Akıl petrolden değerlidir

7 Nisan 2007

Bu soruyu cevaplamak zor. Daha az bulunduğu için akıl petrol kadar kolay ölçülemiyor. Özellikle rejimlerin aklından bahsediyorsak.İran petrol ihtiyacının sadece yüzde 60'ını kendi kaynaklarından karşılıyor. Gerisini litresi 45 sentten olmak üzere ithal ediyor, halkına bunu dörtte biri fiyatına satıyor. Benzinin kupona bağlanması gündemde. İskoçya'da viski darlığı gibi garip bir durum.İran yeterli rafineri kapasitesine sahip değil. Rafinelerini yenilemesi ve yeni rafineri yapması lazım. Ama değişik zamanlarda uygulamaya konan Amerikan ve Birleşmiş Milletler kaynaklı ambargolar olduğu için kolay değil. Başka sahalarda da pek yatırım yok. Komşumuz İran dünyanın ikinci büyük petrol zengini ülkedir. Akıl liginde kaçıncı sırayı işgal ediyor? İran'ın 70 milyon nüfusu Türkiye'ninkine (72 milyon) yakındır. Kişi başına düşen milli geliri ise 2500 dolar civarındadır. Petrolsüz Türkiye'de 5.500 dolar civarındadır.Ekonominin içinde bulunduğu durgun ve büyümeyen durumun nedeni, 1979'da Şah'ı deviren mollalardan beri rejimin içeride ve dışarıda sürekli çekişme içinde olmasıdır. Mollalar iktidara gelir gelmez taraftarları Amerikan elçiliğini basıp içindekileri 15 ay rehin tuttular. Irak'la

Yazının Devamı

Kasada fizibilite yok, sır var

6 Nisan 2007

Alternatif çözüm yolları incelenir, en iyi ve hesaplı seçeneğin hangisi olduğu belirlenir. Örneğin, İstanbul'da trafiği rahatlatmak için köprü mü, tünel mi uygun? Türkiye uydu mu yapsın, yoksa mevcut uydularda yer mi kiralasın? Avrupa'nın mı, Amerika'nın mı geliştirmekte olduğu savaş uçağı Hava Kuvvetleri'ne satın alınsın? Nükleer santral yapıp akarsulara baraj kurmanın çevre zararlarından sakınmakta ekonomik mantık var mı?Bir zamanlar Türkiye'de, kamuda büyük projelere girişmeden önce fizibilite çalışması yapılırdı. Uzun yıllardan beri yapılmıyor. Fizibilite çalışmalarının modası geçmiş bir yöntem haline gelmesinden değil. Doğru dürüst iş yapmanın yerini alaturkalaşmanın, laçkalaşmanın, yozlaşmanın almasından. Fizibilite çalışması bir projeye başlamadan önce başarı olasılığını belirlemek için yapılan ön hazırlıktır. Artık başbakan veya bakanlar ne isterse o yapılıyor.Yaygın bir başka yöntem de şudur. Birileri bir proje düşünüyor, bir yerlerden kredi, yabancı ortak buluyor. Birilerine para yediriyor. Birdenbire, kuş beyinli birtakım projeler yapılmazsa olmaz bir şekilde yatırım listelerinin başına yazılıyor.Fizibilite çalışması yapılmadan Ankara'nın bozkırında birileri uydu imal

Yazının Devamı

Samsun-Ceyhan külah hattı

4 Nisan 2007

Türkiye, İstanbul'u tehdit ettiği için Boğaz'dan geçen tanker trafiğini hafifletmek istiyor. Bunun yöntemi, petrolü karadan boru hattıyla nakletmek, Adriyatik, Ege veya Akdeniz'e indirmektir.Hükümetin hatası bu güzergâhlardan herhangi birini seçmekte hür ve bağımsız olduğunu sanmasıdır.Karadeniz'den gelen petrolün büyük bir bölümü doğrudan veya dolaylı olarak Rusya'nın kontrolündedir. Bir kısmını da büyük petrol şirketleri naklediyor.Bu nedenle Rusya ile işbirliği yapmadan güzergâh seçmek dünyanın en akıllı işi değildir. Samsun ile Ceyhan arasına boru hattı inşa edip birilerinin içinden petrol akıtmasını beklemek, bir yerlere dondurma külahı fabrikası yapıp birilerinin dondurma yapmasını beklemeye benzer. Başbakan bu gerçeği yok sayarak, ve tamamen keyfi bir seçimle, Samsun-Ceyhan'ı güzergâh seçmiş olan bir şirkete işi tahsis etti. Bu şirket Başbakan'ın damadının birkaç aydan beri genel müdürü olduğu Çalık Holding'dir. Aslında, Trakya hattından çok daha uzun ve pahalı olmasına rağmen, Samsun-Ceyhan seçimi tamamen mantıksız değildir. Bu hatta istimlak giderleri Trakya'dan ucuzdur. Çevreye olumsuz etki Trakya'dan daha az olacak. Boru hattının mevcut hatta paralel inşa edilmesi

