kalitesini denetlemek çok zor.
1- Kutuda yazanla hapın içindeki farklı
New York eyaletinde başlatılan yasal soruşturmaya sebep olan incelemede, bir çok bitkisel ürünün kutusunun üstünde yazan etkin maddeleri içermediği, yazılı olmayan bazı maddelerin ise bolca bulunduğu saptandı. Kaynak: New York Times gazetesi
ABD’de son 2 yıl içinde giderek büyüyen bir skandal, destek
Beslenme, bütün dünyada en çok ilgi duyulan konulardan biri. ABD’de, bilimsel araştırmalara dayanarak yeni bir beslenme kılavuzu hazırlandı. Hepimizi tehdit eden kötü beslenmenin yol açtığı kronik hastalıklarla mücadelede yaralanılabilecekbu kapsamlı belgeden satırbaşlarına değineceğim...
Gün geçmiyor ki hastalıkları önleyen, ömrü uzatan bir besinden veya diyetten söz edilmesin. Bu önerilerin bir çoğu destekleyen bilimsel veriler olmadığı için birkaç yıl sonra unutulup gidiyor. Bazılarını destekleyen küçük bilimsel çalışmalar olsa da, bir süre sonra gerçeğin farklı olduğu anlaşılıyor. Yeni araştırmaların eskiden doğru bilinenlerin yanlış veya eksik olduğunu göstermesi ender değil. Bu koşullarda, hayatımızın en önemli öğelerinden biri olan beslenme hakkındaki hararetli tartışmaların sonu gelmiyor. Geçen hafta Amerika Bireşik Devletleri’nde yayınlanan beslenme kılavuzu bu tartışmanın yeni ve önemli bir parçasını oluşturuyor. Henüz taslak aşamasında olan bu belge, kamuoyunca tartışılıp yetkililerce onaylandıkatan sonra resmiyet kazanacak.
2015 beslenme kılavuzu
Sağlık Bakanlığınca yapılan Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması – 2010’un
Bu ay başında Britanya Parlementosu bazı çaresiz doğuştan hastalıkların önlenebilmesi için genetik tedavilere izin çıkabileceğinin sinyalini verdi. 3 ebeveynli bebek oluşumuna yol açacak tedaviler için deneylerin yakında başlaması bekleniyor
Küçük İsmail, doğumunun ilk aylarında diğer bebekler gibiydi. Daha önce 2 bebeklerini ilk aylarda kaybeden anne baba Allah’a sağlıklı bir çocukları olduğu için şükrediyorlardı.
Ama ilk 6 aydan sonra annesi, İsmail’in başını dik tutamadığını ve etrafla fazla ilgilenmediğini fark etti. Bir süre sonra bebeğin iyi görmediğini, kulaklarının ise duymadığını anladılar.
Gittikleri doktor, bebeğin gelişmesinde bir sorun olduğunu ama kesin teşhis koyabilmek için çocuk sinir bilimi uzmanlarının olduğu bir merkeze gidilmesi gerektiğini söyledi.
Birkaç hastane gezdikten sonra bu konuda araştırma yapan uzmanların bulunduğu bir üniversite hastanesinde yapılan testlerle İsmail’de bir çeşit mitokondri hastalığı teşhisi konuldu.
Mitokondri ne demek?
Vücudumuzda alyuvarlar dışında tüm hücrelerin kendi küçük organcıkları vardır. Bunların başında çekirdek gelir. Çekirdeğin içindeki kromozomlarda, genetik şifremizi taşıyan genlerin dizildiği DNA sa
ABD Başkanı’nın önerdiğı “Hassas tıp”, başta kanser olmak üzere bir çok hastalığın kişiye özel taraflarını genetik düzeyde teşhis edilip hedefe yönelik tedavi yapılmasına olanak sağlayacak.
ABD Başkanı, her yıl ocak sonu veya şubat başında Kongre’nin birleşik oturumuna, ABD’nin durumu hakkında bir konuşma yapar. Başarılarının yanı sıra o yıl içinde yapmak istediklerinden söz eder ve Kongre’nin bu konularda kanun çıkartmasını ve bütçeden kaynak ayırmasını ister. Bir çeşit tören havasında geçen bu birleşimden sonra, Kongre’den destek bulamazsa Başkan’ın eli kolu bağlanır. Çünkü ABD anayasasında para harcama ve kanun koyma yetkisi Kongre’ye verilmiştir.
