Tunç Soyer’in EXPO kulisi

6 Temmuz 2011

Seferihisar, “Cittaslow”, yani “Sakin Şehir” unvanını alan ilk Türk şehri...
Bu unvanı, öyle torpille morpille, rüşvetle falan alamazsınız.
Cittaslow Birliği’nin kriterlerini yerine getirmişseniz, “Sakin Şehir” olabilirsiniz ancak...
Yoksa... Ağzınızla kuş tutsanız, nafile...
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Sadece benim olsun” mantığı taşıyan biri değil.
Türkiye’nin ilk “Sakin Şehir”i olması nedeniyle, yeni Türk adaylara Seferihisar’ın kefil olması, önermesi gerekiyordu.
Tunç Soyer, “hık mık” demeden, Gökçeada’ya, Yenipazar’a, Akyaka’ya, Taraklı’ya dost elini uzattı.

Yazının Devamı

Üniversiteler kenti İzmir

2 Temmuz 2011

Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Murat Barkan, koltuğuna oturduğu gün, İzmir’i, bir Oxford, bir Cambridge yapmayı kafasına koydu.
“Rekabetten önce, İzmir için işbirliği düşünülmeli” diyerek, İzmir Üniversiteler Platformu’nun gündemine bu projeyi aldıran Barkan, şu anda platformun dönem başkan vekili... Önümüzdeki akademik yılda dönem başkanı olacak.
Bu, şu demek oluyor: Prof. Barkan, yeni süreçte İzmir’in üniversiteler kenti olması için daha çok mesai harcayacak.
Peki İzmir, gerçekten ünivesiteler kenti olur mu?
“Derli toplu kent oluşu, tarihsel ve kültürel zenginliği, coğrafi konumu gibi artı özellikleri, İzmir’in üniversiteler kenti olmasına yeter de artar bile” yanıtını veriyor Sayın Barkan...
Şu anda 9 olan İzmir’deki üniversite sayısının, 2015’e kadar 11-12, 2020’de ise 15 olacağını öngörüyor. İzmir’deki üniversitelerin, uluslararası ölçekte bir bilim arenasına dönüşeceğini, kent ekonomisi, sosyal ve kültürel yaşamda ağırlığının artacağını da iddia ediyor.
“Emekliler Kenti” olarak bilinen İzmir’in, “Üniversiteler Kenti” olarak bir kimlik daha kazanacağına inanıyor.

Yazının Devamı

Adalet, herkese lazım

29 Haziran 2011

Devlet Bakanı Faruk Çelik’in ağabeyi Osman Çelik, zimmetine para geçirdiği iddiasıyla, Bursaspor Başkanı İbrahim Yazıcı ile birlikte önce gözaltına alındı, sonra tutuklandı.
Kıyamet koptu. Sayın Bakan, “Olmaz böyle şey! Ağabeyim suçsuz” diye yeri göğü inletti.
Osman Çelik, 5 gün hapis yattıktan sonra serbest bırakıldı.
Bakan Çelik, ağabeyi özgürlüğüne kavuştuğu halde, isyan bayrağını dalgalandırmayı sürdürdü:
“Ben devletin bakanıyım ve ağabeyim bu suçu işlemediği halde çıkıp, ‘Zimmetine para geçirdi’ diyorsunuz. Ağabeyim 5 gün tutuklu kaldı. Bunu nasıl temizleyeceksiniz? Bir çamur atılsın, gidilsin; olur mu?”
Ya işte böyle... Ateş, düştüğü yeri yakıyor.
Adalet, herkese lazım. Bakanın ağabeyi Osman Çelik’e de, Mustafa Balbay’a da Mehmet Haberal’a, Engin Alan’a da...

