AMERİKA GEZMELERİNDE İKİNCİ PERDE!

Geçtiğimiz yazımda size Amerika günlerimin yemeli-içmeli, bol kalorili bölümlerini anlattım. New York civarına gidenlerin tatması gereken lezzetlerden bahsettim. Bu kez gezi rotası tavsiyelerim var. Tabii ki Times Square, Özgürlük Heykeli gibi ezbere bildiklerimiz değil...

Forbes sıralamasında ‘Amerika’nın en pahalı posta kodu’ olarak geçen New Jersey’deki Alpine bölgesi, etkileyici olduğu kadar da asap bozucu görenler için! Dev arazilerin içindeki muazzam mimarili malikânelere, ağzınız beş karış açık bakakalıyorsunuz, akıllara zarar! Uyarayım; orada dolaşırken “Vay anasını ne hayatlar yaşıyorlar” hasetiyle yaşamdan soğumanız mümkün! Sokaklarda, bahçelerde sincaplar ve ceylanlar dolaşıyor. Evinizin önünde ceylanların gezindiğini düşünsenize! Britney Spears, Beyonce&Jay Z, Eddie Murphy Alpine’da evi olan ünlülerden birkaçı...

Büyüleyici yerler...

Connecticut’ta bulunan The Thimble Islands, bir takımada. İrili ufaklı 365 adanın 23 tanesinde ikamet ediliyor. Küçük yazlık evlerden dev malikânelere kadar 81 değişik ev var bu adaların üzerinde. Bazılarında sadece birer ev bulunuyor, yani ada komple üzerinde evi olan kişiye ait. Görülmeye değer, sıradışı bir manzara ve huzur ötesi bir hayat tarzı...

Yine Connecticut’taki Essex kasabası ise gezdiğim bir çok yer içinde en sevdiğim oldu. Etraftaki evler ve binalar sanki gerçek değil de maket, kendimi bir film platosunda dolaşıyor gibi hissettim. 1800’lü yıllarda inşa edilen binaları aslını hiç bozmadan restore etmişler, sanki o yıllarda dolaşıyormuşcasına büyüleniyorsunuz... Oraya giderseniz eski bir tersaneden restorana dönüştürülen The Griswold Inn’e uğrayıp dekorasyonunu görmeden, keyifli bir yemek yemeden dönülmez.

Bilinçaltından siliyorlar!

Dünden önceki gün Şükran Günü nedeniyle tatildi. Bizdeki bayram tatillerinde eski gelenekler kalmadı, herkes aile toplantıları yerine tatile kaçmanın, ya da sokaklara dökülüp gezmenin peşinde ya... Amerika’da mağaza ve restoranların çoğu kapalı, sokaklar bomboş... (Şükran Günü gösterilerinin yapıldığı New York’un merkezi hariç tabii.) İnsanlar fırsattan istifade bir yerlere kaçışmak yerine bu özel günü evde aileleriyle değerlendiriyorlar. Güzel gelenekleri devam ettirmelerine özendim.

Gıpta ettiğim bir diğer konu ülkede sigaraya karşı tutum... Marketlerde satılmadığı, açık alanda bile bir çok yerde içilemediği, etrafta elinde sigaralı neredeyse kimse olmadığı için sigara bilinçaltınızdan ister istemez uçup gidiyor, aklınıza gelmiyor. Yerlerde izmarit görmek bile zor. Sigara içen az sayıdaki kişiye uzaylı muamelesi yapıyorlar! Eğitimli kesimde sigara içme oranı yok denecek kadar az. Bizim memlekette ise maalesef açık alanları dahi duman altı yapmakta üzerimize yok, yasaklar da çoğu yerde işlemiyor. Sigaranın doğup dünyaya yayıldığı kıta sigarayı çoktan bırakmış, biz maaşallah tam gaz devam!