Barack Obama’nın bu yıl 28 Ocak’da yaptığı konuşmasında değindiği bir çok programın uygulanmasına, istediği kanununların çıkarılmasına imkân olmadığını herkes biliyor. Çünkü Kongre’nin her 2 kanadındaki koltuklarda Başkan’ı destekleyenlerden çok muhalifler oturuyor. Temsilciler Meclisi’nde Cumhuriyetçiler ezici bir çoğunluğa sahip. Demokratlar Senato’da da azınlıktalar.
Birinin ak dediğine öteki partinin kara dediği partizan ortamda Başkan’ın ortaya attığı, Türkçe’ye “hassas tıp” diye çevirebileceğimiz, “Precision medicine”
Kalp damar hastalıklarının daha çok bir erkek sorunu olduğu kanısının yanlış olduğu, her geçen gün daha iyi anlaşılıyor. Kalp krizi ve inme kadınlarda da bir numaralı ölüm nedeni olmasına rağmen, zamanında teşhis ve etkin tedavide, erkeklere nazaran dezavantajlı durumdalar
Önceki hafta kalp krizi teşhisinin, kadınların erkeklere göre daha sık atlandığına değinmiştim. Bu durum eskiye göre bir ölçüde düzeldiyse de fark kapanmış değil. Aynur Hanım’ın durumu buna bir örnek.
Birkaç haftadır halsiz olmasına, merdiven çıktığında nefes darlığı çekmesine rağmen ‘geçer’ deyip dokora gitmemiş. Ama derin bir bitkinlik ve bulantı hissiyle uyandığı bir gün, gittiği acil servisten virüs enfeksiyonu teşhisi konulup ilaç verilerek evine gönderilmiş. Ertesi gün başka bir hastaneye gitmiş. Yine reçete ile eve yollanmış. 3 gün sonra bayılmış. Götürüldüğü hastanede çekilen EKG, bir süre önce kalp krizi geçirdiğini göstermiş.
Kadınlarda kalp krizi teşhisinin erkeklere göre daha geç konmasının bir çok nedeni var. Hâlâ bir çok insanın kalp sorunun daha çok erkeklerde görüldüğünü düşünmesi, kadınların şikâyetlerini ciddiye alıp doktora gitmemeleri, doktorların yakınmalarını hafife alması
Kalp krizinin en kısa zamanda teşhis edilerek derhal tedaviye başlanması, ölüm riskini azaltır kalbin zayıf düşmesinin önler. Küçücük kalp krizlerinin bile kısa sürede teşhis edilmesine imkânı sağlayan yeni kan testleri bu amaca hizmet ediyor
Rıza Bey, bir süredir zaman zaman gelen sırt ağrılarından yakınıyordu. Yorucu bir iş yaptığında sırtının ortasında bir ağrı hissediyor, dinlenince rahatlıyordu. Ama bugün ağrı, oturup dinlenmesine rağmen bir türlü geçmedi. Hastaneye gitmeye karar verdi.
Acis serviste doktor hastanın şikayetini ve tıbbi hikayesini dinleyip muayenesini tamamladıktan sonra EKG çekilmesini istedi. Çekilen elektroyu inceleyip başını kaldırdı, “Bazı değişikler var ama kalp krizi geçirdiğinizi söylemeye yetecek kadar değil. Teşhis koymak için kan tahlilli yapmamız gerekiyor” dedi.
55 yaşındaki hastasında iş yapmakla gelen, dinlenmekle geçen sırt ağrıları, doktoru haklı olarak kalp krizi olmasın diye düşündürmüştü. Bir saatten kısa bir süre içınde sonuçlanan testlerde normalden yüksek kan şekeri dışında bir anormallik yoktu. Ama bir kere yapılan kan testi, kalpte bir sorun olmadığını söylemek için yeterli değildir. Ağrı ve sıkıntının başlamasından kısa