Yazının Devamı

Çalık'ın boru hattına yeterli petrol bulunamadı

3 Nisan 2007

Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından verilen lisansın süresi 14 Ocak 2007 de doldu.Çalık Holding'in bir sözcüsü süre bitiminde Enerji Bakanlığı'na 'ayrıntılı bir rapor verildi' ama içeriğini açıklamadı.Proje ile uzun süreden beri uğraşan bir kaynak ise "Projeyi fizibil hale getirecek kadar petrol ve finansman bulamadık" dedi.Başarısızlığın belki de en önemli nedeni Karadeniz'den dünyaya çıkan petrolün nerdeyse tamamını doğrudan veya dolaylı olarak kontrol eden Rusya'nın projeyi tutmamasıdır."Bütün Rus şirketleriyle konuştuk" dedi kaynak. "Hiç biri projede çoğunluğu almadan işe girmek istemiyorlar. En azından kontrol. Hükümetlerinin politikası böyle. Rusya gerektiğinde vanayı kapatmak için boru hattını kontrol altında tutmak istiyor. Başbakan da konuyu (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin ile konuştu. O da Nuh diyor peygamber demiyor."Projeyle yakından ilgilenen bir iş adamı, "Putin 'aynı çeşmeye iki boru bağlamam,' diyor ve fikrini değiştirmeyecek" dedi. Aynı çeşmeden kasıt, Bakü-Tiflis-Ceyhan hattının son durağı olan Ceyhan'dır. Çalık Enerji'ye Samsun Ceyhan boru hattına finansman ve ham petrol temini için verilen süre bu konularda kesin sonuç alınmadan sona erdi. İtalyan

Yazının Devamı

Hey çocuklar! Ben de bir aşk yazısı yazdım!

1 Nisan 2007

"İnsan bal gibi bir erkeği de ebediyen sevebilir" dedi.Artık susmasını öğrendiğim için sustum.Otuz iki yaşındaydı. Hiç evlenmemişti. Başından uzun sürmeyen bir nişanlılık geçmişti. Herhangi bir erkekle aynı çatı altında uzun bir süre yaşamış olduğunu sanmıyorum. Karşısına çıkacak ideal erkeğini veya ona yakın birini bekliyordu. O zaman âşık olup evlenecek, çocuk yapacak, ebediyen aşk ve mutluluk içinde yaşayacaktı. Geçenlerde genç ve güzel bir kadınla konuşurken "Belki de kalıcı olan tek aşk insanın çocuklarına duyduğu sevgidir" dediğimde bana çok kızdı. Sanırım bu minval üzere düşünüyordu. Ona sadece karşılık bulmayan aşkların hiç bitmediğini söyleyebilirdim. Karşılık bulan duaların döktürdüğü gözyaşlarının karşılık bulmayanlardan çok olduğunu. Kavuşmanın acısının kavuşmanınkinden büyük.Ama söylemedim. Herkes kendi mutsuzluğunu aramakta hürdür.Yaşanabilecek her şey yaşandı, söylenebilecek her şey söylendi. Ama, gene de, birçok şeyi tecrübe etmeden anlamak kolay olmuyor. İnsan illa o ateşten geçecek. Ham idim, piştim lafı belki bunun için söylendi. Belki de başkalarının tecrübesiyle pişmek mümkün değil. Aşk çok isteyip yeteri kadar elde etmemiş olmakla ilişkilidir, daha çok.

