NEŞELİ BİR HAFTA SONU İÇİN...

9 Aralık 2017

İki akşam üst üste bol kahkahalı saatler geçirdiğim filmler izledim. Biri, ‘Maide’nin Altın Günü’, diğeri ‘Aile Arasında’. İnsanı günlük hayattan ve stresli gündemden koparıp, eğlendiren yerli filmlerin vizyonda olması harika!

‘Maide’nin Altın Günü’

Çarşamba akşamı Ezgi Mola’nın sosyal medyada çok sevilen Maide Teyze karakterinin film galası vardı. Etiler Alkent’teki gece, çok keyifli bir ortamda geçti. Film başlarken Ezgi Mola’nın bir anda salona girip bütün içtenliğiyle “Hepinizi çok seviyorum, iyi seyirler” diye seslenişi bile o kadar tatlıydı ki... Az sayıda insana nasip olan harika bir ışıltı ve pozitif enerjisi var Mola’nın; bulunduğu ortama ışık saçanlardan...

Gerçek bir samimiyetle, zerre yapmacık olmadan tüm davetlilerle tek tek ilgilenişi görülmeye değerdi. Başarıyı ve şöhreti hazmetmiş, ego patlamasından uzak insanlar ayrı değerli gözümde.

Komedi filmi baş karakterlerini erkeklerin tekelinden çıkaran doğal oyunculuğu zaten tartışılmaz. Maide Teyze; titiz, hamarat, anaç ve tatlı sert haliyle mahalle kültürümüzde var olan bir ev kadını. Altın günleriyle, komşu kadınların birbirleriyle olan ‘daha iyi misafir ağırlama’ yarışıyla, gerçek hayatın içinden bir hikayesi var.

Yazının Devamı

POYRAZ KARAYEL’SİZ POYRAZ KARAYEL!

6 Aralık 2017

Ekranın unutulmazlarından, efsane dizi ‘Poyraz Karayel’in fanatiği olarak, sinema filminin çekileceğini duyunca bir an heveslenmiş, dizinin finalinde Poyraz’ın büyük aşkı Ayşegül’ün öldüğünü hatırlayınca ise hevesim kaçmıştı. ‘Onların o bol aksiyonlu büyük aşkı olmadan, Ayşegül karakteri (Burçin Terzioğlu) yokken, Poyraz Karayel mi olur?’ diye düşünürken bir de baktım ki Poyraz da yok filmde! Nasıl yani?
Üstelik İlker Kaleli; “Filmden haberimiz yoktu, fikrimiz sorulmadı, içimdeki Poyraz’ı öldürdüler” diyor. Ana karaktere hayat ve emek veren, dizinin başarısındaki en büyük etkenlerden olan oyuncunun kırıldığını görmek üzücü. Pek konuşmak istemiyor ama belli ki, fazlasıyla canı sıkılmış. Ayrıca her karakter başlı başına fenomen olmuşken ve tek bir yan karakterin yokluğu bile büyük eksiklik hissi yaratacakken, ana karakterlerin olmadığı film, izleyicinin beklentisini karşılayabilir mi? 15 Aralık’ta göreceğiz...

HİPNOZ UZMANI ERSAY ÜNER!

Dilimizden düşmeyen sayısız hitte imzası bulunan Ersay Üner’in, yeni şarkısı ‘İki Aşık’a, piyasaya çıkalı birkaç saat olmasına rağmen bir arkadaşımın Instagram paylaşımında denk geldim. O anda da aşık oldum! Ve dilime öyle bir takıldı ki, gece gündüz

Yazının Devamı

BİR BAKMIŞSIN PRENSESSİN!

2 Aralık 2017

İngiliz kraliyet ailesinin hayatlarındaki gelişmeler, bütün dünyanın merakını uyandırmıştır her zaman. Ailenin genç üyesi Prens William’dan sonra kardeşi de yaptığı eş seçimiyle büyük ilgi çekti. Prens Harry ile geçtiğimiz günlerde nişanlandığı ‘Suits’ dizisi oyuncularından Meghan Markle’ın ilişki detaylarına bakınca, adeta bir peri masalının gerçekleştiğini görüyoruz. Düşünsenize, sıradan bir oyuncuyken bir anda kendini prenses olarak buluyorsun! Milyonlarca kişinin dedikodu gündeminde şu anda bu konu var!