Yazının Devamı

Öfkenin analizi

25 Haziran 2011

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, vatandaşın arasında hep mutluluğun fotoğrafını çektiriyor.
Fakat CHP Milletvekili Mehmet Ali Susam’a patladığı günkü fotoğrafları ise, gözümün önünden gitmiyor.
O ne öfke, o ne sinirdi öyle!
O tür volkanik patlamaları zaman zaman yaşayan biri olarak, “Acaba Aziz Başkan da benim gibi ikizler burcundan mı?” diye aklıma takıldı.
İnternette Kocaoğlu’nun doğum tarihini araştırırken, “21 Haziran” çıktı karşıma...
Yani ikizler... Fakat Kocaoğlu’na yakın bir dostumdan, Başkan’ın ağustos doğumlu, burcunun aslan, yükseleninin ikizler olduğunu öğrendim.
Teşhisim, kısmen de olsa doğruymuş meğer.

Yazının Devamı

Ümran’ı anlamak zor değil

22 Haziran 2011

2000 yılıydı...
İzmir Atatürk Spor Salonu’nda, engellilerle ilgili büyük bir etkinlik vardı.
Gazeteci ve engelli dostu olarak o programı izlemiştim.
Aradan 11 yıl geçmesine rağmen Erdal İzgi üstadımızın o gün söyledikleri, satırı satırına hala aklımda...
Çünkü beyinlere kazınacak kadar anlamlı, duygu yüklü, öğretici bir açıklamaydı...
Geçirdiği feci trafik kazasından yaralı olarak kurtulan ama bir ayağı sakat kalan Erdal İzgi, engellileri anlamanın yolunu şu sözlerle izah ediyordu:
“Engellileri anlamak için, illaki engelli olmanız gerekmiyor. Mesela, gündelik hayatta en az kullandığınız serçe parmağınızı, sakatmış gibi düşünün. Onu bir yara bandıyla sarın. O şekilde, bir hafta değil, sadece 24 sadece saat geçirin. İnanıyorum ki, o parmağın eksikliği sayesinde engellileri daha iyi anlayacaksınız. Eli ayağı tutmayan, gözü görmeyen, kulağı duymayan birinin neler çektiğini çok daha iyi kavrayacaksınız.”

Yazının Devamı

Teşekkür ziyaretleri

18 Haziran 2011

CHP’de her kafadan ses çıkmasına alışığız.
O yüzden seçim sonrası öfke, kin, nefret içerikli beyanat verenlere hiç şaşırmadım.
O kadar çok örnek var ki...
Milletvekili adayı yapılmayınca partisine adeta yabancılaşan Abdürrezzak Erten, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na “Ya istifa et, ya kurultayı topla” dedi..
Her dönemde başkaldırıları ile ünlü Canan Arıtman hanımefendi ile eski İl Başkanı Kemal Karataş, Alaattin Yüksel ve Aziz Kocaoğlu’nu birinci derecede suçlu buldu.
İl Başkanı Tacettin Bayır, “Ben başarılıyım” diye övünürken, ilçe yönetimlerinden hesap soracağını söyledi.
Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı ile Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm, “Suçlu, Tacettin Bayır ve ithal adaylardır” diye çıkıştı.

Yazının Devamı

Sabrın sonu AKP

15 Haziran 2011

İnanmak, başarmanın yarısıdır.
Başarmak için çalışmak da lazım elbette...
Hem inanır hem de çalışırsanız, işiniz daha kolay demektir.
Tıpkı AKP’nin İzmir’deki başarısında olduğu gibi...
AK Parti’liler, İzmir’i fethedeceklerine baştan inandılar.
Bıkmadan, yılmadan yıllarca mücadele ettiler, bildiklerinden şaşmadılar.
Sonuç: İstediklerini aldılar.

Yazının Devamı

Rabia

11 Haziran 2011

Yarın seçim var. Ülkemizin kaderini belirlemek için sandık başına gideceğiz.
Şimdiden hepimize, vatanımıza hayırlı olsun.
Artık sözün bittiği yerdeyiz.
Bu saatten sonra seçimden konuşmanın bir anlamı yok.
Madem öyle, o halde sokaklardaki köpek terörünü yazmalıyım.
* * *
Rabia Dumlu, henüz 11 yaşındaydı.

Yazının Devamı