Park yasaktır

7 Ekim 2007

Saat 13.00'e birkaç dakika kala Lütfi Kırdar'ın önündeydim. Ama boş yere park edecek bir yer aradım. Cadde park edilmeye kapatılmıştı. Normalde park edilmenin serbest olduğu ve cumartesileri park yerlerinin neredeyse boş olduğu caddenin sağı ve solu 1.5 kilometre boyunca kırmızı beyaz polis kordonuyla yasak bölge ilan edilmişti. Yolun kenarına çekilmiş bir araba çekme aracı, yasağı ihlal etmeyi düşünenlere bunun iyi bir fikir olmadığını telkin ediyordu.Çevrede polisler vardı. Birinin yanında durdum ve camı indirdim."Ne oluyor?"Başbakan'ın iftar yemeği var" dedi şoför."İftara daha altı saat var" dedim. "Onu bana söyleme" dedi polis memuru.Beşiktaş'a indim, stadın yanından dönüp arabamı Hyatt Oteli'nin garajına park ettim. Yürüyerek lokantaya gittim. Yarım saat geç kalmıştım.Yemekten sonra arabamı almak için Hyatt'a dönerken kırmızı-beyaz şeritlerin arkasında park edilmiş dört sivil araç gördüm.Kaldırımda duran belediye park memuruna sordum: "Onlara neden yasak değil?" "Onlar AKP'li." "Ben de AKP'liyim" dedim."O zaman siz de park edebilirsiniz. Ancak AKP kimlik kartınızı arabada görülecek bir yere bırakmanız lazım. Aksi takdirde polisler çeker."Arabaları teker teker inceledim.

Yazının Devamı

Sahibi belli değil şirketler çemberinde Petkim

6 Ekim 2007

Bu ikisini birbirine bağlayan bir şahıs var:Muhtar Abliyazov. Abliyazov, Bank TuranAlem'in Yönetim Kurulu Başkanı'dır. Kazakların Petkim'i satın alma girişiminde öne çıkan kişidir.Kazakistan'ın en büyük işadamlarından olan Abliyazov, bakanlık yaptıktan sonra 2002'de rüşvet suçuyla yargılandı ve altı yıl hapse mahkûm oldu. Bir yıl sonra Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev tarafından affedildi. Fitch Rating derecelendirme kurumuna göre, "Yaygın kanaat, Abliyazov hakkındaki rüşvet suçlamasının siyasi amaçlı olduğudur."Fitch, Kazakistan'ın iki büyük bankasından biri olan TuranAlem'in çoğunluğunun Kazak hissedarların elinde olduğunu tahmin ediyor. Bunlar arasında önde gelenler Abliyazov ve bankanın eski yönetim kurulu başkanı ve kurucusu Yerzhan Tatişev'in ailesidir. Tatişev 2004'te esrarengiz bir av kazasında hayatını kaybetti. Kazakistan'da sahibi belli olmayan tek banka Bank TuranAlem'dir. Türkiye'de alıcısının kim olduğu belli olmayan tek özelleştirme Petkim Petrokimya Sanayii A.Ş.'dir. Nazarbayev'in bankanın gizli ortakları arasında olduğuna dair yaygın ama kanıta dayalı olmayan dedikodular var.TuranAlem birkaç gün önce yatırımcılarla yaptığı bir telekonferansta hissedarlarının

Yazının Devamı

Yeni kabinedeki sürpriz isim kimdi?

5 Ekim 2007

Yıldırım da aynı şeyi bekliyordu.Ne olduysa, bu değişiklik olmadı. Güler yerinde kaldı ve, sektörden bir iş adamının deyimiyle, "eski şarkılarını söylemeye devam ediyor."Esasında, Güler bir açıdan çok başarılıdır. 2003'te elektrik fiyatlarını yüzde 6 küsur indirdikten sonra tarifeyi bu güne kadar sabit tutmayı becerdi, petrol ve gaz fiyatlarının astronomik bir biçimde artmasına rağmen.Bu bakımdan Güler, kabinedeki en başarılı bakanlardan biridir. Seçmenlerin AKP'ye oy vermesi için yaratılan teşviklerin en büyüklerinden birinin bekçiliğini yaptı. Türkiye'de elektrik fiyatları Avrupa ortalamasının yarısı kadardır.Ama elektrik kullanıcıları için bir sübvansiyon olan bu durumun maliyeti çok yüksektir . Elektrikte maliyet ile satış fiyatı arasındaki fark, hem bütçe hem de ödemeler dengesi için büyük bir yük haline geldi.Türkiye'deki elektrik üretiminin dörtte üçü gaz ve petrol kaynaklıdır ve tamamına yakını ithaldir. Morgan Stanley'den Serhan Çevik'e göre, ithal petrole yapılan ödeme son dört sene içinde yüzde 180 arttı. İç piyasada satılan doğalgazın fiyatı yüzde 65 zamlandı. Elektrik fiyatları ise sabit kaldı. Yeni kabineden en büyük sürpriz Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi

Yazının Devamı

Hazine neden yabancı bankalara kazandırıyor?

4 Ekim 2007

Hazine rakamlarına göre 2004'ten bu yana her yıl ortalama 6 milyar dolar civarında döviz borçlanıldı.Bu tür borçlanmalar muhtemelen on yıllarca devam edecek. Türkiye'nin brüt dış borcu 170 milyar dolar civarındadır. Vadesi geldiğinde bu borcun büyük bir bölümü yeniden borçlanarak ödeniyor. Bu böyle olmaya devam edecek çünkü Türkiye'nin iç tasarruf üretme yeteneği güçlü değildir. Türkiye'nin, finansman ihtiyacını karşılamak için yaptığı borçlanmanın bir bölümü döviz cinsidendir. Hükümet bütçeden tasarruf ederek borç miktarını azaltmaya çalışıyor. Ama gene de bu yıl YTL ve döviz cinsiden yapılan geri ödemelerin yüzde 80'i borcu roll over edilerek, yani yuvarlanarak, yani yeni borçla ödeyerek yapıldı.Her ne hikmetse dış borç ihracı sadece yabancı bankalar eliyle yapılır. Bu bankalar arasında önde gelenler Deutsche Bank ve Citi'dir. Son tahvil ihracını Citi ile HSBC yaptılar. Öğrendiğime göre, aldıkları komisyon binde 2 1/2 idi. Ekonomik durumunun bozuk olduğu yıllarda bu komisyon yüzde 1 gibi çok büyük bir rakam tutabiliyordu.Bu konu olması gerektiği kadar şeffaf değil. Hazine yabancı bankayı hangi kıstasa göre seçer, ödediği komisyon oranını belirleyen nedir, belli değil.

Yazının Devamı

Türkiye'de banka müdürleri ne kazanır?

3 Ekim 2007

Yıl sonunda verilen ikramiyeler maaşa dahil değildir. Ama istisnai haller dışında ikramiye maaşı geçmez. İstisnai haller ne olabilir? Örneğin bankanın bir bölümünün başarılı bir biçimde yabancı bir yatırımcıya satılması istisnai bir ikramiye durumudur.Bu bilgileri işi üst düzey mevkilere personel bulmak olan birkaç şirketten aldım. Türkiye'de banka genel müdürleri yılda 300 bin ile 600 bin dolar arasında maaş alıyor. Gene onlardan öğrendiğime göre, bazı bankalarda genel müdürden fazla kazanan kişiler vardır. Bunlar hazineden sorumlu genel müdür yardımcılarıdır. Hazine bankaya çok para kazandıran, bankacılık becerisinin önemli olduğu yerdir. Hazineden sorumlu kişi bankaya iyi para kazandırırsa, aldığı komisyon banka genel müdürünkünü geçebilir."Bu paralar eskiden bazı yerlerde olduğu gibi zarf içinde verilmiyor" dedi kaynağım. "Kuruşuna kadar vergisi ödeniyor. Her şey yasaldır, işveren ile çalışan arasındaki sözleşmeye uygundur."Banka genel müdürleri bütün sektörler arasında en yüksek maaşı alırlar. Bu, dünyanın her tarafında böyledir.Türkiye'de banka müdürleri genellikle endüstride çalışanlardan üç misli, ecza sektöründe çalışanlardan iki misli fazla maaş alırlar.Dünyadaki eğilim