Prens; “Meghan’a o kadar çabuk aşık oldum ki... Bu güzel kadın, hayatıma çok hızlı girdi. 33 yıl onu beklemişim” diye anlatıyor aşkını. “Eğer annem (Prenses Diana) hayatta olsaydı, Meghan’la çok iyi anlaşıp en yakın arkadaşlar olurlardı” diyor. Aşkı uğruna çılgınca bir spor ve diyet kampına girmekle kalmamış, yemek yapmayı öğrenmekten şaraptan iyi anlamaya kadar birçok konuda da kendini geliştirmiş. Vay anam vay, “Ben koskoca prensim, ne uğraşacağım” demiyor da kendini sevdiği kadına beğendirmeye çalışıyor! Bizde ise erkekler kendilerini hint kumaşı sanma konusunda geliştiriyorlar sadece, biraz feyz alın feyz!

Yeni gelin kraliyete ilkleri yaşatıyor!

81 yıldan sonra aileye

Yazının Devamı

EFSANE SOPRANONUN ANISINA IV. MURAT

29 Kasım 2017

Türk operasının en önemli eserleri arasında bulunan IV. Murat’ın bestecisi devlet sanatçısı Dr. Okan Demiriş; zamanında verdiği bir röportajda şöyle demiş: “Opera sevmemin ve bestelememin önemli bir sebebi de eşimin çok değerli bir soprano olması. Operalarımı, onun söylemesi için yazdım.”

Uğruna operalar yazdığı ses, efsanevi soprano Leyla Demiriş’e ait... Dile kolay
41 yıl baş solist olarak oynayan Demiriş’le sanat tarihimize geçen eserlerin yaratıcısı Okan Demiriş; hayatları boyunca Türk operasını tüm dünyada büyük başarılarla temsil etti. Operaya olan sayısız katkılarının yanı sıra, değerli hocalar olarak da genç yetenekleri eğiterek birçok sanatçı yetiştirdiler.

‘IV. Murat’ Operası’nın dünya prömiyeri, 1980 yılında Okan Demiriş yönetiminde ve Cüneyt Gökçer rejisinde, Kösem Sultan rolünde Leyla Demiriş ve IV. Murat rolünde Mustafa İktu ile AKM’de yapıldı. Tam anlamıyla bir efsaneler geçidi...

Ankara’da bugün başlıyor

Osmanlı tarihinin fetihler dönemini, sarayın gizemli yaşamını ve henüz 11 yaşındayken padişah olan IV. Murad’ın yaşam öyküsünü anlatan Türk opera repertuvarının seçkin örneği; bugüne kadar yüzlerce defa kapalı gişe sahnelendi.

Ve şimdi 2010 yılında aramızdan ayrıl

Yazının Devamı

AMERİKA GEZMELERİNDE İKİNCİ PERDE!

25 Kasım 2017

Geçtiğimiz yazımda size Amerika günlerimin yemeli-içmeli, bol kalorili bölümlerini anlattım. New York civarına gidenlerin tatması gereken lezzetlerden bahsettim. Bu kez gezi rotası tavsiyelerim var. Tabii ki Times Square, Özgürlük Heykeli gibi ezbere bildiklerimiz değil...

Forbes sıralamasında ‘Amerika’nın en pahalı posta kodu’ olarak geçen New Jersey’deki Alpine bölgesi, etkileyici olduğu kadar da asap bozucu görenler için! Dev arazilerin içindeki muazzam mimarili malikânelere, ağzınız beş karış açık bakakalıyorsunuz, akıllara zarar! Uyarayım; orada dolaşırken “Vay anasını ne hayatlar yaşıyorlar” hasetiyle yaşamdan soğumanız mümkün! Sokaklarda, bahçelerde sincaplar ve ceylanlar dolaşıyor. Evinizin önünde ceylanların gezindiğini düşünsenize! Britney Spears, Beyonce&Jay Z, Eddie Murphy Alpine’da evi olan ünlülerden birkaçı...

Büyüleyici yerler...

Connecticut’ta bulunan The Thimble Islands, bir takımada. İrili ufaklı 365 adanın 23 tanesinde ikamet ediliyor. Küçük yazlık evlerden dev malikânelere kadar 81 değişik ev var bu adaların üzerinde. Bazılarında sadece birer ev bulunuyor, yani ada komple üzerinde evi olan kişiye ait. Görülmeye değer, sıradışı bir manzara ve huzur ötesi bir hayat

Yazının Devamı

LEZZET DOLU AMERİKA MACERALARI!

22 Kasım 2017

New Jersey’e yerleşen kardeşim Kuki’nin yanına gittiğimden, önceki yazımda bahsetmiştim. Amerika günlerimde Rafet El Roman’ın ‘Macera Dolu Amerika’ şarkısını mırıldanıp duruyorum. Uzun zamandır kıta değiştirmemiştim, uzaklarda olmak iyi geldi. Bir haftada aldığım üç kiloyu saymazsak, müthiş hissediyorum! Yanımda getirdiğim kotların içine kendimi tıkıştırmak suretiyle giriyor olmam ve çıkan göbeğimin sırtımda yarattığı ağrı biraz canımı sıktı tabii. Pazartesi sabahı tartıda yaşadığım acı yüzleşmeden sonra beslenmeme dikkat etmeye karar verdim ama irademden şüpheliyim. Neticede seferiyim ve etrafta çok lezzetli yiyecekler var, kafam karışık!

