Muhittin Akbel

Muhittin Akbel

muhittin.akbel@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

CHP’de her kafadan ses çıkmasına alışığız.
O yüzden seçim sonrası öfke, kin, nefret içerikli beyanat verenlere hiç şaşırmadım.
O kadar çok örnek var ki...
Milletvekili adayı yapılmayınca partisine adeta yabancılaşan Abdürrezzak Erten, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na “Ya istifa et, ya kurultayı topla” dedi..
Her dönemde başkaldırıları ile ünlü Canan Arıtman hanımefendi ile eski İl Başkanı Kemal Karataş, Alaattin Yüksel ve Aziz Kocaoğlu’nu birinci derecede suçlu buldu.
İl Başkanı Tacettin Bayır, “Ben başarılıyım” diye övünürken, ilçe yönetimlerinden hesap soracağını söyledi.
Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı ile Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm, “Suçlu, Tacettin Bayır ve ithal adaylardır” diye çıkıştı.
Manisa’da Şahin Mengü, önseçimde 6. sıraya düşmeyi hazmedememiş olacak ki, seçimden sonra, “CHP başarısızdır. Genel Başkan istifa etmelidir” demekten kendini alamadı.
Nedense AKP’de, MHP’de kol kırılıyor, yen içinde kalıyor ama CHP’de kavgalar, sitemler, dosta düşmana karşı hep meydanda yapılıyor.
Birbirinden ağır, yaralayıcı, kılıçtan keskin sözlerle yıpratıyorlar CHP’yi...
* * *
CHP’nin öteki yüzünde ise güzel şeyler oluyor.
Genel Başkan Yardımcılığı yazan kartvizine bir de “İzmir Milletvekili” unvanını ekleyen Alaattin Yüksel, beraberindeki milletvekilleriyle birlikte ilçelere “Teşekkür ziyareti” gerçekleştirdi.
Teşekkür... Dikkat edin, “Hesap sorma ziyareti” değil.
Oysa bu ziyaretlerin teşekkürden çok, fırça, uyarı amaçlı olduğunu biliyoruz.
Teşekkür edilmesi gerekene teşekkür ettiler elbette.
Kulağı çekilmesi gerekenin de kulağı çektiler.
Elbette hesap soracaklar. CHP’li 11 ilçenin AKP’ye geçmesinin bir nedeni olma öyle değil mi?
Bu kara tabloya bakıp, “Aferin size” diyecek halleri yok ya...
Şu ana kadar kulağı çekilenlerden biri bile isyan bayrağı kaldırıp homurdanmadı.
İleride çatlak sesler ortaya çıkar mı, bilemiyorum ama şu andaki tablo umut verici.
CHP’nin, bu ziyaretlerde konuşulanları uluorta sergilememesi, uzun zamandır uygulamadığı “kol kırılır, yen içinde kalır” mantığını devreye sokmaya çalıştığının bir işaretidir.
Sorunları, dört duvar arasında konuşarak, fikir alışverişinde bulunarak çözme dönemini başlatıyor.
Bu gelişmelerden sonra, gerçek CHP’lilerin, 12 Haziran’dan çok önemli dersler çıkardıklarını, çıkarmaya devam edeceklerini düşünüyorum.
CHP ile gönül bağı pamuk ipliğine bağlı olanların ders çıkarmalarını beklemiyorum zaten. Çünkü onlar, ders almaktan çok, ders vermeyi tercih ediyorlar.

MHP’nin gücü

İzmir’de üzerinde önemle durulması gereken bir de MHP var.
MHP’nin baraj altında kalacağı endişesi hakimdi seçimlerden önce...
Bu iddiayı ortaya atanlar, hiç de haksız değillermiş.
MHP, İzmir’de olduğu gibi ülke genelinde de çok zorlandı.
Oysa İzmir’de toplam 4 olan milletvekilini koruması, hatta bir fazlasını çıkarması bekleniyordu.
Maalesef iki milletvekili eksik aldı.
Sanırım MHP’liler de, iktidara laf yetiştirmekle, birilerine çatmakla bir yere varılamayacağını anlamışlardır.
Somut projeler üretmek, gündem oluşturmak gerektiğinin de farkına varmışlardır.
AKP bugün İzmir’de oy patlaması yaptıysa, bunu, biraz da MHP’nin başarısızlığına borçludur.
Çünkü MHP’nin kayıp oyları, CHP’ye değil, AKP’ye gitti.
Şu bir gerçek ki, MHP İzmir’de toparlanıp en az 4 milletvekillik gücüne kavuşamazsa, AKP’nin İzmir’i tapusuyla alması, kaçınılmaz olacaktır.