Yazının Devamı

Erdoğan cumhurbaşkanı olmayacak

31 Mart 2007

İkisi birden olamaz.Başbakan'ın otuzunu doldurmamış damadı Berat Albayrak kısıtlı iş deneyimiyle Çalık Holding'e Genel Müdür atandığına göre kayınpederi cumhurbaşkanı olamaz.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler Samsun-Ceyhan boru hattını talimatla, ihalesiz, Çalık grubuna verdi. Bir ülkede ya başbakan cumhurbaşkanı olur. Ya başbakanın damadı hükümetten ihalesiz boru hattı imtiyazı alan şirkete genel müdür. Bu tahsis AKP'nin geçirdiği petrol yasasına uygundur ama adil veya bilgece olduğu tartışmalıdır. Nitekim, Çalık'ın tahsisi aldığından bu yana proje bir milim ilerlemedi. Yunanistan ve Bulgaristan ise Samsun-Ceyhan hattına alternatif olacak iki projeyi hayata geçti.Çalık Enerji şu anda Indian Oil Corporation ile Ceyhan'da yapmayı tasarladığı rafineri için hükümetten izin bekliyor.Fitch Ratings derecelendirme şirketine göre, 2005'te 991 milyon dolar konsolide gelir elde eden Çalık Holding'in tekstil, inşaat, enerji ve finans konusuna dağılmış faaliyetleri var. Berat Albayrak dâhi ve dünyanın en dürüst adamı olabilir ve belki de öyledir. Ama Çalık'ın aktif olduğu iş dallarında deneyimi ya kısıtlıdır ya da yok denecek kadar azdır. O zaman grubun genel müdürlüğüne veya moda

Yazının Devamı

Haydi gözünüz aydın

30 Mart 2007

Baraj için ilk aşamada lazım olan 1.2 milyar euro'luk kredi artık cepte sayılır. Ticari bankalar aylarca önce 750 milyon euro'yu sağlamayı taahhüt etmişti. Geriye kalan 450 milyon euro baraj ekipmanını sağlayacak olan Almanya, Avusturya ve İsviçre'nin ihracat kredi kurumları tarafından sağlanacaktı. Bu süreç de tamamlandı.Gerçi, Erdoğan temeli attıktan sekiz ay sonra para bulundu. Kontratlar imzalanıp inşaat başlayıncaya kadar belki daha 3-4 ay gerekecek. Ama önemli değil. "Kervan yolda düzülür." Necmettin Erbakan'ın otuz sene önce Anadolu'da temelini attığı projelerin hâlâ kredi beklediğini unutmayalım.Ilısu Almanya'da ve Avrupa Birliği'nin birçok ülkesinde finanse edilemezdi. Çünkü çevre, etkilenecek insanların hakları ve üçüncü devletlerin çıkarları gibi prensiplerine uygun değil.Ama kendi çevre ve insanları Türkiye'nin umurunda değilse Almanya'nın neden umurunda olsun? Alman hükümeti kesenin ağzını açmaya karar verdi, Ilısu projesinin önündeki son engel de atlatıldı. Almanya dünyanın en büyük ihracatçısıdır. Bu unvanı ince eleyip sık dokumakla kazanmadı. Göreceksiniz, İran'ı nükleer programından vazgeçirmek için ihracat kredilerine ambargo konması görüşüldüğünde Almanya karşı

Yazının Devamı

Kâşif

25 Mart 2007

Saat on civarıydı. Ağaçların arasındaki yürüyüş ve koşu yolu, çoğu kadın yürüyen ve koşanlarla kalabalıktı.Aniden, çoktan beri aklımın çevresinde dolanıp duran bir düşünce içeri girdi.Yürürken, yere baktığımda, sıkıcı şeyler düşünüyorum. Dünyevi, günlük şeyler. Bir politikacının salak lafları. Bağdat'tan patlama manzaraları. Yazmayı düşündüğüm bir yazıyla ilgili cümleler. Veya yapmış olduğum akılsızlıklar. Kırdığım kadınlar. Çok eskiden kalma acı anılar.İleri veya yukarı baktığımda aklım hoş şeyler düşünmeye başlıyor. Ve hoş şeyler görmeye. İşte patikanın ortasında gözle görünmeyen ipinin ucunda bir örümcek. Havada duruyor gibi. İşte bir karga. İşte çiçek açmış bir ağaç. İşte şamdan gibi beş gövdeye sahip yaşlı çam ağacı. Geçen gün koruda yürürken önemli bir keşifte bulundum. Benim için önemli. Bana dair önemli bir keşif de diyebilirim. Yoksa buluşum insanlığın kaderini değiştirecek falan değil. Avustralya'daki Fransa, Almanya, İtalya büyüklüğündeki Eyre Gölü su doluyor. Eyre her yüz yılda iki defa doluyor. Ortalama on yılda bir de ona akan nehirler içinde bir miktar su bırakıyor. Bu dönemlerde gölde bir hayat patlaması yaşanıyor. Çiftleşmek ve göldeki balık ve karideslerle karın

Yazının Devamı