Yemekten bahsettik madem, birkaç tavsiye gelsin... Soho’daki ‘The Mercer Kitchen’ın spesiyal hamburgeri efsane, mekan çok keyifli ve hareketli. Rihanna’dan Victoria Beckham’a kadar birçok ünlüyle karşılaşmanız mümkün. Amerika’nın köşe başı şubesi bulunan popüler hamburgercisi ‘Five Guys’dan ise bahsetmek istemiyorum, yazarken ağzım sulanıyor! Bugüne kadar orada burada hep taklitlerini yediğim magnolia pudingi, orijinal yeri ‘Magnolia Bakery’de tadınca kendimden geçtim, diğer bütün tatlıları da çok iyi!

Büyük kutulardaki pudingleri mideye

Yazının Devamı

‘Artık anlama bakıyorum’

20 Kasım 2017

Serdar Ortaç ilk albümüyle tozu dumana kattığında takvimler 1994 yılını gösteriyordu. Aradan 23 sene geçti; Ortaç’ın zirvedeki, şarkılarının hayatımızdaki yeri hiç değişmedi. Türk pop müziğinin en büyük isimlerinden Ortaç’la yeni albümü ‘Cımbız’ için bir araya geldik, son günlerde hakkında merak edilen her şeyi konuştuk.

“Yaz, Serdar Ortaç albüm çıkarınca başlar” deriz yıllardır, neden bu kez mevsim ayarlarımızla oynadınız?

Kendi ayarlarım bozuldu, albümü yetiştiremedim! Amerika’da konserlerim vardı, Chloe’nin orada işleri vardı, bir gittik bütün yaz dönemedik. Bir baktım yaz bitmiş, albüm bitmemiş!

Yeni albüm ‘Cımbız’ı dinleyelim sizden...

Kendime yeni bir ekip kurdum bu albümde. Aranjör arkadaşım Tarık İster’le çalıştım, geleceği çok parlak. Besteleri de var albümde. Ankara’dan genç bir besteci şarkı gönderdi, adı ‘Posta Güvercini’, çok beğendim, sürpriz oldu. İlk defa Yıldız Tilbe’yle çalıştım, ne kadar büyük kadınmış, onu anladım. Geldi 15 dakikada bütün sözleri toparladı, yepyeni şeyler yazdı. Bunlar hep yenilik benim için...

‘Cımbız’ın hemen ardından Yıldız Tilbe’yle söylediğiniz ‘Havalı Yarim’e klip geldi...

Yönetmen Erkan Nas’la ilk defa klip yönettim. Yıldız’la çalışmak çok keyi

Yazının Devamı

UÇAĞIN ÖNÜNDE SEFA, ARKASINDA CEFA!

18 Kasım 2017

İstanbul’daki 3-5 gökdelene bile tahammül edemeyen, dikilen her yeni yüksek bina karşısında huysuzlanan bir insan olarak beni New York’ta bir düşünün dostlar! O sonsuzluğa uzanan gökdelenler adeta üzerime üzerime geliyor, gökyüzünü göremedikçe nefesim daralıyor, klostrofobim coşuyor. Öylesine haz etmiyorum.

Zamanında iki defa gittiğim şehir için “Daha da hayat boyu işim olmaz, katiyen gitmem” diyordum ama bugüne kadar büyük konuşup da lafımı yemediğim neredeyse hiç olmadı şükür! Kardeşim Kuki ani bir kararla New Jersey’e yerleşip özlem tavan yapınca, biz de annemle birlikte paşa paşa o New York uçağına bindik.

Herkes mutsuz ve gergin

Birkaç saatlik uçuşlarda ekonomi ya da business sınıfında uçmanın hiç farkı yok gözümde ama 11 küsür saat dediniz mi işler değişiyor! Zira tek yön uçuş için 10 bin küsür TL verebilenler yıldız şeklinde yatarak, zevki sefa içinde yolculuk ederken; uçağın arka tarafında adeta bir can pazarı yaşanıyor!

Bizim bindiğimiz uçağın modelinde, ekonomi bölümü için mülteci botlarından ilham almışlar zahir! O kadar rahatsız bir ortam ki herkes mutsuz ve gergin. Şehirlerarası otobüs hattında bile koltuklar daha rahat, bacak mesafesi daha geniş olur! Yani “Business’a

Yazının Devamı