Yazının Devamı

Parayla değil, dedim kendi kendime

30 Eylül 2007

ABD'de FED kısa vadeli faizleri yüzde 1'in yarısı oranında indirerek Wall Street'e nefes aldırdı. İngiltere'de Bank of England, bankacılık sistemindeki bütün tasarrufları garantisi altına aldı. Yani bankalar özel sektörün elinde kalırken tasarrufları kamulaştırdı.Önlemlerin yerinde olmadığını tartışan pek yok. Ama önlemlerin yarattığı ahlaki risk, onların deyimiyle moral hazard, sıkı bir şekilde didikleniyor.Nedir bu? Suçsuzları korumak için suçluları da himaye altına alma zorunluğunun yarattığı ahlaki tedirginlik. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki az paralıların konut kredisi faizlerini ödeyememelerinden dolayı patlak veren krizin sisteme yayılmasını önlemek için ABD ve İngiltere merkez bankaları etkili önlemler aldı. Nerede olursa olsun, bir bankanın önünde kuyruklar oluşmaya başlayınca hükümetin tasarruf sahiplerini korumak için önlem alması kaçınılmazdır. Bankaları düzenlemek ve denetlemek hükümetin işidir. İnsanlar bu işin layıkıyla yapıldığı varsayımıyla bankalara para yatırırlar. Hükümet, elindeki güçlü kurumlar aracılığıyla bankanın batıyor olduğunu göremezse gariban tasarruf sahibi nasıl görsün?Buraya kadar sorun yok. Sorun tasarruf sahibiyle birlikte batmakta olanın da

Yazının Devamı

Petkim'de Kazaklara finansman şoku

29 Eylül 2007

İki Kazak bir Rus ortaktan müteşekkil TransCentralAsia Petrochemical Holding, finansman bulmak için Credit Suisse First Boston (CSFB) bankasına yetki vermişti. Ortaklık, Petkim'in yüzde 51'i için ödemeyi kabul ettiği 2.05 milyar doların en az yarısını krediyle finanse etmeyi umuyordu. Ama, güvenilir kaynaklardan aldığım bilgiye göre, perşembe günü İstanbul'da yapılan bir toplantıda banka yetkililerinden aldıkları haber onları şoke etti: Konsorsiyumun yapmayı planladığı küçük ek yatırımlarla beraber Petkim'in gelirleri ancak 400 milyon dolar civarında bir kredinin örgütlenmesini mümkün kılıyordu. CSFB de bundan fazla finansman bulunmasını mümkün görmüyordu.Konuyu yakından izleyen uzmanlardan aldığım bilgiye göre, bu koşullar altında Petkim'i satın alma hakkını kazanan Investment Industrial Group Euroasia adlı gayrimenkul şirketi, Rusya merkezli bir yatırım bankası Troika Dialog ve Kazakistan merkezli petrol şirketi Caspi Neft, ya sermaye olarak koyacağı miktarı artıracak ya da Petkim'i almaktan vazgeçecek. Petkim Petrokimya Holding AŞ özelleştirmesini kazanan Kazak-Rus ortaklığı, ilk finansman denemesinde hayal kırıklığına uğradı. Bir başka çıkış yolu Kazak hükümetinin konsorsiyumu

Yazının Devamı

Cep telefonunda siyah beyaza talim

27 Eylül 2007

Bir benzetmeyle anlatmak gerekirse, broadband öncesi durum siyah beyaz televizyonu temsil ederken broadband renkli, plazma, interaktif televizyondur. Broadband hızlı internet bağlantısı sağlamakta, kapsamlı veri akımını mümkün kılmakta ve genellikle hayatı, özellikle iş hayatını kolaylaştırmaktadır. İyi bir şeydir ve bütün iyi şeyler gibi teşvik edilmelidir. Çünkü hem evlerde hem işyerlerinde daha hızlı ve daha ucuz broadband için büyük bir açlık var.Bu nedenle, broadband'ın ultra hızlı, ucuz ve yaygın hale getirilmesi, Avrupa Birliği medya komisyonu patronlarının en çok yoğunlaştığı konudur. Bizde de hummalı bir faaliyet var ama ters istikamete doğru, buna biraz sonra geleceğim. Telekom sektörünün halen en önemli büyüme alanı broadband veya geniş bant'tır. AB ultra hızlı broadband yatırımlarını teşvik etmek için telefon şirketlerinin broadband ve diğer hizmetlerini ikiye bölmeyi tasarlıyor.Onu bu yola sevk eden, bölünmenin İngiltere'de uygulanması ve çok başarılı olmasıdır.İngiltere'de British Telecom (Bizdeki Türk Telekom'a tekabül ediyor) 2005'te piyasa düzenleyici kurum tarafından broadband bölümünü ayırmaya teşvik edildi. British Telecom rakiplerine kendi müşterilerine

Yazının Devamı