Sabrın sonu AKP

İnanmak, başarmanın yarısıdır.
Başarmak için çalışmak da lazım elbette...
Hem inanır hem de çalışırsanız, işiniz daha kolay demektir.
Tıpkı AKP’nin İzmir’deki başarısında olduğu gibi...
AK Parti’liler, İzmir’i fethedeceklerine baştan inandılar.
Bıkmadan, yılmadan yıllarca mücadele ettiler, bildiklerinden şaşmadılar.
Sonuç: İstediklerini aldılar.
Şimdi daha fazlasını bekliyorlar
* * *
Partilerin İzmir’deki oy sayılarıyla, oranlarıyla işim yok.
CHP daha çok milletvekili çıkarmış, AK Parti 2 milletvekili fazla almış!
Hiç umurumda değil.
Kim, ne hata yaptı da CHP, beklenen farka ulaşamadı?
Bu soruya cevap aramak da anlamsız.
Çünkü atı alan, Üsküdar’ı çoktan geçti.
Ben sonuca bakarım arkadaş...
Kaptan, gemiyi iskeleye yanaştırdı mı? Yanaştırdı.
AK Parti istediğini aldı mı? Aldı.
CHP, daha çok oy almış, daha çok milletvekili çıkarmış, bir anlamı var mı? Yok...
O zaman Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek lazım.
* * *
Şu gerçeği kabul edelim ki, AK Parti, kurulduğu günden beri, süper bir disiplinle çalışıyor.
Kendisine yüz vermeyen insanları ikna etmek, kendine çekmek için yoğun çaba harcıyor.
Memleketin büyük bölümünü, bu kararlılıkları sayesinde AK Parti rengine boyadılar zaten...
Fakat İzmir, iyi defans yapıyordu.
Ne kömür kabul ediyordu İzmirliler, ne de paket paket nohut, bulgur...
Metroda işkence çekmeyi bile göze almışlar, yine de “imdat” demiyorlardı.
Kordon’da birahanaye gelen AK Parti’liler, ellerinin tersiyle “gidin buradan” işareti yapan, sonra kadehleri “şerefe” diye kaldıranlara hiç kızmıyorlar, öfkelenmiyorlardı.
Gülümsüyorlardı sadece...
Sözün kısası, uğraştılar, didindiler ve muratlarına erdiler.
Sabrın sonu Selamet olamamıştı zamanında ama bugün AK Parti oldu.
Nihayetinde İzmir’de de ayak seslerini net biçimde duyurdular.
İzmir de AK Parti’ye yakınlaşmaya başladığına göre, gerisi teferruat...
Çünkü AK Parti için İzmir’i fethetmek, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesi kadar önemli...
İstanbul’un fethinden sonra feriştahı bile Osmanlı’yı durduramamış, Viyana kapılarına dayanmasına engel olamamıştı.
İzmir, Fatih’in İstanbul’undan farksız...
İzmir’i tam tekmil fethettiğinde acaba AK Parti’yi kim durdurabilir?
AK Parti, İzmir’i dört yıllığına ödünç istemişti.
Gidişat, İzmir’i tapusuyla alacaklarını gösteriyor.
Bugün elini veren İzmir, yarın kolunu kaptırırsa, hiç şaşırmamak lazım.
Yani İzmir, milletvekilleriyle, belediye başkanlıklarıyla, toptan hesabı ödeyecek gibi...
“Yok yok, olmaz öyle şey!” demeyin.
Görünen köy, kılavuz istemez.
Bakın ilçelerdeki tabloya, görün geleceği...
Yerel seçimlerde 30 ilçeden 28’ini kazanan CHP’nin, bu ilçelerden 11’ini AKP’ye gümüş tepside sunması bile, bu düşünceyi pekiştirmiyor mu?
Eğer İzmir de AK Parti rengine bürünürse, Türkiye’nin rengi de değişir, işin rengi de...